POLİTİKA - 30 Ekim 2024 Çarşamba 12:23

Bakan Uraloğlu: “Bizim yolumuzu hiç kimse kesemez”

A
A
A
Bakan Uraloğlu: “Bizim yolumuzu hiç kimse kesemez”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TUSAŞ’a düzenlenen terörist saldırısına ilişkin, “HÜRJET’in üstünü kapatmaya çalışıyorlar, teröristler içeriye girerse HÜRJET’e zarar vermesin diye. Bu bilinçle Allah’ın izniyle bizim yolumuzu hiç kimse kesemez” dedi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara’da Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Konferans Salonu’nda UDHAM&ARUS İş Birliği Zirvesi’ne katıldı. Bakan Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada terör örgütü PKK tarafından TUSAŞ’a gerçekleştirilen saldırıyı hatırlatarak, “TUSAŞ’ın ürettiği birçok teknolojik ve stratejik ürünün bir tanesi de HÜRJET. O HÜRJET bu saldırı sırasında HÜRJET’in başındaki yönetici olan arkadaşımız, gencimiz ekibini topluyor. Saldırıda ekibi güvenli bir hangara alıyor ve kapılarını kilitleyip sayım yaptırıyor. Sayımda 3 kişinin olmadığını tespit ediyor. Apar topar onların nerede olduklarını araştırıyorlar. Bakıyorlar ki o 3 kişi gitmiş bir brandayla ürettikleri HÜRJET’in üstünü kapatmaya çalışıyorlar, teröristler içeriye girerse HÜRJET’e zarar vermesin diye. Bu bilinçle Allah’ın izniyle bizim yolumuzu hiç kimse kesemez” dedi.



“Küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduk”


Uraloğlu, son 22 yılda sanayinin yerlileşmesinde büyük atılımlar gerçekleştirildiğini belirterek, “Son 22 yılda yerli sanayimizi geliştirerek; savunma sanayi ürünleri, makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik ve haberleşme sektörleri gibi birçok stratejik alanda yüksek teknolojiye sahip milli ürünlerimizle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduk” ifadelerini kullandı.


Bakan Uraloğlu, haberleşme ve gözlem uyduları, savaş uçakları, helikopterler ve elektrikli trenler üreterek Türkiye’de tarihe damga vuran bir süreci yaşadıklarını kaydetti.



“Türkiye’yi Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi yaptık”


Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demiryollarını 2002 yılından itibaren devlet politikası olarak ele aldıklarına ve öncelikli sektör olarak belirlediklerine dikkati çekerek, “2003 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu uzunluğumuzu 2 bin 251 kilometresi YHT ve hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre artırarak 13 bin 919 kilometreye yükselttik. Türkiye’yi Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın 8’inci yüksek hızlı tren işletmecisi yaptık” şeklinde konuştu.



“Yerli ve milli sürücüsüz metro aracımızı da raylara indirdik”


Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:


“Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu ve yük vagonları, cer konvertörü ve motoru, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz. Yine geçen yıl ilk milli ve yerli elektrikli tren setlerimizi hizmete sunduk. Saatte 160 kilometre hıza sahip ‘Yeni Sakarya’ ismini verdiğimiz 3 setimiz şu an Adapazarı-Gebze arasında yolcu taşımacılığına devam ediyor Yüzde 70 yerlilik oranı ile üretilen yerli ve milli sürücüsüz metro aracımızı da raylara indirdik. İlk yerli ve milli metro sinyalizasyon sistemlerini kullanmaya başladık. Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti Projesi’nde de tasarım çalışmalarını tamamladık, imalat hazırlıklarına devam ediyoruz. Eskişehir 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi’nde de test çalışmaları ve sertifikasyon çalışmalarına devam ediyoruz.”



“Bu seti ülkemizdeki dördüncü banliyö işletmesi olan Gaziantep’teki Gaziray’da kullanacağız”


Bakan Uraloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bir yandan da TCDD Taşımacılık için sipariş edilen 95 lokomotifin üretimi için seri üretim çalışmalarını sürdürüyoruz. Üretim ve montaj aşamaları devam eden Milli Banliyö Tren Seti Projesi ilk setini de bu yılın sonunda tamamlayarak hizmete sunacağız. Bu seti İZBAN, Marmaray ve Başkentray’dan sonra ülkemizdeki dördüncü banliyö işletmesi olan Gaziantep’teki Gaziray’da kullanacağız.”



