ASAYİŞ - 10 Nisan 2024 Çarşamba 05:08

Gölete düşen otomobilde kayıp kişinin cansız bedenine ulaşıldı

A
A
A
Gölete düşen otomobilde kayıp kişinin cansız bedenine ulaşıldı

Uşak’ta Karaağaç Göleti’ne düşen otomobilde, 43 yaşındaki erkek şahsın cansız bedenine ulaşıldı.


Olay, Uşak merkeze bağlı Yeşil Karaağaç Mesire ve Piknik Alanı içerisinde bulunan Karaağaç Göleti’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Erkan Özçelik’in içinde bulunduğu 43 KH 144 plakalı otomobil henüz belirlenemeyen sebeple Karaağaç göletine düştü. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 Sağlık ekipleri, jandarma, Uşak AFAD ekipleri ve İzmir AFAD Su Altı ve Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi. İzmir AFAD Su Altı ve Arama Kurtarma ekiplerinin çalışması sonucu otomobil içeresinde bulunan Erkan Özçelik’in şahsın cansız bedenine ulaşılırken, otomobil ise göletten çıkarıldı. Öte yandan Özçelik’in cansız bedeni otopsi için Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırdı.


Olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı.




Gölete düşen otomobilde kayıp kişinin cansız bedenine ulaşıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Şair ve Yazarları Sempozyumu başladı Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi iş birliğinde ilki düzenlenen Kastamonu Şair ve Yazarları Sempozyumu başladı. Kastamonu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü işbirliğinde, birincisi düzenlenen "Kastamonu Şair ve Yazarları Sempozyumu" başladı. Açılış programı ile başlayan sempozyum, 2 gün boyunca devam edecek. Dört oturumda gerçekleşecek sempozyumda, Kastamonu’da yetişen Türk edebiyatının önemli yazar ve şairleri anlatılacak. Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek sempozyum, sonuç bildirisinin okunması ile sona erecek. Sempozyumun açılış programı Kastamonu Valisi Meftun Dallı’nın katılımı ile gerçekleştirildi. Açılış programına il protokolü, Kastamonu Üniversitesi akademisyenleri, kent protokolü ve vatandaşlar, yoğun ilgi gösterdi. Sempozyumun açılışında konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü M.Kerem Seven, Kastamonu’da bir Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinin yapılacağı müjdesini vererek, “Kastamonu’da çok önemli yazar ve şairler yetimiştir ve Kastamonu çok önemli yazar ve şairlere de ev sahipliği yapmıştır. Bugün güzel bir haber de aldım. Uzun süredir uğraştığımız projeden olumlu bir sonuç aldık. İki saat bakanımızdan bir bilgi geldi, Mehmet Akif Ersoy Kültürevi’ni inşallah yapacağız. Bunu uzun süredir dert edindik, bu doğrultuda çalışmalarımıza başladık. Bunu 12 Mart’ta açıklamayı hedefliyorduk. Kısa sürede neticelendiği için bugüne nasip oldu. Oranın açılışında da bizleri yalnız bırakmazsanız çok seviniriz” dedi. Sempozyumun Kastamonu’nun ulusal ve ulusal çapta tanıtılmasında büyük katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Kastamonu Üniversitesi kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel ise, “Kastamonu için Evliya Çelebi, ‘Türk’ün kaidesi’ diyor. Bu ne zamandan beri böyle? Milattan önce 700 yılında kurduğu devlete başkent olarak Sinop’u uygun gören Alper Tunga’dan beri bu coğrafya Türk vatanıdır. Daha sonra Selçuklu, Osmanlı, beylikler zamanı ve İstiklal Savaşı yıllarında ve Cumhuriyetin 100’üncü yılını geride bıraktığımız bu günlerde Kastamonu ve Kastamonulular Türk’ün kaidesi olarak yaşadıklarının şuurunda olmuştur, ben buna şairim. Bu sempozyum geleneğini 1988’de Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi başlatmıştı. Daha sonra iki sempozyum yapıldı. Şu anda Kastamonu bir üniversite