AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Cunta eşittir CHP’dir"
"Özgür Özel büyük bir siyasi fanatizm dili kullanmakta sosyal hayatın çeşitli mekanlarını kendilerinden olanlar, olmayanlar diye ayırarak sosyal bölücülük dediğimiz zararlı bir faaliyete imza atmaktadır"
-Bugün Netanyahu hükümetinin Nazileri geride bırakacak şekilde cinayetleri sürdürmesi uluslararası toplum önünde büyük bir utanç olarak durmaktadır
-Cumhurbaşkanımız MYK açılış konuşmasında terörsüz Türkiye için yapılması gerekenler konusunda devlet kurumlarının senkronize bir şekilde faaliyet yürüttüğünü ifade etmişlerdir.
-"Çok partili hayata geçtiğimizden beri CHP siyasi cuntacılığın doğrudan tahrik unsuru olmuştur ya da ortaya çıkan bütün cuntalar karşısında destek vermiştir"
-Özgür Özel normalleşmeden bahsetti, normalleşmeden geldiği nokta dışarıdaki odaklara dilekçe yazmaktan ibarettir. Dışarıdaki odaklara Türkiye’yi şikayet etmekten ibaretti.
ANKARA- (İHA) AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında süren AK Parti Merkez Yürütme Kurulu(MYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MYK’nın açılış konuşmasında MYK üyelerine talimatlarını ilettiğini bildirdi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ramazan döneminde yapılan çalışmaları değerlendirerek önümüzdeki dönemde de hem bütün genel merkezin hem bütün teşkilatların vatandaşlarla daha çok buluşması yönündeki planlamanın aynı şekilde devam etmesi gerektiğini belirttiğini söylediğini Terörsüz Türkiye gündemiyle ilgili hassasiyetlerini ortaya koyduğunu vurguladı.
Gazze’deki durumu yakından takip ettiklerini ifade eden Çelik, "Gündem ne olursa olsun herhangi bir şekilde Gazze’nin asli takip ettiğimiz vicdani, insani meselemiz olmaktan hiçbir şekilde çıkmayacağını ifade etmek istiyorum. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız diplomasi trafiğini güçlü bir şekilde devam ettiriyor ve dünyada şimdiye kadar çizgisini hiç değiştirmeden aynı dozda, aynı netlikte bunu sürdüren ülke Türkiye. Ve bu konudaki ısrarımızı, bu konudaki tezlerimizi hem insani açıdan hem siyasi açıdan tezlerimizi aynı şekilde bütün muhataplarımıza iletmeye devam ediyoruz. Tabii oradaki son katliamlarla birlikte bu soykırım siyasetinin parçası olan katliamlarla birlikte maalesef insani durum daha vahim bir boyuta gelmiştir. Her seferinde daha ağırı ne olabilir diye bütün uluslararası toplum düşünürken daha ağırı söz konusu olmaktadır. Şimdi hem gıda yardımının kesilmesinden hem oradaki insanların ölüme terk edilmesinden hem de ağır bir şekilde katliam makineleri tarafından hedef alınmalarına kadar böylesine bir facia devam etmektedir" diye konuştu.
Çelik, uluslararası toplumun tabii soykırım karşısında bu derece çaresiz kalması geçmişte Nazilerin yaptıkları karşısında üretilen literatüre rağmen bugün Netahyahu hükümetinin Nazileri aşacak, Nazileri geride bırakacak şekilde bir cinayet şebekesi olarak bu cinayetleri sürdürmesi tabii uluslararası toplumun önünde büyük bir utanç olarak durduğunu belirtti.
