SAĞLIK - 23 Mart 2025 Pazar 10:08

Prof. Dr. Akpınar: "Kalp ritim bozukluğu olanlar enerji içeceği içtiğinde aniden ölebilir"

A
A
A
Prof. Dr. Akpınar: "Kalp ritim bozukluğu olanlar enerji içeceği içtiğinde aniden ölebilir"

Özel Medline Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Onur Akpınar, ritim bozukluğunun kalbin aniden durmasına ve ölüme yol açabileceğini söyleyerek, "Özellikle bazı ritim bozukluğu hastalıkları spor yaparken ya da bu enerji içeceklerini tükettikleri zaman birden ortaya çıkıyor. Hiç beklemediğimiz bir anda o kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor" dedi.


Günlük hayatta yorgunluk hissini bastırmak ve zindelik kazanmak için sıkça tüketilen enerji içecekleri, kalp sağlığı için ciddi riskler taşıyor. Özellikle sınav dönemi uzun saatler ders çalışan genç çocukların, ağır fitness yapan gençlerin ve masa başında uzun saatler çalışan yetişkinlerin sıkça başvurduğu enerji içeceği tüketimi, hayati tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Akpınar, bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kalp hastalığının ileri yaş hastalığı olduğunu belirterek, "Ancak tansiyon ve şekeri olan ayrıca sigara kullanan kişiler daha fazla risk altında oluyor. Kalp hastalığı dendiği zaman hepsini kapsamıyor ayrıca ritim bozukluğu var. Ritim bozukluğu kalbinin aniden durmasına ve ölümle sonuçlanabilir. Özellikle bazı ritim bozukluğu hastalıkları spor yaparken ya da bu enerji içeceklerini tükettikleri zaman birden ortaya çıkıyor. Hiç beklemediğimiz bir anda o kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor. Bu tarz ritim bozukluklarını siz fark etmeyebilirsiniz. Bir EKG çektirmediyseniz ayrıca efor testi yapılmadıysa hiç haberiniz olmayabilir" diye konuştu.


Akpınar, şöyle devam etti:


"Beslenme biçiminin bozulması ve insanların olabildiğince hareketsiz olması sebebiyle damarlardaki darlıkların sıklıkları da fazla olmaya başladı. Bunlara bağlı olarak damar tıkanıklıklarına bağlı daha fazla kalp krizleri görüyoruz. Son zamanlarda gelişen teknoloji ile beraber damar tıkanıklıklarını daha erken fark etmeye başladık. Eskiden biz hastalarımıza koşu testi yaparken şimdi sanal anjiyo yaparak hastalıkları daha erken fark edebiliyoruz. Yıllardır kullandığımız tomografi cihazları teknolojik olarak geliştikçe çekim sıraları daha kıskanmaya başladı ayrıca daha kaliteli görüntüleme elde etmeye başladık. Daha önce efor testinde çoğu hastanın hastalığını göremeyebiliyorduk. Damarları tıkalı olan hastalarda efor testi yapıyorduk ve her şey normal çıkıyordu. Yani damarları tertemiz olan kişileri de anjiyo yapıyorduk. Bu sanal anjiyo teknolojisi gelişince daha genç yaşta daha fazla gerçek hastayı yakalama şansına sahip oluyoruz."


Akpınar, "Kalp krizi vakalarında 40 yaşları bizim için genç olmasına rağmen artık 30 yaşlarını da görebiliyoruz. Sahalarda gördüğümüz ve aniden kalbi duran gençlerin damar tıkanıklığından ziyade ritim bozuklukları var. Kalp krizi ve ritim problemini birbirinden ayırmak lazım. Etin bozukluklarını standart muayenede göremezsiniz. EKG ve ekokardiyografi grafiğini görmeniz lazım. Özellikle ağır spor yapanlar ve risk faktörü olanlar bu kontrollerden geçmesi gerekiyor. Ailenizde ikinci ve üçüncü dereceden de akrabalarınız da ani kalp ölümü varsa sizlerde mutlaka kalp muayenesi yaptırması gereklidir" dedi.