şehri. Dolayısıyla üniversite şehri olmanın geleneğini yapma durumundadır. Eğer bunu yapmazsa, bunu hatırlatmayan Kastamonulular’dan da davacı olmak benim ve benim gibi Kastamonu’ya hizmet etmek isteyenlerin en tabii hakkıdır. İnşallah bunun arkası gelir” diye konuştu. Daha sonra konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı ise Kastamonu’nun sahip olduğu edebiyat geleneğinin gelecek nesillere aktarılmasının önemine değinerek, “Biraz önce izlediğimiz filmde burada söylenmesi gereken her şey güzel bir şekilde özetlenmişti. Ama orada da ifade edildiği gibi, Kastamonu, Türkler buraya geldiğinden itibaren sanatçıların, şairlerin korunduğu, teşvik edildiği bir coğrafya olmuş. Osmanlı döneminde de bu gelenek artarak devam etmiş. Kendisi de önemli bir şair olan Cem Sultan’ın buraya vali olarak atanması ile bu gelenek bu bölgede güç kazanmış. Etrafında toplandığı şairler ‘Cem şairleri’ diye anılıyormuş. Bu gelenek günümüze kadar devam etmiş. Son yarım yüzyılda biraz geriye doğru gittiğimiz görünüyor. Ama özellikle Abdurrahmanpaşa Lisemizde yetişen, orada hocalık yapan, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında bularda bulunan çok önemli edebiyatçılarımız, şairlerimiz, bilim adamlarımız var. Okulumuzun yarısı müze, orada görülebilir. Ziyaret etmeyen varsa en kısa sürede vaktini ayırıp görmesini tavsiye ederim. Orada göreceksiniz ki o geleneğin süzülüp en güzel eserlerin verildiği bir dönem olmuş. Mesela, burada da şiiri okunan Arif Nihat Asya, o dönemde yetişmiş, lise eğitimini orada almış. Kendisi Kastamonu’nun edebiyat ve şiir geleneğinden, İstiklal Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Kastamonulu hemşehrilerimizin canla başla Kurtuluş Mücadelesi’ne destek verişine şahit olmuş ve oradan beslenmiş. Bayrak şairi olmasında Kastamonu’da geçirdiği o dönemin büyük etkisi vardır. O sanatçılara sahip olmaktan hepimizin övünüyoruz. Bizim bunları gençlerimize aktarmamız lazım. Okullara gittiğimizde çocuklarımıza soruyorum, ama üzücü şeylerle karşılaşıyorum. Bu isimlerden bazılarını soruyorum, hiç duymamış. Aslında o çocukların kabahati değil, bu değerli insanlarımızı onlara aktaramadığımız için suç bizim. Bunu telafi etmek için bu tarz organizasyonların yapılması, bunu okullarımıza yaygınlaştırmamız lazım” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sempozyum, 1. Oturum ile devam etti. Sempozyum yarın sonuç bildirisinin okunması ile sona erecek.
Ankara Sincan Belediyesi, bünyesine 69 yeni hizmet aracı ekledi Sincan Belediyesi, araç kiralama dönemini kapatarak bünyesine 69 yeni hizmet aracı ekledi. Yapılan projelerle ilçeyi sanat, kültür ve sporla buluşturan Sincan Belediyesi, çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede alınan karar doğrultusunda araç kiralama dönemini sona erdiren belediye, 69 yeni hizmet aracını bünyesine ekledi. Aralarında kamyon, iş makinası, cenaze aracı, otobüs, kamyonet ve süpürge aracının bulunduğu hizmet araçları ise Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan tarafından tanıtıldı. Belediye Başkanı Murat Ercan, bu sayının belediye tarihinin en yüksek sayıdaki araç sayısı olduğunu kaydetti. “Bugün 69 tane aracımızı belediyemizin envanterine katıyoruz” Sincan belediyesi envanterine yeni katılan 69 araç olduğunu belirten Belediye başkanı Ercan, “Bugün 69 araç çok ciddi bir sayı. Bir seferde belediye tarihine kazandırılmış en yüksek sayıdaki araç. Bunun içerisinde kazıcı yükleyicilerinden kamyondan kamyonete, minibüsünden otobüsün kadar birçok çeşit aracımız var. Yeni teknolojiyle son çıkan araçlar var. Sincan, oldukça geniş bir yüz ölçümüne sahip. Bir