EKONOMİ - 20 Nisan 2025 Pazar 23:04

TSB Başkan Yardımcısı Yaşar, Türkiye’de kasko durumunu değerlendirdi

A
A
A
TSB Başkan Yardımcısı Yaşar, Türkiye’de kasko durumunu değerlendirdi

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Türkiye’de kasko yaptırılmasını ve sigorta sektörünü değerlendirdi.


Yılda yaklaşık 20 milyon kasko teklifi verildiğini ancak bunlardan sadece 8 buçuk milyonunun poliçeye dönüştüğünü söyleyen Yaşar, "Bugün sektörde yılda yaklaşık 20 milyon kasko teklifi veriliyor. Ancak bu tekliflerin yalnızca 8,5 milyonu poliçeye dönüşüyor. Bu tablo bize önemli bir gerçeği gösteriyor. Kasko sigortasında tekliften poliçeye dönüşüm oranı, potansiyelin oldukça altında. Peki neden? Öncelikle çokça dile getirilenin aksine, bugün kasko fiyatlarının yüksek olduğu yönündeki algı artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Aksine, rekabetin etkisiyle kasko primleri bu dönem maliyetlerin 10 puan altında artışla seyrediyor. Ancak bu avantaj sahada yeterince karşılık bulamıyor. Teklif alınıyor ama poliçeye dönüşmüyor" dedi.



"Açıkça anlatamazsak, müşteri kararsız kalıyor ve poliçeden vazgeçiyor"


Sektörde önemli bir diğer sorunun da müşterilerin teminat içeriklerini anlayamaması olduğuna değinen Yaşar, "İnternette ve çağrı merkezlerinde alınan milyonlarca teklif, çoğu zaman gerçek satın alma niyeti taşımıyor. Fiyat görmek için alınan, değerlendirilmeden kalan teklifler dönüşüm oranlarını ciddi şekilde etkiliyor. Bir diğer önemli sorun, müşterilerin teminat içeriklerini tam olarak anlayamaması. Ucuz bir kasko ile daha kapsamlı bir ürün arasında ne fark olduğunu açıkça anlatamazsak, müşteri kararsız kalıyor ve poliçeden vazgeçiyor" ifadelerini kullandı.



"Yaş bazlı esnek fiyatlama modelleri geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum"


Türkiye’de araçların yaş ortalamasının yüksek olduğunu bu yüzden yaş bazlı esnek fiyatlama modellerinin geliştirilmesini düşündüğü ifade eden Yaşar, şunları kaydetti:


"Ayrıca, aynı müşteri birden fazla acenteden teklif alıyor. Sadece biri poliçeye dönüşüyor, diğer teklifler boşa düşüyor. Bu da oranları aşağı çekiyor. Trafik sigortası zorunlu olduğu için yapılırken, kasko hala ertelenebilir bir harcama olarak görülüyor. Bu zihniyet de dönüşümü sınırlıyor. Bir diğer önemli yapısal neden ise araç parkımızın durumu. Bugün Türkiye’de trafiğe kayıtlı araçların ortalama yaşı 14,3 yıl, kamyonların ortalama yaşı 18 yıl, otobüslerin 16 yıl, otomobillerin ise 14,2 yıl hatta araçların yüzde 26’sı 21 yaş ve üzeri. Bu yaş grubu, sigorta şirketleri açısından daha riskli olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla bazı şirketler yaşlı araçlara ya teklif vermiyor ya da çok yüksek primlerle fiyatlıyor. Bu da doğal olarak kasko yaptırmak isteyen kullanıcının karşısına caydırıcı bir tablo çıkarıyor. Yani kasko poliçe sayısının trafik sigortasına göre düşük olmasının bir diğer nedeni, sektördeki risk yaklaşımıdır. Bu noktada, daha dengeli, yaş bazlı esnek fiyatlama modelleri geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum."


