POLİTİKA - 19 Kasım 2024 Salı 12:22

MHP Lideri Bahçeli: “Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum”

A
A
A
MHP Lideri Bahçeli: “Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlere ilişkin “Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum” dedi.


MHP Lideri Devlet Bahçeli TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. İsrail’in, Lübnan’a ateşkes önerisi sunmasından kısa bir süre sonra Beyrut’u havadan vurduğunu hatırlatan Bahçeli, “Gazze’de yaşanan insani felaketlere, süregelen soykırıma her gün yenileri eklenmektedir.Daha birkaç gün evvel Gazze’nin orta ve kuzey kesimlerinde sivillerin yaşadığı alanlara Siyonist barbarlık tarafından yağdırılan bombalar 100’e yakın masumun ölümüne yol açmıştır. Katliamların hız kesmeden günbegün çıta yükseltmesi insanlık utancı, hukuk ve adalet imhası, medeni dünyanın iflas beyannamesi değil ise, sorarım sizlere nedir? Bu trajedinin bitmesi, zalimlerin hesap vermesi gerekiyorken, hala bir arpa boyu mesafenin alınamaması ürkütücü bir skandal değil midir?İsrail, dökülen kanlarla, alınan canlarla, harabeye dönen şehirlerle, yapılan suikastlarla şiddet çarkını çeviren bir cinayet ve soykırım aygıtıdır” diye konuştu.



“İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı açık seçik meydandadır”


Türkiye’nin İsrail’e tavrı ve tutumu çok net olduğunu ifade eden Bahçeli, Bu tavır ve tutumun miyarı insani, İslami ve vicdani mahiyettedir.Bunu görmeyen, görse bile işlerine gelmediğinden gerçeği çarpıtmak amacıyla yalan ve iftira cephaneliğine yığınak yapan bazı siyasetçiler ve sözde uzman geçinen garabet yuvaları, Türkiye’nin İsrail’le ticareti sürdürdüğünü ileri sürmüşlerdir.Halbuki Türkiye, İsrail’le ilgili ticaret sayfasını, 2 Mayıs 2024 tarihinden geçerli olmak üzere tüm ürünleri kapsayacak şekilde kapatmıştır. Yapılan resmi açıklamalar sabittir ve kuşkulu bir yanı da yoktur.2 Mayıs 2024 tarihinden itibaren, İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesinin olmadığı açık seçik meydandadır.Böylesi hassas bir konu etrafında ülkemizi töhmet altında bırakma yarışı, karalama çabası olsa olsa Siyonizme hizmet, Türkiye’ye husumettir.Bu tip bir muhalefet anlayışının demokratik niteliğinden bahsetmek, sakat değerlendirmelerini ifade ve düşünce hürriyetiyle tevil etmek bizatihi demokrasiye hakarettir.Ayıplı ve ahlaksız siyasetin acıklı numunesini görmek ve tanımak isteyenlerin Türkiye’ye karşı açılan Siyonist cepheye sırtını yaslayan kıdemli ve gedikli müfterilere bakmaları yeterlidir” dedi.



“Mavi vatandan taviz koparmak için karşımızda toplanan ülkelerin 486 yıl önce Preveze’de denizin dibine gönderdiğimiz Haçlı donanmasından ne farkı vardır”


Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunan tezlerine alet olması, Ege ve Akdeniz’deki barış ve istikrara tahammülsüzlük olduğunu dile getiren Bahçeli, “Mavi vatandan taviz koparmak için karşımızda toplanan ülkelerin 486 yıl önce Preveze’de denizin dibine gönderdiğimiz Haçlı donanmasından ne farkı vardır? Bize rağmen ve egemenlik alanlarımızdan sözde mahrum eden haritaların çizimiyle takibi ve temini peşine düşülen muhasım politikaları elbette biliyoruz, tavsiyem, onların da Türk milletini bilmeleri, hafızalarını tazelemeleri, değilse bile tarih kitaplarını açıp okumaları, suyumuza dokunanın dumanını attıracağımızı unutmamalarıdır. Bu azgın hıncın, bu aşırı hırsın, tarihten ders almayan bu beyhude politik ve diplomatik kuşatma hazırlıklarının Türk milletine sökmeyeceğini, aksini iddia edenlerin tahrikleri devam ederse Barbaros Hayrettin Paşaların Ege ve Akdeniz’de dolaştığını görmelerini, yoksa Andrea Doria’nın akıbeti neyse aynısını yaşayacaklarını kararlılıkla söylemek isterim” ifadelerini kullandı.