Prof. Dr. Akpınar: "Kalp ritim bozukluğu olanlar enerji içeceği içtiğinde aniden ölebilir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da 43 yaşındaki kadının karnından 35 santim boyutunda miyom çıkartıldı Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde karın ağrısı, kanama ve kansızlık şikayetleri ile hastaneye başvuran 43 yaşındaki kadının karnından 35 santim boyutunda miyom çıkartıldı. Çermik ilçesinden 4 çocuk annesi 43 yaşındaki kadın, bir yıldır devam eden şiddetli karın ağrısı ve intrauterin kanama şikayetleriyle Çermik Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine başvuruda bulundu. Yapılan muayene ve tetkikler sonrası rahminde iyi huylu miyom tespit edilen hastanın karnında büyüyen 35 santim boyutundaki miyom başarıyla çıkartıldı. Başarılı bir ameliyat gerçekleştirdiklerini belirten Op. Dr. Abdurrahman Sengi, hastanın uzun süredir yaşam kalitesini bozan miyomu tamamen çıkardıklarını söyledi. Sengi, "43 yaşındaki hastamız yaklaşık bir yıldır devam eden şiddetli kanama ve intrauterin kanama şikayetleri ile Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğimize başvurdu. Yaptığımız görüntüleme sonucu hastamızın rahminde yaklaşık 35 santim boyutlarında bir miyom tespit ettik. Hastamıza gerekli bilgilendirmeyi yaptıktan ve miyomun kötü huylu bir kitle olmadığını tespit ettikten sonra ameliyat kararı aldık. Yaklaşık 1,5 saat süren ameliyat sonucu hastanın uzun süredir yaşam kalitesini bozan miyomu tamamen çıkardık. İki gecelik bir hastane yatışı sonrası hastamızı şifa ile taburcu ettik" dedi.
Kayseri MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Aktaş: "Türkiye, bölgesinde güvenli bir liman olmaya devam etmektedir" Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen iftar programında Kayserili sanayiciler; il protokolü ve Sevgi Evleri’nde kalan çocuklar ile bir araya geldi. MÜSİAD Kayseri tarafından düzenlenen geleneksel iftar programında Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Sevgi Evleri’nde yaşayan çocuklar ve ERVA Spor Okulları öğrencileri ile bir araya gelindi. Programda konuşan MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Ferhat Akmermer; "MÜSİAD ailesi olarak ülkemizin ekonomik kalkınması ve refahı için var gücümüzle çalışıyoruz. Bunu yaparken birlik ve beraberlik ruhunu da yaşatmaya büyük önem veriyoruz. İş dünyasının temsilcileri olarak sorumluluğumuz sadece ticari başarılar elde etmek değildir. Aynı zamanda toplumsal refahı artırmak ve ülkemizin her alanda gelişmesine katkıda bulunmak da önemli görevlerimizden bir tanesidir. Bu anlayışla sosyal sorumluluk projelerine öncülük ediyor, eğitime, spora, yardımlaşmaya yönelik pek çok çalışma yürütüyor, toplumumuza değer katmaya gayret ediyoruz" dedi. MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Aktaş ise Türkiye’nin son 20 yılda önemli hamleler yaptığına dikkat çekerek; "Türkiye birçok badireye ve felakete rağmen ayakları üzerinde duran, siyasi ve ekonomik istikrarı yakalayan ve sürekli büyüyen bir ülke olarak bölgesinde güvenli bir liman olmaya devam etmektedir. Son 20 yılda atılan adımlar artık sonuç veriyor ve savunma sanayiden enerjiye, sağlıktan turizme ülkemiz devasa hamleler yapıyor. Yetişmiş insan gücü, esnek üretim kapasitesi ve lojistik kapasitesiyle Türkiye büyük bir sıçrama dönemindedir. Sabırlı ve kararlı olursak bu tarihi hamlelerle hep beraber yaşayacağız ve adım adım Türkiye Yüzyılı vizyonuyla hedeflerimize birer birer ulaşacağız" şeklinde konuştu. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise işadamları ve sanayicilerin yanlarında olmaya devam edeceklerini aktararak; "Sağduyunun sesi olan MÜSİAD’ımızın bireyleri, siz olmazsa olmazımızsınız. Sizlerin üretken olmasının hepimiz farkındayız. Çünkü sizin gibi insanların felsefesine ve kendisine çok ihtiyaç var. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle Türkiye’nin güçlü olması lazım. Ama gücünü dışarıdan aldığı komutlarla değil, yerli ve milli anlayışıyla ülkesine ve değerlerine sahip çıkarak harcayan bir yaklaşım içerisinde olan sizlere çok ihtiyaç var. Sizler için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı. Programda konuşan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Sayın Bayar Özsoy, Murat Cahid Cıngı, Şaban Çopuroğlu, Dursun Ataş da MÜSİAD Kayseri ailesine teşekkürlerini iletti.
