SAĞLIK - 24 Eylül 2024 Salı 13:10

Op. Dr. Gökler: "Obez kadınlarda hamile kalmak 3 kat daha zor"

A
A
A
Op. Dr. Gökler: "Obez kadınlarda hamile kalmak 3 kat daha zor"

Obezitenin yol açtığı birçok sağlık sorununun dışında, kadınlarda hamile kalma ihtimalini de azalttığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler, "Araştırmalar, obez kadınların kısırlık riskinin obez olmayan kadınlara göre 3 kat daha fazla olduğunu ve bu kadınların hamile kalmak için daha uzun süreye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Yapılan çalışmalar, BMI değeri arttıkça doğurganlığın azaldığını ve normal döngülere sahip obez kadınlarda bile doğurganlık oranlarının düştüğünü ortaya koyuyor" dedi.


Medical Park Seyhan Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihan Gökler, obezitenin kadın doğurganlığı üzerindeki moleküler ve endokrinolojik etkileri hakkında bilgilendirmede bulundu. Obezitenin sadece kilo fazlalığı ile değil, aynı zamanda hormon dengesizlikleri ve metabolik bozukluklarla da yakından ilişkili olduğunu belirten Op. Dr. Gökler, "Obezite, hem kadınlarda hem erkeklerde çeşitli nedenlerle infertilite yani kısırlığa sebep olmaktadır. Kadın üreme sağlığını olumsuz yönde etkileyen çeşitli endokrinolojik mekanizmalara yol açmaktadır" şeklinde konuştu.



"Obezite kadınlarda yumurtlama fonksiyonunu bozuyor"


Obezitenin kadınlarda insülin direnci, hiperinsülinemi ve hipotalamus-hipofiz-yumurtalık (HPO) eksenindeki bozulmalarla doğrudan ilişkili olduğunu dile getiren Op. Dr. Gökler, bu durumun, gonadotropin salgılanmasını etkileyerek yumurtlama fonksiyonunu bozduğunu ve kadınların doğurganlık şansını azalttığını vurguladı.


Op. Dr. Gökler, obezite ve aşırı kilonun hormon profillerini nasıl değiştirdiğine dair şu bilgileri paylaştı: "Obez kadınlarda insülin direnci ve hiperinsülinemi, hiperandrojenemiye yol açarak yumurtlama bozukluklarına neden olabilir. Ayrıca, seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG), büyüme hormonu (GH) ve insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı proteinlerin (IGFBP) azalması, leptin seviyelerinin artmasıyla birlikte HPO ekseninin düzensizliğine yol açar."



"Tüp bebek tedavisini de olumsuz etkiliyor"


Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki birçok ülkedeki kadınların önemli bir kısmının aşırı kilolu veya obez olduğunu belirten Op. Dr. Gökler, obezitenin doğurganlık üzerindeki etkilerinin ciddi olduğunu söyledi. Obez kadınların sıklıkla adet düzensizlikleri, endometriyal patolojiler ve kısırlık gibi sorunlarla karşılaştığına dikkat çeken Op. Dr. Gökler, "Obezite, tüp bebek tedavisi gören kadınlarda da ürümede görev alan düşük oosit kalitesi ve düşük preimplantasyon oranı gibi olumsuz sonuçlarla ilişkilidir. Araştırmalar, obez kadınların kısırlık riskinin obez olmayan kadınlara göre üç kat daha fazla olduğunu ve bu kadınların hamile kalmak için daha uzun süre ihtiyaç duyduğunu gösteriyor" dedi. Dr. Gökler, "Yapılan çalışmalar, BMI değeri arttıkça doğurganlığın azaldığını ve normal döngülere sahip obez kadınlarda bile doğurganlık oranlarının düştüğünü ortaya koyuyor" diye konuştu.