’Dar kasko’nun bugüne kadar hak ettiği karşılığı bulamadığını ancak, galericiler ve ikinci el oto satıcıları gibi yeni kullanıcı gruplarının oluşmasıyla bugünlerde güçlü bir alternatif haline geldiğini vurgulayan Yaşar, "Burada özellikle altını çizmek isterim, uzun süredir sektörde yer alan ’dar kasko’ ürünü, bugüne dek hak ettiği karşılığı tam anlamıyla bulamamıştı. Ancak bugün, galericiler ve ikinci el oto satıcıları gibi yeni kullanıcı gruplarının oluşmasıyla birlikte, dar kasko yeniden güçlü bir alternatif haline geliyor. Bu gruplar, ellerindeki araçları satışa sunmadan önce kısa süreli güvence altına almak istiyor. Ancak klasik kasko ürünleri, bu kısa vadeli ihtiyaca yanıt vermekte zorlanıyor. İşte bu noktada dar kasko devreye giriyor. Daha uygun primli, sınırlı ama amaca hizmet eden teminatlarla oluşturulmuş bu ürün, bu kez doğru segmentte, doğru ihtiyaca cevap vererek gerçek karşılığını bulabilir" dedi.



"Fiyat odaklı rekabetten değil, değer odaklı danışmanlık yaklaşımından beslenmeli"


Sigorta sektörünün, anlaşılır ve sade ürünler üretmesini gerektiğine değinen Yaşar, "Peki genel olarak ne yapmalıyız? Sigorta sektörü olarak artık ihtiyaca özel, açık, anlaşılır ve sade ürünler üretmeliyiz. Dar kasko gibi modüler yapılar, yalnızca ikinci el araç satıcıları için değil, genç sürücülerden şehir içi kısa mesafe kullanıcılarına kadar geniş bir segmente hitap edebilir. Müşteriye sadece fiyat göstermek yetmez. Teminat farklarını sade ve net şekilde anlatmalıyız. Dijital teklif sistemleri bu anlayışa göre yeniden kurgulanmalı. Acenteler yalnızca fiyat odaklı rekabetten değil, değer odaklı danışmanlık yaklaşımından beslenmeli" ifadelerini kullandı.



"Kasko yalnızca aracı değil, hayatı, zamanı, emeği ve huzuru da korur"


Sigorta Birliğinin, sigorta okuryazarlığını artırmak ve sigortalı adaylarının bilinçli kararlar verebilmesini sağlamak için yapay zeka destekli bir uygulama üzerinde çalıştığına değinen Yaşar, şöyle devam etti:


