EKONOMİ - 22 Nisan 2025 Salı 09:51

ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Ay: "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır"

A
A
A
ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Ay: "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır"

ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay, "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır" dedi.


ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay, ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı ve sonrasında Çin haricindeki ülkeler için 90 gün süreyle ertelediği tarifelerin geleceğinin henüz belli olmadığını hatırlatarak, bu dönemin Türk hazır giyim sektörü ve emek sorunlarının çözümü için fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.


ABD’nin koruma duvarlarını yükseltmesinin göreli olarak Türkiye’nin daha düşük gümrük tarifesine tabi olması yoluyla fırsat söylemlerinin yapıldığını belirten Rafi Ay, kâğıt üzerinde bu görülse de Türkiye açısından başka risklerin doğduğunu vurgulayarak, "Trump tarifelerinin geleceği henüz kesin değil ama uygulamaya alınırsa Türk hazır giyim sektörüne etkisi kağıt üzerinde göründüğü gibi olmayabilir" dedi.


"Türk işçisi üstüne düşeni yaptı, yapıyor"


Rafi Ay, tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe emek sorunlarının giderek derinleştiğini, örgütlenmenin tek çözüm olduğu bir ortamda, işçinin örgütlenmesine karşı tutumun devam ettiğini hatırlatarak şunları kaydetti:


"Biz emek örgütüyüz. Çalışırız, üretiriz ve ürettiğimizden hak ettiğimizi isteriz. Herkes kendine yontuyor ama bu ülkenin sanayileşmesinde öncü rol oynayan tekstil ve hazır giyim sektörü işçinin, emekçinin çalışmasıyla büyümüştür. Biz becerikliyiz, biz çalışkanız bu sayede Türkiye’ye sipariş geliyor, yoksa işverenin kara kaşına, kara gözüne gelmiyor. Türlü bahaneler, türlü türlü gerekçelerle sektörde örgütlenmenin önünü tıkayanlar, tüm uyarılara rağmen markalaşmayanlar, sektörün katma değeri için, yüksek değerli ürünler, örgütlü, emeğin hakkını veren, insan onuruna yaraşır iş ortamı sağlayan sendikalı, toplu sözleşmeli çalışma biçimi tek çıkar yoldur. Bu olursa sektör markalaşır, katma değerli ürünlere yönelir. Tek yol bu, başka yol aranmasın. Risklerle dolu bir döneme giriyoruz. Bunun öncesinde uyarıyoruz, hatırlatıyoruz. Türk işçisi üstüne düşeni yaptı, yapıyor, geleceğimize dair tüm sorumluluk işverenin ve ekonomiyi yönetenlerindir. İşçiyi yok saydırmayız, tarihe yaptıklarınızı tek tek not düşeriz."


"Türkiye’ye verilen markalı ürünlerin siparişlerinde azalma var"


"Her sene bu ülkenin insanına tekstil, hazır giyim ve deri olarak 20 milyar dolardan fazla net döviz sağlıyoruz, bu Türk işçisinin sayesinde" diyen Ay, ertelenmiş olsa da Trump tarifelerinin Türkiye üzerindeki riski gösterdiğini belirterek, "Markalaşma, yüksek katma değer, yüksek gelir ve işçinin-emekçinin hakkını veren, örgütlü toplu sözleşmeli sektör dedik. Şimdi riskin ucu göründü. Türkiye’ye verilen markalı ürünlerin siparişlerinde azalma var. Daha da kötüsü, Türkiye’deki hazır giyim üreticileri başka ülkelerde yatırıma başladılar. Mevcut durumda, bu markaları biz üretiyoruz, ihraç ediyor ya da Türkiye’de satılıyordu. Şimdi bu olgu bozulursa, Türkiye’de üretim kalmadığı gibi, bunları yurt dışından ithal edeceğiz. Her yıl sektörün tamamında elde edilen 20 milyar dolar, sadece hazır giyimde 15 milyar dolarlık dış ticaret fazlası, bir anda ithalata dönüşebilir. Peki bunun tarifelerle ilgisi ne? ABD pazarına satılan hazır giyim ürünleri, ABD dışı pazarlarda üretilen markalar. Trump’ın açıkladığı tarifelerde en yüksek oranlar, ABD için hazır giyim üreten ülkeler. O markalar, Türkiye dışında ürettirdiği ürünleri ABD pazarına satmakta zorlanacağı için Pazar arayacak. O ülkelerin bazılarıyla Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması var ya da Türkiye o ülkelere düşük tarife uyguluyor. Ya da en azından ABD kadar uygulamıyor. ABD’den tarife yiyen her ürün kendine yeni pazar arayacak ve bu markalara aşina Türkiye dahil, bizim gibi ülkelere dönecekler. Fiyatlar da elbette makul olacak."


"Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır"


Genel Başkan Ay, taşıt araçlarında yaşanan durumun benzer bir senaryo içinde gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:


"Türkiye otomotiv üreticisi bir ülke. Hem hafif ticari ağırlıklı olmak üzere binek araçları üretiyor, hem de ağır taşıtlarda üretimi olan bir ülke. Peki ne oldu? Türkiye’de hafif ticari otomobil üretimi ağırlıktaydı ve bir anda bazı markalar Türkiye üretimlerini başka ülkelere kaydırdı. Normal birey kullanımı için olan otomobillerde de üretim sınırlıydı. Üstüne bir de yeni teknoloji olan ve Türkiye’de üretimi olmayan elektrikli, hibrit otomobiller ağırlığı artınca bir anda binek otomobil ithalatı patladı. Neden patladı, çünkü Türkiye’de hafif ticari taşıt araçları satışları devam ettiği için, normalde kendi ürettiğinizi alırken, şimdi başkasının ürettiğini ithal etmeye başladınız. 2022’de Türkiye’nin binek otomobil ithalatı 7,9 milyar, 2023 18,2, 2024’te ise 17,7 milyar dolar. Hazır giyimde de benzer bir eğilimi görüyoruz. Türkiye’nin ithalatı artıyor. Eğer Türkiye işçisine, emeğine sahip çıkmazsa, üretimine sahip çıkmazsa, markalaşıp katma değeri artırıp, hakça bölüşüme başlamazsa olacak olan budur. Bugün ürettiğinizi yarın ithal etmeye başlarsınız. Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır."


"Dün küreselleşme teranesiyle Dünya Ticaret Örgütünü kuranlar bugün kendileri yıkıyor"


Ay, ülkelerin ticaret savaşı yanında, imalatçı kimlik kazanmak için de yarıştığını hatırlatarak, "Bu yabancı ülkelere kaçışı da bir sorgulamak lazım. Yakın zamana kadar hemen her ülke ‘yabancı sermayeyi çekmek için koruma uyguluyordu, garantiler veriyordu. Ancak, bu bizim gibi ülkeler için geçerli bir durum değil. Dünya eski dünya değil. Kimi kime şikâyet edeceksiniz. Dün küreselleşme teranesiyle Dünya Ticaret Örgütünü kuranlar bugün kendileri yıkıyor. O gittiğiniz ülkelerde sizi niye bağırlarına bassınlar. Özellikle hazır giyim için, iki gün sonra işi öğrendiklerinde, o ülkenin vatandaşları iş kuracak, sizin elinizdeki fabrikayı alacak. İsterseniz neler yaşadıklarını 90’lı yıllarda başka ülkelere giden perakendecilere, süpermarketçilere sorun" açıklamasında bulundu.



ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Ay: "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Yeni doğan bebek adına yapılan ’Beyaz Baston’ bağışı yürekleri ısıttı Altınokta Körler Derneği Aydın Şube Başkanı Bayram Özen, derneğe yıllardır destek veren gönüllünün, yeni doğan kızı adına yaptığı 5 adet beyaz baston bağışının dayanışma ve iyiliğin en güzel örneklerinden biri olduğunu söyledi. Altınokta Körler Derneği Aydın Şube Başkanı Bayram Özen, derneğe yıllardır düzenli olarak beyaz baston bağışında bulunan gönüllünün, bu kez yeni doğan kızı adına yaptığı anlamlı bağışı kamuoyuyla paylaştı. Derneğe olan desteğini aralıksız sürdüren gönüllü, dünyaya gelen kızı adına 5 adet beyaz baston bağışında bulunarak örnek bir dayanışma davranışına imza atarken bir yandan da kızına hayatının ilk günlerinde anlamlı bir miras bıraktı. Altınokta Körler Derneği Aydın Şube Başkanı Bayram Özen, yapılan bağışın yalnızca bir destek değil, aynı zamanda umut ve özgürlüğe açılan bir kapı olduğuna dikkat çekerek, "Yıllardır derneğimize düzenli şekilde beyaz baston bağışında bulunarak desteğini hiç eksik etmeyen değerli gönüllümüze en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu anlamlı destek, bugün çok daha özel bir hale geldi. Kıymetli gönüllümüz, yeni doğan kızı adına 5 adet beyaz baston bağışında bulunarak hem bir iyilik geleneği başlatmış hem de kızına dünyaya gelişinin ilk günlerinde örnek bir miras bırakmıştır. Bu duyarlı davranış, dayanışmanın, iyiliğin ve paylaşmanın en güzel örneklerinden biridir. Her bir beyaz baston, karanlığı aşan bir ışık; bir bireyin özgürce hareket edebilmesine açılan bir kapıdır. Derneğimiz ve tüm üyelerimiz adına bu anlamlı bağış için minnettarız. Yeni doğan yavrumuza sağlıklı, huzurlu ve iyilikle dolu bir ömür diliyoruz" dedi.
Aydın Uyarılara rağmen pazar yerini kirleten esnaf cezadan kurtulamadı Aydın’ın Germencik ilçesinde zabıta ekipleri tarafından pazar yerlerinde yapılan denetimlerde, çevre temizliği kurallarına uymadığı tespit edilen pazarcı esnafına mevzuat kapsamında idari yaptırım uygulandı. Germencik Belediyesi zabıta ekipleri tarafından pazar yerlerinde çevre temizliğinin sağlanmasına yönelik gerçekleştirilen denetimler aralıksız sürüyor. Bu kapsamda belediye tarafından pazar yerlerinin temiz ve düzenli kalması amacıyla pazarcı esnafına erken saatlerde çöp poşeti dağıtılmasına rağmen, yapılan kontrollerde geçtiğimiz hafta uyarılan bazı esnafın pazar alanını yeniden temiz bırakmadığı tespit edildi. Bunun üzerine ilgili esnaflar hakkında mevzuat kapsamında idari yaptırım karar tutanakları düzenlenerek cezai işlem uygulandı. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, pazar yerlerinde çevre temizliğinin önemine dikkat çekerek, denetimlerin aralıksız süreceğini belirtti. Başkan Zencirci, kurallara uymayanlar hakkında cezai işlemlerin kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Sosyal alanların temiz tutulmasının herkesin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, daha temiz ve düzenli bir ilçe için tüm esnaf ve vatandaşları kurallara uymaya davet eden Başkan Zencirci; "Zabıta ekiplerimiz, pazar yerlerimizin temiz ve düzenli kalması adına pazarcı esnafımıza erken saatlerde çöp poşeti dağıtmaktadır. Buna rağmen yapılan denetimlerde, geçtiğimiz hafta uyarılmasına rağmen pazar yerini tekrar temiz bırakmadığı tespit edilen esnaflarımıza ilgili mevzuat kapsamında idari yaptırım karar tutanakları düzenlenerek cezai işlem uygulanmıştır. Pazarcı esnafımızı bir kez daha uyarıyoruz. Pazar yerlerinde çevre temizliğine gerekli özen gösterilmediği takdirde denetimlerimiz aralıksız sürecek, kurallara uymayanlar hakkında cezai işlemler kararlılıkla devam edecektir. Sosyal alanlarımızı temiz tutmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Daha temiz, daha düzenli ve daha yaşanabilir bir ilçe için lütfen kurallara hep birlikte uyalım" dedi.