"Erkeklerin sperm sayılarında azalmaya yol açıyor"


Obezite ile erkek üremesi arasındaki ilişkinin de çok eski tarihlerden beri bilindiğini ifade eden Op. Dr. Gökler, şu bilgileri paylaştı:


"İbn-i Sina kitabında obezitenin erkek üremesi üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmiştir. Obezitenin erkek vücudunda oluşturduğu sistemik inflamasyon, hipogonadizim, organlar üzerindeki yağ dokusu artışı, hiperinsülinemi, hiperleptinemi gibi nedenler sonucunda sperm kalitesinde ve sperm sayısında azalma görülmüştür. Ayrıca ereksiyon bozukluğu yine yapılan çalışmalara ortaya konulmuştur. Bunun dışında gebe kadınlar üzerinde yapılan çalışmalarda da eşi obez olan gebelerin daha uzun sürede gebe kalabildiği ve gebelik deneme sayısının daha fazla olduğu görülmüştür."



"Orta düzeyde kilo kaybı bile gebe kalma şansını artırabilir"


Kilo kaybının hem obez erkekler, hem de obez kadınlar için üreme sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebileceğini gösteren klinik çalışmalar mevcut olduğunun altını çizen Op. Dr. Gökler, "Orta düzeyde kilo kaybı bile, kadınlarda iyileştirilmiş yumurtlama oranları ve daha yüksek gebe kalma şansı ile ilişkilendirilmiştir. Diyet ve egzersize odaklanan yaşam tarzı müdahalelerinin normal adet döngülerini geri getirebileceğini ve aşırı kilolu kadınlarda doğurganlığı artırabileceğini göstermektedir" şeklinde konuştu.


Obeziteye cerrahi müdahale ile birlikte diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle müdahale etmenin doğurganlık sonuçlarını iyileştirebileceğine dikkat çeken Op. Dr. Gökler, "Yüzde 5-10’luk bir kilo kaybının bile gebe kalma şansını artırdığı gözlenmiştir. Bu yüzden obeziteye bağlı doğurganlık sorunlarıyla karşı karşıya kalan kadınlar için kilo yönetimi hayati önem taşımaktadır" dedi.



"Cerrahi sonrasında yaşam tarzı değişiklikleri de önemli"


Obezite cerrahisi sonrasında erkeklerdeki cinsel fonksiyonlar ve üreme üzerine yapılan birçok çalışmada sperm sayısında artış, erektil fonksiyonlarda artış ve cinsel istekte artış olduğunun tespit edildiğini söyleyen Op. Dr. Gökler, "Obezite cerrahisi bu noktada büyük bir öneme sahiptir. Obezite cerrahisi ile birlikte sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri, kilo kaybı ve düzenli fiziksel aktivite, kadın ve erkek üreme sağlığını korumak ve iyileştirmek adına kritik bir adımdır" ifadelerine yer verdi.



"Uygun tedavi planı için bir uzmana başvurulmalı"


Obezitenin üreme üzerindeki etkilerinin karmaşık ve çok boyutlu olduğunu vurgulayan Op. Dr. Gökler, erken teşhis ve tedavinin önemine de dikkat çekerek şunları söyledi:


