ÇEVRE - 26 Aralık 2025 Cuma 10:27

Seralarda modern üretim: Tonlarca salatalık ve süs bitkisi üretimi

A
A
A
Seralarda modern üretim: Tonlarca salatalık ve süs bitkisi üretimi

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki sebze ve süs bitkisi üretim tesisi yurt dışı ihracatla hem bölge ekonomisine hem de ülke tarımına katkı sağlıyor.


Çorlu ilçesinde yaklaşık 110 bin metrekarelik alanda kurulu olan ve modern üretim altyapısıyla dikkat çeken sebze ve süs bitkisi üretim tesisini ziyaret eden Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, işletme yetkililerinden üretim süreçleri hakkında bilgi aldı.


Tesiste yıllık 3 bin ile 5 bin ton arasında sebze üretimi gerçekleştirilirken, bunun yanı sıra 750 bin adet süs bitkisi de yetiştiriliyor. Üretimin önemli bir bölümünün ihracata yönelik olması, tesisin hem bölge hem de ülke tarımı açısından taşıdığı stratejik önemi ortaya koyuyor. Kadrolu 65 personelin görev yaptığı tesiste bu sezon üretilen salatalığın yaklaşık yüzde 90’ının yurt dışına gönderildiği, kalan kısmının ise iç piyasada tüketiciyle buluşturulduğu ifade edildi.


Modern tarım uygulamalarının başarıyla hayata geçirildiği tesiste verimliliğin her geçen yıl arttığına dikkat çekilirken, ihracat odaklı üretimin hem istihdama hem de ülke ekonomisine ciddi katkı sağladığı vurgulandı. Yetkililer, sürdürülebilir tarım anlayışıyla üretimin artarak devam edeceğini belirtti.


Tekirdağ genelinde tarımsal üretimin gelişmesi adına yapılan bu tür yatırımların desteklenmeye devam edeceği ifade edilirken, söz konusu tesisin bölge için örnek bir model oluşturduğu kaydedildi.