“Gelecek nesillerimizi konuşmalı ve dert etmeliyiz”


İzmir’in Selçuk İlçesi’nde elektrikli sobanın devrilmesi neticesinde hayatını kaybeden 5 çocuk hakkında konuşan Bahçeli , “Biz uzaklardaki çocukların hakkını hukukunu konuştuğumuz kadar, daha doğrusu onlardan daha öncelikli olmak kaydıyla kendi çocuklarımızı, gelecek nesillerimizi konuşmalı ve dert etmeliyiz. Yapılan açıklamalardan, eşi cezaevinde bulunan annenin, geçimini sağlamak amacıyla kapıyı çocukların üzerine kilitledikten sonra hurda toplamaya gittiği anlaşılmaktadır. Selçuk ilçemizde yaşanan bu felaketi sadece ekonomik cepheden ele almak, yoksulluk ve mağduriyet ekseninde değerlendirmek bizi doğru sonuçlara taşımayacaktır. Sorunlu ailelerinin çocuklarını ruhen ve zihnen kazanmak, her birini hayata hazırlamak, rehberlik ve rehabilite ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte çok ciddi şekilde gözlemlemek ve takip etmek devletin başlıca vazifeleri arasındadır. Mesele sadece az vermek veya çok vermekle, yani maddi ve fiziki yardımlarda bulunmakla sınırlı görülmemelidir. Manevi ve moral desteklere eşzamanlı olmak kaydıyla ilgiye, sevgiye ve sahiplenmeye muhtaç evlatlarımızın devletin müşfik ve alicenap dokunuşlarıyla sağlıklı, dengeli ve iç huzuru yakalamış birer fert olmaları mümkündür” şeklinde konuştu.



“Cumhurbaşkanımız ile şahsım arasında hiçbir ayrılığın ve ayrışmanın söz konusu dahi olmayacağını hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir”


Cumhur İttifakı’nın Türk milletinin özü ve özgüveni olduğunu ifade eden “Cumhur İttifak istiklalin muhafızı, istikbalin mimarıdır. Cumhur İttifakı Türk ve Türkiye Yüzyılının yegane müdafisidir. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle, nefretiyle, nifakıyla, şirkiyle, şiddetiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Başkaları gibi soluğumuz kısa ve kesik değildir. Başkaları gibi irademiz hacizli, siyasetimiz rehin altında hiç değildir. Bizi meşgul edip Türkiye üzerinde oyun kuracağını zanneden, siyaseti sokak dedikodusuna çeviren, ittifakımıza çamur atmaya kalkışan ahmaklara, asalaklara, arsızlara en küçük geri adımımız söz konusu olursa diyorum ki, gök girsin kızıl çıksın. Fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, sosyal medya farelerini, FETÖ’cü hainleri, bölücü mihrakları, dış bağlantılı casusları, köksüzleri, kimliksizleri, millet ve milliyet hasımlarını rezil rüsva etmek için uygun zamanı sabrın gücüyle, Allah’ın inayetiyle, milletimizin metanetiyle bekliyoruz. Son günlerde tartışmaların odağında yer alan bazı açıklamalarımdan Sayın Cumhurbaşkanımızın haberinin olup olmadığını araştıran, aramızda bir anlaşmazlık çıkıp çıkmadığını yorumlayan zevata diyeceğim öz itibariyle şudurMevzubahis vatan, bayrak, millet ve devlet-i ebed müddetse Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile şahsım arasında hiçbir ayrılığın ve ayrışmanın söz konusu dahi olmayacağını mühürlü kalplere, duymayan kulaklara, görmeyen gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir” diye konuştu.



“Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar”


Konuşmasının sonunda Kürt kökenli Türk vatandaşlarına seslenen Bahçeli, “Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Şimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım” ifadelerini kullandı.



“Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum”


Grup toplantısının çıkışında bir basın mensubunun ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen teğmenler hakkındaki sorusuna ilişkin Bahçeli, “Milli Savunma Bakanlığı çok hassas bir bakanlıktır. TSK’nın her konuda yetişmesini sağlayan bir kurumdur. Oranın ortaya koymuş olduğu değerlendirmeler dışında hiçbir şeyi bilmeden tanımadan sadece ve sadece sorgulama yoluyla Türkiye’yi karıştırmaya yönelenlere heves etmemeliyiz. Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a Denizli iş dünyasının taleplerini aktardı Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, iş dünyasının yoğun ilgi gösterdiği Denizli İş Dünyası Buluşması’nda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, Denizli Ticaret Odası üyelerinin istek ve beklentilerini iletti; “Sırtımızdaki yükü taşımakta artık çok zorlanıyoruz; sektörlerimize yönelik devlet desteklerinin artırılmasını istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Denizli ziyareti programı kapsamında, iş dünyasının temsilcileri ile buluştu. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa; Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Önceki Dönem Ekonomi Bakanı ve AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, sivil toplum kuruluşu başkanları ile çok sayıda iş insanı katıldı. Vali Coşkun, Genel Başkan Yardımcısı Zeybekci ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın açılış konuşmaları sonrasında, programın talepler ve soru cevap kısmına geçildi. Sektörlerin desteklenmesini talep etti Burada Başkan Erdoğan, söz alarak, Denizli Ticaret Odası üyelerinin beklenti ve isteklerini aktardı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a, yakından takip ettikleri ve takdir ettikleri çalışmalarından dolayı teşekkür eden Erdoğan, Denizli olarak yüksek enflasyon, yüksek faiz ve düşük kurun ortaya çıkardığı sorunlar ile finansmana erişim ve finansman maliyeti sebebiyle sırtlarındaki ağır yükü taşıyamaz hale geldiklerini ifade etti. Başkan Erdoğan, “Denizli Ticaret Odası olarak üyelerimizi KOSGEB destekleriyle fuar organizasyonlarına götürüyoruz, bu faaliyetimizi kesintisiz sürdürmek istiyoruz. Ancak, KOSGEB destekleri kısıtlandı, bunun artırılmasını bekliyoruz. Meslek liselerimizdeki mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin artırılması için son teknoloji makine ve ekipmanların sağlanması gerekiyor. Ayrıca, İzmir-Denizli arasındaki demiryollarımızın iyileştirilmesini ve bir an önce hızlı trene kavuşmak istiyoruz. Tüm bunların yanında yurt dışındaki Türk Ticaret Merkezlerimizin sayısını arttırmalıyız. Bu, bizim ihracatımızı artırmaya yönelik yeni pazar arayışı çalışmalarımıza da büyük katkı sağlayacaktır” dedi. Ticareti geliştirmek için atılacak adımların arkasındayız Başkan Erdoğan’ın isteklerini tek tek not alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konularla ilgili araştırmalar yapacaklarını, ticareti geliştirmek için atılacak adımların arkasında olduklarını söyledi.
