ÇEVRE - 17 Aralık 2025 Çarşamba 12:25

Tekirdağ’da deniz 20 metre çekildi

A
A
A
Tekirdağ’da deniz 20 metre çekildi

Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde denizin yaklaşık 20 metre çekilmesiyle sahil şeridinde kum adacıkları ortaya çıktı.


Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde yaşanan deniz çekilmesi vatandaşların dikkatini çekti. Sahil boyunca denizin yaklaşık 20 metre geri çekildiği gözlemlenirken, normalde su altında kalan alanlarda kum adacıkları oluştu. Çekilmenin etkisiyle bazı noktalarda deniz tabanı tamamen görünür hale geldi.


Bölgede yaşayan vatandaşlar, bu tür deniz çekilmelerinin özellikle yılın belirli dönemlerinde zaman zaman yaşandığını ifade etti. Deniz çekilmesinin mevsimsel rüzgarlar, hava basıncı değişimleri ve gelgit benzeri doğal etkenlerden kaynaklandığı değerlendiriliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da 25 bin yaşlıya hizmet verildi SAMSUN (İHA) – Samsun Büyükşehir Belediyesi (SBB), yaş almış bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek ve sosyal hayata daha güçlü şekilde katılmalarını sağlamak amacıyla 2025 yılı boyunca 25 bin 700 yaşlı vatandaşa çeşitli hizmetler verdi. SBB, kentteki büyüklerin yanında olmayı sürdürüyor. Sağlıktan eğitime, sosyal katılımdan psiko-sosyal desteğe kadar geniş bir yelpazede sunulan hizmetlerle yaşlıların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen belediye, 2025 yılında toplam 25 bin 700 kişiye ulaştı. Belediyenin ’insana değer’ anlayışının en somut örneklerinden biri olarak hayata geçirilen çalışmalar kişisel bakım, sağlık, psiko-sosyal destek ve sosyal etkinlikleri içine alan bütüncül yaklaşımla yürütülüyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri hem kendi evlerinde yaşayan hem de Yaşlılara Hizmet Merkezi’nde ağırlanan yaşlı bireyler için kişisel bakım, kuaförlük, çamaşır yıkama, ev temizliği, sağlık kontrolü ve psiko-sosyal danışmanlık gibi birçok alanda destek sunuyor. Özellikle Alzheimer ve demans hastaları için hazırlanan proje ile hem hastaların ihtiyaçlarını karşılamayı hem de onların yakınlarına nefes alabilecekleri bir alan sağlamayı amaçlıyor. Bu sayede ailelerin üzerindeki bakım yükü hafiflerken hastaların daha güvenli ve sağlıklı şartlarda yaşam sürmeleri destekleniyor. Yaşlı bireylerin sosyal hayata aktif katılımını teşvik etmek amacıyla düzenlenen şehir içi gezi programları ise büyüklerin ilçelerin tarihi ve kültürel değerlerini yakından tanımasını sağlıyor. Bunun yanı sıra organize edilen söyleşiler, atölyeler, sağlık taramaları ve çeşitli sosyal etkinliklerde yaşlılar hem keyifli zaman geçiriyor hem de sosyalleşiyor. Sunulan hizmetlere son olarak önemli bir yenilik daha eklendi. Samsun Büyükşehir Belediyesi, 41 yıllık evli olan 65 yaş üstü çiftlere ücretsiz check-up programı başlattı. Bu hizmetle uzun yıllardır birlikte yaşam sürdüren çiftlerin kapsamlı sağlık taramasından geçiriliyor. Böylece kronik hastalıkların erken dönemde tespit edilmesi ve yaşlı bireylerin daha sağlıklı bir yaşam süreci geçirmesi amaçlanıyor. Her zaman yaşlıların yanında olduklarını ifade eden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimizde yaşayan çınarlarımız, yaş almış büyüklerimiz bizler için büyük bir değer ve emanet. Yaptığımız her çalışmada onların ihtiyaçlarını gözetiyor, her projede onlar için özel alanlar oluşturmaya özen gösteriyoruz. Sosyal hayattan sağlık hizmetlerine, kültürel etkinliklerden psikolojik desteğe kadar pek çok alanda onların huzurla yaşayabilecekleri bir şehir inşa etmeye gayret ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak, büyüklerimizin gönüllerine dokunan, yaşamlarına değer katan hizmetler üretmeye devam edeceğiz" dedi.
Konya Konya Büyükşehir’in desteklediği "Uluslararası Naat-ı Şerif Yarışması"nda ödüller sahiplerini buldu Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Konya Büyükşehir Belediyesi, İslam İşbirliği Teşkilatı ile İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) tarafından Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi vesellem) doğumunun bin 500. yılı onuruna düzenlenen "Uluslararası Naat-ı Şerif Yarışması" için ödül töreni yapıldı. Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta düzenlenen ödül töreninde konuşan IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, ilk defa açılan naat yarışmasının 5 dilde gerçekleştirildiğini ifade ederek, desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. "Konya, Peygamber sevgisini yaşatan bir gönül şehri olarak asırlardır ayakta durmaktadır" Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da Mevlana şehri Konya’nın; yüzyıllardır kalemi, kelamı ve gönlü aynı hizada tutmayı başarmış bir medeniyet merkezi olduğunu söyledi. "Konya’nın Belde-i Muhayyere olarak anılması, bu şehrin gönül dünyamızdaki müstesna yerini anlatan derin bir hatıranın izlerini taşır" diye devam eden Başkan Altay, "Konya, Peygamber sevgisini sessizce, gönülden ve köklü bir sadakatle yaşatan; muhabbeti tevazu ile yoğuran bir gönül şehri olarak asırlardır ayakta durmaktadır. Özellikle Hazreti Mevlâna’nın vuslatını idrak ettiğimiz Şeb-i Arus törenleri, şehrimizin maneviyatını doruk noktaya taşımaktadır. Kavuşmuş olduğumuz bu manevi atmosferde, böylesine anlamlı bir programa ev sahipliği yapmak; Konya’mızın bu derin kültür ve irfan mirasına yakışan bir buluşmadır" dedi. "İki cihan güneşi efendimiz, karanlık çağlara nur, kırık kalplere şifa, umutsuzluğa umut olmuş bir peygamberdir" Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi vesellem); sözüyle gönülleri ihya eden, haliyle insanlığa istikamet veren en güzel örnek olduğunu kaydeden Başkan Altay, "İki cihan güneşi efendimiz, karanlık çağlara nur, kırık kalplere şifa, umutsuzluğa umut olmuş bir peygamberdir. Onu övmek; aslında yüce bir hakikati teslim etmektir. İşte naat, Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi vesellem) yolundan kelimelerle yürümenin en zarif ifadesidir. Naat; sevgiyi taşkınlığa düşürmeden, hürmeti eksiltmeden dile getirme sanatıdır. Mevlana Hazretleri, ‘Eğer Peygamberimize (sallallâhu aleyhi vesellem) olan sevginin şerhini açıklayacak olsam, bin kıyamet kopar da yine O’nun sevgisini hakkıyla açıklayamam’ diyerek bu sevgiyi anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kalacağını dile getirmiştir" şeklinde konuştu. "Uluslararası Naat-I Şerif Yarışması, şehrimizdeki köklü geleneğin çağımızdaki güçlü bir yansımasıdır" Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Konya Büyükşehir Belediyesi, İslam İşbirliği Teşkilatı ve IRCICA iş birliğinde düzenledikleri yarışmanın Konya’nın köklü geleneğinin bu çağdaki güçlü bir yansıması olduğunu vurgulayan Başkan Altay, "Farklı coğrafyalardan gelen eserler, aynı sevgi ikliminde buluşmuş; ortak medeniyet hafızamızı yeniden hatırlatmıştır. Alanında yetkin isimler tarafından titizlikle değerlendirilen eserler arasından dereceye giren tüm katılımcılarımızı yürekten tebrik ediyorum. Her bir eserde; saygıyı, ölçüyü ve samimiyeti merkeze alan bir dilin izlerini görmekten büyük bir bahtiyarlık duyduk. Bu vesileyle, IRCICA Genel Direktörü Sayın Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç’a, emeği geçen tüm kurum ve paydaşlarımıza, jüri üyelerimize ve bu gönül yolculuğuna kelamlarıyla katkı sunan tüm sanatçılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Temennimiz odur ki; bu güzel eserler, sadece ödülle değil, gönüllerde de karşılık bulsun. Naat’ın taşıdığı edep ve muhabbet dili, yarınlara daha güçlü bir şekilde taşınsın" ifadelerini kullandı. Yarışmaya katılan tüm yarışmacıları tebrik eden Başkan Altay, "Hocamıza da tekrar teşekkür ediyorum. Bu tür işleri teşvik etmek gerekiyor. IRCICA olmazsa bu yarışmayı uluslararası olarak yapma şansımız yoktu. Onun için iş birliğimiz çok güzel bir hayra vesile oldu" diye konuştu. 5 dilde düzenlenen yarışmaya 23 ülkeden katılım oldu 5 dile düzenlenen ve 23 ülkeden katılımın olduğu "Uluslararası Naat-ı Şerif Yarışması"nda birinci Moritanya’dan Mohamed Lemine Cherif Sid El Hadi olurken, Fas’tan Ilyass Amhrar ve İran’dan Hosein Esmaili ikinciliği paylaştı. Yarışma üçüncüleri ise Endonezya’dan Bagja Putra ve Türkiye’den Kerim Ak oldu. Kenan Yavuzarslan, Yaşar Bayar ve Mehmet Lütfullah Yıldırım ise mansiyon ödülüne layık görüldü.
Bursa Bursalı taksici yaşlı çiftin araçta unuttuğu 5500 Euro’yu teslim etti Bursa’da 9 yıldır taksicilik yapan 1 çocuk babası Semih Korkmaz yaşlı çiftin aracında unuttuğu 5500 Euro’yu teslim etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyor. "Tekrar olsa bir kuruşuna bile dokunmadan teslim ederim" diyen taksi sürücüsü 9 yıl önce de aracında puset içerisinde bir kadının bebek unuttuğunu; bebeği de uzun uğraşlar neticesi annesine ulaşıp uyanmadan teslim ettiğini anlattı. Merkez Osmangazi ilçesine bağlı Güneştepe Mahallesi taksi durağında 16 T 1345 plakalı taksinin hem sürücüsü hem de sahibi olan 39 yaşındaki Semih Korkmaz geçtiğimiz Cuma günü akşamı Nilüfer ilçesindeki bir hastaneden aldığı özürlü ve 60 yaş üzeri Sinan ve Meral Şeker çiftini Yıldırım ilçesindeki Yeşil Türbesi önünde bıraktı. Yaşlı çiftin taksiden inmesi için yardım da eden Korkmaz yola devam etti. Bir süre sonra bir müzik sesi duyan Korkmaz aracın radyosunun kapalı olması üzerine aracı durdurup müziğin nereden geldiğini bulmak isterken aracın arka koltuğu ile kapı arasına düşen el çantasını farketti. Çantayı açmadan şoförler odasını arayıp bilgi veren Korkmaz bir süre sonra çalan telefona cevap verip Şeker çiftinin bakıcıları olduğu bayanın söylediği istikamete gitti. Çantayı teslim ettiğinde içinde 5500 Euro para olduğunu öğrenen Semih Korkmaz, çalışmaya devam etti. Bir süre sonra Şöförler Odası tarafından ulaşılan genç adam yaşlı çiftin kendisine teşekkür etmek için ödüllendirmek istediğini öğrense de yaşlı çiftin vermek istediği parayı kabul etmedi. İHA Muhabirine konuşan Semih Korkmaz, "Tekrar olsa yine çantaya el sürmeden sahibine teslim ederim" dedi. 9 yıldır taksi sürücüsü olduğunu anlatan Korkmaz 9 yıl önce de mesleğe yeni başladığı dönemde yine bir hastane önünden aldığı bir bayanın aracında puset içindeki 1 yaşlarındaki erkek bebeğini unutup gittiğini söyledi. Korkmaz, bayanın yolculuk boyunca telefonla konuştuğunu ücreti ödeyip araçtan indiğini, kadının inip diğer yolcunun araca binmesiyle birlikte puset içinde bebek olduğunu öğrendiğini belirterek, "Uzun uğraşlar neticesi kadın bana ulaştı. O zaman sosyal medya da yoktu. Şehir kameralarından plakayı bulup yine şoförler odası aracılığı ile bana ulaştılar. Çok şükür bebek uykudan uyanmadan annesine ulaştırmıştım. 9 sene sonra da bu olay başıma geldi. Şimdi diyorum ki iyi ki benim başıma gelmiş. Başkasının başına gelse bilemem. Çünkü 5 parmağın 5’i bir değil. Biz Allah korkusu olan insanlarız. Yine olsa yine aynısını yaparım, kendimle gurur duyuyorum" dedi.
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den "Kalemden Kalbe" Hüsn-i hat sergisi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Kalemden Kalbe" Hüsn-i Hat Sergisi, Kahraman Emmioğlu Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış töreniyle sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etmesi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda hem desteklerini hem de kültürel etkinliklerini aralıksız şekilde devam ettiriyor. Sergi 24 Aralık’a kadar ziyarete açık Hattat Ahmet Elbeşir’in eserlerinden oluşan sergi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iştiraki Kültür A.Ş. tarafından hazırlandı. Sergi, 24 Aralık tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Açılışın ardından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, sergiyi gezerek eserleri inceledi ve Hattat Ahmet Elbeşir’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Aile konulu ayet ve hadisler sanatla buluştu Sergide, aile kavramını merkeze alan Âyet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler, Hüsn-i Hat sanatıyla estetik bir bütünlük içinde yorumlanıyor. Seçkin eserler, hem manevi derinliği hem de sanatsal zarafetiyle dikkat çekiyor. Celî Divânî üslubuyla kaleme alınan çalışmalar, İslam medeniyetinde ailenin taşıdığı ahlaki, manevi ve toplumsal değeri güçlü bir biçimde yansıtırken; geleneksel sanatların köklü dilini çağdaş bir bakışla yeniden görünür kılıyor. Sergide ayrıca, Halil Uyan’ın tezhip çalışmaları ve Metin Yılmaz’ın ebru eserleri, hat sanatını tamamlayarak estetik atmosferi derinleştiriyor. Bu bütüncül yaklaşım, izleyiciyi içe ait bir okuma ve düşünme sürecine davet eden güçlü bir sanat dili ortaya koyuyor. Kültür A.Ş. tarafından hayata geçirilen sergi, geleneksel sanatların korunması, yaşatılması ve çağdaş izleyiciyle nitelikli bir bağ kurulması açısından önemli bir kültür hizmeti niteliği taşıyor. "Bu değerlerin biz kıymetini bilmemiz lazım" Sergi açılışında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Feray Yılmaz, Aile Yılı dolayısıyla önemli bir sergi yapıldığını aktararak, "Hat sergisi aslında sadece kalem ve kağıdın buluşması değil, burada da gösterildiği gibi gönülden kalpten kaleme. Yani bizim aslında içerisinde sabrın, her tür hikmetin, adaletin, özverinin, çabanın, gayretin her şeyi bulunduran çok önemli bir sanat hat sanatı. Bugün de ayetlerin had sanatıyla buluştuğu çok kıymetli eserleri hep birlikte inceleyeceğiz. Bu değerlerin biz kıymetini bilmemiz lazım" dedi. "Türk-İslam sanatlarının zirvesinin yaşandığı bir sergi olacak" Kültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Hacı İbrahim Yakar ise açılıştaki konuşmasında sanatçı ve eserler hakkında bilgi vererek, "Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ‘Aile Yılı’ ilan edildi. Aile o kadar çok önemli bir kavram ki kavramın ve toplumdaki etkisine binaen 10 yıla salih kılındı Cumhurbaşkanımız tarafından. Hep bahsettiğimiz olay toplumun en küçük nüvesi, çekirdeği aile. Ayet ve hadislerden meydana gelen hat çalışmasını istedik sanatçımızdan. Sergi burada kalacak ve inanıyoruz ki bu sergi önce Allah’ın ayetleri ve Efendimiz’in hadisi bakımından daha sonra hat sanatı bakımından Türk-İslam sanatlarının zirvesinin yaşandığı bir sergi olacak. Çok heyecanlıyım bu anlamıyla" diye konuştu. Açılışta ayrıca Hattat Ahmet Elbeşir ve Tezhip Halil Uyan’da konuşarak eserler ve serginin önemi hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından kurdele kesilerek sergi ziyarete açıldı.
Ankara Zorlu testleri geçen ’modern makineli tüfek’ seri üretime hazır Türkiye’nin ilk piyade tipi modern makineli tüfeği, kalifiye edilerek seri üretime hazır hale geldi. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), ’Millî Piyade Tüfeği’ projesinden edindiği tecrübe ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları doğrultusunda yeni silah sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, MKE mühendislerince tamamen yerli ve millî imkanlarla tasarlanıp geliştirilen Türkiye’nin ilk piyade tipi modern makineli tüfeği (MMT), kalifiye edilerek seri üretime hazır hale geldi. Altında MKE imzası bulunan MMT, toplamda 250 bine varan atış sayısı ve 40 farklı zorlu NATO testini başarıyla geçti. 1 yıldan daha kısa sürede kalifikasyon süreci tamamlanan MMT, 7.62 mm x 51 kalibre NATO standardında mühimmat ile kusursuz bir şekilde atış yapabiliyor. Mehmetçiğin sahada yeni vurucu gücü Yaklaşık 8 kilogram ağırlığa ve 1000 metre etkili menzile sahip olan MMT, dakikada kesintisiz 750 fişek atım kapasitesiyle de kahraman ordumuzun harp sahasındaki vurucu gücüne güç katacak. Yüksek ateş gücü ve dayanıklılığı ile öne çıkan MMT, NATO standartlarında üretilen makineli tüfekler arasında muadillerine göre daha hafif olma özelliği ile de dikkat çekiyor. Gaz piston hareketli ve döner başlı kilitleme mekanizmaya sahip olan MMT, farklı çevre ve zorlu iklim şartlarında etkin şekilde kullanılabiliyor. 6 kademeli ayarlanabilir (teleskobik) dipçik ve ergonomik tasarımı ile Mehmetçiğe konforlu bir kullanım sunan tüfeğin fişekleri de yine MKE’ye bağlı fabrikalarda yerli ve millî imkanlarla üretiliyor.
Denizli Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabeler Denizli’de sergilendi DENİZLİ (İHA) – Denizli’de UNESCO’nun ilan etmiş olduğu Uluslararası Dünya Türk Dili Ailesi Günü kutlamaları kapsamında ‘Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler’ sergisi düzenlendi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu koordinasyonunda düzenlenen "Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler" sergisinin açılışı, İnsan ve Toplum Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt ile Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray tarafından gerçekleştirildi. Etkinlikte Türkler tarafından kullanılan ilk alfabe olan Köktürk alfabesinden günümüze kadar tarih boyunca kullanılan ve Türk devlet ve topluluklarının kullandıkları Latin ve Kiril alfabelerine kadar bütün alfabeler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin." sözünün yazıldığı poster eşliğinde sergilendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açış konuşmasını Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray gerçekleştirdi. Açış konuşmasının ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları 3. sınıf öğrencisi Merve Aksakal "Türklerin Kullandığı Alfabeler" adlı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumun ardından Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler ülkelerinin yöresel dans gösterilerini sergiledi. Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğrencisi Sholpan Bakhyt Kyzy Adilkhanova Özbekistan ve Karakalpakistan’ın, Danagul Khauyg Moğolistan’ın yöresel danslarını; Kazakistan Şakerim Üniversitesinden gelen Erasmus değişim programı öğrencileri Yenglik Mukhtar, Meruyert Altynbek, Dilnaz Sayatova, Arsen Serikuly, Shynggys Almat, Shakhnaz Kuanyshbayeva, Symbat Akataikyzy Kazakistan’ın geleneksel oyunu olan Kara Jorga’yı sergiledi. Serikbol Dolda tarafından ise Kazakistan’ın millî çalgısı olan dombıra ile müzik dinletisi gerçekleştirildi.