"Bireylerin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri, dengeli beslenmeleri ve düzenli fiziksel aktivite yapmaları gerekir. Ayrıca, obezite ile ilgili ciddi sorunlar yaşayan bireylerin uygun bir tedavi planı için bir uzmana başvurmalarının önemlidir. Obezite ve kısırlık arasında önemli bir ilişki vardır. Obeziteden kurtulmak kaliteli bir yaşam sağlamasının yanında üreme fonksiyonlarında önemli derecede iyileşme sağlamaktadır."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Merkezefendi Belediyesinin Oyunculuk ve Yabancı Dil’ kurs kayıtları başladı Merkezefendi Belediyesi’nin açtığı ‘Oyunculuk, Yaratıcı Drama, Yaratıcı Yazarlık ve Yabancı Dil Kursu’ kayıtları başladı. Merkezefendi Belediyesi, gençlere ve yetişkinlere yönelik kurslar açmayı sürdürüyor. Talepler üzerine ücretsiz ‘Oyunculuk, Yaratıcı Drama, Yaratıcı Yazarlık ve Yabancı Dil Kursu’ kayıtları başladı. Yaratıcı Drama kursuna başvuracak 7 - 13 yaş arasındaki çocuklar, topluluk önünde kendilerini rahatça ifade edebilecekleri eğitimler alacak. Tiyatro kursunda temel oyunculuk eğitimi verilecek. Eğitim tamamlandıktan sonra kursiyerler sahne alıp uygulamalı olarak oyun oynayacak. Tiyatro kursuna 15 yaş ve üzerindeki kişiler başvurabilecek. 18 yaş üzeri gençlere ve yetişkinlere yönelik verilecek olan Yaratıcı Yazarlık kursunda, dramatik metin yazımı, tiyatro tarihi ve oyun analizi dersleri uzman eğitmenler tarafından verilecek. Oyunculuk, Yaratıcı Drama, Yaratıcı Yazarlık Kursu kayıtları, 6 Ekim Pazar gününe kadar devam edecek. Başvurular, Merkezefendi Kültür Merkezi’mizden yüz yüze yapılacak. İngilizce kurs kayıtları Merkez Kütüphaneden yapılacak Merkezefendi Belediyesi eğitime desteklerini sürdürüyor. 18 - 50 yaş arasındaki vatandaşların kayıt olabileceği, kontenjan ile sınırlı A1 ve A2 seviye İngilizce kurs kayıtları başladı. İngilizce kursuna başvurular Merkez Kütüphaneden şahsen yapılacak.
Hatay Depremzede öğrencilerin üniversite yolundaki ilk bavulu ve ilk bileti HBB’den Hatay’da afetzede öğrencilerin üniversite yolundaki ilk biletleri ve bavulları, Hatay Büyükşehir Belediye (HBB) Başkanı Mehmet Öntürk’ün hayata geçirdiği ’İlk Bavulum İlk Biletim Projesi’ kapsamında hediye edilecek. Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, hayata geçirdiği projelerle afetzede vatandaşlara destek olmaya devam ediyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi, Başkan Mehmet Öntürk’ün liderliğinde gençlere yönelik eğitim, spor, sanat, kültürel faaliyetler ve sosyal sorumluluk alanında çalışma ve projeler gerçekleştiriyor. Başkan Öntürk’ün bu kapsamda yerel seçimler öncesi üniversiteyi ilk kez kazanan öğrencilere yönelik söz verdiği “İlk Bavulum İlk Biletim Projesi” kapsamında başvurular tamamlanarak, başvurusu olumlu sonuçlanan öğrencilere bavulları dağıtılmaya başlandı. HBB Kisecik Yerleşkesi Hortikültür alanında düzenlenen programda “İlk Bavulum İlk Biletim Projesi” kapsamında başvurusu olumlu sonuçlanan 7 bin 300 öğrenciden 163 öğrenciye bilet parası, harçlık ve içerisinde kişisel bakım ve kırtasiye malzemeleri bulunan valizleri dağıtıldı. Programda konuşan HBB Başkanı Öntürk, çıkacakları bu uzun yolculukta çocukların yanlarında olmak istediklerini belirterek, “Hayatınızda uzun bir yolculuğa çıkacaksınız. Bu hayatınızın yeni bir başlangıcı. Eğitim hayatınızda vatanımıza, milletimize, şehrimize hayırlı işler yapmak için bir yola çıkıyorsunuz. Bu çıktığınız yolda da biz yanınızda olmak istedik. Evlatlarımızın