POLİTİKA - 09 Aralık 2025 Salı 17:31

İletişim Başkanı Duran: "(Gazze’de) Türkiye’nin bu mücadelesi, ateşkesin sağlanmasında şüphesiz kritik rol oynadı"

A
A
A
İletişim Başkanı Duran: "(Gazze’de) Türkiye’nin bu mücadelesi, ateşkesin sağlanmasında şüphesiz kritik rol oynadı"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Cumhurbaşkanımız, katıldığı uluslararası toplantılarda, ikili görüşmelerinde ve kabullerinde Filistin’in maruz kaldığı İsrail zulmünü muhataplarına anlattı, anlatmaya da devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin bu mücadelesi, ateşkesin sağlanmasında şüphesiz kritik rol oynadı" dedi.


İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze’de Medya ve Direniş" panelinin açılışında konuştu. Burhanettin Duran, Gazze’de insanlık tarihinde benzerine az rastlanır bir mezalimin, İsrail’in Gazze’de 2 yılı aşkın süre devam ettirdiğini dile getirdi.


Duran, bununla birlikte panelde eşi benzeri görülmemiş bir direnişi, kahramanlığı; soykırım boyunca saldırıların hedefi olmalarına rağmen görevlerini fedakarca yerine getiren gazetecilerin ve kadın gazetecilerin konuşulacağını kaydetti.


Gazze’de, Filistin’de katledilen gazetecilerin direnişinin anlatıldığı "Gerçeğin Katli: İsrail’in Gazeteciliğe Karşı Savaşı" kitabının da Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak uluslararası kamuoyunun istifadesine sunulduğunu bildiren Duran, bugün gelinen noktada, İsrail’in kirli ve karanlık yüzünün küresel alanda fark edilmesinde; çok boyutlu direnişin belirleyici olduğunu dile getirdi.



"İsrail, insanlığın vicdanında kalıcı olarak mahkum oldu"


İletişim Başkanı Duran, İsrail’in işgal ve soykırımla insani, ahlaki, hukuki ilkeleri çiğnemekle ve norm haline getirdiği aşırılıklarla anıldığına vurgu yaptı.


İsrail’in, insanlığın vicdanında kalıcı olarak mahkum olduğunu, uluslararası mahkemelerde sanık kürsüsünde yer aldığını sözlerine ekleyen Duran, Türkiye’nin bu çok boyutlu direnişe her alanda destek verdiğini hatırlattı.


Bu çerçevede İsrail’e doğrudan yaptırım uygulandığını, diplomatik ilişkilerin sonlandırılıp ticaretin kesildiğini hatırlatan Duran, sürecin başından itibaren diplomasinin tüm imkanlarının seferber edildiğinin altını çizdi.



"Türkiye’nin bu mücadelesi, ateşkesin sağlanmasında şüphesiz kritik rol oynadı"


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı uluslararası toplantılarda, ikili görüşmelerinde ve kabullerinde Filistin’in maruz kaldığı İsrail zulmünü muhataplarına anlattığını, anlatmaya da devam ettiğini dile getiren Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin bu mücadelesinin ateşkesin sağlanmasında şüphesiz kritik rol oynadığını aktardı.


"Bizler bu çerçevede, sayın cumhurbaşkanımızın çabasına da, saygıdeğer hanımefendinin verdiği mücadeleye de şahidiz" diyen Duran, "Filistin İçin Tek Yürek" buluşması çerçevesinde lider eşlerini İstanbul’da ağırlayan Emine Erdoğan’ın Melania Trump’a yazdığı mektupla Ukraynalı çocuklar için gösterdiği duyarlılığı Gazzeli çocuklar ve siviller için de göstermesi çağrısında bulunduğunu hatırlattı.


Filistin davasından söz ederken medyaya ve iletişim alanına özel bir başlık açan Duran, sahada görev yapan gazetecilerin verdiği mücadeleye dikkat çekti. Konuşmasında, Gazze’de görev yapan gazetecilerin, canları pahasına yaşananları dünyaya aktararak İsrail’in maskesini düşürdüğünü dile getiren Duran, İsrail’in Gazze’de iki yıl içinde 37’si kadın, 300’e yakın gazeteciyi hedef alarak katlettiğini söyledi.


