SAĞLIK - 02 Nisan 2024 Salı 14:09

Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Sigara akciğer kanseri riskini 30 kata kadar artırıyor”

A
A
A
Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Sigara akciğer kanseri riskini 30 kata kadar artırıyor”

Akciğer kanserinin dünyada kanser ölümlerinde erkeklerde birinci, kadınlarda ise ikinci neden olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının nedeni sigara içilmesidir. Uzun süre sigara içen kişilerde, ömür boyu sigara içmeyenlerle karşılaştırıldığında akciğer kanseri riski 10 ila 30 kat arasında fazladır” dedi.


Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası dolayısıyla akciğer kanseri hakkında açıklamalarda bulundu.


Akciğer kanserinin ölümcül bir kanser türü olduğunu dile getiren Prof. Dr. Özlü, “Akciğer kanseri, dünyada kanser ölümlerinde erkeklerde birinci, kadınlarda ise ikinci nedendir. Dünya çapında akciğer kanseri 2018 yılında yaklaşık 2,1 milyon hastada görülmüştür ve tahmini 1,8 milyon ölüme neden olmuştur” diye konuştu.



“Akciğer kanseri önlenebilen bir hastalıktır”


Bu kadar ölümcül bir hastalık olmasına rağmen, akciğer kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlü, “Akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının nedeni sigara içilmesidir. Uzun süre sigara içen kişilerde, ömür boyu sigara içmeyenlerle karşılaştırıldığında akciğer kanseri riski 10 ila 30 kat arasında fazladır. Sigara ile akciğer kanseri arasında doğrusal bir ilişki vardır. Sigaraya ne kadar erken yaşta başlanırsa, ne kadar uzun süre sigara içilirse, günde içilen sigara sayısı ne kadar fazla ise akciğer kanseri gelişme riski o oranda artar. Bu nedenle akciğer kanseri bir nevi ‘parayla satın alınan’ bir hastalıktır. Eğer yıllarca satın alarak sigara içmeye devam ederseniz, siz de bir gün ansızın akciğer kanserine yakalanabilirsiniz. Bu hastalığı satın almak için yıllar boyu büfeye, markete ödeyeceğiniz bedel oldukça yüksek olsa da, sağlığınızın bedeli asla parayla alınamaz” şeklinde konuştu.



“Sigarayı bırakan yetişkinler, bıraktıkları yaşa bağlı olarak 6-10 yıl artı yaşam beklentisi kazanmaktadır”


Sigarayı bırakanlarda kanser riskinin azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Uzun yıllar sigara içip sigarayı bırakanların, şu anda sigara içenlere kıyasla akciğer kanseri riskinde yüzde 80-90 oranında azalma olmaktadır. Sigarayı bırakan yetişkinler, sigarayı bıraktıkları yaşa bağlı olarak 6-10 yıl artı yaşam beklentisi kazanmaktadır. Sigarayı en az yüzde 50 oranında azaltanlarda ise akciğer kanseri riski yüzde 27 oranında azalmaktadır. Unutmayalım, sadece sigara kullanmamakla akciğer kanserinden yüzde 90 oranda korunmuş olursunuz” ifadelerini kullandı.



“Ailenizde kanser öyküsü varsa dikkat edin”


Akciğer kanserine neden olan diğer faktörlerden de bahseden Prof. Dr. Özlü, “Eğer 15 yıldan fazla süredir sigara içiyorsanız, 55 yaşın üzerinde iseniz, ailenizde kanser öyküsü varsa sizde akciğer kanseri riskiniz yüksektir. Asbest, radon, pişirme/ısıtma amaçlı iç ortamda biyo-yakıtların kullanılması, atmosfer havası kirliliği, dizel egzoz dumanı, genetik faktörler, KOAH tanısı, akciğer sertleşmesi de akciğer kanseri riskini artıran diğer faktörlerdir” dedi.


Akciğer kanserinin belirtilerine değinen Prof. Dr. Özlü, “Öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı, hırıltılı sonumu, balgamda kan gelmesi, halsizlik, kilo kaybı gibi semptomlardır. Bu semptomlardan birkaçı sizde varsa, hemen göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Erken tanı, akciğer kanserlerinde tedavi ve iyileşme oranını çok artırır” bilgisini paylaştı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Not bırakıp evi ateşe verdi: 1’i çocuk 2 ölü Çorum’un Osmancık ilçesinde psikolojik sorunları bulunan kadın, gece yarısı evini ateşe verdi. Çıkan yangında ağır yaralanan kadın ve oğlu hayatını kaybetti. Olay, saat 03.30 sıralarında Çorum’un Osmancık ilçesi Şenyurt Mahallesi 9. Cadde’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cadde üzerinde bulunan apartmanın 4’üncü katında yaşayan Fatma Makineci (36) ve oğlu Kaan Mert Kaya’nın (14) evinden patlama sesi geldiğini duyan komşuları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Anne ve oğlunun evine giden ekipler, kapı ve pencereyi kırarak içeri girdi. Eve giren ekipler Fatma Makineci’nin cesedi ile karşılaştı. Mert Kaan Kaya ise farklı bir odada ağır yaralı olarak bulundu. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan çocuk hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan Kaan Mert Kaya kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ekipler tarafından evde yapılan incemelerde, Fatma Makineci’nin anne ve babasına ithafen bir intihar mektubu bıraktığı tespit edildi. Hayatını kaybeden Fatma Makineci’nin bir süre önce eşinden boşandığı ve psikolojik sorunlarının olduğu öğrenildi. Ekipler tarafından evde yapılan incelemelerde ise yangının her yere dökülen jel ve tiner ile çıkartıldığı tespit edildi. Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması neticesinde Fatma Makineci’nin cenazesi de evden çıkartılarak morga kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.