POLİTİKA - 25 Kasım 2025 Salı 09:33

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak basın toplantısı düzenledi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak basın toplantısı düzenledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması adil ve sürdürülebilir barışın temel koşuludur. Bu çerçevede Türkiye olarak henüz bu yönde adım atmamış tüm dost, kardeş ve müttefik ülkelerden Filistin devletini tanımalarını bekliyoruz" dedi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’ya resmi ziyarette bulunan Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Myung’un ikili ve heyetler arası görüşmenin ardından Türkiye ile Güney Kore arasında enerji, savunma sanayii, teknoloji, ticaret ve nükleer enerji dahil çeşitli alanlarda 6 anlaşma imzalandı. "Nükleer Güç Santrali Projesi"nin de yer aldığı anlaşmaların imzalanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, iki ülke ilişkilerinin tarihsel temellerine ve Kore Savaşı’ndan bu yana süren kardeşlik hukukuna işaret ederek, ilişkilerin bu ziyaretle daha da pekiştiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin Türkiye ile Güney Kore arasındaki güçlü bağların daha da pekiştirilmesine hizmet ettiğini belirterek, Kore halkının Türkiye’yi "kardeş ülke" olarak görmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kore Savaşı’nda omuz omuza verilen mücadeleyi hatırlatan Erdoğan, binlerce kilometre uzaktaki cepheye gönderilen Türk askerlerini anarak, "kan kardeşliği" vurgusu yaptı. Erdoğan, Güney Kore Devlet Başkanı Lee’nin yarın Ankara’daki Kore’de Savaşan Türkler Anıtı’na çelenk bırakacağını belirterek, bu duyarlılıkları için teşekkür etti. Türkiye ile Güney Kore arasında 1957’de kurulan diplomatik ilişkilerin 2012’de stratejik ortaklık seviyesine taşındığını belirten Erdoğan, 2027’de ikili ilişkilerin 70. yılının çeşitli etkinliklerle kutlanacağını ifade etti.


Görüşmelerde ekonomi, teknoloji, enerji ve yatırımların gündemlerindeki önemli başlıklar arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticaretten turizme, enerjiden savunma sanayiine, altyapıdan ulaştırmaya, bilim ve teknolojiden karşılıklı yatırımlara pek çok alanda işbirliği imkanlarını ele aldık. Yapay zeka, yarı iletkenler ve batarya teknolojileri, inovasyon ve yenilenebilir enerji alanlarında ciddi bir potansiyel bulunuyor. Bugün özel sektörlerimiz arasında rüzgar enerjisi alanında işbirliğini öngören önemli bir belge daha imzalandı. Keza, Koreli dostlarımızla ‘kan plazması’ alanında ortak bir projeyi hayata geçirmek üzere mutabakat sağlandı" şeklinde konuştu.


"Güney Kore’yle evvelce belirlediğimiz 15 milyar dolarlık ticaret hacmine oldukça yaklaştık"


Türkiye-Güney Kore’nin ticaret hacmine ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asya Pasifik’teki ikinci büyük ticaret ortağımız Güney Kore’yle evvelce belirlediğimiz 15 milyar dolarlık ticaret hacmine oldukça yaklaştık. 10 milyar dolar sınırını ortak gayretlerle çoktan aşmış durumdayız. Daha dengeli ticari ilişkiler için serbest ticaret anlaşmamızın gözden geçirilmesi ihtiyacına da dikkat çektim" dedi.


"Ülkemizde yatırım yapacak Koreli şirketlere her türlü desteği vereceğimizi ifade ediyorum"


Erdoğan, Güney Koreli şirketlerin Türkiye’deki yatırımlarına değinirken, Hyundai’nin elektrikli araç üretimi kararından memnuniyet duyduğunu da belirterek şöyle konuştu:


"Hyundai şirketinin İzmit’teki fabrikasında yaptığı yeni yatırımla elektrikli araç üretecek olması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Bu yatırımla yerli ve milli markamız Togg’dan sonra ülkemizde tamamen yerli elektrikli olacak yeni bir üretim süreci başlayacaktır. Ülkemizde yatırım yapacak, üretim ve istihdam sağlayacak Koreli şirketlere her türlü desteği vereceğimizi buradan tekrar ifade ediyorum."


