GÜNDEM - 28 Nisan 2025 Pazartesi 14:05

Bakan Uraloğlu: "Büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek"

A
A
A
Bakan Uraloğlu: "Büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Olası büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek" dedi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 75. Karayolları Bölge Müdürleri Toplantısı’na katıldı. Karayollarının köklerinin 1934’teki Şose ve Köprüler Reisliğine oradan Osmanlı’ya kadar uzandığını ifade eden Bakan Uraloğlu, kıt imkanlarla zorlu bir coğrafyada gerçekleştirilen hizmetlerin çok kıymetli olduğunu söyledi.


"Her bir kilometre taşında daha iyiyi daha güzeli hedefledik"


Cumhuriyetin ilk yıllarında 47 bin 80 kilometrelik yol ağıyla Ankara-İstanbul arasını 79 saatten 18 saate, Ankara-Samsun arasını ise 96 saatten 20 saate indiren bir dönüşüm yaşandığını anımsatan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:


"İşte bu miras, bizlere sadece yollarımızın yapımını değil, bir ülkenin geleceğini inşa etme sorumluluğunu da devretti. Hepimiz bu mirası yüreğimizde taşıyarak her bir kilometre taşında daha iyiyi daha güzeli hedefledik. Geleceğin ihtiyaçlarını öngören, yüksek standartlarla hizmet sunan bir kurum olarak bu yolda kararlılıkla ilerliyoruz. İşte bölge müdürleri toplantılarımız da sadece bürokratik bir mekanizma değil, bir yürek birliği bir dava ve hizmet sevdasını tazeleme buluşmasıdır."


Söz konusu toplantıların, karayolculuk geleneğinin ruhunu yansıttığını kaydeden Uraloğlu, burada yol haritası çizdiklerini, tecrübe paylaşımı yaptıklarını, ortak akılla stratejik hedefleri şekillendirdiklerini belirtti. Uraloğlu, "Burada kurulan bağlar, üretilen fikirler, ülkemizin kalkınma yolculuğuna örnek olur. Bu nedenle bir araya geldiğimiz bu salon, sadece bir toplantı mekânı değil, yolu sevenlerle yürüyenlerin, yokuşu anlayanlarla çıkanların, zorluğu ise gönülden bağlı olanların aştığı birlikteliğin ifadesidir" dedi.


-"Köprü, Viyadük ve Tünel Uzunluğu, İstanbul’dan Iğdır’a uzanan bir mesafeye ulaşmış durumda"


Otoyol ağını bin 714 kilometreden 3 bin 796 kilometreye çıkardıklarını belirten Bakan Uraloğlu, köprü ve viyadük uzunluğunun 311 kilometreden 799 kilometreye, tünel uzunluğunun ise 50 kilometreden 790 kilometreye yükseldiğini kaydetti. Uraloğlu, "Eriştiğimiz köprü, viyadük ve tünel uzunluğu, uç uca eklendiğinde İstanbul’dan Iğdır’a uzanan bir mesafeye ulaşmış durumda" şeklinde konuştu.


"Ülkemize toplamda yıllık 199 milyar lira ekonomik katkı sunuyoruz"


Bakan Uraloğlu, yatırımlar sayesinde 114 milyar 741 milyon lira iş gücü ve 84 milyar 263 milyon lira akaryakıt tasarrufu sağladıklarını belirterek "Ülkemize toplamda yıllık 199 milyar lira ekonomik katkı sunuyoruz. Bu miktar da neredeyse yılık yatırım harcamamız kadar. 5,27 milyon ton emisyon azaltımıyla da çevre dostu bir ulaşım ağı oluşturuyoruz. Bakın arkadaşlar bu başarılar, sadece taş, beton, asfalt, çelik değil; milletimizin refahı, geleceğimizin teminatıdır. Bu rakamlar da sadece istatistik değil; güvenli yolculuklar, kurtarılmış hayatlar, birleşmiş aileler, kavuşmuş sevenlerdir" diye konuştu.