"Bu noktada sektör adına sevindirici bir gelişmeyi de paylaşmak isterim. Türkiye Sigorta Birliği, sigorta okuryazarlığını artırmak ve sigortalı adaylarının bilinçli kararlar verebilmesini sağlamak amacıyla yapay zeka destekli bir chatbot uygulaması üzerinde çalışıyor. Bu sistem, tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgilendirme sağlarken ticari yönlendirme yapmadan, kullanıcıyı doğru bilgiyle buluşturarak sektöre duyulan güveni artırmayı hedefliyor. Tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgilendirme sağlayacak. Ticari yönlendirme yapmadan, kullanıcıyı doğru bilgiyle buluşturarak sektöre duyulan güveni artırmayı hedefliyor. Bu sayede hem doğru bilgiye kolayca ulaşılacak hem de karar verme süreçleri desteklenecek. Yani bu uygulama, sadece bilgilendirme değil; zamandan tasarruf, iletişim kolaylığı ve sektörle doğru temas kurma anlamında da büyük bir dönüşümün habercisi olacak. Unutmayalım, kasko yalnızca aracı değil, hayatı, zamanı, emeği ve huzuru da korur. Bu değeri toplumun her kesimine anlatmak, hepimizin ortak sorumluluğudur."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum MHP İl Başkanı Yurdagül, Ülkü Ocakları başkanları ile bir araya geldi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Ülkü Ocakları İl Başkanlığı tarafından organize edilen programda, mevcut ve geçmiş dönemlerde görev yapmış il ve ilçe Ülkü Ocakları başkanlarıyla bir araya geldi. Program, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu "Terörsüz Türkiye" ideali doğrultusunda bilgilendirme ve istişare amacıyla gerçekleştirildi. Ülkücülük beşikten mezara bir onurdur MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül yaptığı açıklamada, ‘Liderimize sadakat şerefimizdir ilkesiyle mücadele ettiğimiz Milliyetçi Ülkücü davamızda tüm kardeşlerimiz bizim başımızın tacıdır. Bu kapsamda kadim şehrimiz Erzurum’da geçmişten günümüze, kutlu yuvamız Ülkü Ocaklarımızda görev yapmış tüm başkanlarımızla bir araya gelerek, başta Terörsüz Türkiye olmak üzere bir çok konu üzerine istişarelerde bulunduk. Birlik, beraberlik ve davamıza sadakat ruhuyla gerçekleştirdiğimiz, bu istişare toplantısına katılım sağlayan tüm ülküdaşlarımıza şükranlarımı sunuyor, programın gerçekleşmesini sağlayan Erzurum Ülkü Ocakları İl Başkanımız, değerli kardeşim Mevlüt Özcan’a teşekkür ediyorum’ dedi. Liderimize sadakat şerefimizdir Erzurum Ülkü Ocakları İl Başkanı Mevlüt Özcan ise ‘Liderimize sadakat şerefimizdir ilkesiyle mücadele ettiğimiz Milliyetçi Ülkücü davamızda tüm kardeşlerimiz bizim başımızın tacıdır. Bu kapsamda kadim şehrimiz Erzurum’da geçmişten günümüze, kutlu yuvamız Ülkü Ocaklarımızda görev yapmış İl Ocak başkanlarımız Semt ve ilçe Ocak başkanlarımızla bir araya gelerek, başta Terörsüz Türkiye olmak üzere bir çok konu üzerine istişarelerde bulunduk. Birlik, beraberlik ve davamıza sadakat ruhuyla gerçekleştirdiğimiz, bu istişare toplantısına katılım sağlayan Milliyetçi Hareket Partisi il başkanımız sayın Adem Yurdagül beyefendiye ve tüm ülküdaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum’ dedi.
Aydın Yeni doğan bebek adına yapılan ’Beyaz Baston’ bağışı yürekleri ısıttı Altınokta Körler Derneği Aydın Şube Başkanı Bayram Özen, derneğe yıllardır destek veren gönüllünün, yeni doğan kızı adına yaptığı 5 adet beyaz baston bağışının dayanışma ve iyiliğin en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi. Altınokta Körler Derneği Aydın Şube Başkanı Bayram Özen, derneğe yıllardır düzenli olarak beyaz baston bağışında bulunan gönüllünün, bu kez yeni doğan kızı adına yaptığı anlamlı bağışı kamuoyuyla paylaştı. Derneğe olan desteğini aralıksız sürdüren gönüllü, dünyaya gelen kızı adına 5 adet beyaz baston bağışında bulunarak örnek bir dayanışma davranışına imza atarken bir yandan da kızına hayatının ilk günlerinde anlamlı bir miras bıraktı. Altınokta Körler Derneği Aydın Şube Başkanı Bayram Özen, yapılan bağışın yalnızca bir destek değil, aynı zamanda umut ve özgürlüğe açılan bir kapı olduğuna dikkat çekerek, "Yıllardır derneğimize düzenli şekilde beyaz baston bağışında bulunarak desteğini hiç eksik etmeyen değerli gönüllümüze en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu anlamlı destek, bugün çok daha özel bir hale geldi. Kıymetli gönüllümüz, yeni doğan kızı adına 5 adet beyaz baston bağışında bulunarak hem bir iyilik geleneği başlatmış hem de kızına dünyaya gelişinin ilk günlerinde örnek bir miras bırakmıştır. Bu duyarlı davranış, dayanışmanın, iyiliğin ve paylaşmanın en güzel örneklerinden biridir. Her bir beyaz baston, karanlığı aşan bir ışık; bir bireyin özgürce hareket edebilmesine açılan bir kapıdır. Derneğimiz ve tüm üyelerimiz adına bu anlamlı bağış için minnettarız. Yeni doğan yavrumuza sağlıklı, huzurlu ve iyilikle dolu bir ömür diliyoruz" dedi.