ilk bavulunu içinde kendi gücümüzce, kendi imkanlarımızca yaptığımız, hazırladığımız hediyeleri ve harçlıkları bugün sizlere takdim edeceğiz. Sizler bizlerin gururusunuz. Şu an sadece devlet üniversitelerini kazanan öğrenci sayımız bize müracaat eden 7 bin 300 civarında. Ve tüm bu öğrencilerimizin ilk bavul projesinde yanlarında oluyoruz. Şunu unutmayın. Biz sizlerin her zaman yanında olacağız” dedi. Yaşanabilecek yoğunluktan dolayı sembolik bir tören düzenlendiğini dile getiren Başkan Öntürk, 1 Ekim’e kadar tüm öğrencilerin hesabına bilet paraları ve harçlıklarının yatırılacağını, içerisinde kişisel bakım ve kırtasiye ürünlerinin yer aldığı bavullarının da dağıtılacağını kaydetti. Öntürk, önümüzdeki dönemlerde sınavlarda ilk 10 bine giren üniversite öğrencilerine burs vermeyi planladıklarını da müjdeledi. Büyükşehir olarak meslek edindirme kurslarını başlatacaklarını da kaydeden Başkan Mehmet Öntürk, “Gençlerimizin, evlatlarımızın gelecekteki hayatlarına yön verebilmesine destek olmak adına meslek edindirme kursları açıyoruz. Bunun içerisinde ilkokul, ortaokul, lise, yüksekokul ve üniversite mezunu olanlar olacak. Bu kardeşlerimizi bu kurslarda yeteneklerine, mezun oldukları okullara ve aldıkları eğitimlere göre yetiştireceğiz. Kış boyunca ücretlerini düşürmeyeceğiz, sertifikalarını vereceğiz ve hangi iş kolunda çalışacaksa onların takibini de biz yapacağız. Bu kursları, kardeşlerimizin motivasyonunu arttırarak, birlik, beraberliği sağlamak ve memlekete faydalarını arttırmak için yapıyoruz. İnşallah bu şehri el birliğiyle kaldıracağız” açıklamalarında bulundu. Öntürk, Hatay’ı depremlere, afetlere karşı çok daha dayanıklı, eskisinden çok daha güzel bir şehir haline getirmek için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm ekipleriyle gece gündüz çalıştıklarının altını çizerek, açıklamasını “Sizlerden de ricam iyi okuyun. Ailelerinizi unutmayın. Memleketinizi unutmayın. Bizleri unutmayın” sözleriyle noktaladı.
Konya Adalet Bakanı Tunç Konya’da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ’yapanın yanına kar kaldığı’ algısını ortadan kaldıracak düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Konya’nın Akşehir ilçesinde yeni yapılacak Adalet Sarayının temel atma törenine katıldı. Bakan Tunç burada yaptığı konuşmada, AK Parti hükümeti döneminde önemli yatırımların yapıldığını ifade ederek Akşehir’de bir eksikliği daha giderdiklerini söyledi. Bakan Tunç, "Adalet, toplumsal huzur ve barışın teminatıdır. Tabii adaletin, bu ulvi kavramın tecelli edeceği mekanların da adaletin şiarına, vakarına uygun olması lazım. O nedenle 22 yıldan bu yana, 81 vilayetimizde, ilçelerinde adalet alanında önemli eserlere imza attık. Müstakil adalet saraylarının, müstakil adalet binalarının sayısını arttırdık. Adalet hizmetlerinin daha kaliteli mekanlarda gerçekleştirilebilmesi için çok çalıştık. Tabii adaletin tecellisi için sadece binaya ihtiyaç yok. Asıl olan adaleti tecelli ettirecek olan insan unsuru; hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız ve onlara destek olan destek personelimiz, kalem personelimiz ve mübaşirlerimiz, katiplerimiz, infaz koruma personelimiz. Tüm bunlar topyekün o mekanlarda vatandaşlarımızın en kaliteli bir şekilde hizmet alabilmeleri için çalışıyorlar. Adalet Bakanlığı olarak, Hakimler Savcılar Kurulu olarak bizler de onların vatandaş memnuniyetini sağlayabilmeleri için her türlü desteği vermenin gayreti içerisindeyiz" dedi. Adalet Bakanı Tunç, temel atma törenleri sonrası bazı kesimlerden "Adalet demek sadece bina demek, adalet sarayı demek midir?" şeklinde bazı eleştiriler aldıklarına ifade ederek "Biz sadece binadan bahsetmiyoruz ki. Biz sadece adalet sarayı inşa etmekten bahsetmiyoruz, içinden de bahsediyoruz. İçinde uygulanacak olan, toplumun ihtiyacına cevap verecek mevzuattan da bahsediyoruz. 