Aydın Narenciyede ihracat hızlandı Türkiye’de kış aylarında hasadı gerçekleştirilen narenciye meyvelerinin ihracat mesaisi başlarken, rekoltesi düşük olsa da kaliteli meyvelere bu yıl talep oldukça fazla. Ege narenciyesi aroması ve lezzetiyle ön plana çıkıyor. Mandalina ve portakalların olgunlaşmasıyla birlikte üretici hasada başladı. Turunçgillerin hasadı ile birlikte Aydın’daki işletmelerde ihracat mesaisi başladı. Özenle toplanan portakal ve mandalinalar, Aydın’daki tesislerde işlenip ihracata hazır hale getiriliyor. Tesis çalışanı Elif Saltık ihracat öncesi hazırlık sürecini anlatarak ilk iş olarak ürünleri yapraklarından ayırdıklarını belirtti. Ürünlerin daha sonrasında çürüklerinin ayıklandığını ve yıkama işlemine geçildiğini kaydeden Saltık, "Yıkama işleminden sonra mumlama işlemi yapılıyor. İşçilerimiz portakal ve mandalinaları paketleme işlemini yapıyor. Her boy ayrı ayrı numaralandırılıyor. Ürünler ihracata hazır hale getiriyoruz” dedi. Aydın’da ihracat artarak devam ediyor Ege Bölgesi’nin önemli turunçgil üretim kenti Aydın’da ihracat artarak devam ediyor. Ege İhracatçılar Birlikleri verilerine göre geçtiğimiz yıl ilk 10 ayda narenciye ihracatından 637 milyon dolar gelir elde edildi. 2024 yılında ise ilk 10 ayda ihraç edilen narenciyeden 676 milyon dolar gelir elde edildi. Bu yıl narenciye ihracatından 1 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor. İhracatçı Rasim Türkay Ekim ayı sonu itibariyle başlayan portakal ve mandalina ihracatının Mart başına kadar devam ettiğini söyledi. Rusya, Polonya ve Ukrayna’ya ihracat yaptıklarını belirten Türkay, “Ayrıyeten iç pazar dediğimiz Türkiye’nin çeşitli yerlerine Karadeniz’e, İstanbul’a kalibre kalibre bir şekilde sınıflandırıp gönderiyoruz. Geçen sene mandalina çok kötü oldu. 2 lira, 3 liraya satılmadı. Bu sene şimdi 15-20 lira arasında mandalina alıyoruz. 10-12 arası da portakal alıyoruz. Ama gecen sene hiçbir talep yoktu çok kötü geçti sezon. Bu yıl talep çok iyi. Üretici de bizlerde güzel bir sezon geçiriyoruz” diye konuştu.
Bitlis Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden güvenlik korucuları son yolculuklarına uğurlandı Bitlis’in Mutki ilçesinde ve Irak’ın kuzeyinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden 2 güvenlik korucusu son yolculuklarına uğurlandı. Irak’ın kuzeyinde görev yaparken kalp krizi geçiren güvenlik korucusu Çetin Özdağ için Bitlis merkezde bulunan Ersan Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Mutki ilçesine bağlı İkizler köyünde görev yaparken kalp krizi geçiren güvenlik korucusu Ecevit Kaylı da (50) köyünde toprağa verildi. Görevlendirildiği bölgede rahatsızlanan ve kalp krizi geçirdiği belirlenen Çetin Özdağ’a (46) ilk müdahale bölgede yapıldı. Daha sonra Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Özdağ, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Özdağ için bugün Ersan Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, hayatını kaybeden güvenlik korucusunun ailesine başsağlığı dileyerek Türk bayrağını teslim etti. Burada konuşan Vali Karakaya, Özdağ’a Allah’tan rahmet dileyerek, “Rabbim, Peygamber Efendimize komşu eylesin. Kahraman korucumuz görev esnasında rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Takdir-i ilahi. Yazılandan ötesi yok. Mevlam şehitlerin zümresine nail eylesin. Tabi resmi işlemler yürüyecek. İlgili bakanlığımız şehit işlemlerini yürütecek. İnşallah o şekilde gerçekleşecek. Özdağ’ın acılı ailesine, korucu kardeşlerimize ve askerlerimize başsağlığı diliyorum. Yüce Mevlam, bu acıları tekrar yaşatmasın” dedi. Bugün Mutki’de de bir korucunun hayatını kaybettiğini bildiren Vali Karakaya, orada da cenaze programının bulunduğu belirterek, hepsine Allah’tan rahmet diledi. Vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşınan Özdağ’ın naaşı, Taş Mahallesi’ndeki Teleski Mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazına Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Bitlis Belediye Nesrulllah Tanğlay, Bitlis Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve yakınları katıldı.