Bunlardan birinin de kadın gazeteci Alaa Al-Hams olduğunu dile getiren Duran, "Alaa’nın ailesi 1948 yılında İsrail’in köylerini istila etmesiyle mülteci kampına sığınmak zorunda kaldı. Pek çok Filistinli gibi ömrü kendi topraklarında zorluklarla mücadele ederek geçti. Nitekim mikrofonu ve kalemi onun direnişinin sembolü oldu. Alaa, İsrail saldırısında ailesinden 10 kişiyi kaybetti, kendisi de yaralandı. Şehit edilen ailesi için sosyal medyadan şu paylaşımı yapmıştı: "Aceleniz mi vardı, yoksa ben mi yavaştım? Son buluşmanıza beni de katsaydınız ne olurdu?" Bu paylaşımdan kısa bir süre sonra İsrail’in evini vurmasıyla, karnındaki bebeğiyle birlikte şehit oldu. Ben burada, gerçekleri dünyaya duyururken şehit olan her bir gazeteci kardeşimi rahmetle yad ediyorum. Yaralılara Rabb’imden acil şifa diliyorum" dedi.



"Dijital medyanın İsrail’i destekleyici uygulamaları da utanç vesikası olarak kayıtlara geçti"


Duran, "İsrail’in kasıtlı olarak gazetecileri hedef aldığını, Gazetecilerin ailelerini, omuz omuza çalıştıkları arkadaşlarını kaybettiklerini, aç-susuz kalıp gerçekleri dünyaya duyurmaktan bir an bile vazgeçmediğini belirterek, "Bu süreçte Batı merkezli bazı uluslararası medya kuruluşlarının farklı bir tavır içinde olduğunu gördük. Bunlar, sistematik dezenformasyon, manipülasyon, karartma ve yalan haberlerle soykırımın propaganda aygıtına dönüştü; İsrail’in işlediği suçları meşrulaştırmaya çalıştı. Konvansiyonel medyanın yanı sıra dijital medyanın İsrail’i destekleyici uygulamaları da utanç vesikası olarak kayıtlara geçti. Sosyal medya şirketleri, algoritmaları bir silah gibi kullanarak Filistinlilerin sesini kısmak için dijital duvarlar ördü. Tabii, katilleri savunan, soykırımı görmezden gelen bu medya kuruluşlarına karşı Filistin’in gerçeğini anlatan medya kuruluşları, Gazze’deki meslektaşlarına sahip çıkan gazeteciler de vardı" ifadelerini kullandı.


TRT ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere medya kuruluşlarının, bu hassasiyetle Filistin’in dört bir tarafında yaşanan soykırımı dünyaya anlattığını aktaran Duran, "İsrail’in işgal politikalarını, sahadaki tanıklıklarla dünyaya duyurdu. 12 konvansiyonel medyada olduğu gibi dijitalde de İsrail’in etkisinin kırılmasını sağlayan, gerçeklerin duyurulması mücadelesi veren tüm basın mensuplarına, medya kuruluşlarına hassaten teşekkür ediyorum. Son olarak bir hususun daha altını çizmek istiyorum: Gazze soykırımı da göstermiştir ki dijital egemenlik, bugün milli güvenlikten ayrı düşünülemez. Bu anlayışla, ulusal veri altyapımızı, yerli sosyal medya platformlarımızı ve yerli içerik ağlarımızı tahkim eden bir mücadele yürütüyoruz" dedi.


Duran konuşmasının sonunda programa katılımları için Emine Erdoğan’a teşekkürlerini iletti.


Panelin açılış programına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Abdulkadir Çay, gazeteci ve "Başka Toprak Yok" belgeselinin yönetmeni Basel Adra, gazeteci Somaya Abunima ile ulusal ve uluslararası medya temsilcileri de katıldı.


