POLİTİKA - 25 Kasım 2025 Salı 14:52

Bakan Memişoğlu: "Hedefimiz küresel ölçekte söz sahibi olan bir Türkiye’yi inşa etmektir"

A
A
A
Bakan Memişoğlu: "Hedefimiz küresel ölçekte söz sahibi olan bir Türkiye’yi inşa etmektir"

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ‘Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık’ modelinin sağlık politikalarının ana omurgasını oluşturduğunu belirterek, "Hedefimiz küresel ölçekte söz sahibi olan bir Türkiye’yi inşa etmektir" dedi.


Bakan Memişoğlu, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nca (TÜSEB) Ankara’da bir otelde düzenlenen 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katıldı. Burada konuşan Bakan Memişoğlu, "Bugün burada bir araya gelen her bir katılımcı; yalnızca kendi ülkesinin değil, insanlığın sağlık geleceğine katkı sunma sorumluluğunu da omuzlarında taşımaktadır. Çünkü tıp, sınır tanımayan; dili, coğrafyayı ve kültürü aşan evrensel bir vicdan alanıdır. Türk Tıp Kurultayı ise bu evrensel sorumluluğun milli bir bilinçle ve küresel bir bakış açısıyla ele alındığı önemli bir buluşma noktasıdır" dedi.



"Toplumu hastalığa değil, sağlığa hazırlayan bir yapıya dönüştürme gayreti içerisindeyiz"


Memişoğlu, insanı merkeze alan, koruyucu ve geliştirici yaklaşımı esas alan, erişilebilirliği güçlendiren ve kaliteyi sürekli yükselten bir anlayışla çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, potansiyellerini bütüncül bir bakış açısıyla yeniden yapılandırdıklarını aktardı. Memişoğlu, "Son yıllarda yürüttüğümüz politikalarla, sağlık sistemimizi yalnızca bugünün ihtiyaçlarına cevap veren değil; geleceğin risklerini öngören, toplumu hastalığa değil sağlığa hazırlayan bir yapıya dönüştürme gayreti içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.


Güçlü sağlık sisteminin bilim ekosistemiyle mümkün olacağının altını çizen Memişoğlu, sağlıkta üretimi, teknolojik gelişimi ve bilimsel kapasiteyi stratejik bir öncelik olarak ele aldıklarını ifade etti.



"Hedefimiz küresel ölçekte söz sahibi olan bir Türkiye’yi inşa etmektir"


‘Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık’ modelinin sağlık politikalarının ana omurgasını oluşturduğunu dile getiren Bakan Memişoğlu, "Bu modelle hedefimiz sadece hizmet sunan değil, aynı zamanda bilgi üreten, teknoloji geliştiren ve küresel ölçekte söz sahibi olan bir Türkiye’yi inşa etmektir. Sağlık bizim için yalnızca bir hizmet alanı değil, milletimizin geleceğine yön veren stratejik bir güçtür. Bu niyetle hayata geçirdiğimiz üreten sağlık vizyonu, sağlık sistemimizin dönüşümünde yeni bir eşiği ifade etmektedir. İlaçtan tıbbi cihaza, biyoteknolojiden ileri tanı yöntemlerine kadar geniş bir alanda bilimi, sanayiyi ve teknoloji geliştirme kapasitemizi aynı hedefte buluşturuyoruz. Fikrin ürüne, ürünün katma değere dönüşmesini mümkün kılan bu yaklaşım, Türkiye’nin sağlıkta tam bağımsızlık idealinin en somut zeminini oluşturmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.



"Türkiye, sağlıkta sadece söz söyleyen değil, yön veren bir küresel aktör olmaya devam edecektir"


Üreten sağlık vizyonunun Bakanlığın stratejik iradesi olduğuna dikkati çeken Memişoğlu, "TÜSEB’in bilimsel öncülüğü ve sizlerin kıymetli katkılarıyla daha da güçlenecek; Türkiye, sağlıkta sadece söz söyleyen değil, yön veren bir küresel aktör olmaya devam edecektir" şeklinde konuştu.



