POLİTİKA - 20 Kasım 2024 Çarşamba 12:44

Bakan Göktaş: "Gazzeli çocukların maruz kaldığı acılar ve haksızlıkların bir an önce son bulması için tüm ülkeleri somut adımlar atmaya davet ediyoruz"

A
A
A
Bakan Göktaş: "Gazzeli çocukların maruz kaldığı acılar ve haksızlıkların bir an önce son bulması için tüm ülkeleri somut adımlar atmaya davet ediyoruz"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Bugün bir kez daha İsrail’in insanlık dışı saldırılarını durdurması, Gazzeli çocukların maruz kaldığı acılar ve haksızlıkların bir an önce son bulması için tüm ülkeleri, Birleşmiş Milletler ve insan hakları savunucularını somut adımlar atmaya davet ediyoruz" dedi.


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Ulusal Çocuk Forumu’nun kapanış törenine katıldı. Ankara’da özel bir otelde düzenlenen programda konuşan Bakan Göktaş, sadece Türkiye’deki çocukların geleceğini değil, tüm dünya çocuklarının geleceğini güzelleştirmek için çalıştıklarını söyledi. Gazze’deki soykırımın son bulması için çalıştıklarını ifade eden Bakan Göktaş, tüm dünyayı bu konuda somut adım atmaya davet etti. Çocuk Forumu buluşmalarını çeyrek asırdır sürdürdüklerini belirten Bakan Göktaş, "En değerli hazinemiz olan sizlerin sesini duyurduğumuz bu platform hem kültürümüzün hem de demokrasi anlayışımızın somut bir göstergesi oluyor. Bu forumlarımız, çocuk haklarının savunulması, çocukların toplumsal katılımlarının artırılması açısından önemli roller üstleniyor. 25 yıl boyunca binlerce çocuk bu platformda deneyimlerini paylaşıyor ve kendi gelecekleri için söz sahibi olma fırsatı buluyor. Erken yaşlardan itibaren fırsat eşitliği anlayışının ve toplumsal dayanışmanın tohumları ekiliyor. Çeyrek asırlık bu yolculuk, çocukların fikirlerinin ve katılımlarının ne kadar değerli olduğunu açıkça gösteriyor. Çocuk hakları konusunda katettiğimiz mesafe, özellikle çocuk komitelerimizin çalışmaları birçok ülkeye örnek olacak düzeye ulaşıyor. Bu çalışma, geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın daha adil, daha eşit ve daha umut dolu bir dünya inşa etmeleri için onlara verdiğimiz değerin en anlamlı ifadesi olarak devam edecek" ifadelerini kullandı.



"Sizler bizim geleceğe dair en büyük umudumuz, en güçlü inancımızsınız"


Çocukların kendilerine birçok açıdan katkılarının olduğunu söyleyen Göktaş, "Bugün sizleri burada görmek, büyük fedakârlıklarla ulaştığımız kazanımlarımızı emin ellere teslim edeceğimizi gösteriyor. Sizler bizim geleceğe dair en büyük umudumuz, en güçlü inancımızsınız. Her birinizin bu forumlarda sunduğu özgün bakış açıları ve benzersiz fikirler bizlerde yepyeni ufuklar açıyor. Dostluk ve kardeşlik duygularıyla yürüttüğünüz çalışmalarınız, hepimize ilham veriyor. Hiç bitmeyen enerjiniz bizleri de motive ediyor. ’Çocuk için katılım ve savunuculuk’ üst başlığında düzenlediğimiz bu forumda ulaştığınız sonuçların da önce ülkemiz, sonra dünyamız için faydalı olacağına inanıyoruz. Biz de ülkemizi geleceğe taşımaya yönelik tüm çalışmalarınızda her zaman sizinle olacağız" ifadelerine yer verdi.



"Gazzeli çocukların maruz kaldığı acılar ve haksızlıkların bir an önce son bulması için tüm ülkeleri somut adımlar atmaya davet ediyoruz"


Bakanlık olarak sadece Türkiye’nin değil, bütün dünya çocuklarının haklarını korumak ve güçlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:


