Yerel Haberler
Ankara
Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır" 13 Aralık 2025 Cumartesi - 20:11:01 Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün bu sayı yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Memişoğlu, yurt dışından Türkiye’ye dönen hekim sayısının 249 olduğunu ve bunların sağlık sistemine yeniden başladığını söyledi. Memişoğlu, "943 hastanemiz, 8 bin 300 aile sağlığı merkezimiz, bin 237 laboratuvarımız, 973 toplum sağlığı merkezimiz, 137 ağız ve diş sağlığı merkezimiz, 327 sağlıklı hayat merkezimiz, 592 diyaliz merkezimiz ve 191 ruh sağlığı merkezimiz toplumun her noktasına ulaşan güçlü bir sağlık altyapımızı biliyorsunuz. Son 23 yılda mevcut hastanelerimizin yüzde 80’ini yeniledik veya yeniden yaptık. Birinci basamak sağlık hizmetlerini toplum sağlığının temel direği olarak çok daha güçlü bir yapıyla sunuyoruz. Aile sağlığı merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programımız kapsamında toplam sağlık tesisimiz bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. Memişoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "435 sağlık tesisinin 165 inşaat çalışmaları devam ediyor. 234 proje ve arsa aşamasındayken 36’sı ihale aşamasına gelmiştir. 6 Şubat depremlerinden etkilenen illerimizde sağlık hizmetlerini sürdürmenin yanında bölgenin yeniden ayağa kalkması için kalıcı sağlık altyapı yatırımlarını da hızlandırdık. Toplam 40.8 milyar liralık yatırım yaptık ve 109 sağlık tesisini tamamladık. Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün bu sayı yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır." Şehir hastanelerinin yalnızca yatak sayılarla değil yüksek teknolojiye sahip altyapıları, modern tıp cihazları, donanımlı ameliyathaneleri ve geniş yoğun bakım kapasiteleriyle öne çıktığını belirten Memişoğlu, "Her biri birer sağlık kampüsü olarak planlanan bu tesisler dünyanın sayılı sağlık yatırımları arasında yer almakta ve Türkiye’nin sağlıkta fark oluşturan gücünü temsil etmektedirler. Bu büyük yatırımları hayata geçirirken kamu özel eş birliği modeli sağlık altyapısında sürdürülebilir yatırımı ve yüksek hizmet kalitesinin önemli bir aracı olmuştur. Önümüzdeki dönemde de vatandaşımıza doğrudan fayda sağlayan kamu kaynaklarımızı en etkin biçimde kullanan farklı finansman modellerini değerlendirmeye devam edeceğiz. Vatan taşımıza hangisi daha fazla katkı sunuyorsa biz bu yöntemi hayata geçirmeye kararlıyız" şeklinde konuştu. Memişoğlu, bebek ölümlerine ilişkin de bilgi vererek, "2002 yılında bin canlı doğumda 31.5 olan bebek ölüm hızını 2024 yılında 8.4’e kadar düşürdük. Sayın Emine Erdoğan hanımefendilerin himayelerinde 2024 tarihinde başlattığı normal doğum eylem planının neticesinde primer sezaryen oranını ilk kez düşürdük. Primer sezaryen oranı sadece son bir yılda yüzde bir düşüş sağladık. Ayrıca 3 bin 400 koordinatör eve ve bin 524 gebe okuluyla anne adaylarını bilinçli şekilde doğuma hazırlıyoruz. Gebenin hamilelik ve doğum sürecinde öğreneceği, bilgileneceği annelik yolculuğu mobil uygulamasını hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.
