SAĞLIK - 24 Eylül 2024 Salı 11:17

Sağlık-Sen’den Aile Hekimliği Raporu: “MHRS’de aile hekimlerine yüzde 20’lik kapasite açılmalı”

A
A
A
Sağlık-Sen’den Aile Hekimliği Raporu: “MHRS’de aile hekimlerine yüzde 20’lik kapasite açılmalı”

Sağlık-Sen tarafından hazırlanan Aile Hekimlerinin Güncel Sorunları ve Gelecek Perspektifi Çalıştayı’nın Sonuç Raporu’nda, Sağlık Bakanlığı’nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile ilgili yeni hazırladığı düzenlemeye ilişkin kademeli sevk zinciri önerisine dikkat çekildi. Raporda, “Sevk zincirine geçişte ilk başta MHRS’den aile hekimleri için açılan alan yüzde 20 olarak planlanmalıdır. Buna paralel olarak aile hekimliği birimi sayısı artırılarak aile hekimi başına düşen nüfus azaltılmalı ki sistem, aile hekimliğinde tıkanmamalıdır” denildi.


Sağlık-Sen tarafından düzenlenen Aile Hekimlerinin Güncel Sorunları ve Gelecek Perspektifi Çalıştayı’nın Sonuç Raporu yayınlandı. Sağlık-Sen web sitesinde yayınlanan raporda, aile hekimliği sisteminin hem sorunlarına hem de geleceğine dair öneriler yer aldı. Raporda 20 yıldır Türkiye’de uygulanan aile hekimliği sisteminin birçok sorunu olduğu savunularak, “Ortaya çıkan bu sorunlar, sadece aile hekimlerini değil, aynı zamanda halk sağlığını da derinden etkilemektedir” denildi.



“Aile hekimi başına düşen nüfus azaltılmalı”


Aile hekimi başına düşen nüfusun azaltılması gerektiğine vurgu yapılan raporda, “Öncelikle aile hekimliğinde sunulan hizmetin kalitesinin artırılması için hekim başına düşen nüfusun mevcut çalışanlar için gelir kaybına neden olmadan azaltılması elzemdir ve bunun için de aile hekimliği birimi ve aile hekimi sayısının artırılması gerekmektedir” önerisinde bulunuldu.



“Kademeli sevk zinciri uygulanmalı”


Aile hekimlerinin hastalık öncesi aşamada aktif rol alması gerektiğine ve Sağlık Bakanlığı’nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile ilgili yeni hazırladığı düzenlemeye ilişkin kademeli sevk zinciri uygulamasına dikkat çekilen raporda, şu öneriye de yer verildi:


“Sevk zincirine geçiş davranış değişikliği ve sistemsel düzenleme gerektirdiğinden sürece yayılarak kademeli sevk zincirine geçmek gerekmektedir. Aile hekimi sevk istediği zaman MHRS’ye girip randevu almak zorunda olmalıdır. MHRS’de aile hekimine alan açılmalı ve aile hekimleri buradan sıra beklemeden aynı gün veya ertesi güne randevu alabilmelidir. Buna paralel olarak aile hekimliği birimi sayısı artırılarak aile hekimi başına düşen nüfus azaltılmalı ki sistem, aile hekimliğinde tıkanmamalıdır.”



“Her ASM’ye bir tıbbi sekreter alınmalıdır”


Raporda, aile hekimliğinde görev yapan aile sağlığı çalışanı sayısının artırılması gerektiği belirtilerek, “Mevzuatta hekim başına en az bir aile sağlığı çalışanı olması gerektiği belirtilmektedir. Üç hekime ek bir aile sağlığı çalışanı daha planlaması kamu üzerinden yapılmalıdır. Aynı şekilde her ASM’ye bir tıbbi sekreter planlaması yapılmalıdır. Ayrıca ASM’lerde güvenliğin sağlanması için büyük ASM’lerden başlanarak güvenlik görevlisi istihdamı yapılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.