"Bizim için en değerli miras, hiç şüphesiz çocuklarımıza barış, güven ve huzur dolu bir dünya bırakmaktır. Fakat bugün dünyanın farklı coğrafyalarında çocuklar, savaş, çatışma, yoksullukla mücadele etmek zorunda kalıyor. En temel haklarından mahrum bir şekilde umut dolu bir geleceğin hayalini bile kuramaz hale geliyor. Bu acıların hiçbirinin sorumlusu olmayan, masumiyetin sembolü olan çocukların barış ortamına kavuşturulması, bugün acil bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Bugün dünyanın her neresinde yaşıyor olursa olsun çocukların yaşam hakkının kayıtsız şartsız garanti altına alınması için açık bir çağrıda bulunuyoruz. Bugün bir kez daha İsrail’in insanlık dışı saldırılarını durdurması, Gazzeli çocukların maruz kaldığı acılar ve haksızlıkların bir an önce son bulması için tüm ülkeleri, Birleşmiş Milletler ve insan hakları savunucularını somut adımlar atmaya davet ediyoruz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Büyükşehirin tohumları toprakla buluştu Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 75 hibe desteği ile çiftçilere verdiği tohumlar toprakla buluştu. Bereketli bir hasat için tohumları eken Salihli ilçesi Çökelek Mahallesi’nden Niyazi Kaçar, “Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği tohumları ektik. İlk defa böyle bir destek aldık, çok memnunuz. Ferdi Başkanımıza teşekkür ederiz” dedi. Manisa Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı sağlamak ve üreticinin maliyetlerini düşürmek için desteğini sürdürüyor. Çiftçilere, yüzde 75 hibeli tohum desteğinde bulunan Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tohumlarını üreticiler, bereketli bir hasat beklentisiyle toprakla buluşturdu. “Desteklerin devamını bekliyoruz” Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin çiftçilere sağladığı tohum desteğinden memnun olduğunu belirten Salihli ilçesi Çökelek Mahallesi Muhtarı Kamil Uysal, “Ferdi Başkanımızın destek sağladığı tohumlarımızı toprakla buluşturduk. Çiftçilerimizin tepkileri çok olumlu. Vatandaşlarımız, bu desteklerin devamını bekliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin bize sağladığı tohum desteği, gübre desteği, sepet ve sergi bezi desteği için başkanımıza çok teşekkür ederiz” derken, yapılan tohum desteğinden faydalanan Salihli ilçesi Çökelek Mahallesi’nden üretici Niyazi Kaçar, 20 yıldır çiftçilikle uğraştığını söyledi. Kaçar, “Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 75 hibe ile verdiği Andino cinsi buğday tohumlarını ektik. İlk defa böyle bir destek aldık, çok memnunuz. Eğer bu tohumun verimi de güzel olursa, daha da memnun olacağız. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek başkanımıza teşekkür ederiz, her zaman arkasındayız" diye konuştu. Çökelek Mahallesi üreticilerinden Ergün Ersoy ise şunları söyledi: “Ferdi Başkanımızın verdiği 5’li karışım tohum ile ekime başladım. Bu projeye, muhtarlığımızın bilgilendirmesiyle başvuru yaparak onayımızı aldık. Doğduğumdan beri çiftçilik yapıyorum ve daha önce böyle bir destek almamıştım. Ferdi Başkanımıza teşekkür ederim.”
Sinop Sinop’a 76.5 milyon TL hibe ve 7 milyon TL kredi desteği Sinop heyeti, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etti. Görüşmelerde, Sinop’a 76.5 milyon TL hibe ve 7 milyon TL kredi desteği sağlanacağı açıklandı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, AK Parti Sinop İl Başkanı Uğur Giresun ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Salih Livaoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u makamında ziyaret etti. Ziyarette, Sinop Kent Meydanı Projesi başta olmak üzere, il genelindeki kentsel altyapı ihtiyaçları ve yatırımlar ele alındı. Görüşmelerin ardından AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, Bakan Kurum’un Sinop’a yönelik sağladığı destekleri duyurdu. Sinop’a yatırım müjdesi Bakanlık tarafından Sinop ve ilçelerine çeşitli alanlarda sağlanan destekler şu şekilde açıklandı: Türkeli: İlaçlama makinesi için 1,5 milyon TL hibe, semi treyler için 8,5 milyon TL hibe, sokak aydınlatma ve kaldırımlar için 6 milyon TL hibe, mesire alanı için 3 milyon TL hibe. Erfelek: 1 adet çöp