GENEL - 25 Haziran 2023 Pazar 11:11

Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanından ’Titan’ açıklaması

A
A
A
Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanından ’Titan’ açıklaması

Titanic’in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan deniz aracı Titan’ın Atlas Okyanusu’nda kaybolması konusunda açıklamalarda bulunan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması, yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir.

Titanic’in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan deniz aracı Titan’ın Atlas Okyanusu’nda kaybolması konusunda açıklamalarda bulunan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması, yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir. Benim şahsi fikrim sızdırmazlığı ile ilgili bir sorun yaşadığını değerlendiriyorum. Batan denizaltı 4 bin metre test derinliği ile imal edilmiş. Bu nedenle 2 ya da 3 bin metreden daha fazla dibe inmemesi gerekiyordu. Sızdırmazlık kaybetmesi ihtimali bu aşamada daha ön plana çıkıyor" dedi.


Antalya’nın Alanya ilçesinde turistik hedefli Nemo Primeroo adlı denizaltının kaptanı, Deniz Kuvvetlerinde uzun süre görev yapan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş ve emekli Seyir Astsubayı Alpay Dalgıç, Titan denizaltısının batma nedenleri hakkında açıklamalarda bulundu. 19 yıl Deniz Kuvvetleri’nde denizaltı komutanlığı görevlerinde bulunduğunu söyleyen Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, yaşanan olayın üzücü olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu denizaltı keşif araştırma denizaltısı. Bizim Alanya’da şu anda kullandığımız denizaltı ise turistik hedefli. Bu denizaltının maksimum dalış derinliği 100 metre. Batan denizaltı ise maksimum 4 bin metreye kadar dalabilir. Bildiğiniz gibi Titanic gemisi 3 bin 800 metrelerde battı."



“Maksimum seviyeye dalmak büyük risk”


Denizaltıların imalat esnasında yetkili kurumlarca ne kadar derinliğe kadar dalabilir diye incelendiğine dikkat çeken Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir. Benim şahsi fikrim sızdırmazlığı ile ilgili bir sorun yaşadığını değerlendiriyorum. Şöyle örnek verebilirim arkamda bulunan denizaltı 100 metreye kadar dalabilir. Biz ise bu turistik denizaltı olduğu için imalat derinliğinin üçte biri olan 30 ile 35 metreye dalıyoruz. Batan denizaltı ise 4 bin metre test derinliği ile imal edilmiş. Bu nedenle 2 ya da 3 bin metreden daha fazla dibe inmemesi gerekiyordu. Sızdırmazlık kaybetmesi ihtimali bu aşamada daha ön plana çıkıyor" dedi.



"4 bin metreye dalarak büyük risk almışlar"


