POLİTİKA - 08 Kasım 2024 Cuma 12:22

Bakan Kurum: "İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek"

A
A
A
Bakan Kurum: "İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir zahmet sorumluluklarını yerine getirecek" dedi.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı. Bakan Kurum, 6 Şubat depremleri sonrasında yapılan çalışmalardan 81 ildeki kentsel dönüşüm faaliyetlerine, iklim değişikliğiyle mücadeleden Sıfır Atık Hareketi’ne, millet bahçelerinden çevre ve doğa koruma projelerine kadar Bakanlığın birçok projesindeki son durumu anlattı. Türkiye’nin son 120 yılda 20 yıkıcı deprem yaşadığını, binlerce vatandaşını toprağa verdiğine dikkati çeken Bakan Kurum, bugün 85 milyon nüfusun yüzde 71’inin deprem riski taşıyan bölgelerde yaşadığını vurguladı.



"Deprem bölgesi ’milli seferberlik sahası’ olmuştur"


Kahramanmaraş depremlerinin hemen ardından Cumhuriyet tarihinin en büyük konut seferberliğinin başlatıldığını belirten Bakan Kurum, “Eli daima deprem bölgesinin üzerinde olan, deprem bölgesini daima ilk gündem olarak gören Cumhurbaşkanımızın liderliğinde depremin üzerinden 45 gün geçmeden ilk temellerimizi attık. 3’üncü ayın sonunda tam 180 bin yuvanın inşasını başlattık. Bugün küllerinden yeniden doğan deprem bölgesi, dünyanın en büyük, en hareketli şantiye alanı olmuştur. Türk milletinin her ferdinin üzerine titrediği Anadolu’daki 10 asırlık hikayemizin en büyük ’milli seferberlik sahası’ olmuştur. Şu anda 11 ilimizde bin 900 şantiyemizde deprem bölgesine adanmış 160 bin kardeşimiz, ’bir vatan müdafaası’ şuuruyla yeni yuvalarımızı yapmaktadır” ifadelerini kullandı.



"2025 yılı sonunda 453 bin yuva ve iş yerimizin anahtarlarını vereceğiz"


Şu ana kadar deprem bölgesinde 358 bin ev ve iş yerinin ihalesinin gerçekleştirildiğini açıklayan Bakan Kurum, Hatay’da 130 bininci konutun teslim edildiğini hatırlattı. 4 bin 333 köyde yaklaşık 62 bin köy evinin inşasının sürdüğünü belirten Kurum, “Her gün ortalama bin 500 konut yaparak 70 bin konutumuzu daha tamamlayacak, toplam 202 bin ev ve iş yerimizi teslim edeceğiz. 2025 yılı sonuna geldiğimizde 453 bin yuva ve iş yerimizin anahtarlarını afetzede kardeşlerimize vermiş olacağız. Evine girmeyen tek bir afetzede kardeşimizi bırakmayacağız” diye konuştu.



"İstanbul’da 600 bin konut kendiliğinden çökebilecek vaziyettedir"


İstanbul için kentsel dönüşüm çağrısını yineleyen Bakan Kurum, şunları kaydetti:


"Özellikle de geçmişinde en büyük sınavları hep depremlere karşı vermiş olan, muhtemel bir depremle Türkiye’nin bekasını tehlikeye atacak olan İstanbul’umuzun üzerine titriyoruz. Bilim insanlarımız uyarılarına her gün bir yenisini daha ekleyerek, ’İstanbul’un yakın geleceğinde bir deprem bekleniyor; acil ve kesintisiz kentsel dönüşüm şart’ diyorlar. ‘İstanbul’a dair tüm gündemler ertelenmeli, süratle dönüşüme odaklanılmalı’ diyorlar. Bu çağrıları da şu hakikatlere dayandırıyorlar. Bugün İstanbul’umuz toplam 7.5 milyon ev ve iş yeriyle devasa bir metropoldür. Bu yuvaların 1,5 milyonu mühendislik hizmeti almamış ve zemin nedeniyle de ileri derecede risk altındadır. Hele hele bunların 600 bini, bırakın 7 şiddetindeki bir depremi, her an kendiliğinden çökebilecek vaziyettedir. Zaten gün geçmiyor ki İstanbul’un bir mahallesinde kendiliğinden çöken bir bina olmasın."