22 yıldan bu yana bu alanda çok önemli mesafeler aldığımızı da söylüyoruz. 22 yıldan bu yana toplumun ihtiyacına cevap veren kanunların yenilenmesinde, temel kanunların tümünün, çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili arkadaşlarımızla beraber, ben 16 yıl Adalet Komisyonu’nda çalıştım. Toplumun ihtiyacına cevap verecek, 80 yıldan bu yana uygulanan, ancak artık çağın ihtiyaçlarına cevap vermeyen mevzuatın yenilenmesi noktasında da çok büyük mesafe aldığımızı söylüyoruz” ifadelerini kullandı. "Cumhurbaşkanımız Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıklayacak" Bakan Tunç, "Bu mevzuatı, bu kanunları insanlara uygulayacak olan hakim savcımız da önemli, adliye personelimiz de önemli. İnsan unsurunun hem nitelik, hem nicelik açısından daha da kaliteli hale getirilmesiyle ilgili olarak da çok önemli çalışmalar yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Reformlar gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Özellikle Yargı Reformu Strateji Belgeleri ile hem uygulamaya yönelik, hem mevzuata yönelik çok önemli yenilikleri hayata geçirdik ve şimdi önümüzde bir Yargı Reformu Strateji Belgesi daha açıklanacak. Sürekli yenilik, sürekli milletin taleplerini karşılayabilme, milletin hissiyatına tercüman olabilme noktasında önemli çalışmalara imza atıyoruz. Önümüzdeki birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanımız Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıklayacak. Dördüncüsü olacak bu Türkiye Yüzyılı’nın ilk Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyuyla Cumhurbaşkanımız paylaştığında şunu göreceğiz orada; evet 22 yıldan bu yana hep üzerine koyarak geldiğimiz, adalet alanında gerçekleştirdiğimiz yenilik ve reformlara ilaveten, bugün günümüzde de ihtiyaç duyulan birçok hususu gündeme getirdiğimizi ve nasıl çözeceğimizi, önümüzdeki 4 yıllık bir plan içerisinde nasıl milletin sorunlarına çare olacağımızı, özellikle adalet alanında, hukukun üstünlüğü alanında gecikmeksizin gerçekleştirilmesi gereken adaletin tecellisi alanında, öngörülebilir bir adalet sisteminin daha da sağlamlaştırılması, tahkim edilmesi anlamında neler yapacağımızı Cumhurbaşkanımız önümüzdeki haftalarda inşallah kamuoyuyla paylaşacak" şeklinde konuştu. Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni 1 yıllık süreçte, hakimlerle, savcılarla, avukatlarla, kalem personeli ile görüşerek her yönüyle değerlendirdiklerini belirten Tunç, "Tüm uygulayıcılarımızdan, ilk derecesiyle, istinafıyla, temyiziyle, yüksek mahkemeleriyle, her birinden uygulamayla ilgili, mevzuatla ilgili görüşler aldık. Adalet sistemimizin hem nitelik hem nicelik anlamında daha güvenilir hale getirilebilmesi, öngörülebilir bir adalet sisteminin daha da tahkim edilebilmesiyle ilgili olarak görüşleri aldık ve 1 yıllık bir çalışmanın sonunda vatandaşlarımızdan da gelen görüşler, yine bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarımızdan gelen görüşler, siyasi partilerimizden, barolarımızdan ve hukuk fakültelerimizden, üniversitelerimizden, akademisyenlerimizden aldığımız görüşler doğrultusunda kapsamlı