13 Aralık 2025 Cumartesi - 17:08 (Düzeltme) Ankara’da sürekli trafik kazalarının yaşandığı türbede yine kaza oldu Ankara Altındağ’da yer alan Tezveren Sultan Türbesi’ne kontrolden çıkan otomobil çarptı. Benzer olaylar nedeniyle sık sık gündeme gelen türbenin etrafında kazadan dolayı hasar oluştu. Kaza, gece 03:00 sırlarında Altındağ ilçesi Talatpaşa Bulvarı’nda yer alan Tezveren Sultan Türbesi’nde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, sürücüsünün kontrolünü kaybettiği 34 PDE 213 plakalı otomobil, türbeye çarparak durabildi. Kazanın ardından çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olayda herhangi bir can kaybı veya yaralanma yaşanmazken, türbeyi koruyan demir korkularda ile etrafındaki beton bariyerlerde ve çarpan araçta hasar oluştu. Kazanın olduğu türbede daha önce de benzer kazalar yaşanırken, ekipler tarafından olayla ilgili inceleme başlatıldı. "Gece karanlık olduğu için sürücü muhtemelen türbeyi görmedi" Olayla ilgili konuşan Tolga Kurt: "Kaza sabaha karşı olmuş. Araçta 2 kız 2 erkek varmış. Alkollü değillermiş. Sürücü sanırım türbenin olduğu yeri yol zannetmiş. O nedenden dolayı kazayı yapmış. Daha sonra çekici geldi. Aracı olduğu yerden kaldırdı. Gece karanlık olduğu için sürücü muhtemelen türbeyi görmedi. Bu buradaki ilk kaza değil. Aynı kazalar daha önce de olmuştu. Burada evliyalardan birisi yatıyor. Belli ki alkollü veya hızlı araç kullananları sevmiyor. Bir de bu yolda uyarı ışıkları yok. O yüzden de sürücüler süratle ilerliyor ve türbe de kör noktada olduğundan dolayı görmüyorlar. Türbede de hasar oluştu. Öndeki taş aracın içeriye girmesini engellemiş. Demirler ve öndeki taşlarda hasar var" dedi.
Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 20:11 Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün bu sayı yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Memişoğlu, yurt dışından Türkiye’ye dönen hekim sayısının 249 olduğunu ve bunların sağlık sistemine yeniden başladığını söyledi. Memişoğlu, "943 hastanemiz, 8 bin 300 aile sağlığı merkezimiz, bin 237 laboratuvarımız, 973 toplum sağlığı merkezimiz, 137 ağız ve diş sağlığı merkezimiz, 327 sağlıklı hayat merkezimiz, 592 diyaliz merkezimiz ve 191 ruh sağlığı merkezimiz toplumun her noktasına ulaşan güçlü bir sağlık altyapımızı biliyorsunuz. Son 23 yılda mevcut hastanelerimizin yüzde 80’ini yeniledik veya yeniden yaptık. Birinci basamak sağlık hizmetlerini toplum sağlığının temel direği olarak çok daha güçlü bir yapıyla sunuyoruz. Aile sağlığı merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programımız kapsamında toplam sağlık tesisimiz bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. Memişoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "435 sağlık tesisinin 165 inşaat çalışmaları devam ediyor. 234 proje ve arsa aşamasındayken 36’sı ihale aşamasına gelmiştir. 6 Şubat depremlerinden etkilenen illerimizde sağlık hizmetlerini sürdürmenin yanında bölgenin yeniden ayağa kalkması için kalıcı sağlık altyapı yatırımlarını da hızlandırdık. Toplam 40.8 milyar liralık yatırım yaptık ve 109 sağlık tesisini tamamladık. Deprem öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatak bulunmaktayken bugün bu sayı yüzde 16 artarak 27 bin 503’e çıkmıştır." Şehir hastanelerinin yalnızca yatak sayılarla değil yüksek teknolojiye sahip altyapıları, modern tıp cihazları, donanımlı ameliyathaneleri ve geniş yoğun bakım kapasiteleriyle öne çıktığını belirten Memişoğlu, "Her biri birer sağlık kampüsü olarak planlanan bu tesisler dünyanın sayılı sağlık yatırımları arasında yer almakta ve Türkiye’nin sağlıkta fark oluşturan gücünü temsil etmektedirler. Bu büyük yatırımları hayata geçirirken kamu özel eş birliği modeli sağlık altyapısında sürdürülebilir yatırımı ve yüksek hizmet kalitesinin önemli bir aracı olmuştur. Önümüzdeki dönemde de vatandaşımıza doğrudan fayda sağlayan kamu kaynaklarımızı en etkin biçimde kullanan farklı finansman modellerini değerlendirmeye devam edeceğiz. Vatan taşımıza hangisi daha fazla katkı sunuyorsa biz bu yöntemi hayata geçirmeye kararlıyız" şeklinde konuştu. Memişoğlu, bebek ölümlerine ilişkin de bilgi vererek, "2002 yılında bin canlı doğumda 31.5 olan bebek ölüm hızını 2024 yılında 8.4’e kadar düşürdük. Sayın Emine Erdoğan hanımefendilerin himayelerinde 2024 tarihinde başlattığı normal doğum eylem planının neticesinde primer sezaryen oranını ilk kez düşürdük. Primer sezaryen oranı sadece son bir yılda yüzde bir düşüş sağladık. Ayrıca 3 bin 400 koordinatör eve ve bin 524 gebe okuluyla anne adaylarını bilinçli şekilde doğuma hazırlıyoruz. Gebenin hamilelik ve doğum sürecinde öğreneceği, bilgileneceği annelik yolculuğu mobil uygulamasını hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.