"Mega projelerimiz, Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir ulaşım merkezi yaptı"


Bakan Uraloğlu, kamu kaynaklarını özel sektörün dinamizmi ve uluslararası finansmanla buluşturarak risk paylaşımıyla dev projeler hayata geçirdiklerine dikkati çekerek sözlerine şu şekilde devam etti:


"Mega projelerimiz, Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir ulaşım merkezi yaptı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Marmaray Asya ile Avrupa’yı dakikalar içinde birleştirdi. Osmangazi Köprüsü ülkemizin can damarlarından biri oldu. Kömürhan, Tohma, Beğendik, Bitlis Çayı Viyadüğü ve Nissibi Köprüleri, yolculukları güvenli ve keyifli kıldı. Cankurtaran, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal, Salarha, Assos ve Troya, Sabuncubeli, Ovit ve Zigana Tünelleri, geçit vermez dağları dost yollara dönüştürdü."


Kuzey Marmara, İstanbul-İzmir, Ankara-Niğde ve son olarak hizmete açılan Aydın-Denizli Otoyollarının, üretim merkezlerini limanlarla kesintisiz bağladığını da kaydeden Bakan Uraloğlu, başta İstanbul Havalimanı olmak üzere birçok havalimanı, hızlı trenler ve metro hatları ile ulaşımın da yüzyılını tesis ettiklerini de ifade etti.


Söz konusu eserlerin çoğunun mühendislik ve estetiği buluşturarak uluslararası ödüllerle taçlandığını söyleyen Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin de dünya liderleri arasında yer aldığını bir kez daha kanıtladığını belirtti.


"Türkiye yüzyılı’na yakışır projelerle hizmet fırtınamızı sürdürüyoruz"


Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda, 2053’te otoyol ağını 38 bin 60 kilometreye ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek "Türkiye Yüzyılı’na yakışır projelerle hizmet fırtınamızı sürdürüyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun İstanbul’a ulaşmasını sağlayacak Kınalı-Malkara Otoyolu’nu bu yıl 18 Mart’ta başlattık. Tamamlandığında İstanbul-Tekirdağ arasındaki ulaşım bir saatin altına, İstanbul-Çanakkale arası ulaşım süresi ise 3,5 saatten 2 saate düşecek ve Marmara Otoyol Ringi’nin kuzey cephesi tamamen birleşmiş olacak. Böylece Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü arasında kesintisiz otoyol bağlantısı sağlanacak." dedi.


Ankara-Kırıkkale- Delice Otoyolu’nda yapım çalışmalarını başlattıklarını belirten Bakan Uraloğlu, projenin Ankara’nın doğu ve kuzey koridoruna, buradan da Ortadoğu ve Kafkas ülkelerine kesintisiz ulaşım ile kara yolu yük taşımacılığının ağırlığını hafifleteceğini ifade etti.


Antalya-Alanya Otoyolu’nun ise yaz aylarındaki yoğun talebi hızlı, konforlu ve güvenli şekilde karşılayacağını, başta turizm olmak üzere ticaret ve tarıma can suyu olacağını dile getiren Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Ankara-İstanbul arasında ilerleyen dönemde mevcut yolların yetmeyeceğini öngörüyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nun bittiği Akyazı’dan Ankara’ya yeni bir yol yapmamız gerekecek. Planladığımız Orta Anadolu Otoyolu ile Kuzey Marmara Otoyolu’nun Ankara-Niğde Otoyolu’na daha hızlı bağlantını tesis edeceğiz. Ayrıca afet ve acil durumlar için de alternatif yol da inşa etmiş olacağız."


"Karayollarımız, havalimanlarımız, tren ve metrolarımız, deniz yapılarımız da bu felaketi hasarsız atlattı"


Uraloğlu, 23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan depremin Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattığını belirterek "Bakanlığımız sorumluluğundaki karayollarımız, havalimanlarımız, tren ve metrolarımız, deniz yapılarımız da çok şükür bu felaketi hasarsız atlattı. Bu tablo, son 23 yılda Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde, deprem gerçeğini merkeze alarak başlattığımız seferberliğin sonucudur" diye konuştu.


1999’daki depreminin ardından, Türkiye’nin en önemli metropolü olan İstanbul’da, Marmara ve Ege bölgelerinde, deprem gibi afet durumlarında kullanılacak, dirençli alternatif karayolu koridorlarına ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığını anımsatan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Bu kapsamda İstanbul başta olmak üzere, Türkiye ekonomisinin en gelişmiş kesimi olan ve nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı, Marmara ve Ege bölgelerinin birbiri ile entegrasyonunu; Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu ve Malkara-Çanakkale Otoyolu olmak üzere yeni karayolu projelerini hayata geçirerek mümkün hale getirdik. Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerimizi çok şiddetli bir depremde bile ayakta kalarak hizmet sunabilecek şekilde tasarlayarak inşa ettik. 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprülerimizi yine bunun bağlantı yollarını ve viyadüklerini sismik ve yapısal güçlendirme çalışmaları ile güçlendirdik."


"Depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek"


Kuzey Marmara Otoyolu’nun da 2 bin 475 yıllık deprem döngüsündeki büyük depreme dahi dayanabilecek şekilde inşa edildiğini kaydeden Uraloğlu, "Bu şu anlama geliyor; olası büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek inşallah. Yine Marmara denizinin altından geçen Avrasya ve Marmaray tünelleri de deprem yükleri, tsunami etkileri ve sıvılaşma gibi etkenler düşünülerek en son uluslararası standartlara göre inşa edildi" açıklamasında bulundu.


Projelerde en büyük deprem senaryolarını göz önüne alarak tasarım ve inşa işlerini yaptıklarının altını bir kez daha çizen Uraloğlu, "Ayrıca çok önemli bir projemiz olan Sarıyer-Kilyos Tüneli’nin inşasına devam ediyoruz. Bu da İstanbul’un merkezi noktasında Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlantı sağlayacak. Gerek acil yardımların gitmesine gerekirse de İstanbul’un boşaltılmasında görev yapacaktır. Bizler tevekkül eden insanlarız. Her türlü önlemi de aldık. Yine de dua ediyoruz ki Rabbim bu afetlerle ülkemizi sınamasın. Allah ülkemizi ve aziz milletimizi her türlü afetten korusun. Bu vesileyle depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza tekrardan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi.