Aile hekimliği çalışanlarının yıllık izin sürelerinin artırılması gerektiği belirtilen raporda, aile hekimliği çalışanlarının tavan, destek ve teşvik ödemelerinin artırılması da istendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Taksim’de objektiflere gülümseyen Faslı gelin ve damat büyük ilgi gördü Taksim, Faslı bir çiftin düğün fotoğraf çekimi ile hareketli anlara sahne olurken, yerli ve yabancı turistler gelin ve damada yoğun ilgi gösterdi. Taksim geçtiğimiz hafta sonu Faslı bir çiftin düğün fotoğraf çekimi ile hareketli anlara sahne oldu. Göz alıcı gelinlik ile damatlık giyen çiftin mutluluklarını ölümsüzleştirdiği anlar çevredeki pek çok kişi tarafından ilgiyle izlendi. Çift, özellikle Taksim Meydanı’nın simgeleri ve tarihi dokusu önünde pozlar verirken, yerli ve yabancı turistler fotoğraflarına ortak oldu. Turistler çiftle fotoğraf çekinmek ve onlara mutluluk dilemek için sıraya girdi. Faslı çiftin neşeli anları, Taksim’de farklı bir atmosfer oluşturarak hem turistlerin hem de İstanbulluların hafızasında yer etti. “Çok gurur verici bir şey” Faslı çiftin fotoğraf çekimi hakkında konuşan vatandaş, “Taksim İstanbul için çok güzel bir kültürel birleşim yeri ve hani böyle turistlerin buraya önemseyip gelmesi fotoğraf çekilmek için tabii ki de çok gurur verici bir şey” dedi. “Dünyanın bildiği bir yer, Türkiye’nin kalbi” Mehmet Deniz ise, “İstanbul 2010’da Avrupa Kültür başkenti seçildi yani boşuna seçilmedi. Dünyanın bildiği bir yer, Türkiye’nin kalbi. Turistler de işte gelip burada fotoğraf çekiyorlar, ölümsüzleştiriyorlar. Türkiye açısından da güzel bir yer Türkiye’nin tanıtımı yapılıyor bir yandan biz de seviniyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Tomris Giritlioğlu için İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda tören düzenlendi İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 67 yaşında hayatını kaybeden Tomris Giritlioğlu, için İstanbul Devlet Tiyatrosu Torun Center’da tören düzenlendi. Ünlü yönetmen, senarist ve yapımcı Tomris Giritoğlu 67 yaşında hayatını kaybetti. Giritlioğlu için İstanbul Devlet Tiyatrosu Torun Center’da bir tören düzenlendi. Törene oyuncu Nur Sürer, oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan, şarkıcı ve oyuncu Hülya Avşar, oyuncu Belçim Bilgin, oyuncu Evrim Akın ve çok sayıda seveni katıldı. Törende duygusal anlar da yaşandı. “Ondan çok şey öğrendim” Tomris Giritlioğlu’nun oğlu Ilgaz Giritlioğlu, “Canım annem, en büyük aşkım. Kendisinin yanında olmak hem çok zor hem de çok kolay. Çetin ceviz bir hayat, uykusuz montaj odaları, güzel oyuncuları ve kamera dolu bir hayat. Ondan çok şey öğrendim. Bir proje hazırlamak. Onun bu konudaki farkını buradaki bir çok insan bilir zaten. Proje yaparken sadece o projeye yapıp satmak değil aslında projenin bir ruhunun olduğunu, seyirci ile buluşmasının ne kadar önemli olduğunu bizlerle gösterdi” ifadelerini kullandı. “Hayatımda bu kadar güçlü, karizmatik bir insanla karşılaşmadım” Törende bir konuşma yapan oyuncu Cansel Elçin, “Hayatımda bu kadar güçlü, karizmatik bu kadar hikayeleri etkileyici anlatan, sizi ikna eden, bu kadar güzel konuşan bir insan ile karşılaşmamıştım. Bana güvendiği, değer verdiği için çok teşekkür ederim. Beni ülkeme yeniden kavuşturarak çok büyük bir hediye verdi” diye konuştu. Teşvikiye Camii’nde ikindi namazına müteakip cenaze namazı kılınacak olan Giritoğlu, 25 Eylül Çarşamba günü Antakya Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