bir Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni son aşamaya getirdik" ifadelerini kullandı. “Yapanın yanına kar kaldığı’ algısını ortadan kaldıracak düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz” Yargı Reformu Strateji Belgesi ile adaletin hızla başlama umutlarının olduğunu anlatan Tunç, "Burada özellikle şunu ifade etmek istiyoruz. Toplumda adalet duygusunu daha da güçlendirecek çalışmalara hız vereceğimizi söylüyoruz. Ve bunun somut hangi adımlardan ibaret olacağını, mevzuatımızla, gerek ceza hukuku alanında, gerek özel hukuk alanında vatandaşlarımızın yargıya güvenini daha da yukarılara çıkaracak önemli somut hedefleri ortaya koyacak çalışmalarımızı, hedeflerimizi milletimizle paylaşacağız. Özellikle ’yapanın yanına kar kaldığı’ algısını ortadan kaldıracak düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Hazreti Mevlana’nın diyarındayız. Hazreti Mevlana ne diyor adaleti tarif ederken? ’Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Adalet, hak edene, hak ettiğini vermektir’. ’Cezaysa ceza, özel hukuktaysa kendi hakkına bir an önce kavuşması noktasındaki çalışmaları yapmaktır’ diyor adalet. Dolayısıyla ’yapanın yanına kar kaldığı’ bir algının vatandaşlarımızda olmaması lazım. Bu konuda 22 yıldan bu yana çok önemli mesafeler aldık ve bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Kamu vicdanında rahatsızlık oluşturan olumsuz durumların önüne geçecek somut adımları atmaya devam edeceğiz. Yine adaletin gecikmeksizin tecellisini sağlayacak, özellikle uygulayıcılardan aldığımız, avukatlardan, hakim, savcılardan aldığımız görüşler doğrultusunda mevzuatımızda da bazı değişiklikler, yeni ihtiyaçlar var. Bunları inşallah yasama organımıza, taslaklar halinde sunacağız ve bu hedeflerimizi bir bir hayata getireceğiz. Milletimizin huzur ve güvenliğini tehdit eden suç şebekeleriyle mücadeleden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi güçleştiren, milletimizin huzur ve güvenliğine kast eden suç şebekelerini ortadan birer birer kaldırmak için de ne gerekiyorsa yapacağız" dedi. “15 Temmuz’da milletimizin kahramanlığı olmasaydı biz bugün bu kürsülerde konuşma yapamazdık” Bakan Tunç son olarak, “Milletimiz her daraldığımız noktada yardımımıza koştu. Milletimiz her önümüze konulan taşı ortadan kaldırdı ve yolumuza devam etmemizi istedi. Bunu Gezi olaylarında gördük milletimizin desteğini, bunu 17 - 25 Aralık emniyet, yargı darbesi girişiminde gördük. Bunu terörle mücadelede milletimizin desteğini görerek bugün güneyimizde bir terör devleti kurulmasını engellemiş olduk. 15 Temmuz’da milletimizin kahramanlığı olmasaydı biz bugün bu kürsülerde konuşma yapamazdık. Darbeciler burada konuşma yapardı. İşte o nedenle biz aziz milletimize çok şey borçluyuz. Onlar için ne yapsak azdır. Gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz inşallah. Her alanda insanımızı güçlendirmenin gayreti içinde olacağız. Güvenliğe, eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre varıncaya kadar güçlü insan olsun, güçlü aile olsun, güçlü toplum olsun diye çalışmaya devam edeceğiz. Yasamasıyla yargısıyla temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Ne problemlerle baş başa kalıyorduk. Özgürlüklerin sağlanmasını hazmedemeyenler 15 Temmuz’da darbecilere karşı mücadele eden o cumhuriyet savcılarımızı, yargı mensuplarımızı hazmedemeyenler bugün bir başka planlar dahilinde yargımızı yıpratmaya çalışıyorlar. Biz bunlara müsaade etmeyiz. Millet de bunlara müsaade etmez, milletten gereken cevabı alır. Temennimiz parlamentoda bu uzlaşmanın sağlanması ve ülkemizin, milletimizin demokratik bir temel hak ve özgürlükleri öne alan, tamamen darbeci ruhtan arınmış yepyeni bir anayasayla inşallah yolumuza devam ederiz diyorum” diye konuştu.
İstanbul Sultangazi’de balık sezonunun bereketi yaşanıyor Sultangazi Belediyesi, balık sezonunun başlamasıyla birlikte ilçede balık dağıtımına başladı. Bu yıl ilk balık dağıtımı Malkoçoğlu Mahallesi’nde bulunan Abdurrahim Karakoç Kültür Merkezi önünde gerçekleşti. Balıkçıların "Vira bismillah" diyerek tuttukları balıklar tezgahlarda yerini alırken, Sultangazi Belediyesi de vatandaşlara balık dağıtımına başladı. Bu yılın ilk balık dağıtımı ise Malkoçoğlu Mahallesi’nde bulunan Abdurrahim Karakoç Kültür Merkezi önünde gerçekleştirildi. Sultangazi Belediyesi ekiplerince gerçekleştirilen balık dağıtımı, vatandaşlar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. “Vatandaşlarımıza taze balık dağıtımına başladık” Her yıl olduğu gibi bu yıl da tonlarca balığı vatandaşlara dağıttıklarını belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Yeni balık sezonu bolluk ve bereketle başladı. Biz de balık sezonunun açılmasıyla birlikte vatandaşlarımıza taze balık dağıtımına başladık. Ekiplerimiz, 15 mahallemizde de vatandaşlarımıza taze balık dağıtımı gerçekleştirecek. Amacımız sosyal belediyecilik anlayışıyla tüm komşularımıza ulaşmak. Çünkü biz, mutluluğun paylaştıkça çoğaldığına inanıyoruz. Komşularımızla balık sezonunun bolluk ve bereketini paylaşmak bizleri de mutlu ediyor. İnşallah bu yıl da yine tonlarca balığı komşularımıza dağıtacağız” diye konuştu.
Samsun Motokuryenin ölümüne sebep olan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün yargılanmasına başlandı Samsun’da 23 yaşındaki motokuryenin ölümüne sebep olan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün yargılanmasına başlandı. Samsun’un Atakum ilçesi Kamalı Mahallesi’nde 20 Nisan Cumartesi günü gece saatlerinde meydana gelen kazada, 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü M.B. idaresindeki 55 AAH 229 plakalı otomobil, kuryelik yapan Sefa Şerif Efe’nin kullandığı motosiklete çarpmış, ağır yaralanan kurye kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Kaza sonrası gözaltına alınarak Samsun Adliyesine sevk edilen ehliyetsiz sürücüye ev hapsi verilmişti. Ehliyetsiz sürücü M.B. hakkında Samsun 2. Çocuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Bugün görülen davanın ilk duruşması için Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Aydın Artan ve dernek üyeleri adliyeye gelerek meslektaşlarının acılı ailesine destek verdi. Davanın ilk duruşmasında Sefa Şerif Efe’nin babası Ömer Efe, annesi Songül Maraşlı Efe ile avukatları Arslan Bolat duruşmada hazır bulunurken, M.B. ise duruşmaya mazeret bildirip katılmadı. Baba Ömer Efe ile anne Songül Maraşlı Efe, "23 yaşındaki oğlumu, ehliyetsiz bir sürücünün sorumsuz davranışlarından dolayı kaybettim. 