"Terörsüz Türkiye hedefinin herhangi bir yol kazasına uğramadan, herhangi bir provokasyona uğramadan hedefine ulaşabilmesi için önemli değerlendirmeler ve uyarılar yaptı"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli istirahati sonrasında tekrar göreve başladığını hatırlatan Çelik, "Kendilerine tekrar buradan AK Parti Genel Merkezinden sağlık, sıhhat ve afiyet dileklerimizi arz ediyoruz. Ve kendilerine tekrar sağlıklı bir şekilde göreve başlamalarından, mesailerine başlamalarından dolayı memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Tabii Sayın Bahçeli’nin istirahati sürecinde iyileşme sürecinde de o sürecin yoğunluğu içerisinde bile terörsüz Türkiye konusundaki hassasiyetini istirahat ettiği iyileşme sürecinde hasta yatağından bile o derece güçlü bir şekilde o derece sahiplenerek ve bütün hassasiyetleri en ince ayrıntısına kadar takip ederek bu sürece dönük olarak hem hassasiyeti hem de bu sürecin gündemde tutulmasına, bu sürecin başarıya ulaşmasına dair değerlendirmelerini paylaşması gerçekten çok kıymetliydi. Nitekim yaptığı açıklamalarla terörsüz Türkiye hedefinin herhangi bir yol kazasına uğramadan, herhangi bir provokasyona uğramadan hedefine ulaşabilmesi için önemli değerlendirmeler ve uyarılar yaptı. Bahçeli’nin bu değerlendirmeleri ve bu uyarıları o iyileşme sürecinde bile bu konuda en yakın şekilde takip etmeleri bu konuya Cumhur İttifakı olarak verdiğimiz önemin bu konunun başarıya ulaşması için ortaya koyduğumuz hassasiyetin yeni bir zirvesi olarak kayda geçmiştir" şeklinde konuştu.
"Önümüzdeki dönem de bu sürecin başarıya ulaşması için yeni aşamaları hep beraber göreceğiz ve takip edeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü MYK açış konuşmalarında terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması için yapılması gerekenler konusunda devlet kurumlarının senkronize bir şekilde çalıştığını, senkronize bir şekilde faaliyet yürüttüğünü ve siyasi açıdan da bu hassasiyetlerin aynı şekilde gözetilmesi gerektiğini ifade ettiğini aktaran Çelik, "Dolayısıyla, önümüzdeki dönem de bu sürecin başarıya ulaşması için yeni aşamaları hep beraber göreceğiz ve takip edeceğiz. AK Parti Genel Merkezi olarak da bizim siyasi ajandamızın en üst sıralarında yer alan bir konudur ve bu şekilde biz çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
"Özgür Özel büyük bir siyasi fanatizm dili kullanmakta"
Son 10 günde gerçekleşen siyasi gündemle ilgili çeşitli safhalarda görüşlerini basınla paylaştıklarını anımsatan Çelik sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Ama özetle gelinen nokta şudur: CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in provokasyondan mandacılığa uzanan geniş bir literatürde negatif siyasetin pek çok kalemine imza atmış olmasıdır. Bu en son işte boykot olarak gündeme getirdikleri esnafın, işçinin, çiftçinin emeğine karşı bir partinin bu şekilde bir kampanya yapması. O gün esnafın, çiftçinin, işçinin emeğinin herhangi bir şekilde kabul görmemesiyle ilgili olarak yürüttükleri bu kampanya Türk siyasi tarihinde bir partinin kendi vatandaşlarının emeğiyle karşı karşıya geldiği, kendi vatandaşlarının emeğini bir kavga unsuru yaptığı bir ilktir. Tabii bütün açılardan bakıldığında hem sosyal hayat açısından bakıldığında hem diğer açılardan bakıldığında uzun zamandır Sayın Özgür Özel büyük bir siyasi fanatizm dili kullanmakta ve resmen sosyal hayatın çeşitli mekanlarını kendilerinden olanlar ve olmayanlar, kendilerine destek verenler ve vermeyenler diye ayırarak sosyal bölücülük dediğimiz çok zararlı bir faaliyete imza atmaktadır. Ve bu faaliyetin neticesi olarak ortaya gelen noktada hiçbir şekilde bu vatandaşımız tarafından bir kabul görmemiştir, vatandaşımızda bir karşılık bulmamıştır. Ama Cumhuriyet Halk Partisini, Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi eliyle giderek marjinalleşen siyasetin içerisine, giderek uçlarda gezinen bir siyasetin içerisine mahkum etmiştir."