İstanbul Uzmanından, erkeklerde ve kadınlarda beklenen ortalama yaşam sürelerine ilişkin açıklama Saygı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Nilgün Şeşen Öncül, önümüzdeki yıllarda beklenen ortalama yaşam süreleri ile, erkeklerde ve kadınlarda değişen yaşam sürelerine ilişkin açıklamada bulundu. Uzm. Dr. Öncül, “TÜİK’in son raporuna göre beklenen yaşam süresi ülkemizde ortalama 77.3 yıl. Bu kadınlarda 80 yıl, erkeklerde 74.7 yıla denk geliyor. Kadınların erkeklere göre biraz daha uzun yaşadığını görüyoruz” dedi. Saygı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Nilgün Şeşen Öncül hem TÜİK’in hem de Dünya Sağlık Örgütü verilerinden bahsederek erkeklerde ve kadınlarda önümüzdeki yıllarda beklenen yaşam sürelerinden bahsetti. Uzm. Dr. Öncül ayrıca kadınların neden erkeklere oranla daha uzun süre yaşadığına dair açıklamalarda bulundu. Öncül, “TÜİK’in son raporuna göre beklenen yaşam süresi ülkemizde ortalama 77.3 yıl. Bu kadınlarda 80 yıl, erkeklerde 74.7 yıla denk geliyor. Kadınların erkeklere göre biraz daha uzun yaşadığını görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2021 yılı raporu var. Erkekte beklenen yaşam süresi 72.5 yıl, sağlıklı yaşam beklentisi ise 64.5 yıl. Kadında yaşam beklenti süresi 78.1 yıl iken sağlıklı yaşam beklenti süresi 65.9 yıla denk geliyor. Dünya Sağlık Örgütü 2019 verilerine göre, 30 - 70 yaş arasında kadiyovasküler diyabet, kanser ve böbrek hastalıklarına bağlı muhtemel ölüm oranı 16.5 olarak tespit edilmiş. Ülkemizde 15 yaş ve üzeri sigara içme oranı yüzde 30.5 olarak tespit edilmiş. Bu dünya ortalamasında yüzde 20.9. Yani sigara içme oranı da dünyanın üzerinde. Beklenen sağlıklı yaşam süresinde de TÜİK verilerine göre olaylar biraz değişiyor. Erkeklerde beklenen sağlıklı yaşam süresi 59 yılken, kadınlarda 56.3 yıl. Ortalamada ise 57.6 yıla denk geliyor. Kadınların erkeklere göre daha uzun yaşamasının altında araştırılmış pek çok faktör var. Ama özellikle steroid hormon dediğimiz, östrojenin koruyucu özelliği, testosteronun ise negatif etkileri ön planda. Östrojen, kötü huylu kolesterol dediğimiz ldl seviyesini düşürüp, iyi huylu kolesterol dediğimiz hdl seviyesini yükseltirken, testosteron ise tam tersi etkileri oluyor. DNA yapımızda bulunan telomer boyu uzunluğu bizim yaşam süremizi de etkiliyor. Doğumda telomerlerin boyu eşitken ilerleyen yıllarda kadınlarda telomer kısalmasının erkeklere göre daha yavaş olduğu tespit edilmiş. Kadınların bağışıklık siteminin erkeklere göre daha aktif olması da sebeplerden biri. Testosteronun savaşçı yarışmacı duygusu erkekleri riskli davranışlara itebiliyor. Trafik kazalarında ya da şiddete meyilli durumlarda, hayati risk almada erkekleri tetikleyebiliyor. Hatta deneysel çalışmalarda, testosteronu alınmış denek hayvanlarında yaşam süresinin uzadığı görülmüştür” dedi.