"Güney Kore’yle bugüne kadar savunma sanayiinde de önemli projelere imza attık"


Savunma sanayiinde müşterek projeleri çeşitlendirmeyi hedeflediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Stratejik ortağımız Güney Kore’yle bugüne kadar savunma sanayiinde de önemli projelere imza attık. Altay tankı projemiz bunun en başarılı örneklerinden biri. Milli tanklarımızın ordumuza teslimi biliyorsunuz geçtiğimiz ay başladı. Bu alandaki müşterek projeleri daha da çeşitlendirmeyi hedefliyoruz. Yaptığımız ikili görüşmede savunma sanayiine yönelik bundan sonraki süreçte birçok adımları Güney Kore’yle atabileceğimizi konuştuk" ifadelerini kullandı.


"Nükleer güç santrali kurulması konusunda da ilgili kurumlarımız arasında görüşmeler sürüyor"


Nükleer enerji başlığının da gündemlerinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nükleer güç santrali kurulması konusunda da ilgili kurumlarımız arasında görüşmeler sürüyor. Az önce Kore Elektrik Şirketi ile Türkiye Nükleer Enerji Anonim Şirketi arasında imzalanan mutabakat zaptını önemli bir adım olarak görüyorum" diye konuştu.


Bölgesel meselelerin de görüşmelerde geniş yer tuttuğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:


"Sayın Cumhurbaşkanı ile ikili ilişkilerimizin yanı sıra Filistin, Ukrayna, Suriye, Kore Yarımadası dahil bölgesel ve uluslararası meseleleri de ele aldık. Başta Birleşmiş Milletler G20 ve MİKTA olmak üzere uluslararası ve bölgesel platformlardaki iş birliğimizi sürdürme konusunda mutabık kaldık. Bu vesileyle Güney Kore’nin başarıyla sürdürdüğü MİKTA dönem başkanlığını takdir ettiğimizi belirtmek istiyorum."


"Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması adil ve sürdürülebilir barışın temel koşuludur"


Gazze konusundaki ortak tutuma ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, "G20 zirvesinde dönem başkanlığı devir teslimine ilişkin de görüşme yaptık" ifadelerini kullanarak, "Gazze’deki durum özelinde Türkiye ve Güney Kore olarak ateşkesin sürdürülmesini, masum insanların öldürülmemesini ve iki devletli çözümü savunuyoruz. 1967 yılı sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması adil ve sürdürülebilir barışın temel koşuludur. Bu çerçevede Türkiye olarak henüz bu yönde adım atmamış tüm dost, kardeş ve müttefik ülkelerden Filistin devletini tanımalarını bekliyoruz" dedi.


"Türkiye olarak kalıcı barışı teminen yürütülecek tüm diplomatik girişimlere destek vermeye devam edeceğiz"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmesinde ise şu ifadeleri kullandı:


"Ukrayna bağlamında çatışmaların durması ve tarafların müzakere masasında diplomatik çözüme yönelik adımlar atması yönündeki tutumumuz hiç değişmedi. Sizlerin de takip ettiği üzere hem Sayın Zelenskiy hem de Sayın Putin’le şu bir hafta içerisinde görüşmelerim oldu. Türkiye olarak ‘İstanbul süreci’ başta olmak üzere kalıcı barışı teminen yürütülecek tüm diplomatik girişimlere destek vermeye devam edeceğiz."


Myung’tan savunma sanayiinde ortak üretim vurgusu


Güney Kore Devlet Başkanı Myung ise, iki ülkenin savunma alanındaki kapasitesini güçlendirmek için karşılıklı güven temelinde önemli adımlar attığını kaydetti. Myung, "Ortak üretim, teknoloji iş birliği ve eğitim temasları gibi savunma alanındaki iş birliğimizi sürdürmek konusunda kararlıyız" ifadelerini kullandı.


Altay ana muharebe tankı projesinin iki ülke arasında gerçekleşen başarılı bir örnek olduğunu dile getiren Güney Kore Lideri Myung, "Bu tür iş birliklerinin çoğalmasını ve iki ülkenin savunma sanayii kapasitesini güncellemesinin yanı sıra bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamasını bekliyoruz" dedi.


Sinop Nükleer Santrali süreci


Myung, Türkiye ile Güney Kore arasında yürütülen Sinop Nükleer Güç Santrali projesine ilişkin müzakere ve teknik inceleme sürecinin sorunsuz ilerlemesi için iki hükümetin gerekli desteği vereceğini belirterek, "Bu konuda karşılıklı mutabakata vardık" diye konuştu.