“İhraç ettikleri ürünlerle yılda yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde ediyoruz”


Avrupa Demiryolu Endüstrileri Birliği’nin (UNIFE) bu yıl yayınladığı “Küresel Demiryolu Piyasası” raporunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, “Demiryolu araçlarının pazar büyüklüğünün 63,3 milyar avroya ulaştığı görülüyor. Bugün hem müteahhitlerimizin yurtdışında üstlendiği demiryolu altyapı projeleri hem de raylı sistem araçları üreticilerimizin ihraç ettikleri ürünlerle yılda yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde ediyoruz ama bunun bizler için yeterli olmadığını ve daha büyük miktarlara ulaşabilecek kapasitede olduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu.



“Ovaköy’den Edirne’ye kadar uzanan 2 bin 94 kilometrelik güzergahtaki demiryolu altyapımızı geliştiriyoruz”


Uraloğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


“Bildiğiniz üzere gündemimizde ‘Kalkınma Yolu Projesi’ var. Irak’ta inşa edilen FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız. Bu kapsamda Ovaköy’den Edirne’ye kadar uzanan 2 bin 94 kilometrelik güzergahtaki demiryolu altyapımızı geliştiriyoruz. Burada demiryolu sanayimizin ve pazarımızın gelişmesi açısından çok büyük bir fırsat doğduğunu görüyoruz. Bu noktada Kalkınma Yolu’nun hayata geçmesiyle bu koridor üzerinde işletme yapacak olan şirketlerin hat üzerinde kullanacağı yeni tren setlerinin ülkemizin firmaları tarafından yerli ve milli olarak üretilmesi en önemli hedeflerimizden biridir.”


Programın ardından OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Bakan Uraloğlu’na çiçek takdim etti.