metropol ilçeye göre benzerlerimizin 5 katı, 10 katı büyüklüğünde bir yüz ölçümüz var. Tabi bu geniş coğrafyaya adeta her bir metrekaresine her an yetişmiş olmamız yetişmek durumundayız. Dolayısıyla buna her zaman kendimizi hazır halde tutmamız icap ediyor” diye konuştu. “Araç filosuna bir 69 tane daha yeni aracı eklemenin de mutluluğunu yaşıyoruz” Belediyede bir tane kiralık aracın olmadığını ve tamamının belediyeye ait olduğunu söyleyen Ercan, “Araçların içerisinde her biri 10 milyonlarla ifade edilecek değerli araçlar var. Bundan dolayı da çok gururluyuz. Bu hizmet kervanına, bu araç filosuna bir 69 tane daha yeni aracı eklemenin de mutluluğunu yaşıyoruz çünkü Sincan her şeyin en iyisine layık. Biz de Sincan’a en iyi hizmet çabalamak için en iyi teknolojiye sahip olmamız gerektiğini her zaman biliyoruz ve bu anlamda da dediğim gibi şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Sincan için en iyisini yapmaya gayret edeceğiz” açıklamasında bulundu. Sincan’ın her türlü ihtiyacına yetişmeye çalıştıklarını ve gençlerin ihtiyaçları, onların talepleri için çok kıymetli olduğunu ifade eden Ercan, “Her hafta okullardan, gençler de görür beni zaten çünkü onlar bizim geleceğimiz. Aynı zamanda hanımlarımız bizim için çok kıymetli. Onların işte bir ara gelmeleri, sosyalleşmeleri, Kültürel karşılamaları noktasında zaten sürekli seferber oluyoruz. Aynı zamanda özel kardeşlerimizin de ihtiyacını her zaman yetişmeye gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.
Eskişehir Anadolu TÖMER, Türkçenin ve Türk kültürünün merkezi olmayı sürdürüyor Anadolu Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER), binlerce öğrenciye Türkçe dil eğitimi vererek, aynı zamanda Türk kültürünün uluslararası kapsamda tanıtımını yapıyor. TÖMER, Türkçeyi dünya dillerine taşıyan bir köprü görevi üstlenmeye devam ediyor. 2016 yılından bu yana binlerce öğrenciye Türkçe öğreten TÖMER, sadece dil eğitimi vermekle kalmıyor, aynı zamanda Türk kültürünü tanıtıyor ve kültürlerarası diyaloğu güçlendiriyor. TÖMER’in mevcut öğrenci grupları Orta Asya’danorta doğuya, Kuzey Afrika’dan Doğu Avrupa’ya kadar uzanıyor. Öğrencilerine yönelik sunduğu zengin eğitim programlarıyla TÖMER, Türkçenin uluslararası alanda daha da yaygınlaşmasına önemli katkılar sağlıyor. Bu kapsamdaTÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, TÖMER eğitimlerin içeriğinden ve çalışmalarından bahsetti. “TÖMER’de 40’tan fazla ülkeden 200’ün üzerinde öğrenci öğrenim görüyor” Yabancı öğrencilerin Türkçeyi daha iyi kavrayabilmelerine ve Türk kültürünü öğrenebilmelerine katkı sağladıklarını belirten Murat Sami Türker, TÖMER’de verilen eğitimler hakkında şunları söyledi: “TÖMER bünyesinde dünyanın çeşitli bölgelerinden 40’tan fazla ülkeden gelen 200’ün üzerinde öğrenciye eğitim sağlıyoruz. Öğrenci yoğunluğu özellikle Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Endonezya, Lübnan, Ürdün, Mısır gibi ülkelerden gelen öğrencilerden oluşuyor. Merkezimizde verilen eğitim, Avrupa Dil Portföyü standartlarına uygun olarak hazırlanıyor. Öğrencilerimize Türkçeyi etkin bir şekilde kullanmaları için okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerilerini geliştirecek, aynı zamanda akademik yaşamlarında ihtiyaç duyacakları terminoloji ve araştırma becerilerini kazandıracak şekilde eğitim sunuyoruz. Eğitim sürecimiz, ders kitaplarının ötesinde pratik dil kullanımını da kapsayan iletişim odaklı bir yaklaşımı benimsiyor.” “Eğitimler 7 haftalık yoğun programlardan oluşuyor” Eğitim içeriklerinin hem sosyal hem de teorik olmasının önemine dikkat çekten Türker, toplam 210 