Çanakkale Çanakkale’deki deniz solucanları yetiştiriciliği tesisi sektörde tek Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde bulunan deniz solucanı türleri yetiştiriciliği tesisi sektörde tek olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Ayvacık ilçesi Gülpınar köyünde bulunan deniz solucanları yetiştiriciliği tesisi sektörde tek olma özelliği taşıyor. 10 yıllık AR-GE çalışmalarının bir sonucu olarak faaliyete geçen ve Türkiye’de bu alanda lugworm üreten tek tesis konumunda bulunan işletmenin yıllık üretim kapasitesi 35 ton. 20 bin 350 metrekarelik özel mülk alanında kurulan tesis, her biri 55 metrekare olan toplam 210 adet dikdörtgen havuzdan oluşuyor. Bu kapasite üretimde, Arinicola Marina’da 17,5 ve Perinereis Aibuhitensis’te 17,5 ton olarak türleri arasında eşit olarak paylaştırılıyor. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Türkyılmaz’dan tesise ziyaret Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Demirhan, Daire Başkanı İlhan Üze, İl ve İlçe Müdürlüğü İdarecileri, deniz solucanı türleri yetiştiriciliği tesisinde incelemelerde bulundu. Genel Müdür Turgay Türkyılmaz ve beraberindeki heyeti, tesis sahibi Önder Eryılmaz ile tesise danışmanlık yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Erdal Aldağ karşılayarak tesisin teknik altyapısı, üretim modeli ve kapasitesi hakkında kapsamlı bilgi sundu. Ziyaret sırasında Genel Müdür Turgay Türkyılmaz, tesisin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilerek ihracata yönelinmesi gerektiğini ifade ederek bu konuda kararlılık beklediğini belirtti.
Kayseri AK Parti Kayseri Teşkilatı’ndan Özgür Özel’e yYanıt: "Algı değil, belgeler konuşsun" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Kayseri’de düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti teşkilatına yönelik sözlerine, AK Parti Kayseri teşkilatından sert tepki geldi. Yapılan açıklamada, muhalefetin söylemlerinin algı üretmeye yönelik olduğu belirtilerek, siyasetin sloganlarla değil somut belgelerle yapılması gerektiği vurgulandı. AK Parti Kayseri teşkilatı adına yapılan açıklamada; CHP yönetiminin açıklamalarının kamuoyunda güvenilirliğini yitirdiği ifade edilerek, "Tüm Türkiye biliyor ki, CHP yönetiminin yaptığı açıklamaların büyük bölümü ya gerçeği yansıtmıyor ya da ciddi şüpheler barındırıyor" denildi. Açıklamada özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi; "Eğer matematiğinize ve söylediklerinize güveniyorsanız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki muhasebe kayıtlarını, ortaya çıkan dosyaları ve kamuoyuna yansıyan belgeleri detaylı şekilde inceleyin. O zaman neyin ne olduğu çok daha net anlaşılacaktır." AK Parti cephesi, ortada yalnızca iddia değil; dosyalar, kayıtlar ve görüntüler bulunduğunu vurgulayarak, tüm bunlara rağmen ‘hiçbir şey yok’ söyleminin siyaset değil, açık bir inkâr olduğunu ifade etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Kayseri mitinginde kullandığı, ’Tayyip Erdoğan ve çevresi 22=4 dese ben kerrat cetvelini kontrol ediyorum’ sözlerine de açıklamada net yanıt verildi. AK Parti Kayseri teşkilatı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "Sayın Özel, kerrat cetveli basit bir hesaptır. Biz de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar bu millete ne söylediğine ve ne kazandırdığına bakarız". Açıklamanın devamında asıl meselenin matematik değil, siyasi samimiyet olduğu vurgulanarak şu değerlendirme yapıldı; "Ortada dosyalar, iddialar ve görüntüler varken kendi belediye başkanlarınıza ‘hiçbir şey yok’ demek matematik mi, siyaset mi? Biz doğruya ‘doğru’ deriz. Siz yanlışa kılıf ararsınız. Fark budur." Açıklama; "Milletin aklıyla alay edilmesine kimsenin tahammülü yok. Kamuoyunun gördüğü gerçekleri yok saymak, gerçeği değiştirmez" ifadeleriyle sona erdi.