(Düzeltme) Ankara’da sürekli trafik kazalarının yaşandığı türbede yine kaza oldu
13 Aralık 2025 Cumartesi - 17:08 (Düzeltme) Ankara’da sürekli trafik kazalarının yaşandığı türbede yine kaza oldu Ankara Altındağ’da yer alan Tezveren Sultan Türbesi’ne kontrolden çıkan otomobil çarptı. Benzer olaylar nedeniyle sık sık gündeme gelen türbenin etrafında kazadan dolayı hasar oluştu. Kaza, gece 03:00 sırlarında Altındağ ilçesi Talatpaşa Bulvarı’nda yer alan Tezveren Sultan Türbesi’nde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, sürücüsünün kontrolünü kaybettiği 34 PDE 213 plakalı otomobil, türbeye çarparak durabildi. Kazanın ardından çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olayda herhangi bir can kaybı veya yaralanma yaşanmazken, türbeyi koruyan demir korkularda ile etrafındaki beton bariyerlerde ve çarpan araçta hasar oluştu. Kazanın olduğu türbede daha önce de benzer kazalar yaşanırken, ekipler tarafından olayla ilgili inceleme başlatıldı. "Gece karanlık olduğu için sürücü muhtemelen türbeyi görmedi" Olayla ilgili konuşan Tolga Kurt: "Kaza sabaha karşı olmuş. Araçta 2 kız 2 erkek varmış. Alkollü değillermiş. Sürücü sanırım türbenin olduğu yeri yol zannetmiş. O nedenden dolayı kazayı yapmış. Daha sonra çekici geldi. Aracı olduğu yerden kaldırdı. Gece karanlık olduğu için sürücü muhtemelen türbeyi görmedi. Bu buradaki ilk kaza değil. Aynı kazalar daha önce de olmuştu. Burada evliyalardan birisi yatıyor. Belli ki alkollü veya hızlı araç kullananları sevmiyor. Bir de bu yolda uyarı ışıkları yok. O yüzden de sürücüler süratle ilerliyor ve türbe de kör noktada olduğundan dolayı görmüyorlar. Türbede de hasar oluştu. Öndeki taş aracın içeriye girmesini engellemiş. Demirler ve öndeki taşlarda hasar var" dedi.