5 aydır derin üzüntü içindeyim. En üst halden cezalandırılmasını istiyorum" dediler. Mağdur vekili Av. Arslan Bolat, "Sefa Şerif Efe, kuryelik yaparak geçimini sağlamaktaydı. Olay günü ehliyetsiz ve trafik kurallarını ihlal ederek bir kazaya sebebiyet veren sorumsuz bir vatandaşın kurbanı olmuştur. Dosyadaki kaza tespit tutanağı incelendiğinde olayın vahameti ortaya çıkacaktır. Biz sanığın eyleminin bilinçli taksire girdiğini düşünüyoruz. Bilinçli taksir hükümlerinin uygulanarak cezalandırılmasını talep ediyoruz. Şikayetçiyiz" diye konuştu. Duruşmaya zorla getirilmesi Mahkeme, ehliyetsiz araç sürücüsü M.B.’nin duruşmaya zorla getirilmesine ve bilirkişiden trafik kusur raporu alınmasına karar vererek duruşmayı 24 Aralık’a erteledi. Duruşma çıkışı açıklama yapan Avukat Arslan Bolat, "Bu dosya bir kurye arkadaşımızın vefatıyla ilgili değil, tüm kurye arkadaşların can güvenliğiyle alakalıydı. Her ne kadar savcılık taksirle yaralanma, yani kişinin istemeden yaralanmasına sebep vermeyi düşünmüş ise de, mahkeme tarafından yapılan değerlendirmede kişinin bilinçli taksirle olabileceği, yani bu kişinin sonucu göre göre yaptığı ihtimali binaen savunmaların alınmasına karar verdi. Bu da bizim için çok önemli bir şey. Burada var olan kurye arkadaşlar ekmeğini yollarda kazanıyor ve diğer sürücüler tarafından görünür olmaları gerekiyor. Bu dava sadece Sefa Efe’nin ailesi tarafından değil, tüm kuryeler tarafından dikkatle takip edilip izlenebiliyor" şeklinde konuştu. Anne Songül Maraşlı Efe, "Duruşmamız 3 ay sonraya ertelendi. Tek dileğimiz başka canlar yanmasın. Hakime hanıma da özellikle bunu söyledim. Tutuklama olsun, cezasını alsın, başka canlar yanmasın. İnşallah adalet yerini bulur, cezasını çeker" diye konuştu. Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği adına açıklama yapan Cem Burak Karagülle de "Sefa Şerif Efe kardeşimizin ilk celse davasını gördük. Karşı taraf mahkemeye katılmadı. Önümüzdeki mahkeme 3 ay sonraya ertelendi. Bu durumun yetkililer tarafından güzelce değerlendirilip en ağır ceza verilmesini bekliyoruz. Acımız büyük. Çok konuşmak istemiyoruz. Gün geçtikçe acınız tazeleniyor. Adalete güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
Kayseri Havalimanı Terminal Binası’nın Yolcu Salonu açıldı Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası’nda, Türk Hava Yolları İç Hatlar Özel Yolcu Salonu’nun (CIP) açılışı yapıldı. Yapımı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası hizmet verirken, havalimanı içerisinde yeni ve modern salonlar da yolculara hizmet vermeye başlıyor. Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası ve Apron Yapım Projesi’nin hayata geçirilmesinin ardından, Türk Hava Yolları toplam 600 metre kare alan içerisinde 100 yolcu kapasiteli yeni CIP salonu ile yolcularına daha hızlı ve konforlu bir seyahat deneyimi sunmayı hedefliyor. Bu çerçevedea, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Türk Hava Yolları İç Hatlar Özel Yolcu Salonu’nun (CIP) açılışını gerçekleştirdi. Başkan Büyükkılıç, açılışta yaptığı konuşmada; "Kayseri’miz gelişiyor, güzelleşiyor. Bu arada havaalanı terminal binamız hayırlı uğurlu olsun diye paylaşırken, aynı zamanda zaman içerisinde bazı ihtiyaçlara da karşılık veriliyor” dedi. Bu hizmetlerin yolculara hitap ettiğini ifade eden Büyükkılıç, “Bunlardan birisi de malum havaalanı yolcularının hep arzu ettiği ve bir bakıma da arayış içerisinde olduğu CIP hizmetleri. Bu hizmetlerin burada, bu binanın ruhuna uygun şekilde hayata geçiriliyor olması bizleri sevindirdi. İnşallah daha güzel hizmetlerle buluşmak ümit ve temennisiyle hayırlı uğurlu olsun” diyerek açılış kurdelesini kesti. Açılışın ardından salonu gezerek, personele çalışmalarında kolaylıklar dileyen Başkan Büyükkılıç, havalimanından yolculuk yapacak olan misafirlere daha kaliteli ve konforlu hizmet sunacak olan bu özel salonun kente ve yolculara hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçenlere teşekkür etti.