kamyonu, sokak ve kaldırımlar için 3 milyon TL hibe, afet için 6 milyon TL hibe, 7 milyon TL kredi desteği. Durağan: Beko loder için 4,5 milyon TL hibe, şehir içi parke çalışması için 9 milyon TL hibe, küçük sanayi sitesi için 5 milyon TL hibe. Dikmen: 1 adet kepçe, sokak ve kaldırımlar için 2 milyon TL hibe, sosyal tesis için 2 milyon TL hibe, 50 adet çöp konteyneri. Sinop İl Özel İdaresi: Nisi Göleti için 10 milyon TL hibe, kalekonduların kamulaştırılması için 16 milyon TL hibe, 2 adet çöp kamyonu, 1 adet greyder, 1 adet vidanjör ve 400 çöp konteyneri. AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, yaptığı paylaşımda, Sinop’a verilen desteklerden dolayı Bakan Kurum’a teşekkür ederek, “Sinop’umuza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Yapılan ziyaretin Sinop’un kentsel gelişimi açısından önemli bir adım olduğu ve projelerin hayata geçirilmesiyle bölgeye büyük katkılar sağlayacağı belirtildi.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam ediliyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan Çağla Durmuş kendisine sorulan ilaçların ortadan kaldırılmasına ilişkin konuşmayı “Bu ilaçları denetimde sıkıntı yaptıkları için ortadan kaldırıyorduk" diye yanıtladı. Öte yandan duruşmaya ara verildiği esnada seyirci kısmında bulunan bir avukat, sanık Dursun Eryılmaz’a "2020 yılında benim çocuğumu öldürdün, ben onun annesiyim" şeklinde bağırdı. "Hiçbir hastayı öldürmedim" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi liderleri ve üyelerinin yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık Çağla Durmuş savunma yaptı. Tutuklu sanık Çağla Durmuş savunmasında "Ben Medilife Hastanesi’nde çalışan bir hemşireyim. Hiçbir örgüte üye değilim. Hiçbir hastayı öldürmedim. Dolandırıcılık kastıyla hareket etmedim. Bir hastaya bile ihmali davranışta bulunmadım" diye konuştu. Mahkeme başkanı, sanığın bebeklere karşı, "bırakacağım ölürse ölsün" şeklinde konuşmasını sordu. Sanık, "Bu konuşmada ayarsız düzensiz monitör ayarlarından bahsediyorum, hastayı öldürmekten bahsetmiyorum. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yaşanan malzeme sorunundan dolayı serzenişte bulundum" diye yanıtladı. Savunmasına devam eden Durmuş, "Çalıştığım hastanede daha fazla para alınması için fazla ilaç alındığını görmedim. İhtiyacı olan hastalara yapılıyordu. İhtiyacı olan hastalara ilaçları kullanıyorduk. Yoğun bakım dışına ilaç çıkışı olmadı. Epikrizle hastanın çarşaf dosyası uyumlu olmuyordu" dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sanığa, "Sen hemşire değil misin? Niye uyumlu değil, niye düzgün yazmıyordunuz" diye sordu. Sanık soruyu "Bu işlemleri dışarıdan gelen hemşireler yapıyordu" diye yanıtladı. "Epikrizi Dursun Eryılmaz’ın yazması gerekiyordu ama yazmıyordu" Sanık savunmasının devamında, "Gıyasettin bize hasta gönderiyordu, ama görevi ve ne iş yaptığını bilmiyorum. Hasta transferi konusunda görevli olduğunu biliyordum. Son denetime kadar hiç bu kadar detaylı bir denetim görmemiştim. Normalde bu kadar denetlenmiyorduk. Basamaklara hekimler karar veriyordu ancak hemşireler yazıyordu. Epikrizi Dursun Eryılmaz’ın yazması gerekiyordu ama yazmıyordu, biriktiriyordu, doğru düzgün bilgisayar bile kullanmasını bilmiyordu" ifadelerini kullandı. "İlaçları denetimde sıkıntı yaptıkları için ortadan kaldırıyorduk" Mahkeme başkanı sanığa, "Dursun çıkmadan ex olsun" şeklinde konuşmasını sordu. Sanık ise, "Burada hastanın tüm müdahalesi yapılıp, bitirildi. Bu konuşmada bundan bahsettim. Başka niyetim yoktu. Hastanın durumunu söyledim” dedi. Çağla Durmuş kendisine sorulan ilaçların ortadan kaldırılmasına ilişkin konuşmayı ise "Özge hemşire, ben sorumlu hemşireyim. Bu ilaçları denetimde sıkıntı yaptıkları için ortadan kaldırıyorduk" diye yanıtladı. Sanık savunmasını, "Görevim neyi gerektiriyorsa ben onu uyguladım, yanlış bir şey yapmadım" cümlesi ile tamamladı. Sanık Dursun Eryılmaz’a “Benim çocuğumu öldürdün, ben onun annesiyim" tepkisi Duruşmaya ara verildiği sırada salonun seyirci kısmında bulunan bir avukat, duruşma salonunda Dursun Eryılmaz’a "2020 yılında benim çocuğumu öldürdün, ben onun annesiyim" şeklinde bağırdı.