Güney Kore’nin ileri nükleer teknoloji birikimine işaret eden Myung, "Güvenli işletme konusundaki yüksek kapasitemizin Türkiye’nin nükleer enerji geliştirme sürecine somut katkılar sunmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.


"Kanla kurulan kardeşlik bağları bu projeye ayrı bir anlam katıyor"


İki ülke arasındaki tarihi bağlara da vurgu yapan Myung, "Kore ile Türkiye arasında kanla kurulan kardeşlik bağları düşünüldüğünde bu projenin anlamı bizim için daha da büyüktür" değerlendirmesinde bulundu.


Türkiye-Güney Kore Karma Ekonomik Komisyonu toplantıları yeniden başlıyor


Ekonomik ilişkilerin bütüncül şekilde ele alınması gerektiğini dile getiren Myung, iki ülke arasındaki Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantılarının 10 yıl aradan sonra yeniden başlatılması konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da terörle mücadele kapsamında 65 kişi tutuklandı Manisa Valisi Vahdettin Özkan, 2025 yılı güvenlik verilerini açıklayarak terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi. Öğretmenevi Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Özkan, 2026 yılına ilişkin hedef ve projeleri de kamuoyuyla paylaştı. Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa Öğretmenevi Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında 2025 yılını değerlendirerek, terörle mücadelede elde edilen sonuçlar başta olmak üzere güvenlik, ekonomi, tarım, eğitim ve sağlık alanlarında yapılan çalışmaları ve 2026 yılına yönelik planları anlattı. Konuşmasına memleketin birliği, bütünlüğü uğruna canını feda eden şehitlere rahmet dileyerek başlayan Manisa Valisi Vahdettin Özkan, "2025 yılının sonuna doğru geldik. Artık 2026’ya merhaba diyeceğiz. Öncelikle yeni yılın huzur, bereket, sağlık getirmesini temenni ediyorum. 2025 yılından 2026’ya geçerken özellikle yılbaşı tedbirleri dediğimiz hem yılbaşı öncesi esnası ve sonrasında biliyorsunuz geleneksel olarak bütün şehirlerde tedbirler alınmaktadır. Bu çerçevede Manisa ilimizde de gerekli tedbirler alınmış durumda. Sizlere aylık olarak daha önce de yaptığımız güvenlik bilgilendirmelerinde olduğu gibi her alanda hem emniyetimiz hem jandarmamız, Manisalı hemşerilerimizle beraber bu güvenlik hizmetlerini iyileştirmeye devam etmektedir. 2025’e şöyle bir baktığımız zaman cezası kesinleşmiş 4 bin 276 kişi yakalanıp ilgili adli birimlere teslim edilmiş oldu. Özellikle 2025’i değerlendirdiğimiz zaman dönem içindeki güvenlik hizmetlerini iyileştirmede en önemli parametrelerden birisi. Memleketin asayişle ilgili bir iki hususa değinecek olursak, memleketin birliği, bütünlüğü, geleceği, güvenliği bakmanın en önemli hususlarından birisi de kamu düzeninin korunması. Bu anlamda da organize kayıt dışı ekiplerin terör faaliyetleri icra etmesi kabul edilemez dünyada, Türkiye’de ve şehrimizde. Bu terörle mücadelede faaliyetlerimiz etkin bir şekilde devam etti 2025 yılı içinde. Bir sürü operasyon, takip, değerlendirme, analiz ama en önemli çıktı ve yapılan çalışmaların ifadesi olarak Manisa’da terörle mücadele faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirilen 111 operasyonda adli olarak sonuçlanmış ve tutuklaması gerçekleşen 65 kişi var bir yıllık zaman zarfı içinde. Tutuklama üzerinden gidecek olursak organize suçlarla ilgili tutuklama sayısı 67, narkotik suçlarla tutuklama sayısı 657 ve bu diğer alanlarla özellikle göçmen kaçakçılığı yönündeki faaliyetler de hassasiyetle