POLİTİKA - 16 Mart 2024 Cumartesi 12:06

Bıyık’tan Büyükşehir’e açılış tepkisi

A
A
A
Bıyık’tan Büyükşehir’e açılış tepkisi

Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Yomra Belediyesi ve Trabzon Büyükşehir Belediyesinin ortak çalışması ile yapılan Yomra Liman bölgesi dolgu alanındaki düzenlemenin açılış programına davet edilmemesine tepki gösterdi.


Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Liman bölgesindeki düzenleme için en başından beri yaptığı çalışmaları anlatan Başkan Bıyık "Liman bölgesindeki bu alandan 2019 yılında seçim çalışmalarımız sırasında halkımız sürekli olarak şikayetçi oluyordu. Maalesef deniz kenarına o günkü belediye yönetimi tarafından yasa dışı şekilde çöp ve hafriyat dökülüyordu. 2019 yılında göreve seçilmemizin hemen ardından burayı Yomramıza kazandırmak için işe başladık. O zaman imkanlar çok sınırlı, belediye borç batağında, belediye bünyesinde çalıştırılabilecek nitelikli iş makinesi bile yok. O kıt imkanlara rağmen ilk olarak buranın tahkimatını yaptık. Alana dökülen hafriyatların denize karışmasına, alanın önüne yaptığımız set duvarla mani olduk. Ardından alanın üstünü çöplerden temizleyip tarım toprağı ile kapladık. Hedefimiz burada Yomra’ya bir orman kazandırmaktı. Denizin kenarında bir kent ormanı kurmak istiyorduk. Orman Bölge Müdürlüğü ile ağaçlandırmasını da yaptık. Ancak alanın alt katmanlarındaki çöpler nedeniyle buranın ormana dönüşemeyeceğini tecrübe ettik. Sonrasında bizatihi Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımız Murat Zorluoğlu’na gittim. Burada bir rekreasyon alanı yapılmasını Yomra halkı adına rica ettim. Sayın Zorluoğlu şahidimdir. Talebimize olumlu yanıt vererek park yapımı için çalışmaları başlattılar. Bizde Yomra Belediyesi olarak gerekli desteği verdik. Bugün buradaki parkın açılışı yapılmış. Yomra Belediye Başkanı olarak, bu alanın Yomra’ya kazandırılması için verdiğim onca emeğe rağmen açılış programına davet edilmedim. Konuyu, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsunlar tüm Yomralılar’ın vicdanına bırakıyorum. Orada Yomra Belediyesi olarak yaptığımız tahkimatın bugünkü maliyeti 5 milyon TL’dir. Buna rağmen açılışa ilçenin belediye başkanını davet etmediler. Sırf seçim öncesi açılışı yapabilmek için projenin dışına çıkarak; wc’si, kafesi, mescidi olmayan bir yapıyı ’park yaptık’ diye hizmete açtılar" dedi.


Bıyık, Yomra’nın merkezi hükümetten beklediği bunca hizmet varken, yıllarca bakanlık yapmış olan AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu’nun böyle işlerle uğraşmasını yadırgadığını sözlerine ekledi.


Bıyık "Sayın Karaismaoglu, ne hikmetse merkezi hükümetin Yomra’daki işleri ile ilgilenmektense bizim projelerimizin açılışını yapmayı, bizim afişlerimizi indirmeyi tercih etmektedir. Görev sürem boyunca kimsenin yaptığı işi sahiplenip hakkını yemedim. Kim ilçemize bir çivi çaksa teşekkür ettim. Lâkin kimseye de hakkımı yedirmeyeceğimi ifade etmek isterim" diyerek sözlerini tamamladı.



Bıyık’tan Büyükşehir’e açılış tepkisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.