Samsun Sıfır atıkta birinci okul: Veliler ve öğrenciler okula gelirken getiriyor, yılda 20 tona yakın atık toplanıyor Samsun’da Baruthane Ortaokulu yıllık topladığı sıfır atık ile il genelinde birinci okul konumunda bulunuyor. Veliler ve öğrenciler sabahları okula gelirken atıklarını da yanında getiriyor. Eğitim döneminde 20 tona yakın atık toplayan okul böylece hem ekonomiye hem de geri dönüşüme büyük katkı sağlıyor. Okul tarafından yapılan proje yıllardır bir gelenek haline geldi. Veliler ve öğrenciler sabahları okula gelirken ellerinde atıklar ile geliyor. Bu sayede 20 tona yakın atık toplayan okul öğrencilerine sıfır atık bilincini aşılıyor. Her ay toplanan atıklar arasında en fazla atık getiren öğrencilere çeşitli hediyeler veriliyor. Veliler ve öğrenciler ise kendilerinde sıfır atık bilincinin oluştuğunu, herkesin geri dönüşüme katkı sağlamaları gerektiğini söyledi. Okul Müdürü Erkan Teker, "Sıfır Atık Projesi uzun yıllardır okulumuzda devam eden bir projedir. Buradaki amaç öğrencilerimizi sıfır atığa özendirmektir. Okulumuzda bir kültür haline geldi. Her ay düzenli aralıklarla öğrencilerimizin getirdikleri atıklar biriktiriliyor. Geri dönüşüm firması ile iletişim haline geçilerek toplanan atıklar teslim ediliyor. Buradaki gelir ise okul aile birliğimize kaydediliyor. Önceki yıllarda da geçen yılda okulumuz il genelinde en fazla geri dönüşüme atık kazandıran okul unvanına sahiptir. Geçen yıl 17 bin kilogram atık geri dönüşüme kazandırıldı. Bu yılda şu ana kadar 10 bin kilograma ulaştık. Sene sonunda 15 ile 20 bin kilogram arasına ulaşmayı hedefliyoruz. Velilerimiz sabahları çocuklarını okula bırakırken evindeki veya komşusunda atıkları paketliyor. Bu atıklar 1 ay boyunca atıklar depomuz birikiyor" dedi.
Batman Anne karnında ölen ve yaşayan kardeşler doğum olana kadar birlikte kalacak Batman’da, Türkiye’de ender görülen tıbbi müdahalelerden 10’ncusu yapıldı. İkiz kardeşini ve annesini zehirlemek üzere olan ikizlere anne karnında mikrodalga yöntemi ile yapılan müdahale sonucu anne ve çocuklardan biri sağlığına kavuştu. Doğum gerçekleşene kadar ölen ve yaşayan kardeşler birlikte kalacak. İkiz bebeklere 27 haftalık hamile olan anne adayı Büşra Güneş, rutin kontrolleri için gittiği Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ikizlerden birinde gelişim geriliği olduğu belirlendi. Aynı hastanedeki Perinatoloji(riskli gebelik) Yan Dal Uzmanı Uzman Doktor Bülent Babaoğlu’na yönlendirilen anneye yapılan tetkiklerde ikizlerden birinin 1 kilogram iken diğerinin 350 gram olarak ölçüldü, bunun üzerine aile il dışına sevk edildi. Ankara’daki hastaneye giden aileye şu an için müdahale yerine takip edilmesi önerilmesi üzerine aile Batman’a geri döndü. Bir süre sonra tekrar Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji Yan Dal Uzmanı Uzman Doktor Bülent Babaoğlu’na kontrole giden annenin yapılan kontrollerinde 350 gram olan ikiz bebeğe giden kan akışının azaldığı ve kalp atışlarının durmak üzere olduğu tespit edildi. Aile ile görüşen Dr. Babaoğlu, bebeğe anne karnında müdahale edilmesi gerektiği aksi taktirde bebeğin anne karnında ölmesi durumunda hem ikizini hem de annesini zehirleyebileceği söylendi. Ailenin kararı üzerine Türkiye’de bugüne kadar görülen 10’uncu vaka olan anneye mikrodalga ile anne karnına girilerek gelişim geriliği ve kalp atışı durma noktasına gelen ikiz bebeğe giden kordonlar tıkatılarak kan akışı kesildi. Böylece hem anne hem ikizlerden biri sağlığına kavuşmuş oldu. İlk kez anne-baba olacak olmanın heyecanını yaşayan anne Büşra ve baba İslam Güneş, çocuklarını kucaklarına alacakları günü sabırsızlıkla bekliyor. Yaklaşık 8 ay önce Batman’a geldiğini söyleyen Perinatoloji Yan Dal Uzmanı Uzman Doktor Bülent Babaoğlu, Türkiye genelinde ortalama