24 yıl denizaltılarda seyir astsubaylığı görevi yapan Alper Dalgıç ise denizaltıların maksimum dalış derinliğinin yüzde 60’ından daha derine inmemesi gerektiğini vurguladı. Dalgıç, "Eğer buna uyulmazsa enteresan kazalar olabilir. Titan denizaltısı için maksimum derinlik test aşamasında 4 bin metre olarak belirlenmiş. Eğer maksimum derinlik 7 ya da 8 bin metre olarak belirlenmiş olsaydı 4 bin metreye dalmasında herhangi bir risk olmazdı. Bu aşamada 4 bin metre büyük risk ve her türlü kazaya açık durumda imiş denizaltı. Bizim Alanya’da turistik hedefli kullandığımız tekne 100 metre dalış derinliği olmasına rağmen 30 ila 35 metreden aşağıya risk olur diye dalmıyoruz. Ayrıca dalış esnasında önde ve arkada birer dalgıç bulunmakta. Her ihtimale karşı yine 2’şer adet dev hava balonları var. Tehlike anında altta bulunan ağırlık kurşunları da denizaltının içinden bir kol ile bırakılabiliyor. O zaman denizaltı otomatik olarak kendiliğinden su üzerine çıkabilir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Otoyoldaki feci kazada acı detay: Ailesi tarafından kayıp olarak aranıyormuş Anadolu Otoyolu Sakarya geçişinde iki gün önce gece saatlerinde parçalanmış cesedi bulunan ve kıyafet ile beden parçalarından erkek olduğu değerlendirilen kişinin kimliği belli oldu. Otoyolda otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden şahsın 84 yaşındaki Abdi Güner olduğu ve aynı gün ailesi tarafından kayıp olarak arandığı öğrenildi. Feci kaza, 18 Ocak Cumartesi günü gece saatlerinde Anadolu Otoyolu Arifiye geçişinde meydana geldi. İstanbul istikametinde otoyolda bir kişinin parçalanmış halde cesedi bulundu. Olayın ardından bölgeye Otoyol Jandarma Komutanlığı’na bağlı çok sayıda ekip sevk edildi. Bölgede geniş çaplı güvenlik önlemi alan ekipler, yola savrulan parçalanmış cesedi otopsi için Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Kampüsündeki Otopsi Merkezi’ne kaldırdı. Cesedin kayıp olarak aranan 84 yaşındaki adama ait olduğu ortaya çıktı Öte yandan, Y.K. (71) kontrolündeki 05 ABT 850 plakalı otomobilin bir kişiye çarptığı öğrenildi. Sürücü Y.K. gözaltına alınırken, kazanın oluşumunda karayolları trafik kanununu ihlal ettiği belirlenen yayanın, kıyafet ve beden parçalarından erkek olduğu değerlendirildi. Jandarma ekipleri, tanınmayacak haldeki cesedin kimliğini belirlemek için bölgedeki güvenlik kameraları üzerindeki incelemelerde bulundu. Olay Yeri İnceleme timi tarafından parmak izi çalışmasında kaza neticesinde hayatını kaybeden şahsın, 84 yaşındaki Abdi Güner olduğu ve ailesi tarafından kayıp olarak arandığı ortaya çıktı. Cenaze, işlemlerin ardından aileye teslim edilecek.
Elazığ Elazığ’da avcılar bir kangalı telef edip birini de yaraladı Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde avcılar tarafından silahla ateş edilen bir kangal köpeği telef olurken biri de ayağından yaralandı. Olay Karakoçan ilçesi Koçyiğitler köyü Dal mezrasında meydana geldi. İzin ile bölgede avcılık yapan yabancı uyruklu ve yerli avcılar tarafından bir köpek öldürüldü bir köpek de iki ön bacaklarından vurularak yaralandı. Olay hakkında konuşan Songül Hasdemir, ‘’Ben ailem ile birlikte Elazığ’ın Karakoçan ilçesi Koçyiğitler köyü Dal mezrasında ikamet etmekteyim. Bizim geçim kaynağımız çiftçilik koyun besiciliği yapmaktayız yaklaşık 210 tane koyunumuz var. Kırsal alanda olduğumuz için evimizi ve koyunlarımızı koruyan 3 tane Kangal cinsi köpeğimiz var. Akşam saat 16.00 civarlarında köye avlanmaya (domuz avına) gelen avcılar tarafından 2 tane Sivas kangal cinsi köpeğimizi vurdular. Bir köpeğimiz öldü. Biri de iki ön ayaklarından yaralandı. Yaralı köpeğimizi Bingöl’de hayvan hastanesine götürüp tedavisini kendimiz yaptırdık. Bu olay ailemiz için çok büyük kayıp, dağlık alanda sürü hayvancılığının verimli bir şeklide yapılabilmesi için Çoban köpeklerinin önemi çok büyüktür. Hayvancılık yapılan bölgede kurt gibi yaban hayvanları tehlikesi olması sebebiyle iyi çoban köpeklerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hem maddi hem de manevi zararlarımız vardır. Ailemiz için çok değerli olan iki tane kangal köpeğimize zarar veren öldüren ve yaralayan avcılardan şikayetçiyiz’’ dedi. Hasdemir ailesi avcılar hakkında Karakoçan Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulundu.