EKONOMİ - 15 Haziran 2025 Pazar 09:12

Aho peyniri için coğrafi işaret başvurusu yapıldı

A
A
A
Aho peyniri için coğrafi işaret başvurusu yapıldı

Trabzon’un Araklı ilçesine özgü yöresel lezzetlerden biri olan Aho peynirinin coğrafi işaret alması için başlatılan başvuru süreci devam ediyor. Peynir üreticisi Yalçın Çebi, "Geç kaldık ama sonunda bu değerimize hak ettiği coğrafi işareti kazandırıyoruz" dedi.


Yaklaşık 2 bin rakımlı Bahçecik, Erikli ve Kavraz yaylalarında üretilen Aho peyniri, sadece tuz ve özel seçme lor peynirinden elde ediliyor. Üretici Yalçın Çebi, bu özel peynirin Araklı yöresine özgü olduğunu belirterek, "Eskilerimiz yokluklar içinde bu peyniri yaptı. Tamamen doğal, iştah açıcı ve doyurucu bir peynir. Aho ismi, Aholu köylülerimizden geliyor" diye konuştu.


Aho peynirinin 2 bin rakımlı yaylalarda üretildiğini kaydeden Çebi, "Eskilerimiz Aho peynirini yokluklar içerisinde yaptılar. Aho peyniri, ilçemizin yaklaşık 2 bin rakımlı Bahçecik, Erikli, Kavraz yani Aho dediğimiz köylülerimiz tarafından sadece tuz ve lor peynirinden yapılıyor. Peynirimizin özelliği doyurucu, iştah açtırıcı tamamen doğal Araklı’ya özgü bir peynirdir. Peynirimizin adı da Aholu köylülerimizin adından esinlendirilmiştir. Peynirin ana yeri Erikli, Kavraz, Salarut yaylaları. Eskiden buralarda hayvancılık boldu, üretim çoktu. Aho peyniri yaklaşık 4-5 ay, özellikle mayıs ayında toplanan lorlardan yapılıyor. Yaylalarımızda, imalathanemiz var çok tercih edilen bir peynir çeşididir. En çok sipariş aldığımız yerler İstanbul, Ankara, İzmir tarafları ancak genelde yöremizin insanı daha çok tüketiyor" dedi.



"Coğrafi işaret başvurusu bizi mutlu etti"


Coğrafi işaret başvuru süreciyle ilgili çok mutlu olduklarını ifade eden Çebi, "Aho peyniri, tamamen doğal sadece tuz ve lor peynirden yapılıyor. Coğrafi işaret alacağımız için çok mutluyuz. Biraz geç kalındı ama iyi ki de coğrafi işareti alıyoruz. Herkesi şirin Araklı’mıza, peynirimize bekliyoruz. Böyle doğal tatları herkesin tatmasını bekliyoruz. Çok mutluluk verici bir şey. Özellikle mayıs ayında hayvanlarımız yaylalara gidiyor. Orada imalathanemiz var şu an orada peynirlerimizi yapıyoruz. Peyniri, mayıs-haziran ayında yaparak yıl boyu satıyoruz. Aho peynirinin tarihinin 150-200 yıl öncesine kadar uzandığını biliyoruz. Eskiden yaylalarımızda elektrik yoktu, su yoktu hiçbir şey yoktu. Eskilerimiz bunu tuz ve lor peynirden yapıyordu. Yaklaşık 5-6 ay bekletildikten sonra satılıyor. Peynirimizin özelliği tuz oranı biraz yüksek olduğundan yaklaşık bir yıla kadar dayanabiliyor. Diğer peynirler gibi tuzsuz değildir. Tuzsuz peynirler hemen bozulabilir bunda öyle bir sıkıntımız yok ancak yine de buzdolabında muhafaza edilmesini öneriyoruz" diye konuştu.



"Aho peyniri, Araklı’nın markası olmalı"


Çevre sakinlerinden Sercan Demirbağ ise Aho peynirinin bölgenin önemli bir değeri olduğunu vurgulayarak, "Her kahvaltıda tükettiğimiz bir peynir. Bizde bağımlılık yapmış bir peynir. Karadeniz’de kahvaltı peynir ve tereyağsız olmaz. Aho peyniri bizim için sadece bir tat değil, bir alışkanlık. Coğrafi işaretle bu değer resmileşmeli" dedi.


Yöre halkı, coğrafi işaret tescilinin tamamlanmasıyla birlikte Aho peynirinin hem ekonomik hem de kültürel olarak Araklı’ya katkı sağlayacağı görüşünde birleşiyor.



Aho peyniri için coğrafi işaret başvurusu yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Murzioğlu: "Toplam istihdamın yüzde 70’i KOBİ’ler tarafından sağlanıyor" "KOBİ’ler İçin Destek ve Dönüşüm Bilgilendirme Toplantısı"nda konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu, "Ülkemizdeki girişimlerin yaklaşık yüzde 99’unu KOBİ’lerimiz oluşturmaktadır. Toplam istihdamın da yaklaşık yüzde 70’i KOBİ’ler tarafından sağlanmaktadır" dedi. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası(TSO) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) iş birliğinde düzenlenen toplantı, TSO M. Rifat Hisarcıklıoğlu Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda KOBİ’lere yönelik destekler ile dönüşüm süreçleri ele alındı. KOBİ’lerin ülke ekonomisi ve istihdamdaki önemine dikkat çeken Murzioğlu, şunları söyledi: "Ülkemizdeki girişimlerin yaklaşık yüzde 99’unu KOBİ’lerimiz oluşturmaktadır. Toplam istihdamın da yaklaşık yüzde 70’i KOBİ’ler tarafından sağlanmaktadır. Bu tablo, KOBİ’lerin ülke ekonomimiz için ne denli hayati bir role sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Samsun’un üretim kapasitesini artırma, rekabet gücünü yükseltme ve yeni pazarlara açılma hedeflerinde KOBİ’lerimiz temel aktörlerdir. Yerelden küresele uzanan bu yolculukta, güçlü ve dönüşüme açık KOBİ’ler Samsun ekonomisinin taşıyıcı gücü olacaktır. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak KOSGEB ile yürüttüğümüz iş birliği sayesinde firmalarımızın teknolojiye, yeniliğe ve sürdürülebilir üretim anlayışına daha güçlü şekilde entegre olmasını hedefliyoruz. Bu ortak vizyonun, Samsun’u sanayi ve ihracatta daha ileri bir noktaya taşıyacağına yürekten inanıyoruz." İbrahimcioğlu: "KOBİ’lere 360 milyon TL finansal destek sağlandı" Açılışta konuşan KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ise "Mottomuz ‘destekle ve dönüştür’. Bu anlayışla başlattığımız programlar serisini Samsun’da tamamlamış olacağız. 11 ilde gerçekleştirdiğimiz bu programlarda, KOSGEB’in 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı Üst Politika Belgesi’nden ilham alarak hazırladığı stratejik plan doğrultusunda desteklerdeki dönüşümü, desteklerin mahiyetini ve KOBİ’lerimizden beklentilerimizi anlattık. 2024 yılında Samsun’da verdiğimiz destek miktarı bugünkü değerlerle 45 milyon TL iken, bu rakam 160 milyon TL’ye ulaştı. 2025 yılı itibarıyla da bu seviyenin korunması hedefleniyor. Geçtiğimiz yıl KOBİ’lerin finansmana erişimi amacıyla Samsun’da herhangi bir finansman desteği sağlanmazken, bu yıl bu rakam 200 milyon TL’ye ulaştı. Böylece Samsun’da KOBİ’lere sunulan toplam finansal destek miktarı 360 milyon TL’ye çıkmış oldu. Daha fazlasını yapmak ve istişare etmek için buradayız" diye konuştu. Program, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak gerçekleştirilen sunum ve soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Konya Geciken kış Konya’da balığı da vurdu Konya’da balıkçılar, havaların geç soğumasıyla hamside sıkıntı olduğunu belirtirken, satışlarda geçen seneden fazla bir artış olmadığını belirtti. Havaların geç soğuması balıkçıları etkiledi. Satışlarda geçen seneden fazla bir artış olmadığını belirten Konya Balıkçılar Pazarı Derneği Başkanı Mehmet Yavuz, "Havalar bu yıl biraz geç soğuduğu için hamside sıkıntımız var. Bu süreçteki sıkıntı şoklanmış hamsilere geçtik. 15-20 gün önce havaların sıcak gitmesiyle denizdeki balıklar, Rusya tarafına çıkış yaptı, hamsi Türkiye sularını terk etti. Şimdi elimizde olanları satıyoruz. Hamsi olmayınca ufak balık tabii istavrit arkasına çinekop bekliyorduk ama havaların böyle gitmesiyle birlikte bu balıklar da biraz yükselişe geçti. Çupra, levrek üretim balıkları biraz üstüne fark attı. Şimdi balıkta bir daralma var, fiyatlar biraz yükseldi fakat satışlarda da öyle. Geçen seneden fazla bir artış yok. Geçen sene daha farklı bu sene daha farklı yani bol olduğunda da böyle bir fazla talep olmadı ne hikmetse. Son 8-10 senenin en kötü kışı demeyelim şükür iş yaptık ama yani beklediğimizin altında. Hamsi çok bol oldu 50 liraya da 100 liraya da satıldı, o zaman da böyle aman aman afaki bir şey satılmadı. Piyasada mı bir sıkıntı var anlayamadık. Şu anda hamsi şokla açıyoruz. İstavrit geliyor tek tük, balık çeşidine göre 200 liradan başlıyor bin ile bin 500 liraya kadar çıkıyor" dedi. Balık almak isteyen vatandaşlara tavsiyede bulunan Başkan Mehmet Yavuz, "Tazelik konusunda gözünün parlak canlı olması yeterli. Balık zaten gözleri canlı olur. Balık bayatlamaya başlamışsa gözü çukurlara çökmeye başlar. Hafif kızarmaya başlar ama canlı malın gözü pırıl pırıl olur, pulları daha canlı olur, böyle senin yüzüne güler ama bayat balık çökmeye göz çevresinden başlar. Tabii bir de kulağına bakarlar kulağı kırmızı olursa ama günümüzde şimdi biz kutularda geldiği için buz atıyoruz bundan dolayı da taze balıkların da kulağı beyazlayabiliyor ama en güzel en sağlıklısı gözü cam gibi parlar, pulları biraz daha canlı diri olur" şeklinde konuştu. Uzun zamandır balıkçılık yaptığını anlatan Yavuz, "Eskiden bizim burada 1985 ile 1990 yıllarında birinci ayda kapanırdı. Tamam, millet balık yemez havalar ısınmaya başladı derlerdi. Bir göl balığı olurdu zaten bir de hamsi bilirdi Konyalı. Tabii bunun yarısını sahil memleketlerinden gelen memurlar, sahil tarafından gelen göç hem onları öğretti hem de Konyalı öğrendi. Şimdi de sosyal medya tarafından öğrenildi. Tabii hal böyle olunca tüketim arttı" diye konuştu. Balık tercihi yapan vatandaşların bazıları fiyatların pahalı olduğunu belirtirken, bazıları severek tükettiklerini söyledi.
Adana M1 Adana AVM 25’inci yılını kutluyor M1 Adana Alışveriş Merkezi 25’inci yılını ve yeni yılı Adanalılar ile birlikte kutlamak üzere özel bir program hazırladı. 2000 yılında Adana’da kapılarını açan M1 Adana AVM, 25’inci yılını kutluyor. AVM, yıl boyunca düzenlediği kültür, sanat, spor, eğlence ve sosyal içerikli birçok organizasyon ve etkinlikleri ile misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Her yaştan ziyaretçi için yıl boyunca alanında başarılı birçok müzik, tiyatro, sinema sanatçısı ve gruplar ile düzenlenen konser, dinleti, gösteriler, yarışmalar, söyleşiler, canlı performanslar da ziyaretçilerle buluşuyor. Gelenekselleşen "Yıldızlar Altında Sinema" ile yaz aylarındaki Açık Hava Sinema Günleri, gençlere ve kadınlara ağırlıklı olmak üzere birçok spor dalında düzenlenen yarışmalar, interaktif katılımlı spor, egzersiz ve sağlık etkinlikleri de AVM’de dikkat çeken etkinlikler arasında yer alıyor. AVM’de; milli bayramlarda bando, senfoni, kutlama etkinlikleri, Ramazan ayına özel etkinlikler düzenlenirken, sömestr tatilleri ve yaz döneminde çocuklara yönelik Çocuk Atölyeleri’de yapılıyor. Öte yandan birçok sivil toplum kuruluşu ile dayanışma ve iş birliği çerçevesinde de etkinlikler düzenleniyor. 