EĞİTİM - 24 Eylül 2024 Salı 15:35

AİÇÜ Tıp Fakültesi akademik yılı açılış töreni düzenlendi

A
A
A
AİÇÜ Tıp Fakültesi akademik yılı açılış töreni düzenlendi

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Tıp Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni düzenlendi. Törende, Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencilerine yönelik oryantasyon programı gerçekleştirildi. AİÇÜ Tıp Fakültesi’ne yerleşen birinci sınıf öğrencileri yeni eğitim öğretim yılına başladı.


AİÇÜ Recep Tayyip Erdoğan Kültür ve Kongre Merkezi Selçuklu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen AİÇÜ Tıp Fakültesi Akademik Yıl Açılış Töreni’ne AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mucip Genişel ve Prof. Dr. Serkan Kapucu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akgün, akademik, idari personel ile öğrenci ve aileleri katıldı.


Törende konuşan AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, 2023-2024 yılında AİÇÜ Tıp Fakültesi’nin ilk mezunlarını verdiğini anımsattı. Prof. Dr. Karabulut 2024-2025 eğitim öğretim yılında Tıp Fakültesi birinci sınıfında 70 öğrencinin eğitim öğretime başladığını söyledi.


AİÇÜ Tıp Fakültesi’nin kuruluş sürecini anlatan Prof. Dr. Karabulut, “Biz azmettik ve inandık, büyük bir özveri ile yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda Tıp Fakültesinin kurulumunu gerçekleştirdik ve geçen yıl ilk mezunlarımızı vermenin gururunu yaşadık. Tıp Fakültemizin kurulmasındaki katkı ve desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve üniversitemizin ismini taşıyan eğitim gönüllüsü iş insanı İbrahim Çeçen’e teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


AİÇÜ Tıp Fakültesi’nin 2018 yılında kurulduktan sonra Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde eğitim öğretim faaliyetlerine başladıklarını dile getiren Prof. Dr. Karabulut, “Geçtiğimiz yıl birinci sınıf öğrencilerimiz Ağrı’da eğitim almaya başladı ve aynı yıl ilk mezunlarımızı verdik. İnşallah sizlerin Ağrı’da en iyi şekilde eğitim almasını sağlayarak, sizleri de hekim ordumuzun içerisine katmak üzere uğurlayacağız” dedi.


AİÇÜ Tıp Fakültesi’nin üniversitenin en geç fakültelerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Karabulut, “Hayatta her zaman ideallerimiz olmalıdır. İdealsiz bir birey, idealsiz bir üniversite ve idealsiz bir toplum asla düşünülemez. Bu ideallere varmak için de gerçekler ile yola çıkmamız gerektiğini de hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Bizler de bu ideallerimizi gerçekleştirmek için bir aile ortamında ve hep birlikte artık yürüyerek değil koşar adımlarla hizmetlerimize devam etmeliyiz” diye konuştu.


AİÇÜ’nün son yıllarda elde ettiği başarılara dikkat çeken Prof. Dr. Karabulut, “Üniversitemiz 5 yıl önce dünyadaki yaklaşık 30 bin üniversite arasında 7-8 bin bandında iken artık son iki yıldır ilk 3 bin üniversite arasında yer almayı başardı. Elde ettiğimiz bu başarı bizim için çok önemli ama hedefimiz, üniversitemizi dünyadaki üniversiteler arasında ilk binli rakamlara ulaştırmaktır” ifadelerini kullandı.


Öğrencilerin Ağrı’da rahat bir eğitim süreci yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Karabulut, “Ağrı huzurlu bir kent, hamdolsun üniversitemizde bugüne kadar hiçbir huzursuzluk yaratan bir olaya şahit olmadık. Biz birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz ve ortak değerler çerçevesinde hareket ettiğimiz sürece bu huzurlu yapımızı müdafaa etmiş oluruz” dedi.


Vakıf destekli bir devlet üniversitesi olma özelliğine sahip olduklarını ifade eden Prof. Dr. Karabulut, iş insanı İbrahim Çeçen’e ve IC Vakfı’na üniversiteye ve öğrencilere vermiş olduğu desteklerinden dolayı teşekkür etti.


Prof. Dr. Karabulut, yeni eğitim öğretim yılında tüm öğrencilere başarılar diledi.


AİÇÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Akgün ise bu yıl AİÇÜ Tıp Fakültesi birinci ve ikinci sınıf öğrencileri ile eğitim öğretime Ağrı’da devam ettiklerini ve öğrencilerin en iyi şekilde eğitim almalarını sağlamak için çalışmaları sürdürdüklerini belirtti. Prof. Dr. Akgün yapımı devam eden AİÇÜ Tıp Fakültesi Morfoloji binasının gelecek yıl hizmete girmesiyle öğrencilere daha iyi şartlarda hizmet vereceklerini söyledi.


Yeni akademik yılın hayırlı olması temennisinde bulunan Prof. Dr. Akgün, Rektör Prof. Dr. Karabulut’a ve üniversite yönetimine Tıp Fakültesi’ne vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür etti.


Programda, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Mehmet Fatih Karaoğlan, üniversitenin sosyal, kültürel ve sportif hizmetleri hakkında bilgi verdi. Program, Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut’un, akademisyenler, öğrenci ve aileleri ile hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.



AİÇÜ Tıp Fakültesi akademik yılı açılış töreni düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Haşlanmış ve közlenmiş mısırın ‘Mutluluk hormonu’ salgıladığı belirtildi Merkezi Aydın’da bulunan ve Ege Bölgesi’ndeki endemik bitkilerin yanı sıra çeşitli sebze ve meyveler üzerinde bilimsel çalışmalar yürüten Karya Farma HBX Ar-Ge, genellikle haşlama ve közleme şeklinde tüketilen süt mısırın besin değerlerinin yanında mutluluk hormonu olarak bilinen dopamin ve serotonin salgıladığını açıkladı. Çalışmaların sonuçları hakkında açıklama yapan Karya Farma HBX Ar-Ge Bilim Kurulu Üyesi Kimyager Aslı Aktaş, “Mısırı sadece beslenmek ve damak tadı için değil mutluluğunuz için de tüketebilirsiniz” dedi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te spesifik ve stratejik faaliyetlerini sürdüren ve yaklaşık 20 yıldır devam eden çalışmalarında 17 ayrı patente sahip olan Karya Farma HBX Ar-Ge ekibi, bu haftaki çalışmalarında başta Ege ve Karadeniz olmak üzere ülkenin dört bir yanında tüketilen süt mısırı laboratuvara aldı. Közlenmiş ve haşlanmış mısırın lezzetli bir atıştırmalık olmanın ötesinde, vücudun mutluluk hormonlarını artırabilen bir besin kaynağı olduğunu belirten Kimyager Aslı Aktaş, özellikle közlenmiş ve haşlanmış mısır, serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin seviyelerini artırarak insanların daha mutlu, motive ve zinde hissetmelerine katkı sağlayan özelliğe sahip” diyerek insanların hiç değilse ara sıra böyle bir gıdayı tüketmesini önerdi. Serotonin, mutluluğun yanı sıra ruh hali dengesi için önemli bir hormon olduğunu kaydeden Aktaş, “ Mısır, triptofan adlı bir amino asit içerir ve bu amino asit, serotonin üretimini destekler. Közlenmiş ve haşlanmış mısırdaki karbonhidratlar, triptofanın beyne ulaşmasına yardımcı olarak serotonin üretimini hızlandırır. Dengeli bir serotonin seviyesi zihinsel ve duygusal dengeyi sağlar. Mısır, bu özellikleri ile kişilerin kendilerini daha iyi hissetmelerine katkıda bulunabilir” dedi.
Antalya ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman: "2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek" ATSO Meclis Toplantısı’nda konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek. Bundan en çok fayda sağlayacak olan da Antalya iş dünyası olarak biz olacağız” dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Eylül ağı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, büyüme verileri, Orta Vadeli Program, faiz indirimleri ve Antalya’nın vergi durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Son 4 yılda gördüğümüz en düşük büyüme hızı” Başkan Yusuf Hacısüleyman, geçtiğimiz haftalarda açıklanan yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verilerini hatırlatarak, verilerin son 4 yılda görülen en düşük büyüme verileri olduğunu dile getirdi. Hacısüleyman, “Geçtiğimiz haftalarda yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verileri açıklandı. Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 2.5 büyüdü. Bu, son 4 yılda gördüğümüz en düşük büyüme hızı. 2.5 puanlık büyümenin dağılımına harcamalar tarafından baktığımızda gördüğümüz resim şu: tüketim harcamaları yüzde 1.6, kamu harcamaları yüzde 0.7, yatırım harcamaları yüzde 0.5 büyüdü. Bu üç kalemin performansı da önceki dönemin gerisinde. Tüketimdeki yavaşlama enflasyon ve cari denge için olumlu ancak yatırımlardaki sert yavaşlama sanayi sektörü açısından olumsuz bir gelişme” diye konuştu. “Sanayi sektörü yüzde 1.8 daraldı” Büyüme verilerinin dağılımına üretim tarafındaki sektörler açısından bakıldığında ise daha farklı bir tablo ile karşılaşıldığına dikkat çeken Hacısüleyman, “Hizmetler sektörü ikinci çeyrekte yüzde 2.9, tarım sektörü yüzde 3.7 büyürken, sanayi sektörü yüzde 1.8 daraldı. İşte bu daralma üzücü, düşündürücü ve kaygı verici. Neden mi? Hepinizin bildiği gibi, büyümedeki yavaşlama bilinçli olarak uygulanan sıkı para ve maliye politikasının bir sonucu. Buradaki amaç, anormal düzeylere ulaşmış olan iç talep artışını makul düzeylere çekmek ve bu yolla hem cari açığı hem enflasyonu düşürmek. Hepimiz bu ülkenin sanayisiz büyüyemeyeceğini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme olamayacağını biliyoruz. Bizim istikrarlı ve yüksek oranlı bir sanayi büyümesine ihtiyacımız var. Sanayi büyümezse, hizmetler bir ülkeyi uzun süre ayakta tutamaz. Biz sanayi odaklı ve dengeli büyümeyi öngören bir ekonomi politikası bekliyoruz” dedi. “Beklentimiz, halkımızın satın alma gücünün desteklenmesi” Yakın bir tarihte açıklanan 2025-2027 Orta Vadeli Programa da değinen Başkan Hacısüleyman, beklentilerinin sanayi sektörünün kollanması ve özellikle dar ve sabit gelirlilerin satın alma gücünün desteklenmesi olduğunu ifade etti. Hacısüleyman, şöyle devam etti: “Enflasyonu düşürmenin öncelikli hedef olarak belirlendiği programda, büyüme tahminleri yarım puan aşağı çekilerek 2024 için yüzde 3.5, 2025 için yüzde 4 olarak açıklandı. Yılsonu enflasyon hedefleri de bu yıl için yüzde 41.5 2025 için yüzde 17,5 olarak revize edildi. Bizler iş dünyası olarak hem süregelen dezenflasyon politikasını devam ettirmek hem de OVP hedeflerinin gerçekleştirilmesi noktasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Beklentimiz, bu süreçte sanayi sektörünün kollanması ve özellikle dar ve sabit gelirliler olmak üzere halkımızın satın alma gücünün desteklenmesi.” “2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek” Hacısüleyman, gündemde olan bir diğer konunun ise faiz indirimleri olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu sıralarda gündemde olan konulardan biri de faiz indirimleri. ABD Merkez Bankası geçen hafta politika faizini 50 baz puan düşürdü. Avrupa Merkez Bankası birkaç ay önce indirimlere daha küçük adımlarla başlamıştı. 2025 sonuna kadar gelişmiş ülke merkez bankaları indirimlere devam edecek. Bu kademeli olarak dış talebin artması, emtia fiyatlarının yükselmesi anlamına geliyor. 2025’te bu yıldan daha dinamik bir Avrupa ekonomisi göreceğiz. MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika ) Bölgesinde de talep daha canlı olacak. Bunlar, beklenmedik bir gelişme olmaz ise mal ihracatımızın ve turizm gelirlerimizin artacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla 2025 küresel ekonomi tarafında bizim lehimize işleyecek. Bundan en çok fayda sağlayacak olan da Antalya iş dünyası olarak biz olacağız.” “Ülke genelinde 8’inci sıradayız” Hacısüleyman, Türkiye’nin vergi gelirleri ile ilgili güncel durum hakkında yaptığı değerlendirmenin ardından, Antalya’nın vergilerdeki durumunu paylaştı. Hacısüleyman, “2023 sonu itibarı ile tüm vergi kalemlerinin toplamı bazında Antalya’nın tahakkuk etmiş vergisi 97,9 milyar TL. Bunun 81,7 milyar TL’si yani yüzde 83,4’ü tahsil edilmiş. Tahsil edilen bu vergi Türkiye’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 1,6 ve bu açıdan ülke genelinde 7’nci sıradayız. 2024’ün ilk 8 ayında Antalya’nın tahakkuk etmiş vergisi 81,4 milyar TL. Bunun 60,4 milyar TL’si tahsil edilmiş. Yani tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 74,3’a gerilemiş. Türkiye’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 1,4 ve bu oranla ülke genelinde 8’inci sıradayız” ifadelerini kullandı.