"Çok partili hayata geçtiğimizden beri Cumhuriyet Halk Partisi ya siyasi cuntacılığın doğrudan tahrik unsuru olmuştur, sürükleyicisi olmuştur"
CHP Genel Başkanı Özel’in "Cunta Yönetimi" sözlerine ilişkin Çelik, "Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden seçilmiş iradeye saygısızlığın, millet iradesiyle kavgalı olmanın, demokrasiye saygısızlığın bir neticesi olarak ortaya çıktı. Fakat madem bu cunta yönetimi ve siyasi cuntacılık bahsini açıyor Özgür Özel, o zaman bu konuya eğilmekte fayda var. Bakın, çok partili hayata geçtiğimizden beri Cumhuriyet Halk Partisi ya siyasi cuntacılığın doğrudan tahrik unsuru olmuştur, sürükleyicisi olmuştur ya da ortaya çıkan bütün cuntalar karşısında sessiz kalmıştır ve destek vermiştir. Çok partili hayatı başından sonuna inceleyen birisi, ister akademik bir çalışmayla olsun, ister bu siyasi tarihin bir kronolojisini çıkarsın, burada bir siyasi cuntacılık söz konusuysa eşittir Cumhuriyet Halk Partisi’ni bulacaktır. Yani bizim demokrasi hayatımızla ilgili, siyasi hayatımızla ilgili bir siyaset sözlüğü olsaydı, bir demokrasi sözlüğü olsaydı, cuntacılık nedir diye baktığınızda çok partili hayata geçtiğimizden beri, 27 Mayıs’tan itibaren kurumsallaşan Yassıada zihniyetini, Cumhuriyet Halk Partisi’nde tecessüm etmiş Yassıada zihniyetini cuntacılığın karşılığı olarak verirdi o sözlük" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özel’in göreve başladığı dönemlerde normalleşmeden bahsettiğini hatırlatan Çelik, "Normalleşmeden şu anda geldiği nokta dışarıdaki odaklara dilekçe yazmaktan ibarettir, dışarıdaki odaklara Türkiye’yi şikayet etmekten ibarettir. Şimdi de zaten bunu kendi ifadeleriyle, kendi beyanıyla açık bir şekilde söylüyor ‘Yurt dışına gideceğim ve işte Türkiye’yi şikayet edeceğim’ diye, Türkiye’nin kazanımlarını şikayet ettiğini, Türkiye’nin ekonomisini hedef alarak, Türkiye’nin dış politikasını hedef alarak yaptığı şeyin aslında bütün bu kazanımları hedef almaktan, milletin kazanımlarını hedef almaktan hiçbir farkı olmadığını anlamayacak bir duruma düşmüş Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi" ifadelerini kullandı.
"Türkiye’nin bir iç gündemiyle ilgili olarak dilekçe yazan, yabancı odaklardan yardım talep eden hiçbir Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı olmamıştır"
Cumhuriyet Halk Partisi köklü bir parti olduğunu Cumhuriyet Halk Partisi’nde sağduyuyla siyaset yapma kapasitesi olan pek çok kişini var olduğunu aktaran Çelik, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin Özgür Özel döneminde düşürüldüğü bu marjinal durum Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde görülmüş şey değildir ve gerçekten bütün vatandaşlarımızı incitmektedir ve Kuvayı Milliye ruhuna bağlı CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızı da incitmektedir. Daha önceki Genel Başkanları döneminde böyle yabancı odaklara Türkiye’nin bir iç gündemiyle ilgili olarak dilekçe yazan, yabancı odaklardan yardım talep eden hiçbir Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı olmamıştır. Bu konuda Özgür Özel olumsuz bir ilki temsil ediyor. Biz bunun rakibimiz de olsa Cumhuriyet Halk Partisi’nin de hak etmediği bir durum olduğunu ifade etmek istiyoruz.