duruluyor, bu anlamda da yapılan bir sürü takip, analiz ve faaliyetler adli süreçlerin sonunda 15 kişinin tutuklandığını ifade etmek istiyorum." dedi. Manisa, ihracatta 10’uncu ARGE’de 7’nci sırada Güvenlik kamu hizmetinden hemen sonra öncelikle şehrin ve ülkenin genel kalkınmasına yönelik stratejik faaliyetlerin önemli olduğunu kaydeden Vali Özkan, "Bu anlamda şehrimize baktığımız zaman özellikle sanayileşme ve teknoloji alt başlığı altına önem arz ediyor. Bunlarda da en önemli çıktılara baktığımız zaman bizim bütün sanayileşme, kalkınmanın en önemli kriterlerinden, ölçütlerinden birisi artık dünyayla olan entegrasyon, ticaretimizin entegrasyonu ve bunun en tipik tezahürü ihracat rakamlarıdır. Bizim dönem ihracatımız 7,7 milyar dolar. Bu aşağı yukarı Türkiye’de 10. Sıraya tekabül ediyor. Tarımsal, sanayi, İzmir bütün ürünler yine bizim teknoloji ve sanayileşme önünde çok önemli kriterlerden birisi biliyorsunuz ARGE faaliyetleridir. Artık geleneksel üretim yapılıyor ama dünyada bir rekabet vardır. Bu rekabeti bertaraf etmenin en önemli müdahale araçlarından birisidir. ARGE faaliyetleridir. ARGE merkezi olarak 36 tane ARGE merkezimiz var şu anda özel sektör ağırlıklı olarak. ARGE Merkezi olarak Türkiye’de 7. sıradayız. Yine coğrafi işaretler biliyorsunuz önemli. Özellikle tarımsal ürünler başta olmak 32 tane coğrafi işaret almışız. Marka olarak 1081 markamız var. Tasarım 123, patent 53, faydalı modellerimiz 52. Genel olarak sanayinin altyapısına ve iş ortamına baktığımız zaman biliyorsunuz bizde 9 tane OSB var. Burada aşağı yukarı 94 bin kişi istihdam ediliyor. Bizim tabii bu OSB’lerle ilgili ilk geldiğimiz zamanda da kalkınma ajanslarıyla beraber yaptığımız analizlerde bizim şehir merkezinden ziyade ilçelere belli bir kümeleme ile OSB’leri yaygınlaştırmamız lazım. Yani Demirci’de örneğin hangi OSB olmalıdır? Oradaki lokasyona uygun OSB nedir? Orada bir kümeleme yapıp bu hem şehrin tarafını daha da iyileştiriyoruz. Hem buradaki çevresel değerlerin muhafazasını sağlıyor hem oranın ekosistemine uygun bir sunum olmuş oluyor. Hem de sanayinin sosyalleşmesi açısından değişik alanlara yayılması yönünde bir zemin sağlamış oluyor. Yani bu ilçelere yönelik OSB’lerin müracaatlarını aldık. Bütün kamu ajansıyla ben takip ediyorum. Hem yerinde hem de Ankara’da bu ilçe OSB’lerinin kurulup işletilmesi çok önemli stratejik hedeflerimizden birisiydi. Bununla ilgili de birçok ilçe belli bir mesafe aldı. Bunu özellikle paylaşmak istiyorum. Yani bizim sanayi stratejimizde sadece tek bir merkezde değil, çok merkezli kümeleşme ve bu ilçelerle ilgili ortak koymuş olduğumuz hedefle çok yüksek derecede bir mesafe aldık. En az 5 ilçemizde ya başlayan süreç hızlandırdık ya da yeniden başlatarak bu OSB’ler kurulması bir mecraya koymuş olduk. Bizim Sanayimizin özellikle performansının göstergesi olarak önemli kriterlerden birisi. İstanbul Sanayi Odası biliyorsunuz. İlk 1.000’e giden firmaları belirliyor. İlk 500’e giden firmaları belirliyor. Bizim ilk 500’e giren şu anda 44 tane firmamız var. Kalkınma ajansları çok önemli. Benim çalışma ünitemde de özellikle uzmanlık önemli. Yani bizim geleneksel olarak kamu hiyerarşisi içindeki hiyerarşik birimlerimiz de Kalkınma Ajansındaki uzman arkadaşlarla her sektörle ilgili, her müdürlüğün işleriyle ilgili eylem planlarını yapıyoruz. Bu eylem planları bize çok yüksek derecede bir verimlilik verdi. Mesela bu OSB’lerin ilçelere yayılmasında ayrı