Bakan Ersoy: "15 Aralık, artık dünya takviminde Türk dili için özel bir yer alacak"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 16:34 Bakan Ersoy: "15 Aralık, artık dünya takviminde Türk dili için özel bir yer alacak" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "15 Aralık, artık dünya takviminde Türk dili için özel bir yer alacak. Bu, dilimizin bin yıllık yolculuğunun en güzel tescilidir" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, UNESCO’nun 3 Kasım tarihinde aldığı kararla 15 Aralık’ın resmen ‘Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ olarak ilan edilmesini değerlendirdi. Bakan Ersoy yaptığı açıklamada, "UNESCO’nun bu tarihi kararı, Türk dilinin köklü geçmişinin ve zengin mirasının uluslararası alanda tescillenmesi anlamına geliyor. Bu karar, sadece Türkiye için değil, tüm Türk dünyası için gurur verici bir başarıdır" diye konuştu. 15 Aralık tarihinin seçiminin ayrı bir anlam taşıdığına dikkati çeken Bakan Ersoy, "1893 yılında Danimarkalı bilim insanı Vilhelm Thomsen’in Orhun Yazıtlarını çözerek Türk dilinin köklü tarihini bilim dünyasına kanıtladığı gün olan 15 Aralık, artık dünya takviminde Türk dili için özel bir yer alacak. Bu, dilimizin bin yıllık yolculuğunun en güzel tescilidir" ifadelerini kullandı. "Bu başarı, Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin somut göstergesidir" Kararın Türkiye Cumhuriyeti ve Türk devletlerinin ortak çalışmasıyla hayata geçtiğini vurgulayan Ersoy, "Bu başarı, Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin somut göstergesidir. UNESCO ailesine bu vizyoner kararları için teşekkür ediyor, ortak hazırlık sürecinde emeği geçen tüm Türk devletlerinin temsilcilerini yürekten kutluyorum" açıklamasında bulundu. Bakan Ersoy, kararın Semerkant’ta ilan edilmesinin de ayrı bir önem taşıdığını belirterek, "UNESCO’nun bu kararını Türk kültürünün kadim merkezlerinden Semerkant’ta duyurması, kültürel kökenlerimizle kurduğumuz güçlü bağı bir kez daha gözler önüne seriyor" değerlendirmesinde bulundu. "Dilimiz, kültürümüzün en değerli hazinesidir" Ersoy, UNESCO’ya teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı: "Bu karar, Türk dilinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusundaki çabalarımızı küresel ölçekte destekliyor. Dilimiz, kültürümüzün en değerli hazinesidir. Bu tarihi karara vesile olan herkese ve UNESCO’ya şükranlarımı sunuyorum. 15 Aralık artık tüm Türk dünyasının kutlayacağı, dil bilincinin güçleneceği özel bir gün olacak."
Anadol araçlarının sergilendiği ’Anadol’un Doğuşu Sergisi’ ziyarete açıldı
13 Aralık 2025 Cumartesi - 16:31 Anadol araçlarının sergilendiği ’Anadol’un Doğuşu Sergisi’ ziyarete açıldı Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Ankara Resim Heykel Müzesi’nin bahçesi ve faye alanında Anadol Kulübü işbirliği ile gerçekleştirilen 9 gün sürecek sergi, pasta merasimi eşliğinde bugün ziyarete açıldı. Türk otomobil tarihinin simgelerinden biri olan Anadol’un tarihi yolculuğu ve doğuş hikayesinin anlatıldığı Anadol’un Doğuşu Sergisi ziyarete açıldı. Anadol araç sahipleri ve tüm Anadol severlerin bir araya geldiği organizasyonda gazete ve dergi kupürleriyle Anadol aracının tarihi hikayesi anlatıldı. Toplam 16 klasik Anadol aracının sergilendiği organizasyonda nostaljik görüntülere sebep oldu. "16 adet otomobil var " Sergiye ilişkin açıklamalarda bulunan organizasyon sahibi Ramazan Cabbar, "Bu müzede etkinliği, 59’uncu Anadol’un banttan inişin tarihini kutlamak amacıyla gerçekleştirilmesi. Dönem gazete ve araçların hepsi orijinaldir, 67-91 yılları arasıdır. Sergimiz 10 gün açık kalacak, 16 adet otomobil var. Ankara halkına Renkli görüntü oluşturacak "dedi. "Anadol benim şuanda en önemli hayat arkadaşım" Organizasyonda kendi aracını sergileyen Yunus Emre Şimşek ise "Anadol benim için bir yaşam tarzı, her şeyimiz. Emekli olduktan sonra bütün vaktimizi onunla geçiriyorum. Benim şuanda ki en önemli hayat arkadaşım gibi bir şey" ifadesinde bulundu. "Ailemizin daha önce bu araçları vardı" Sergiyi ziyaret eden ve Anadol arabasına hayranlık duyduğunu kaydeden Kerem Günüç ise, "Buradan geçerken 9 yaşında ki oğlum ile hiç görmediği bu araçları gördük. Arabaların ne olduğunu sordu. Ailemizde daha önce vardı bu araçlardan. Bizde bindik" açıklamasında bulundu.