hasta sayısı günde 10-15 iken Batman’da 40’ın altına düşmediğini kaydetti. Bu yoğunluğa rağmen Türkiye’de ender görülen müdahaleleri de gerçekleştirdiklerini belirten Babaoğlu, "Bu süreçte yaptığımız bazı girişimsel müdahaleler de oluyor. Bunlarda biri tek yumurta ikizi monokoryonik bir gebede bebeklerden birisi 1 kilogram iken diğeri 350 gramdı yani gelişme geriliği vardı. Takiplerde gelişme geriliği olan bebeğe anneden giden kan akımlarının azaldığı ve geriye gittiği yani o bebeği kaybetmek üzere olduğumuzu tıbbi bilgiler eşliğinde tanısını koyduk. Bu süreçte ya hiçbir şey yapmadan diğer bebeğin de etkilenmesini bekleyecektik ya da etkilenmiş olan zaten kalp atışlarının durmasını beklediğimiz bebeğe anne karnında bir müdahale ile diğer bebeği yaşatmayı yani gebeliğin devamını sağlamayı planladık" dedi. "Aile ilk olarak Ankara’ya sevk edilmek istendi" Ailenin ilk olarak Ankara’ya sevk edildiğini belirten Babaoğlu, Ankara’daki doktorların bebeklerin takip edilmesinin önerildiğini aileye iletildiğini söyledi. Ailenin Batman’a geri döndükten sonra yapılan kontrollerde gelişim ikiz bebeklerden birine giden kan akışının azaldığını ve kalp atışlarının durma noktasına geldiğinin belirlendiğini ifade eden Babaoğlu, "Aile ile görüştük, daha öncesinde büyükşehre Ankara’ya yönlendirmiştik ama onlar daha çok takip olması yönünde düşündüler. O zaman kan akımlarında bozukluk yoktu, gelişme geriliği vardı. Ancak son 2 hafta içerisinde gelişme geriliği arttı. Yani diskordans dediğimiz her iki bebek arasındaki fark yüzde 60 üzerinde. Kan akımları bozulunca aileyle görüşüp ‘ya dışarıya yönlendirelim ya da müdahale edelim’ dedik. Aile bize güvendi, biz de hastane yönetimiyle de iletişime geçtik, onlarda gerekli lojistik desteğin sağlanacağını söylediler" şeklinde konuştu. "Bebeğe giden kordonlar mikrodalga ile tıkatıldı" Doktor Babaoğlu, gerekli hazırlıkların ardından mikrodalga ile anne karnına girildiğini aktarak, "Yapılan müdahale ile hem anne hem de ikizlerden biri sağlığına kavuştu. Nihayetinde müdahaleyi yaptık. Mikrodalga yöntemiyle kalp atışları sonlanmak üzere olan bebeğin vücuduna gelen kordonu lazer yöntemiyle tıkadık. Bundaki amaç, o bebekten ortak beslenme olan kanala vefat ettikten sonra ya da olumsuz etkilendikten sonra zehir ya da olumsuz akımın oraya geçmesini engellemekti. Müdahalemiz başarılı oldu. Şu an için kontrollerimizde anne de bebekte sağlıklı. İnşallah gebeliğe devam edeceğiz bu şekilde" diye konuştu. Müdahale edilmese gelişim geriliği olan bebeğin hem anneye hem ikizine zarar vereceğini vurgulayan Babaoğlu, şunları söyledi, "Müdahale edilmeseydi, sağlıklı olan kilosuyla uygun olan ve haftasında olan sağlıklı bebekte çok büyük bir ihtimalle o da hayatını kaybedecekti. Ama yaşasaydı da yüzde 70 oranında zeka ya da engelli olacaktı. Şimdi ise onun olmayacağı ve sağlıklı bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyoruz." "Bu operasyonun Batman’da yapılıyor olabilmesi çok büyük bir şans" Kadın Hastalıkları ve Doğum Sorumlu Hekimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Doktor Halit Ataç ise, normal şartlarda intrauterin cerrahi Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılmakta olduğu bilgisini paylaşarak, "Bunun hastanemizde yapılıyor olabilmesinin temel sebebi Bülent hocamızın özverili çalışması ve yöneticilerimizin verdiği desteklerdir. Böyle bir işlem sayılı merkezlerde yapılmakta. Böyle bir işlemin Batman’da yapılabiliyor olması tabi ki çok büyük bir şans. Bülent Hocamız hastasına gerekli müdahale ile sağlığına kavuşmasını sağlamıştır. Bu da bizleri mutlu etmiştir" ifadelerini kullandı. "Ankara veya İstanbul’a sevk edilecektik" İlk kez baba olmanın heyecanını yaşayacak olan baba İslam Güneş, "İkiz bebeklerin babası olarak bu işlem için Ankara ve İstanbul’a sevk edilecekti. Bülent Hocamızın bize verdiği güven sonucu burada müdahale edilmesine karar verdik. Buradaki operasyonla çok şükür çocuğumun biri sağlığına kavuştu, eşim de çok iyi çok şükür hocamıza ve hastane yönetimine çok teşekkür ediyorum" dedi.