bir eylem planını yapıp iş süreçlerini tarif ederek onu takip etmiş olduk. Oradan meyvesini aldık. Bu kalkınma ajansları aynı zamanda proje bazlı olarak biliyorsunuz çalışıyor. Dönem içinde 602 tane proje yapıldı. Özellikle kümülatif olarak 2,7 milyara tekabül eden bir yatırma vesilesi olduğunu ifade etmek istiyorum. Ama biz belli bir noktadan sonra tarım ve sanayinin dengesi, özellikle çevresel değerlerin koruması, bütün firmaların ve her türlü sektörün merkezde yatırım yapması değil, ARGE, inovasyon, katma değeri yüksek, daha çevre dostu yatırımların merkezde olması, diğer yatırımların da uygun başka alanlara kaydırılması yönünde bir yönlendirme yapıyoruz." ifadelerini kullandı. BYD yatırımını ilgili bakanlıklar takip ediyor Büyük yatırımlar için verilen teşvik belgelerinden de bahseden Vali Özkan, "2024 yılı rakamları netleşti. 2025 daha yayınlanacak. 2024’te 154 büyük firmaya veya orta KOBİ’ye yatırım teşvik belgesi verilmiş oldu. Bizim şimdiye kadar da yatırım teşvik belgesini alan toplam 1.500’ün üzerinde firmamız var. 2013’ten günümüze kadar 1.526 tane yatırım teşvik belgesi alan firma var. Diğer BYD yatırımını biliyorsunuz. 1 milyar dolarlık bir yatırım, yıllık üretim kapasitesi 150 bin, istihdamı 5 bin olarak öngörülüyor. Bununla ilgili süreçler de ilgili bakanlıklarımız tarafından takip ediliyor. Çevre dostu yeşil ve dijital dönüşümü esas alan bir sanayileşme serüveni hedeflerimizdendir. Yani alanın netleşmesi, otomotiv sanayinin açısından merkez olması, nitelikli iş gücü, kayıt dışılığın bertaraf edilmesi, çevre dostu yeşil sanayi ve dijital dönüşümü sağlamış bir sanayi. Sanayimizin temel stratejik hedefleri olarak belirledik. Kalkınma Ajansı ile beraber bu yönden yönlendirme yapacağız. Hem otomotiv merkezi hem uluslararası sermaye açısından hem ulusal sermaye açısından özellikle otomotiv sanayi açısından şehrimiz cazibe merkezi. Zaten burada bir potansiyel var. Elbette ki uluslararası bu otomotivle ilgili yeni teknolojiler, yatırımlar buna katkı sağlayacaktır." dedi. Tarım ihracatında son 20 yılda 6 katlık artış Manisa’nın tarımsal ihracatının 853 milyon dolar olduğunu vurgulayan Vali Özkan, "Bunu şöyle ifade edeyim. Son 15-20 yıl içinde dolar bazında yüzde 600’lük bir artış göstermişiz. 6 katlık bir artış var. Bu sene biliyorsunuz zirai don hadisesini yaşadık. Bununla ilgili 13,9 milyarlık bir ödeme yapıldı. 13 milyar 900 milyon TL. Kırsal kalkınmayla ilgili 29 proje yapıldı. 150 milyonluk bir destek verildi. Bu proje ile bağlantılı olarak yine bizim bu Kalkınma Ajansı uzmanları ve diğer oluşturduğumuz valilikteki proje birimi ile beraber dört ilçemize ayrıca bir proje yapıp 1,2 milyarlık bir hibe aldırdık. Bunlar yüzde 100 hibe. Biliyorsunuz, şehrimizde ve Türkiye genelinde de bu sahipsiz hayvanlar, özellikle sahipsiz sokakta yaşayan köpeklerle ilgili riskleri hem kontrol altında almak hem can güvenliği hem huzur hem de hayvan refahı açısından bir eylem planı yaptık. Bu eylem planında ifade ettiğim gibi gerçekten hem çocuklarımızın maruz kalabilecek riskleri bertaraf etmek hem de hayvan refahı açısından önemli bir eylem planıdır. Bununla ilgili de gerekli tedbirleri 2025 yılı içinde almış olduk." şeklinde konuştu. Eğitim yatırımları Manisa’daki eğitimle ilgili yapılan ve yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Vali Özkan, "Eğitimle ilgili biliyorsunuz bir de 1171 okulumuz ve 11 binin üzerinde sınıfımız var. İl genelinde 20 bin öğretmen ve 265 bin öğrencimiz bulunuyor. Dönem içinde 15 okulu bitirmiş olduk. 