Aydın Uyarılara rağmen pazar yerini kirleten esnaf cezadan kurtulamadı Aydın’ın Germencik ilçesinde zabıta ekipleri tarafından pazar yerlerinde yapılan denetimlerde, çevre temizliği kurallarına uymadığı tespit edilen pazarcı esnafına mevzuat kapsamında idari yaptırım uygulandı. Germencik Belediyesi zabıta ekipleri tarafından pazar yerlerinde çevre temizliğinin sağlanmasına yönelik gerçekleştirilen denetimler aralıksız sürüyor. Bu kapsamda belediye tarafından pazar yerlerinin temiz ve düzenli kalması amacıyla pazarcı esnafına erken saatlerde çöp poşeti dağıtılmasına rağmen, yapılan kontrollerde geçtiğimiz hafta uyarılan bazı esnafın pazar alanını yeniden temiz bırakmadığı tespit edildi. Bunun üzerine ilgili esnaflar hakkında mevzuat kapsamında idari yaptırım karar tutanakları düzenlenerek cezai işlem uygulandı. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, pazar yerlerinde çevre temizliğinin önemine dikkat çekerek, denetimlerin aralıksız süreceğini belirtti. Başkan Zencirci, kurallara uymayanlar hakkında cezai işlemlerin kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Sosyal alanların temiz tutulmasının herkesin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, daha temiz ve düzenli bir ilçe için tüm esnaf ve vatandaşları kurallara uymaya davet eden Başkan Zencirci; "Zabıta ekiplerimiz, pazar yerlerimizin temiz ve düzenli kalması adına pazarcı esnafımıza erken saatlerde çöp poşeti dağıtmaktadır. Buna rağmen yapılan denetimlerde, geçtiğimiz hafta uyarılmasına rağmen pazar yerini tekrar temiz bırakmadığı tespit edilen esnaflarımıza ilgili mevzuat kapsamında idari yaptırım karar tutanakları düzenlenerek cezai işlem uygulanmıştır. Pazarcı esnafımızı bir kez daha uyarıyoruz. Pazar yerlerinde çevre temizliğine gerekli özen gösterilmediği takdirde denetimlerimiz aralıksız sürecek, kurallara uymayanlar hakkında cezai işlemler kararlılıkla devam edecektir. Sosyal alanlarımızı temiz tutmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Daha temiz, daha düzenli ve daha yaşanabilir bir ilçe için lütfen kurallara hep birlikte uyalım" dedi.
Çanakkale Çanakkale’deki deniz solucanları yetiştiriciliği tesisi sektörde tek Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan deniz solucanı türleri yetiştiriciliği tesisi sektörde tek olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Ayvacık ilçesi Gülpınar köyünde bulunan deniz solucanları yetiştiriciliği tesisi sektörde tek olma özelliği taşıyor. 10 yıllık AR-GE çalışmalarının bir sonucu olarak faaliyete geçen ve Türkiye’de bu alanda lugworm üreten tek tesis konumunda bulunan işletmenin yıllık üretim kapasitesi 35 ton. 20 bin 350 metrekarelik özel mülk alanında kurulan tesis, her biri 55 metrekare olan toplam 210 adet dikdörtgen havuzdan oluşuyor. Bu kapasite üretimde, Arinicola Marina’da 17,5 ve Perinereis Aibuhitensis’te 17,5 ton olarak türleri arasında eşit olarak paylaştırılıyor. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Türkyılmaz’dan tesise ziyaret Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Demirhan, Daire Başkanı İlhan Üze, İl ve İlçe Müdürlüğü İdarecileri, deniz solucanı türleri yetiştiriciliği tesisinde incelemelerde bulundu. Genel Müdür Turgay Türkyılmaz ve beraberindeki heyeti, tesis sahibi Önder Eryılmaz ile tesise danışmanlık yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Erdal Aldağ karşılayarak tesisin teknik altyapısı, üretim modeli ve kapasitesi hakkında kapsamlı bilgi sundu. Ziyaret sırasında Genel Müdür Turgay Türkyılmaz, tesisin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilerek ihracata yönelinmesi gerektiğini ifade ederek bu konuda kararlılık beklediğini belirtti.