Ankara’da sürekli trafik kazalarının yaşandığı türbede yine kaza oldu
13 Aralık 2025 Cumartesi - 16:30 Ankara’da sürekli trafik kazalarının yaşandığı türbede yine kaza oldu Ankara Altındağ’da yer alan Tezveren Sultan Türbesi’ne kontrolden çıkan otomobil çarptı. Benzer olaylar nedeniyle sık sık gündeme gelen türbenin etrafında kazadan dolayı hasar oluştu. Kaza, gece 03:00 sırlarında Altındağ ilçesi Talatpaşa Bulvarı’nda yer alan Tezveren Sultan Türbesi’nde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, sürücüsünün kontrolünü kaybettiği 34 PDE 213 plakalı otomobil, türbeye çarparak durabildi. Kazanın ardından çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olayda herhangi bir can kaybı veya yaralanma yaşanmazken, türbeyi koruyan demir korkularda ile etrafındaki beton bariyerlerde ve çarpan araçta hasar oluştu. Kazanın olduğu türbede daha önce de benzer kazalar yaşanırken, ekipler tarafından olayla ilgili inceleme başlatıldı. "Gece karanlık olduğu için sürücü muhtemelen türbeyi görmedi" Olayla ilgili konuşan Tolga Kurt: "Kaza sabaha karşı olmuş. Araçta 2 kız 2 erkek varmış. Alkollü değillermiş. Sürücü sanırım türbenin olduğu yeri yol zannetmiş. O nedenden dolayı kazayı yapmış. Daha sonra çekici geldi. Aracı olduğu yerden kaldırdı. Gece karanlık olduğu için sürücü muhtemelen türbeyi görmedi. Bu buradaki ilk kaza değil. Aynı kazalar daha önce de olmuştu. Burada evliyalardan birisi yatıyor. Belli ki alkollü veya hızlı araç kullananları sevmiyor. Bir de bu yolda uyarı ışıkları yok. O yüzden de sürücüler süratle ilerliyor ve türbe de kör noktada olduğundan dolayı görmüyorlar. Türbede de hasar oluştu. Öndeki taş aracın içeriye girmesini engellemiş. Demirler ve öndeki taşlarda hasar var" dedi.
Bakan Tunç: "TCK’deki özel hükümler, yeniden ele alınarak cezaların artırılmasına yönelik mevzuat çalışmaları başlatılmıştır"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 16:13 Bakan Tunç: "TCK’deki özel hükümler, yeniden ele alınarak cezaların artırılmasına yönelik mevzuat çalışmaları başlatılmıştır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türk Ceza Kanunu’ndaki kumar suçları, yasa dışı bahis ve şans oyunlarına ilişkin özel hükümler, Kabahatler Kanunu’ndaki yaptırımlar yeniden ele alınarak cezaların artırılmasına yönelik mevzuat çalışmaları başlatılmıştır" dedi. Bakan Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yasa dışı bahis, şans oyunları ve sanal kumarın dijital mecralarda yaygınlaşarak aile bütünlüğünü zedeleyen, gençleri hedef alan ve kamu düzeni açısından risk oluşturan tehdit alanına dönüştüğünü belirterek, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan 31 Ekim tarihli Genelge ile bu tehdide karşı devletimizin tüm imkânlarıyla kararlı mücadele iradesi ortaya konulmuştur. Bu kapsamda hazırlanan Sanal Ortamda Yasa Dışı Bahis, Şans Oyunları ve Kumarla Mücadele Eylem Planı ile suçun kaynağında tespiti, hızlı müdahale, finansal ve dijital altyapının kesilmesi, suç gelirlerinin engellenmesi ve vatandaşlarımızın korunması hedeflenmektedir" ifadelerini kullandı. "Bilişim yoluyla işlenen suçların önlenmesine yönelik mobil hatlara ilişkin düzenlemeler getirilmektedir" Bilişim suçların önlenmesine yönelik mobil hatlara ilişkin önemli düzenlemeler getirildiğini aktaran Tunç, "Bu suçlarla mücadelede hukuki ve idari altyapının güçlendirilmesi, denetim ve yaptırım mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve kurumlar arası koordinasyonun artırılması esas alınarak kamu kurumlarının sorumlulukları da belirlenmiştir. Adalet Bakanlığı olarak yürüttüğümüz çalışmalarla bilişim yoluyla işlenen suçların önlenmesine yönelik somut adımlar atılmakta, mobil hatlara ilişkin önemli düzenlemeler getirilmektedir. Bu sayede dolandırıcılık suçlarıyla daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır" açıklamasında bulundu. Bakan Tunç, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen 11. Yargı Paketindeki düzenlemelere ilişkin bilgi vererek şu ifadeleri kullandı: "Bilişim sistemleri kullanılarak işlenen suçlarda, şüpheli banka ve finans hesapları 48 saate kadar askıya alınabilecek, bilişim sistemleri kullanılarak işlenen bu suçlarda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128’inci maddesindeki rapor şartı aranmaksızın suça konu menfaate derhal el konulabilecek, El konulan tutarın mağdura ait olduğu anlaşılırsa doğrudan hak sahibine iade edilecektir. Soruşturmalarda gecikme yaşanmaması için; Banka ve finans kuruluşlarına Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenen bilgi ve belgeleri 10 gün içinde gönderme zorunluluğu getirilmektedir. Yasa dışı bahis ve dolandırıcılıkta kullanılan hesapların önlenmesi amacıyla; Elektronik ödeme kuruluşlarında biyometrik doğrulama veya çipli kimlik olmadan hesap açılması mümkün olmayacaktır. GSM hatlarında sıkı denetim sağlanması amacıyla; Hat abonelikleri yalnızca elektronik kimlik doğrulamasıyla yapılabilecek, bir kişi adına açılabilecek hat sayısına BTK tarafından sınırlama getirilecek, ölen veya tüzel kişiliği sona eren kişilere ait hatlar periyodik kontrollerle kapatılacak, Yabancı uyruklulara özel numara tahsisi uygulanacaktır." "TCK’deki özel hükümler, yeniden ele alınarak cezaların artırılmasına yönelik mevzuat çalışmaları başlatılmıştır" Bakan Tunç, yasa dışı bahis ve kumar suçlarında cezalar daha da ağırlaştırılacağını vurgulayarak, "Ayrıca; Türk Ceza Kanunu’ndaki kumar suçları, yasa dışı bahis ve şans oyunlarına ilişkin özel hükümler, Kabahatler Kanunu’ndaki yaptırımlar yeniden ele alınarak cezaların artırılmasına yönelik mevzuat çalışmaları başlatılmıştır. Bu kapsamda yapılacak düzenlemelerle örgütlü şekilde işlenen ya da çocukları hedef alan yasa dışı bahis ve kumar suçlarında cezalar daha da ağırlaştırılacaktır. İnsanları borç sarmalına sürükleyen, hayatları geri dönülmez biçimde karartan bu tehdide karşı kararlı ve güçlü adımlar atmaya, toplumsal huzurumuzu tehdit eden her yapının karşısında kararlılıkla durmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Özer’den Bahçeli’ye ziyaret: "Kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanı"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 14:44 Özer’den Bahçeli’ye ziyaret: "Kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanı" Görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettiğini belirterek, görüşmede barış süreci, toplumsal uzlaşı ve yargıya güven başlıklarının ele alındığını kaydetti. Özer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ziyarette Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in selamlarını Bahçeli’ye ilettiğini ifade etti. Görüşmede, Türkiye’nin uzun yıllardır ön yargılar, ezberler ve korkularla şekillenen sorun alanlarının samimi, kararlı ve özverili bir yaklaşımla aşılabileceğini dile getiren Özer, şu ifadeleri kullandı: "Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim. Yargıya olan güvenin artırılmasının işin miheng noktası olduğu, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğu, güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğuna değindim. Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım. Zira günümüzde yargıya olan güvenin azalması ülkemiz demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiği aşikardır. Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir şartta heba edilmemelidir. Zira bu fırsat sadece Türkiye’nin iç barışı için değil aynı zamanda bölge barışı içinde büyük bir öneme sahiptir. Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli, eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemelidir." Özer, nazik ev sahipliği dolayısıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederek görüşmeye ilişkin paylaşımında, Bahçeli’ye "Köklere Yolculuk" ve "İnsanlık Nereye Gidiyor" adlı kitaplarını hediye ettiği fotoğraflara yer verdi.