Seralarda modern üretim: Tonlarca salatalık ve süs bitkisi üretimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de Filistin için barışçıl ’şahitlik’ çağrısı yapıldı Eskişehir’de Filistin için barışçıl ’şahitlik’ çağrısını yinelediklerini söyleyen TÜGVA İl Temsilcisi Mahmud Öksüzoğlu, "Bugün Gazze’de yaşananlar bir gündem maddesi değil; modern zamanın gözlerinin önünde gerçekleştirilen, tarihe utanç vesikası olarak geçecek bir insanlık sınavıdır" dedi. İnsanlık İttifakı ve Milli İrade Platformu, Cuma namazı çıkışında Reşadiye Camii’nin avlusunda bir araya geldi. Basın açıklamasını okuyan TÜGVA İl Temsilcisi Mahmud Öksüzoğlu, "Uluslararası kuruluşların yayımladığı güncel durum raporları, Gazze’deki insanî tablonun hâlen kırılgan olduğunu göstermektedir. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) 18 Aralık 2025 tarihli raporunda, Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine dayanılarak 7 Ekim 2023’ten bu yana 70 bin 668 can kaybı ve 171 bin 152 yaralı bildirilmektedir. Aynı raporda, ateşkes döneminde dahi can kaybının sürdüğü; ateşkesten bu yana 394 kişinin öldüğü, bin 75 kişinin yaralandığı ve enkaz altından 634 cenazenin çıkarıldığı aktarılmaktadır. Raporda, kış şartlarının ve fırtınanın etkisiyle yaklaşık 55 bin haneyi etkileyen sel/taşkın vakaları, kıyı bölgelerinden 370 ailenin tahliyesi, binlerce acil çağrı ve yıkım riski taşıyan yapılara ilişkin veriler paylaşılmaktadır. Yine aynı raporda, tıbbi tahliye bekleyen hastalara ilişkin kritik bilgi yer almakta; Temmuz 2024 - 28 Kasım 2025 tarihleri arasında tahliye beklerken bin 92 hastanın hayatını kaybettiği ve Gazze’de 18 bin 500’den fazla hastanın hâlen tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyduğu bildirilmektedir" şeklinde konuştu. "Gazze’de nüfusun yüzde 77’sinin gıda güvensizliği yaşadığı bildiriliyor" Gıda güvenliği ve beslenme alanındaki raporların ise, ’geçici iyileşme’ başlığının kolay bir rehavete dönüşmemesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğuna dikkat çeken Öksüzoğlu, "Birçok uluslararası kuruluşun ortak açıklamasına göre; Ekim 2025’te ilan edilen ateşkes ve artan erişimle birlikte kıtlık sınıflaması gerilemiş olsa da, Gazze’de en az 1,6 milyon kişinin (nüfusun yüzde 77’si) hâlen yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşadığı, 100 binden fazla çocuğun ve 37 bin hamile/emziren kadının Nisan 2026’ya kadar akut yetersiz beslenme riski taşıdığı bildirilmektedir. Aynı açıklamada; ateşkes sonrası 730 binden fazla kişinin yerinden edildiği, altyapı yıkımının ve temel hizmetlere erişim kısıtlarının sürdüğü; ayrıca hanelerin önemli bir bölümünün gıda ve temiz suya erişimde ciddi sorunlar yaşadığı vurgulanmaktadır" ifadelerini kullandı. "Barışçıl ’şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz" Gazze’de yaşamın bir normalleşme değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürdüğünü dile getiren Öksüzoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Uluslararası hukuk; güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi; yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze’de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hâlâ tartışma konusuysa; burada yalnızca bir kriz değil, aynı zamanda uluslararası düzenin ciddi bir itibar kaybı yaşanmaktadır. Bugün yaşadığımız iletişim çağında; bir çocuğun soğukta can verdiği haberini bir akış içinde tüketebiliyorsak, burada bir sorun vardır. Bir toplumun ihtiyaç duyduğu insani yardım kavramı bile süslenerek tartışmalı hâle getiriliyorsa, burada bir sorun vardır. Bu çağrımız; bir ülkeye, bir halka ya da bir kuruma karşı bir önyargı değil, insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebidir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında, 400’ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte; kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl ’şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz. Yeni yılın ilk gününde, saat 08.30’da Galata Köprüsü’nde sinmiyoruz, susmuyoruz, Filistin’i unutmuyoruz." Basın açıklamasının ardından hep bir ağızdan tekbirler getirilirken, "Kahrolsun İsrail, kahrolsun Amerika" sloganları atıldı.
Ordu Ordu’da Filistin’e destek, İsrail’e tepki Ordu’da, İsrail’in Filistin’e uyguladığı zulme tepki çekmek için çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla basın açıklaması düzenlendi. Altınordu ilçesinde bulunan Aziziye Camii’nde, cuma namazı sonrası Filistin’e destek amacıyla basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya çeşitli sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar da katıldı. Katılımcılar adına basın açıklamasını yapan TÜGVA Ordu İl Temsilcisi Ömer Faruk Yücedağ, Gazze’de 2 yılı aşkın süredir devam eden insani yıkıma dikkat çekti. Yücedağ, Birleşmiş Milletler verilerine göre 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaklaşık 71 bin kişinin hayatını kaybettiğini, 172 bin kişinin yaralandığını belirterek, ateşkes dönemlerinde dahi can kayıplarının sürdüğünü aktardı. Ateşkesten bu yana 394 kişinin hayatını kaybettiğine değinen Yücedağ, bin 75 kişinin yaralandığını vurguladı. Gazze’de sağlık sisteminin büyük ölçüde işlevsiz hale geldiğini vurgulayan Yücedağ, binlerce hastanın tıbbi tahliye beklediğini, temel gıda ve temiz suya erişimde ciddi sorunlar yaşandığını söyledi. Özellikle kadınlar ve çocukların ağır mağduriyet yaşadığını dile getiren Yücedağ, yaşananların yalnızca bir insani kriz değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ve insan hakları söyleminin ciddi bir sınavı olduğunu kaydetti. Açıklamada, Gazze’de yaşananların normalleştirilmemesi gerektiği ifade edilerek, kamuoyuna Filistin halkı için duyarlılık çağrısı da yapıldı. Program, Filistin’de hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okunması ve edilen duaların ardından sona erdi. Program sonunda vatandaşlar, 1 Ocak tarihinde İstanbul Galata Köprüsü’nde düzenlenecek olan Filistin’e destek programına davet edildi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’nın kültürü ve lezzetleri İstanbullularla buluştu İstanbul’da düzenlenen "Şanlıurfa Tanıtım Günleri" fuarında Haliliye Belediyesi de yerini alarak kentin tarihi, kültürü ve eşsiz lezzetlerini İstanbullularla buluşturuyor. Haliliye Belediyesi standında, dünya tarihine ışık tutan Göbeklitepe ve Karahantepe başta olmak üzere, Haliliye Belediyesi tarafından coğrafi işaret belgesi alınan ve üretimi yapılan culha kumaşı ile kentin kültürel mirası ve yöresel lezzetleri ziyaretçilere tanıtıldı. Stand, fuar boyunca yoğun ilgi gördü. Açılışta konuşan Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Şanlıurfa’nın tarihinin ve kültürel zenginliğinin kısa sürelere sığdırılamayacağını vurgulayarak, "Şanlıurfa’dan bahsedeceğiz ancak Şanlıurfa dakikalara, saatlere, günlere sığmaz. Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan bir şehirden bahsediyoruz. Tarih kitaplarını değiştiren ilçem Haliliye’deki Göbeklitepe ve Karahantepe’den, Viranşehir’deki Eyüp Nebi beldesine, Ceylanpınar’daki ceylanlardan, Hilvan’daki Nevali Çöri’ye, Siverek Takoran Vadisi’nden, Bozova’nın fıstık bahçelerine, Akçakale’nin pamuk ovalarından, Harran’ın kümbet evlerine, Birecik’in kelaynak kuşlarından, Halfeti’nin Fırat’ın incisine kadar kadim bir şehirden söz ediyoruz. Barışın, kardeşliğin ve kadirşinaslığın şehri Şanlıurfa halkından İstanbul’a selam getirdim" dedi. Canpolat ayrıca, Şanlıurfa’nın UNESCO tarafından "Müzik Şehri" ilan edildiğini hatırlatarak, gastronomi alanında da başvuruların yapıldığını belirtti ve "Gastronomi şehri Şanlıurfa’dan sizlere selam olsun" ifadelerini kullandı. Şanlıurfa Tanıtım Günleri, dört gün boyunca kentin kültürel mirasını, tarihini ve mutfak zenginliğini İstanbul’da tanıtmaya devam edecek.