Bakan Uraloğlu: "Büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de üreticilere ’süt soğutma tankı’ desteği Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, üreticiye verdikleri desteklerin durmadan devam edeceğini belirterek, "Bizi çalışmak ve üretmek kurtarır. Zenginliğimiz ne kadar artarsa huzurumuz ve barışımız o kadar artar" dedi. Seçer, Gülnar’da düzenlenen ‘Süt Soğutma Tankı Dağıtım Töreni’ne katıldı. Program kapsamında Gülnar, Silifke, Erdemli, Aydıncık ve Mut ilçelerinde toplam 100 üreticiye süt soğutma tankı, Gülnar’da ise 21 yetiştiriciye mobil güneş paneli desteği verildi. "Millet ve Türkiye aşkıyla çalışmaya devam edeceğiz" Gülnarlı hemşerilerini selamlayarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Mersin merkezdeki yazdan kalma sıcak havanın aksine Gülnar’a kışın geldiğini belirterek, bol yağışlı bir mevsim geçirmeyi ve kuraklıktan kurtulmayı temenni etti. ‘Süt Soğutma Tankı Dağıtım Töreni’ kapsamında yapacakları desteklerden bahseden Seçer, göreve geldikleri günden bu yana tarıma verilecek destekleri çok önemsediklerini vurguladı. Seçer, yıl içinde çok kez ilçelere giderek bu destekleri gerçekleştirdiklerinin altını çizdi ve yaptıkları desteklerin en iyisi olması için gece-gündüz çalıştıklarını söyleyerek, "Yapmış gibi görünmek için değil, gerçekten yapıyoruz. Bize oy versinler, seçim öncesi 3-5 destek yapalım, halkımızı kandıralım diye yapmıyoruz. Bana göre size güvenen halkınızı kandırmak Allah katında en büyük günahtır. Bu insanlar size destek veriyor; milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi yapıyor. Diyor ki; ‘Bana hizmet edecek, çalmayacak, çaldırmayacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını israf etmeyecek. Vizyon ortaya koyacak, benim gelişmemi sağlayacak, çocuklarımızın geleceğini inşa edecek, bizi dünyada saygın ülke haline getirecek, azimle çalışacak’. Bizi onun için seçiyorlar. Bu düşünceyle, vicdanımızla, Allah, kanun ve yargı korkusuyla, millet ve Türkiye aşkıyla çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Büyükşehir olarak tarımsal desteklerde bulunurken, parti ayrımı gözetmeksizin üretim yapan yurttaşları öncelediklerini ve buna göre desteler sunduklarını aktaran Seçer, "Hiç kimse sizin vergilerinizden ve size aktardığımız bu desteklerden avanta alma hakkına sahip değil. Üretecek ve desteğini alacak" ifadelerini kullandı. "Bu ülke dünyanın en saygın ülkesi. Ülkemizle, milletimizle ve atalarımızla gurur duyuyoruz" Kaynak bakımından çok zengin bir ülke olduğumuza değinen Seçer, ülkenin kaynaklarını çar-çur etmeden koruyacaklarının altını çizdi, tarihi, kültürel ve yer altı zenginlikleriyle Türkiye’nin dünyada çok saygın bir ülke olduğunu söyledi. Anadolu topraklarında birçok medeniyetin var olduğunu söyleyen Seçer, "Medeniyet buradan dünyaya yürümüş gitmiş, dünya buradan faydalanmış. Biz böyle bir topraklarda yaşıyoruz ve böyle ataların mirasçılarıyız, torunlarıyız. Ülkemizle ve atalarımızla ne kadar övünsek azdır. Ülkemizle, milletimizle ve atalarımızla gurur duyuyoruz" diye konuştu. "Bizi çalışmak ve üretmek kurtarır" Üreticilerin desteklerden yararlanması gerektiğini vurgulayan Seçer, kooperatife ya da birliğe kayıt olmaları gerektiğinin de altını çizdi. Belediyenin desteklerinin durmadan devam edeceğini ifade eden Seçer, hayvancılık, balıkçılık, arıcılık, fide-fidan yetiştiriciliği gibi üretimin her alanında destek sunmak için çalıştıklarının altını çizdi. Seçer, "Bizi çalışmak ve üretmek kurtarır. Zenginliğimiz ne kadar artarsa huzurumuz ve barışımız o kadar artar. Daha kaliteli eğitim, daha güzel şehirler, yollar ve okullar olur, kültür, sanat ve ilim olur. Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümek olur, Mustafa Kemal olur" ifadelerine yer verdi. "Gece gündüz çalışarak Mersin’i ileriye taşıyacağız" Milliyetçilik ve vatanseverliğin yapılan hizmetler ile yaşatılabileceğini vurgulayan Seçer, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Vatanını en çok seven vazifesini en iyi yapandır’ sözünü hatırlattı. Ayrıca belediyenin en önemli hizmetlerinden birisi olan temiz suyu da yurttaşa ulaştırmak için çalıştıklarını vurgulayan Seçer, Ilısu içme suyunun devreye alındığını hatırlatarak emeği geçenlere teşekkür etti. Seçer, "Biz işleri çok hızlı yapalım istiyoruz. Diyoruz ki; ‘Zaman hızlı geçiyor, Türkiye’nin ve Mersin’in daha hızlı gelişmesi lazım’. Gece gündüz çalışacağız. Bizim vazifemiz bu ve bunları devam ettireceğiz" dedi. "Bizi eğitim, eğitimli toplum ve bilimle yürümek kurtaracak" Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal politika çalışmalarına devam ettiklerini belirten Seçer, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlarda sosyal politikaların en başta değerlendirilmesi gereken politikalar olduğunu ifade etti. Bu noktada da en önemli desteğin eğitim alanında olduğunu söyleyen Seçer, "Buradaki kurs merkezimiz Mersin’in en başarılı kurs merkezlerinden biri. Her sınavda mutlaka Gülnar’dan dereceye giren çıkıyor. Gülnar’ı samimiyetle kutluyorum. Bizi eğitim ve eğitimli toplum kurtaracak. Hurafelerle, safsatalarla değil; bilimle yürümek bizi kurtaracak" diyerek, çocuklar uygun şartlarda eğitime devam etsin diye Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerini sürdüreceğini söyledi. Gülnar’da yürütülen yol çalışmalarından olumlu geri dönüşler aldıklarını sözlerine ekleyen Seçer, Büyükşehir Belediyesine ait olmayan yollarda da yurttaşın rahatı için çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Seçer, Gülnar’da kadınlar, çocuklar ve yaş almış yurttaşlar öncelikli olmak üzere bir ‘Sosyal Yaşam Merkezi’ yapmak istediklerini ancak merkezde uygun arazi bulunamaması nedeniyle zorluk yaşadıklarını söyledi. Şartlı hibeyle bağışlanan bir arazinin amacı değiştirilemediği için projeyi hayata geçiremediklerini ifade eden Seçer, arazi sorunu çözüldüğünde merkezin hemen yapılacağını vurguladı. Bu konuda Gülnarlılardan destek isteyen Seçer, bu merkezin tamamen ilçe halkına hizmet edeceğini söyledi ve konuşmasını birlik, dayanışma, emeğe saygı ve sevginin kalıcılığına dikkat çekerek sonlandırdı.