Bakan Uraloğlu: “Bizim yolumuzu hiç kimse kesemez”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da taksi şoförünü öldüren sanıklara ceza yağdı Kastamonu’da taksi şoförünü, ücret anlaşmazlığı yüzünden bıçaklayarak öldüren iki genç, 29’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 31 Temmuz 2023 tarihinde Aktekke Mahallesi Yol Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, taksi sürücüsü Nurettin Tığlıgil ile aracına yolcu olarak binen A.A. (16) ve B.K. (17) arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında A.A. ve B.K., yanında bulundukları bıçakla taksi şoförü Tığlıgil’i defalarca bıçakladı. Ağır yaralanan Nurettin Tığlıgil, sağlık ekiplerince kaldırıldığı Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti. Olayın ardından Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan A.A. ve B.K., adli makamlarca tutuklandı. Ücret anlaşmazlığı sebebiyle cinayeti işledikleri iddia edilen A.A. ve B.K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kasten öldürme” ve “silahlı yağma” suçlarından dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında A.A. ve B.K., suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini talep etti. Mahkeme heyeti, suça sürüklenen çocuk B.K. ile A.A.’yı, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. “15 yaşını ikmal etmiş, 18 yaşını ikmal etmemiş olması nedeniyle” mahkeme heyeti, sanık B.K.’nin cezasını 20 yıl 8 aya, sanık A.A.’nın cezasını da 19 yıl 8 aya düşürdü. Ayrıca mahkeme heyeti, “silahla birden fazla kişi tarafından birlikte yağma” suçundan da sanıklar A.A. ve B.K.’yi 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar B.K. ve A.A.’nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, sanıklar hakkında da “haksız tahrik indirimi” ile “iyi hal indirimi” uygulamadı. Öte yandan, cinayet zanlılarından B.K.’nin 2022 yılında da uzaklaştırıldığı okulda müdür yardımcısı Aziz B.’yi de bıçaklayarak yaraladığı öğrenildi.
Samsun İşletmelere “dara” uyarısı Samsun Ticaret İl Müdürlüğü, işletmeleri, ağır idari para cezaları ile karşı karşıya kalmamaları için “dara” düşümlerini yapmaları hususunda uyardı. İl genelinde birçok sektörde yürüttükleri yaygın ve yoğun denetimleri düzenli olarak sürdürdüklerini belirten Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla; işletmelerimiz tarafından satışa sunulan gıda ürünlerinin, plastik kap veya karton kutu gibi ambalaj daraları düşülerek ürünün net miktarı üzerinden satışa sunulması gerekmektedir” dedi. Şikâyetler geliyor Daranın düşülmemesi hususunda şikayetler aldıklarını belirten Müdür Turpçu, “Bu kapsamda; Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nin ‘Tanımlar’ başlıklı 4/n) maddesinde ‘(Ek:RG-18/2/2022-31754)(2) Net miktar: Ambalajlı malın, ambalaj malzemesi ve mal ile birlikte ambalajlanan diğer malzemeler hariç miktarını’ ifade edeceği hüküm altına alınmıştır. Yine; Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nin; ‘Tanımlar’ başlıklı 4/r maddesinde de ‘Net Miktar: Ambalajlı gıdanın, ambalaj malzemesi ve gıda ile birlikte ambalajlanan diğer malzemeler hariç miktarını’ olacağı düzenlemesine yer verilmiştir. 22 Kasım 2021 tarihinde meslek odalarımız aracılığı ile işletmelerimize gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılmasına rağmen konu ile ilgili olarak vatandaşlarımızdan halen İl Müdürlüğümüze şikâyetler gelmektedir" diye konuştu. “Dara düşümleri yapılmalı” Yaptıkları denetimlerde işletmelerimizin sonradan ambalajlayarak doğrudan satışa sunduğu gıda ürünlerini plastik kap veya karton kutu gibi ambalaj daralarını düşmeden satışa sunduklarına dair tespitler yapıldığını belirten Kürşat Turpçu, tüm esnafın sonradan ambalajlayarak doğrudan satışa sunduğu gıda ürünlerinde dara düşümlerini yapma hususunda hassasiyet göstermelerini, aksi takdirde düzenlemeye uymadığı tespit edilen işletmelere Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin; “Aldatıcı Eylemler” başlıklı 29/2-c maddesi “Bir mal veya hizmetin fiyatı, fiyatının hesaplanma yöntemi, ödeme koşulları ya da belirli bir fiyat avantajı” hükmü ve Fiyat Etiket Yönetmeliği kapsamında idari yaptırım uygulanacağını kaydetti. Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu konu ile denetimlerin aralıksız sürdürüleceğini belirterek, işletmeleri daha ağır idari para cezaları ile karşı karşıya kalmamaları için dara düşümlerini yapmaları hususunda uyardı.
Ankara Sosyal medyada kullanılan nefret söylemleri nedeniyle 30 sanığın yargılanmasına devam edildi Sosyal medyada kullanılan nefret söylemleri nedeniyle 30 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya bazı sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, bazı sanıkların mültecilerle ilgili yaptığı haberlere ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap geldiğini söyledi ve sanık avukatlarına söz verdi. Sanık Süha Çardaklı’nın avukatı, "Gelen müzekkere cevabı, müvekkilimin yaptığı haberleri doğrular niteliktedir. Müvekkilin beraatını talep ediyorum" ifadelerinde bulundu. Avukat beyanının ardından konuşan hakim, bu celse esas hakkındaki görüşünü sunması beklenen savcının mazeret bildirmesi sebebiyle, başka bir savcının mahkemede görevlendirildiğini söyledi. Söz alan savcı, mütalaanın hazırlanması için ek süre talebinde bulundu. Talebi kabul eden hakim, davayı 4 Şubat 2025’e erteledi. ’Olayın geçmişi’ İnternette, sosyal medyada kullanılan nefret söylemleriyle ilgili halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma niteliğinde paylaşımlar yapıldığının tespiti üzerine soruşturma başlatıldı. Ardından 1 Eylül’de Adana’da 27yaşındaki yabancı uyruklu Mahmut D.’nin, silahlı saldırı sonucu başından vurularak öldürülmesi sebebiyle sanıklar hakkında ’halk arasında korku ve panik oluşturmak amacıyla tehdit’ suçundan da soruşturma başlatıldı. İddianamede, yabancı uyrukluların yoğun yaşadıkları bölgelerde kamuya açık yerlere, üzerinde kurt görseli ve "Arap çölüne dön" yazısı bulunan afişlerin asıldığı, afişlerin yanındaki duvarlara "Arapları öldür" şeklinde yazılar yazıldığı, faşist Nazi ırkçı amblemlerin çizildiği ve bu görsellerin birçok sosyal medya hesabından paylaşılarak yayıldığı belirtildi. Sanıklar Süha Çardaklı, Hüseyin Dicle, Ramin Saeidi, Eray Ertürk, Ahmet Abdelaal, Adem Enes Gezer, Murat Erkek, Batuhan Çolak, Furkan Uludağ, Serkan Kafkas, Ümit Yasin Perinçek, Serdar Sönmez, Efe Emirhan Konaşoğlu, Ali Derviş Antal, Kutluhan Erol, Kutsal Yusuf Taş, Abdullah Aslan, Abdulrazak Çoban, Kemal Muhammet Karaçuka, Mahmud Elosman, Muhammed Elmuhammed, Furkan Göngör, Anıl Berkay Çetin, Adnan Özer Koş, Furkan Özbek, Harun Aytekin, Seval Göçer, Ayşe Toprak, Nilgün Tap ve Hikmet Kemal Köse’nin, fikir ve eylem birliği halinde, iştirak halinde ve toplu şekilde, basın ve yayın yoluyla, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’, ’halk arasında korku ve panik oluşturmak amacıyla tehdit’ suçlarından 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.