saatlik eğitimlerle sınıf içi ve ders dışı etkinliklerle birlikte yabancı öğrencilerin dil kullanımını geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Türker bu kapsamda, “Türkçe hazırlık eğitimimiz A1’den C1 düzeyine kadar dil becerilerini kapsayan 7 haftalık yoğun programlardan oluşuyor. Her düzey haftada 30 saat olmak üzere, toplamda 210 saatlik bir eğitim sunuyor. Program kapsamında haftada 25 saatlik sınıf içi yüz yüze derslerin yanı sıra, dil laboratuvarında etkileşimli öğrenme sağlayan ‘Dil Kullanımı’ dersleri ve haftada 2 saatlik kulüp etkinlikleri bulunuyor. Ayrıca, lisans ve lisansüstü öğrenciler için Akademik Türkçe kurslar düzenleniyor. Bu kurslarda özel alan terminolojisi ve akademik araştırma becerilerine odaklanılıyor. Süreç odaklı değerlendirme esas alınarak öğrencilerin başarıları sınavlar, projeler ve sınıf içi katılımla ölçülüyor” ifadelerini kullandı. “Türk Kültürünü tanıtmaya özen gösteriyoruz” Öğrencilere akademik eğitimin yanında kültürel bir çerçevede çizen TÖMER’in düzenlediği programlar hakkında bilgi veren Türker, “Kültür gezileri ve sanat etkinlikleriyle Türk Kültürünü tanıtmaya özen gösteriyoruz.” dedi. Bu etkinliklerin dil öğreniminin ötesinde bir kültürleşme süreci sağlamakta olduğunu da sözlerine kaydeden Türker, öğrencilerin Türk toplumuna daha iyi entegre olmalarına katkıda bulunduklarını ifade etti. Türker ayrıca, Yunus Emre Anma Etkinliği, Göçmenler Günü, Uluslararası Kültür Günü gibi özel günlerde düzenlenen organizasyonların da bu misyonu desteklediğini belirtti. “Eğitim alanında ortaya konan en yeni ve etkili yöntemleri eğitimlerimize entegre etmek için araştırmalar yapıyoruz” TÖMER bünyesinde gerçekleştirilen projeler hakkında da bilgiler veren Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, değerlendirme aşamasındaki projelerinden birisi olan ’Türkçe Öğretiminde Yenilikçi Yaklaşımlar: Uluslararası Öğrenciler İçin Tamamlayıcı Program Tasarımı’ ve kabul gören projelerinden birisi olan’Eknolojik Normalleşme ve Yapay Zekâ Çağında Dil Öğretimi Kuram ve Uygulama’ başlıklı projeleri hakkında da bilgiler verdi. Türker konuyla ilgili olarak, “Öğrencilerimizin aktif katılımıyla çeşitli projeler ve sosyal sorumluluk etkinlikleri düzenliyoruz. Bu projeler, kültürel alışverişi teşvik etmekle birlikte öğrencilerin dil öğrenme süreçlerini de hızlandırmayı da amaçlıyor. Teknolojide yaşanan son gelişmeler, eğitim alanında ortaya konan en yeni ve etkili yöntemleri eğitimlerimize entegre etmek için araştırmalar yapıyoruz. Yapay zekanın dil öğretiminde kullanımına yönelik ‘Teknolojik Normalleşme ve Yapay Zekâ Çağında Dil Öğretimi Kuram ve Uygulama’ başlıklı BAP projemiz kabul aldı. Yine görev temelli öğrenme yöntemi ilkelerine göre desenlediğimiz ve TÜBİTAK 3005 programı için başvurusunu yaptığımız ‘Türkçe Öğretiminde Yenilikçi Yaklaşımlar: Uluslararası Öğrenciler İçin Tamamlayıcı Program Tasarımı’ başlıklı projemizde değerlendirme aşamasında” şeklinde konuştu. Eğitim-öğretim faaliyetlerini destekleyen ortak projeler gerçekleştiriliyor TÖMER, uluslararası iş birlikler ve başka ülkelerle ortak projeler düzenlenmeye devam ediyor. Bu kapsamda TÖMER, özellikle Orta Asya ülkeleriyle yakın ilişkiler sürdürüyor ve çeşitli üniversitelerle eğitim-öğretim faaliyetlerini destekleyen ortak projeler gerçekleştiriyor. Çevrim içi senkron ve asenkron eğitim programlarımız aracılığıyla, Türkiye’ye gelmek isteyen yabancı öğrenciler için Türkçe dil eğitimleri sunuyor. Bunun yanı sıra, yurt dışından Türkiye’de araştırma yapmak isteyen akademisyenlere yönelik de kurslar ve sertifika sınavları da düzenleniyor.