Konuşmaların ardından "Dünyanın Sessizliğine Direnen Sesler: Gazze’de Kadın Gazetecilerin Direnişi" ve "Medya Baskısı: Gazze’de Gerçeğin Kuşatılması" oturumlarının yapılacağı panele geçildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Alkollü sürücünün yakınları: "Cinayet mi işledik?" diyerek, suçu hafifletmeye çalıştı Kayseri’de ters yönden gelerek, polis ekiplerine çarpan alkollü sürücü kovalamaca sonucu yakalandı. Ayakta durmakta zorlandığı görülen alkollü sürücü 2.28 promil alkollü çıkarken, yakınları polis ekiplerine ‘cinayet mi işledik?’ diyerek, suçu hafifletmeye çalıştı. Edinilen bilgiye göre, Kocasinan ilçesine bağlı Yavuz Selim Caddesi üzerinde meydana gelen olayda; M.K. yönetimindeki, 38 AEC 086 plakalı otomobille ters yönden gelerek polis ekiplerine çarpıp, kaçtı. Ekipler tarafından peşine düşülen M.K. kısa süren kovalamaca sonucu Argıncık Toptancılar Sitesi içerisinde yakalandı. Olayı duyan M.K.’nın yakınları da şahsın yakalandığı bölgeye gelirken, haber verilmesi üzerine Trafik Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerde inceleme yapmak üzere olay yerine geldi. Ekipler tarafından yapılan kontrollerde M.K.’nın 2.28 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ekiplerine çarptıktan sonra kaçarak, trafikte kuralları çiğneyen M.K.’ya ‘dur ihtarına uymama’, ‘alkollü araç kullanmak’, ‘ters yönde araç kullanmak’ ve ‘kırmızı ışık ihlali’ suçlarından toplamda 25 bin 224 TL idari para cezası yazılırken, ikinci kez alkollü araç kullanarak yakalanmasından dolayı ehliyetine de 2 yıl el konuldu. Öte yandan M.K. hakkında ’trafiğin güvenliğini tehlikeye sokmak’ suçundan adli işlem başlatıldı. Şahıs ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Ayakta durmakta zorlanan M.K.’nın yakınları ise görevini yapmaya çalışan polis ekiplerine ‘cinayet mi işledik?’ diyerek, suçu hafifletmeye çalıştı.
Bursa Bursa’da yılbaşı öncesi asayiş uygulaması Bursa’da yılbaşı öncesi yapılan asayiş ve trafik denetimlerinde kural ihlali yapan sürücülere toplam 141 bin 698 TL para cezası uygulanırken, aranan 5 kişi yakalandı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde, Nilüfer ilçesine bağlı Görükle ve Balat bölgelerinde sabit yol uygulaması, hareketli denetimler ve umuma açık yerlere yönelik kontroller gerçekleştirildi. Geniş çaplı uygulamaya Asayiş, Narkotik, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM), Terörle Mücadele (TEM), Çevik Kuvvet ve Trafik Denetleme Şube Müdürlüklerinden yaklaşık 300 personel katıldı. Yapılan yol denetimlerinde yoklama kaçağı olduğu tespit edilen 5 aranan şahıs yakalandı. Denetimlerde 1 adet havalı tüfek ele geçirildi. Toplam 486 aracın kontrol edildiği uygulamalarda, 14 sürücüye çeşitli ihlallerden dolayı toplam 141 bin 698 TL idari para cezası kesildi. 1060 kişinin UYAP sorgulaması yapılırken, 1 alkollü sürücü hakkında adli işlem başlatıldı. Umuma açık yerlere yönelik denetimlerde ise 21 işyeri kontrol edildi. Bu kontrollerde 439 kişinin UYAP sorgulaması yapılırken, aranan şahsa rastlanmadı. Denetimler sırasında 1 işyerinde mesul müdürlük belgesinin bulunmadığı, 2 işyerinde çalışan toplam 5 kişinin SGK kaydının olmadığı ve 1 işyerinde 4207 sayılı Kanun’a muhalefet edildiği tespit edildi. Yetkililer, vatandaşların yılbaşını huzur ve güven içerisinde geçirebilmesi amacıyla denetimlerin kent genelinde aralıksız sürdürüleceğini belirtti.