25. Yıl ve Yılbaşı Festivali’ne özel etkinlikler, Yeni Yıl Meydanı, Kış Panayır Oyunları, Alışveriş Kulübeleri, Sürpriz Hediyeler, Atölyeler, Özel Şovlar, Müzik Dinletileri, Tiyatrolar, Kortejler aralık ayı boyunca ziyaretçilerini bekliyor olacak. M1 Adana’da kasım ayından bu yana ziyaretçiler için açılan digital müzede VR Gözlük ile 25 yıllık serüven paylaşılıyor. Ziyaretçiler ayrıca dijital ekranda interaktif oyunlar ile eğlenebiliyor, hatıra fotoğrafları çektirebiliyor. AVM, bu yıl aralık ayı boyunca hafta sonları ağırlıklı olmak üzere özellikle çocuklar için düzenlenen ve yıl sonuna kadar sürecek olan "Yeni Yıl Enerjisinin Biricik Adresi" etkinlikleri ile ziyaretçilerine farklı deneyimler yaşatmayı hedefliyor. Yılbaşı Festivali’nde "Çocuk Atölyeleri", "Kış Panayır Oyunları", "Işıltılı Yüz Boyama", "Jonglör" gibi özel etkinlikler ziyaretçileri bekliyor. M1 Adana Alışveriş Merkezi Müdürü Kağan Cangil, "M1 Adana AVM’de kurulduğumuz günden bu yana ziyaretçilerimizi ağırlıyoruz. 25’inci yılımızda yeni bir yıla girerken ziyaretçilerimizi eğitim, kültür, sosyal ve spor içerikli aktiviteler, atölyeler ve organizasyonlar ile tekrar buluşturuyoruz. Bu yıl 12 Aralık’ta başlayan ve aralık ayı içerisinde süren 25. Yıl ve Yılbaşı etkinlikleri ile ziyaretçilerimize farklı, zengin deneyimler yaşatmayı hedefledik. Ziyaretçilerimizi bu etkinliklerde M1 Adana AVM’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız" dedi.
Diyarbakır Amed Sportif Faaliyetler, Tarkan Serbest’i kadrosuna kattı Amed Sportif Faaliyetler, Kocaelispor ile yollarını ayıran 31 yaşındaki futbolcu Tarkan Serbest’i opsiyon da dahil olmak üzere 1.5 yıllığına kadrosuna kattı. Amed Sportif Faaliyetler, tecrübeli futbolcu Tarkan Serbest’i renklerine bağladı. Şehmus Özer Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine Kulüp As Başkanı Şeyda Arslantaş, Spor Şube Sorumlusu Adnan Zengin, Servet Vurak ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emel İzgi Demir katıldı. Şeyda Arslantaş: "Kendisinden çok ciddi faydalar sağlayacağımıza inanıyoruz" Şeyda Arslantaş, stoper ve orta saha bölgelerine ciddi katkı sağlayacağına inandıkları bir oyuncuyla sözleşme imzaladıklarını belirterek, "Kendisine, öncelikle Amed Spor’a ve Amed Spor camiasına duyduğu güzel duygular ve burada olmayı istemesinden dolayı teşekkür ediyoruz. Gerçekten çok gönüllü olarak geldi, isteyerek geldi. Elbette futbolda hem futbolcuların hem de kulüplerin önem verdiği, hatta belki de öncelik verdiği en önemli unsurlardan biri maddiyattır. Ancak Tarkan’ın bu noktada maddiyatı belki de ikinci plana attığını, Amed Spor adına çok rahatlıkla söyleyebiliyorum. Bu anlamda, kulübümüze ve camiamıza duyduğu sağduyu ve güzel duygular için kendisine ayrıca teşekkür ediyoruz. Kendisinden çok ciddi faydalar sağlayacağımıza inanıyoruz ve kendisine hoş geldin diyoruz. İnşallah ikinci devrede Amed Spor’un şampiyonluğu için çok önemli katkılarda bulunacaktır. Bu beklenti ve bu istekle görüşmelerimizi yaptık. Kendisi de zaten bu anlamda sunacağı katkılara inandığı için aramıza katıldı. Umarım karşılıklı olarak, hocalarımızla, teknik ekibimizle, oyuncularımızla ve takımımızın tamamıyla birlikte, bizlerin de taraftar olarak Amed Spor camiası adına kendisine açtığımız kucağı sahiplenir, Amed Spor’un Süper Lig yolunda emin adımlarla ilerlemesine ve hedefe ulaşmasına önemli katkılar sunar. Buna inanıyoruz. İnşallah hep birlikte bunları da göreceğiz" dedi. Tarkan Serbest: "Takım için yüzde 100 savaşacağım" İmza töreninde konuşan Tarkan Serbest de iç saha maçlarında taraftarların oluşturduğu atmosfere dikkat çekerek sözlerine başladı. Serbest, "Çok büyük bir camia ve son maçta da maçı izlemiştim. İnanılmaz bir atmosferdi. O yüzden sabırsızlıkla bekliyorum ilk maçı. Hangi pozisyonda olması benim için fark etmiyor. İki pozisyonda da kendimi iyi hissediyorum. Hocam nerede oynatmak isterse orada kendimi gösterip, takım için yüzde 100 savaşıp ve taraftarlarımızı mutlu etmek istiyorum" diye konuştu. Tecrübeli futbolcu, kariyeri boyunca Kasımpaşa, Göztepe ve son olarak Kocaelispor formalarını giydi.