"88 bin sosyal konutun inşasına başladık"


Bakan Kurum, 2025 yılı sonu itibarıyla 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut kampanyası daha başlatacaklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi:


"Bizden önce düşe kalka ilerleyen Toplu Konut İdaresi’ni canlandırarak 21 yılda 3 trilyon lira yatırım yapmış, 1 milyon 462 bin sosyal konut ve 46 bin sosyal donatıyı 5 milyon dar gelirli vatandaşına sunmuş olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Ama durmuyoruz. Bugün 81 ilin tamamına yayılan tam bin 210 şantiyede, 312 bin yuvamızın, park, bahçe, cami, okul ve sosyal donatımızın inşasını da aşkla sürdürüyoruz. 2024 yılında 130 bin konutun ihalesini, 34 bin evin satışını ve 52 bin evin teslimini tamamladık. Şu anda 50 ve 100 bin sosyal konut projelerindeki konutlarımızı, depremin getirdiği yüksek maliyetlere ve zorluklara rağmen büyük oranda bitirdik. İlk kez buradan ifade ediyorum. 250 bin sosyal konut kampanyamızda şu anda 88 bin konutumuzun inşasına başladık. TOKİ’mizin 2 gün önce açıkladığı ihale takvimine göre tüm inşaatlarımızı başlatacağız, milletimize verdiğimiz sözü tutacağız. Yine İlk Evim Arsa Projesi kapsamında 694 ilçede taleplerimizi topladık. 2025 yılı Temmuz ayına kadar da tahsis süreçlerini tamamlayacağız."


Bakan Kurum, Emine Erdoğan öncülüğündeki Sıfır Atık Hareketi kapsamında 193 bin binada sıfır atık yönetim sistemi kurulduğunu, toplam 60 milyon ton atığın geri kazanıldığını belirtti. Kurum, ekonomiye 185 milyar lira katkı sağlandığını ve 498 milyon ağacın kesilmesinin, 5,9 milyon ton sera gazı salımının önlendiğine vurgu yaptı. Kurum, Son 22 yılda belediye ayrımı gözetmeksizin 25 bin 950 çevre yatırımına 58 milyar lira kaynak sağlandığını belirterek, “Türkiye’nin 7 bölgesinde sıfır atık pilot ilçelerimizi belirleyeceğiz. Depozito Yönetim Sistemimizin makine ve altyapı kurulumunu 2025 yılı sonuna kadar yapacak, ülke genelinde uygulamaya geçeceğiz. 2017 yılında yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı 2024 yılı itibarıyla yüzde 35’e çıkardık; inşallah daha çok çalışarak 2035 yılında yüzde 60’a çıkaracağız” şeklinde konuştu.



İzmir Körfezi’nin kirli suyu Plan ve Bütçe Komisyonu’nda


Bakan Kurum, Plan ve Bütçe Komisyonu’na İzmir Körfezi’nden alınan bir müsilajlı su getirdi. Kurum, kirli su numunesini göstererek, "Bu suyu, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdim. Artık İzmir Körfezimizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, Körfez’in içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir" ifadelerini kullandı.


İzmirli vatandaşların rahat bir yaşam süremediğini belirten Bakan Kurum, "Şu kirliliğin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Şu anda bu su numunesi içerisinde atık su kaynaklı amonyak miktarı olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Oksijen miktarı sıfırdır sıfır" dedi.



"İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek"


Bakanlık olarak İzmir Körfezi Orta ve Uzun Vadeli Eylem planlarını da çok yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Bakan Kurum, şunları kaydetti:


“Altını çiziyorum, bu işin takipçisi olacağız. İzmir Körfezi’nin temizlenmesi açısından her türlü süreci takip edeceğiz. İzmir Körfezi’nin umursamaz ellerde heba olmasına, her seçim öncesinde ‘Körfez’de kulaç atacağız’ deyip tek bir olumlu adım atmayan zihniyete müsaade etmeyeceğiz. Ben Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir zahmet sorumluluklarını yerine getirecek. Yapması gerekenleri yapacak. İlgili herkese vazifelerini hatırlatmaya, İzmir halkı ve milletimiz adına devam edeceğiz."



Mapa-Şamandıra’da pilot bölge Fethiye ve Göcek


Mavi vatanın temiz geleceğini garanti edecek Mapa-Şamandıra Projesi’nin bu yıl içinde Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde pilot uygulama olarak başlayacağını aktaran Bakan Kurum, “Projemizle tekne ve yatların koylarımızda kontrollü şekilde konaklamalarını sağlayacağız. Ekolojik yaşamı koruyacağız. Atıkların denize deşarjını önleyecek, deniz canlılarını koruyacağız. Başarımızı ölçecek, eksik yönlerimizi giderecek ve en kısa süre içerisinde aynı uygulamayı tüm denizlerimizde yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


Bakan Kurum, "Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı”, Eğirdir Gölü’nün temizliği, Ayder ve Uzungöl’deki doğa koruma projelerinden de bahsetti. “Yeşil Şehir Vizyonu”nun millet bahçeleriyle devam ettiğini söyleyen Kurum, “Şu anda 77 milyon metrekare alana yayılan tam 521 millet bahçesi yapıyoruz. 274 millet bahçesinin yapımını bitirerek milletimize sunduk. İstanbul’un fethinin 569. yılında ilk fidanlarıyla buluşturduğumuz Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin kalan tüm etaplarını hızla tamamlayarak, milletimizle birlikte coşkuyla açacağız” ifadesini kullandı.