"4 şehir hastanemizde daha teknoloji transfer ofisi kurarak, bu ağı 24 merkeze çıkarmayı hedefliyoruz"


Şehir hastanelerinde kurulan teknoloji transfer ofislerinin bilginin ürüne dönüştüğü bir üretim üssü haline geldiğine değinen Memişoğlu, şöyle devam etti:


"Bu merkezler sayesinde sahada görev yapan hekimlerimizin, akademisyenlerimizin ve araştırmacılarımızın geliştirdiği yenilikçi fikirler, artık daha hızlı şekilde projelendirilebilmekte, prototipe dönüştürülmekte ve yerli sağlık teknolojilerine katkı sunan ürünler haline gelebilmektedir. Böylece bilim insanlarımızın yalnızca düşünmesi değil üretmesi; yalnızca hayal kurması değil, hayata geçirmesi için güçlü bir zemin oluşturulmuştur. Yıl sonuna kadar 4 şehir hastanemizde daha teknoloji transfer ofisi kurarak bu ağı 24 merkeze çıkarmayı hedefliyoruz. Bu genişleme, destek mekanizmalarımızın daha da yaygınlaşmasını ve her bir fikrin sistem içinde karşılık bulmasını sağlayacaktır."



"Ülkemizin gerçek gücü laboratuvarlarda, hastane koridorlarında, üniversite kürsülerinde ve bilimle yoğrulan zihinlerde filizlenmektedir"


Klinik araştırmalarda da önemli çalışmalar yürüttüklerini aktaran Memişoğlu, "Sosyal Güvenlik Kurumu’nun klinik araştırmalarda hastanelerin hasta maliyetlerini karşılamaya yönelik düzenlemesi, bilim insanlarımızın önünü açan, araştırma süreçlerini cesaretlendiren ve üretim dinamizmini güçlendiren çok kıymetli bir adımdır. Bu sayede araştırmacılarımız daha özgür, daha sürdürülebilir ve daha sistematik bir şekilde çalışmalarını yürütebilmektedir. Bakanlık olarak yeni bir fikir ortaya koyan her bilim insanının arkasında duran, onu yalnızca teşvik eden değil, aynı zamanda destekleyen bir anlayışı kararlılıkla sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz ki, ülkemizin gerçek gücü laboratuvarlarda, hastane koridorlarında, üniversite kürsülerinde ve bilimle yoğrulan zihinlerde filizlenmektedir" değerlendirmesinde bulundu.


Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nın 11.’si bu yıl ilk kez "Üreten Sağlık" temasıyla düzenleniyor. Kurultaya Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Nobel ödüllü bilim adamı Aziz Sancar, ülkelerin sağlık bakanları ve çok sayıda sağlık alanında uzman isim katıldı. Açılış konuşmalarının ardından Bayraktar, Memişoğlu ve Sancar fuaye alanındaki stantları gezdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden ADÜ’ye çevre ve altyapı düzenleme desteği Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Merkez Kampüsü’nde yer alan merkez laboratuvarı çevresi başta olmak üzere kampüsün muhtelif noktalarında, Aydın Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından tesviye ve çevre düzenleme çalışmaları gerçekleştirildi. Kampüs alanlarının daha düzenli, işlevsel ve estetik bir görünüme kavuşturulması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında zemin iyileştirme, tesviye ve çevresel temizlik faaliyetleri titizlikle tamamlandı. Özellikle merkez laboratuvarı çevresinde yapılan düzenlemeler sayesinde hem akademik faaliyetlerin yürütüldüğü alanların çevresel konforu artırıldı hem de kampüs estetiğine önemli katkı sağlandı. Yapılan tesviye ve çevre temizlik çalışmaları, ilerleyen süreçte hayata geçirilmesi planlanan peyzaj, yeşillendirme ve açık alan düzenleme projeleri için sağlam bir altyapı oluştururken; öğrenciler, akademik ve idari personel için daha güvenli, düzenli ve erişilebilir alanların oluşmasına da zemin hazırladı. Çalışmalar, Aydın Büyükşehir Belediyesine ait iş makineleri ve teknik personelin koordinasyonu ile kısa sürede tamamlandı. Üniversite-yerel yönetim iş birliğinin başarılı bir örneği olarak değerlendirilen bu destek, ADÜ’nün kentle bütünleşen, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir kampüs anlayışını güçlendirdi. Yapılan düzenlemeler sayesinde kampüs alanlarının kullanım kapasitesinin artırılması ve çevresel kalitenin yükseltilmesi hedefleniyor. ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent, ADÜ merkez kampüsünde gerçekleştirilen tesviye ve çevre düzenleme çalışmalarına verdikleri katkılardan dolayı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na ve sahada görev yapan belediye ekiplerine teşekkür ederek, üniversite ve yerel yönetimler arasında sürdürülen iş birliğinin kentin ve üniversitenin gelişimi açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Bursa Mudanya Üniversitesi yüksek lisans programlarına kayıtlar devam ediyor Bursa’da, Mudanya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde yüksek lisans kayıtları devam ediyor. Mudanya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde 6 Anabilim Dalı’nda 7 programla yüksek lisan eğitimi veriyor. Programların yeni dönem kayıtları 25 Şubat tarihine kadar devam edecek. Programa kayıt yaptırmak isteyen adaylar üniversitenin resmi sitesi üzerinden başvurularını oluşturabilecek. Mudanya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Nihat Bingölbalı, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü olarak, çağın gerektirdiği bilimsel üretkenlik, yenilikçi düşünme ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla geleceği şekillendiren bireyler yetiştirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Bilgi, teknoloji ve insan etkileşiminin hızla değiştiği küresel dünyada; yalnızca bilgiye sahip olmak değil, o bilgiyi dönüştürmek ve toplum yararına kullanabilmek en önemli beceri hâline gelmiştir. Bizler, bu bilinçle öğrencilerimizi bilimin evrensel diliyle konuşan, etik değerlere bağlı, yeniliklere açık liderler olarak yetiştirmeye odaklanıyoruz" şeklinde konuştu. Enstitü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Nihat Bingölbalı, 6 adet yüksek lisans bölümlerinin olduğu söylerek, "Enstitümüz bünyesinde dördü tezsiz, üçü tezli olmak üzere altı Anabilim Dalı bulunmaktadır; Hemşirelik (Tezli), Fizyoterapi ve Rehabilitasyon (Tezli), Bilgisayar Mühendisliği (Tezsiz), Endüstri Mühendisliği (Tezsiz), Psikoloji (Tezsiz), İşletme (Tezli ve Tezsiz). Her bir program; teorik temelin yanı sıra uygulama, araştırma ve proje geliştirme becerilerini ön planda tutarak öğrencilere kapsamlı bir akademik deneyim sunmaktadır. Eğitim sürecimizin merkezinde yenilikçi öğrenme, disiplinler arası etkileşim ve sürekli gelişim yer almaktadır" dedi. Enstitünün toplum ve sanayiyle iç içe gelişen bir süreç olduğuna inandıklarını vurgulayarak"Enstitümüz, bilimin yalnızca kampüs sınırlarında değil, toplum ve sanayiyle iç içe gelişen bir süreç olduğuna inanmaktadır. Bu anlayışla; ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet gösteren kurumlarla işbirlikleri geliştiriyor, öğrencilerimizin bu ağlar içinde aktif rol almasını sağlıyoruz. Bu kapsamda öğrencilerimiz; Gerçek sektör sorunlarına çözüm üreten proje ve araştırmalarda yer almakta, uygulamalı dersler, saha çalışmaları ve stajlar aracılığıyla iş dünyasıyla erken temas kurmakta, küresel rekabet ortamında fark oluşturacak bilgi, beceri ve vizyonla mezun olmaktadır. Mudanya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, eğitimde uluslararasılaşma, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm ilkelerini merkeze almaktadır. Hedefimiz; öğrencilerimizi yalnızca bugünün değil, geleceğin mesleklerine ve akademik ihtiyaçlarını da hazırlamaktır. Bu doğrultuda, her mezunumuzun bilimsel düşünceyi rehber edinmiş, etik değerlere bağlı, yenilikçi ve küresel bakış açısına sahip birer birey olarak dünyada iz bırakmasını arzuluyoruz. Bilimin ışığında, insanı merkeze alan bir yaklaşımla geleceğe yön vermek için tüm öğrencilerimizi ve araştırmacılarımızı bu yolculuğa davet ediyorum" ifadelerini kullandı.