ASAYİŞ - 20 Kasım 2024 Çarşamba 16:17

Uğur Dündar hakkındaki babalık davasında karar açıklandı

A
A
A
Uğur Dündar hakkındaki babalık davasında karar açıklandı

Gazeteci Uğur Dündar hakkında D.G. isimli bir kişi tarafından açılan "babalık davası"nda karar çıktı. Mahkeme, Dündar’ın D.G.’nin biyolojik babası olmadığı sonucuna vararak davayı reddetti.


Isparta 3.Aile Mahkemesinde görülen duruşmaya Uğur Dündar ile D.G. katılmazken taraf avukatları hazır bulundu. Hakim dosyayı karara bağlayacaklarını belirterek Adli Tıp Kurumu’nun DNA incelemesi yaptığını biyolojik babalık durumuna ilişkin delil bulunmadığını aktardı. Kararını açıklayan mahkeme, "Uğur Dündar’ın D.G.’nin biyolojik babası olmadığı" sonucuna vararak davayı reddetti.



Kararın ardından sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Dündar, "Adli Tıp Kurumu DNA incelemesi, biyolojik babalık iddiasını kesin olarak reddetmişti. Dün de mahkeme kararını verdi ve bu gereksiz davayı reddetti" ifadelerine yer verdi.



“Dosyayı İstinaf Mahkemesine götüreceğiz”


D.G.’nin avukatları Ahmet Furkan Uludağ ile Ferihan Polat ise karara ilişkin, “Dündar her ne kadar süreç tamamen sona ermiş gibi açıklama yapmış ve bazı gündüz kuşağı programlarında da bu yönde söylemlerde bulunulmuş ise de DNA raporuna yapmış olduğumuz itirazlarımız bakidir. DNA testi ve raporlama aşaması usule uygun yapılmamış ve hatalarla doludur. Bu da bizlere raporun gerçeği yansıtmadığını düşündürmektedir. Bu nedenle dosyayı üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesine götüreceğiz. İstinaf Mahkemesi itirazlarımızı değerlendirip bir karar verecektir. Özetle; karşı tarafın ‘gereksiz’ olarak tanımladığı ancak müvekkilin hayatına mal olan davada henüz kesin bir karar yoktur. Hukuki mücadelemiz devam etmektedir” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında bebek için "Fişi çek" diyen sanık savunma yaptı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Bebek için "fişi çek" talimatında bulunduğu iddia edilen Rıza Keykukubad, savunma yaptı. Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı ise, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 3. gününde adliyenin konferans salonunda devam ediyor. Tutuklu sanık Damla Atak’ın ardından tutuklu sanık Rıza Keykukubad, savunma yaptı. "Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım" Hemşire yardımcısına bir bebeğin fişini çekmesi yönünde talimatta bulunduğu öne sürülen Rıza Keykukubad, iddiaları yalanladı. Savunmasında, 20 yıllık doktor olduğunu ve 55 yaşında olduğunu söyleyen sanık Rıza Keykukubad, "Hiçbir soruşturmada sanık olmadım. Pratisyen hekimim, Esenyurt’ta bulunan Sağlık Bakanlığı onaylı muayenehanemde doktorluk yapıyorum. Hiç görmediğim bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum. Bana süre tanıyın ve beni dinleyin. Ben hiçbir zaman Esenler Güney Hastanesinin doktoru olmadım, orada çalışmadım, sözleşmem olmadı. Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım. Güney Hastanesinin Başhekimi Ali Bey’di. Kaya Bebek 15 Kasım tarihinde vefat etti. Eşim o tarihte hastanede çalışmıyordu. Bebeğin doğumu 13 Kasım, vefat tarihi 15 Kasımdı. Başhekim bana 15’inde iş başı yapabilirsiniz demişti. Eşim Duygu Hastanesi’ne sabah gelir akşam çıkardı. Saat 19.00 ile 20.00 arasında benim hiçbir yoğun bakımla alakam yoktu. Bebek Kaya, hastaneyle iş anlaşması yaptığım sırada vefat etmiştir. Ben ve eşim bebek Kaya’yı görmedik. Bebek ben hastaneden ayrıldıktan 16-17 saat sonra bebek ex oldu. Yukarıda Allah var, ne kadar oyun oynamaya çalışsalar da, çocukları benden uzak tutsalar da Allah görüyor. Özetle her ne kadar iddianamede, delilsiz bir şekilde Kaya bebeğin ölümünden sorumlu tutulsam da, eşim o tarihte işe başlamamıştır. Denetim raporunda bu bellidir. Orada Başhekim var, yoğun bakım doktoru var, ben yanlış bir şey yapsam bunu görürlerdi" dedi. "Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım?" Savunmasına devam eden sanık, "Damla dahil birçok kişi, benim hakkımda çirkin iftiralar attılar. Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım? Gerekli herkese tedavi uyguladım, bunların hepsi yalandır, iftiradır gerçek değildir. Kimseyle maddi veya manevi ortaklığım yoktur, kimseden bu işler için para almadım. Dört aydır tutukluyum, tek suçum iki üç tane hemşire kendi aralarında benim adımı geçirmişler" ifadelerini kullandı. "Müvekkilim çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldı" Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. Duruşmaya ara verildi.