"Site yönetimleriyle ilgili mevzuat tamamlanmak üzere"


Bakan Kurum, site yönetimleriyle ilgili mevzuat hazırlıkları ile ilgili de, “Apartman ve sitelerde ortak alanların ve ortak giderlerin nasıl yönetileceği konusunda gerek kat maliklerinin, gerekse hizmet sunucusu şirketlerin sorunlarına çözüm bulacak olan mevzuat çalışmamızı tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yıl içinde milletimize arz edeceğiz” dedi.



Yeşil sertifika, yağmur suyu ve gri su zorunluluk olacak


Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin de güncellendiğini açıklayan Bakan Kurum, şu ifadelere yer verdi:


"Yerleşim alanlarında elektrikli araçlar için şarj ünitelerinin kurulumunu kolaylaştırıyoruz. Site ve apartman otoparklarında şarj ünitelerinin kurulumu için zorunlu olan elektrik tesisatı artık ruhsata tabi olmayacak. Yine kamuya ait ve yeni yapı ruhsatı alınacak 10 bin metrekare ve üzerindeki sağlık, eğitim ve hizmet binaları için Yeşil Sertifika alınmasını zorunlu hale getiriyoruz. Belli büyüklük ve tipteki kamu binaları ve özel binalarda yağmur suyu ve gri su sistemlerinin kurulumu artık zorunlu olacak. Bu sayede her 1,5 yılda bir Mogan Gölü kadar sudan tasarruf etmeyi hedefliyoruz."


Muhalif parti milletvekillerinin sözleri üzerine Bakan Kurum, "Hazmedemiyorsunuz, hazmedemiyorsunuz, hazmedemiyorsunuz. Biz aziz milletimiz için bu hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. 2025 yılı bütçemizin milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum" diyerek cevap verdi.



Bakan Kurum: "İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çerkeslerin kültürü sahneye taşındı Kocaeli Kafkas Kültür Derneği’nin 60. yıl dönümünde, Çerkeslerin tarihi ve kültürel mirası, dans gösterileri ve sürgün temalı performanslarla sahneye taşındı. Kutlama, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Kongre Merkezi’nde düzenlenen geniş katılımlı bir programla gerçekleştirildi. Etkinlikte derneğin tarihi, dans gösterileri ve özel konuşmalarla anıldı. Gecede sırasıyla Çerkes kültürünü yansıyan danslar sahnelenirken, minik ekiplerin performansları seyircilerden büyük alkış aldı. Dans gösterilerinin ardından sahnede atmosfer değişti ve sürgün temalı bir video eşliğinde "Sürgün Dansı" gerçekleştirildi. Bu gösteri sırasında izleyiciler duygusal anlar yaşadı. "Derneğimiz, Kuzey Kafkasya’daki tüm halklarını kucaklayan bir çatı olmuştur" Kafkas Kültür Derneği Başkanı İbrahim Uygun, etkinlikte yaptığı konuşmada, derneğin 1964 yılında kurulduğunu ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Uygun, "Merhum Galip Çağlın’ın öncülüğünde kurulan derneğimiz, zaman içinde büyük bir çınar ağacına dönüşmüştür. Derneğimizin kuruluşundan bugüne emeği geçen tüm büyüklerimizden ahirete göç edenleri saygı ve minnetle anıyoruz Allah’tan rahmet diliyoruz. Hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyor bu salonda olanlara emekleri için huzurlarınızda gönülden teşekkür ediyoruz. 1864’te yaşanan Büyük Kafkas Sürgünü sonucu Anadolu’ya gelen tüm Kuzey Kafkas halklarını kucaklamayı kendine görev edinen derneğimiz, kültürümüzü, dilimizi, gelenek ve göreneklerimizi gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenmiştir. Kültür, bir milletin hafızası, kimliği ve geleceğe taşıdığı en değerli mirasıdır. ’Biz büyük bir aileyiz’ diyen, dünlerini yarınlara taşımak için bir araya gelen sizlerle var olan Derneğimiz, kurulduğu günden bu yana, Kuzey Kafkasya’daki tüm halklarını kucaklayan bir çatı olmuştur. Bu birlik ve beraberlik, bizleri daha da güçlendirmektedir" dedi. "Bu gece sadece bir gösteri izlemiyoruz" Kültürlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla var güçleriyle çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Uygun, "Bu gece sadece bir gösteri izlemiyoruz. Aynı zamanda, köklerimize, kimliğimize ve birbirimize olan bağlılığımızı tazeliyoruz. Bu gece, büyüklerimizin bize öğrettiği değerleri hatırlayıp, gelecek nesillere aktaracağımız sözü veriyoruz. Bu gece yarınlarda kültürümüzle birlikte var olacağımızın izlerini taşıyan meşaleyi gençlerde görmenin mutluluğunu tadıyoruz. Bu gece, sadece kutlamak değil, aynı zamanda geçmişimize şükranlarımızı sunmak ve geleceğe dair umutlarımızı dile getirmek için bir araya geldik. İnanıyorum ki, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz sürece, kültürümüzü yaşamaya, yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.