252 sınıfı ve bir pansiyonu yaptık. Eğitimde önümüzdeki dönemde 27 okulun bitirilmesini hedefliyoruz." diye konuştu. Sağlık yatırımları Sağlık alanında hükümetin yaptığı ciddi yatırımlar sayesinde oldukça önemli çalışmalar yapıldığını kaydeden Vali Özkan şunları söyledi: "2005 yılında yoğun bakım yatak sayısı 65 olan Manisa’da şu an 910 yoğun bakım yatak sayısı var. Bu önemli bir kriter. 5 yaş altı ölüm hızı 1000’de 9’un altına inmiştir. Daha önce 2009’da 1000’de 19’dur. Kanser taramasına baktığımız zaman 2005’te 450 kişiye kanser tarama yapılmış bugün bu rakam 11 bin kişi. Yine ambulans sayısına baktığımız zaman 2005’te 32 iken şu anda 128. 112 acil sağlık istasyonu sayısına baktığımız zaman 2005’te 16 iken şu anda 62. Yani şu anda Manisa’nın 62 noktasında 112 acil sağlık istasyonu var." Yapımı devam eden ve yüzde 80 oranında tamamlanan Gediz Köprülü Kavşağının 2026 yılı içinde faaliyete geçeceğini kaydeden Vali Özkan, İzmir-Ankara Hızlı Tren projesinin de devam ettiğini ve bakanlığın bu iki önemli yatırımla yakından ilgilendiğini söyledi. Sanayi, tarım ve teknolojik faaliyetlerin yanı sıra hizmet sektörünün de önemli olduğunu kaydeden Vali Özkan bununla birlikte kültür turizm faaliyetlerinin de önemine dikkat çekti. 2025 yılı içinde Sardes antik kenti ve Bintepeler Tümülüslerinin UNESCO’nun kalıcı miras listesine girmesinin önemli olduğunu söyleyen Vali Özkan, Sardes’te yapılan ışıklandırma ile gece müzeciliğinin de başladığını belirtti. Turizm potansiyeli çok yüksek olan Manisa’nın yeterince yararlanmadığını ve bunun için çalışmalarını aralıksız sürdüreceklerini kaydeden Vali Özkan, Turizm Master Planı ile hem turizm faaliyetlerinin yaygınlaşması, çeşitlenmesi, ekonomik aktiviteye dönüşmesi açısından çıktıları olacağını ve ziyaretçi sayısının arttırılması yönünde belli çalışmaları olacağını sözlerine ekledi.
Kırşehir Emlakçılarda, yetki belgesi dönemi başlıyor KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir’de Tüm Emlak Danışmanları Birliği Başkanı Zeynal Biçici, yeni yıl itibarıyla emlak ilanlarında yetki belgesi doğrulaması zorunluluğunun başlayacağını açıkladı. Başkan Zeynal Biçici, uygulama kapsamında kiralık, satılık konut ve satılık arsa ilanlarının yalnızca yetkilendirilmiş emlak danışmanları tarafından verilebileceğini belirterek, düzenlemenin portföy disiplinini sağlamak, sahte ilanların önüne geçmek, mal sahiplerini korumak ve yetkisi olmayan kişileri sistem dışına çıkarmak amacı taşıdığını söyledi. Ticaret Bakanlığı tarafından verilen yetki belgesinin artık ilan süreçlerinde temel kriter olacağını vurgulayan Biçici, "Bugüne kadar kiralık ve satılık yerlerde yetki belgesi olmadan ilan verilmemesi gerekiyordu. Ancak ’sarı sayfa’ olarak adlandırılan ilan portallarında bu yetkilendirme çoğu zaman hiçe sayıldı. İşle alakası olmayan kişiler de yetkilendirme olmadan ilan girebiliyordu" dedi. Yeni uygulamayla birlikte ilan verme sürecinin e-Devlet üzerinden yapılacak yetkilendirme ile mümkün olacağını ifade eden Biçici, "Hiç kimse, mal sahibinden yetki almadan ya da e-Devlet üzerinden yetkilendirilmeden ilan veremeyecek. Bu sistemle hem vatandaş mağduriyetlerinin önüne geçilecek hem de sektörde güven ortamı sağlanacak" diye konuştu. Uygulamanın ülke genelinde emlak sektöründe daha şeffaf ve denetlenebilir bir yapı oluşturmasının hedeflendiği bildirildi.