SAĞLIK - 24 Mart 2025 Pazartesi 11:58

Uzmanı uyardı: "Şifa kaynağı meyan kökü, fazla tüketildiğinde sağlığa zarar verebilir"

A
A
A
Uzmanı uyardı: "Şifa kaynağı meyan kökü, fazla tüketildiğinde sağlığa zarar verebilir"

Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, meyan kökünün, vücudun susuz kalmasını engellemeye ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu ancak aşırı tüketiminin sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceği konusunda uyardı.


Osmanlı döneminden bu yana şerbet, şurup ve çay formunda tüketilen meyan kökü, özellikle sıcak bölgelerde soğuk şerbet olarak ikram ediliyor. Glycyrrhiza glabra bitkisinin kök kısmından elde edilen meyan kökü, lif formunda kaynatılıp soğutularak tüketiliyor. Serinletici ve rahatlatıcı etkisiyle tercih edilen meyan kökü bitkisi, aşırı tüketildiğinde sağlık sorunlarına yol açabiliyor. SBTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, meyan kökünün, vücudun susuz kalmasını engellemeye yardımcı olduğunun altını çizerken, fazla tüketildiği takdirde sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.



"Meyan kökü, susuzluğu önlemeye yardımcı oluyor"


Vücudun susuz kalmamasının büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Karaköy, "Meyan kökü Osmanlı’dan bu yana şerbeti, şurubu ve çayı yapılarak kullanılan aromatik bitkilerden bir tanesidir. Meyan kökünün özellikle daha sıcak bölgelerde, soğuk şerbet formunda ve şerbet güğümlerinde ikram edildiğini görmekteyiz. Meyan kökü, bitkinin kök kısmından elde ediliyor. Kökler lif formunda kaynatılır, soğutulur, süzülür ve soğuk halde tüketilir. Ramazan ayında oruç tutarken dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerin başında, vücudun susuz kalmaması gelmemektedir. Vücudun su dengesi bozulduğunda, özellikle yaşı büyük insanlarda, tansiyon rahatsızlığı olan insanlarda, bariz bir şekilde ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi amacıyla meyan kökü şurupları da üretilmektedir. Meyan kökü, iftar ve sahur saatlerinde tüketildiğinde hem susuzluğu götürmekte, hem de vücut direncini arttırmaktadır" diye konuştu.



"Aşırı tüketim, sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir"


Meyan kökü bitkisinin antibakteriyel özelliğe sahip olduğunu vurgulayan Karaköy, "Meyan kökü bitkisinin aynı zamanda antibakteriyel bir özelliği de bulunmaktadır. Antibakteriyel özelliği itibariyle hem iftarda, hem de sahurda tüketilmesi yine yüksek derecede fayda sağlayacaktır. Ramazan ayında, suya çok ihtiyacımız olan bu özel ayda, meyan kökü bitkisiyle elde edilen şurupları ve şerbetleri rahatlatıcı ve serinletici formda tüketebiliriz. Tüketirken dikkat etmemiz gereken en önemli husus, bitkiyi tüketirken aşırıya kaçmamak, rahatsızlığı olup ilaç kullanmakta olan insanların mutlaka bir uzmana danışarak tüketmesidir. Meyan kökü aynı zamanda tıbbi olarak kullanılan bitkilerden bir tanesidir. Vücut direncini arttırması yönüyle, antimikrobiyetel ve antibakteriyel içeriği ile dikkat çeken bir tıbbi bitkidir. Ancak, bu özelliklere sahip, diye tükettiğimiz bu tip aromatik bitkileri ölçülü kullanmamak doğru değildir. Mevcut rahatsızlık için kullanılan ilaçlarla etkileşime girerek, hoş olmayan sonuçlar doğurabilmektedir" dedi.



Uzmanı uyardı: "Şifa kaynağı meyan kökü, fazla tüketildiğinde sağlığa zarar verebilir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da meyve fidanı satışı başladı Erzincan’da bahar ayının habercilerinden fidanların toprakla buluşma dönemi başladı. Pazar tezgahlarında satışa sunulan çeşit çeşit meyve fidanları 100 TL’den alıcısını buluyor. İlkbahar mevsimine girilmesiyle Erzincan’da meyve fidanını satışlarına başlanıldı. Buğday Meydanına kurulan halk pazarında elma, armut, şeftali, nektarin, kiraz, vişne, kayısı, hurma ve ceviz fidanları müşterisini bekliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte çeşitli meyve fidanları piyasada boy göstermeye başlarken, fidan satıcıları fiyat artışının çok olmadığını belirtti. Fidan satıcıları, "Bunlar muhtelif elma, armut, şeftali, nektarin, kiraz, vişne, kayısı, hurma ve ceviz, asma yani muhtelif fidanların hepsi burada mevcut. Şu an fidanlar 100 TL ile 150 TL arasında değişiyor. Gül ise 100 TL. En çok ceviz fidanı tercih ediliyor ve bunun fiyatı da 150’TL’dir ama fidanına göre de, cinsine göre de değişkenlik gösteriyor. Şuan satışlarımızda biraz hareketlenme ve talep var ama bakalım geçen yıllara göre biraz düşüş var gibi. Nisan ayının sonuna kadar satışlarımız devam eder" Vatandaşlara uyarı Fidan satıcıları, vatandaşlara bir takım uyarılarda bulunarak, "Bazıları aşılı ceviz diye deli ceviz diye adlandırılan fidanları satıyorlar. Diğer meyve fidanları da sahte, onları burada ’aşılı’ diye pazarlıyorlar. Bu fidanları almasınlar bunlar fazla meyve vermez. Biz kendimiz üretip kendimiz satıyoruz, onlar sahtesini yapıyor. Vatandaşlarımız bu farkı gözeterek alışveriş yapsınlar" dedi.
Bayburt Çiftçilere yabancı otla mücadele uyarısı Bayburt’ta üreticilere, hastalık, zararlı ve yabancı otlarla mücadelenin nasıl yapılması gerektiği ile alakalı bilgilendirmede bulunuldu. Yapılan bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi: "Meyve bahçelerinde sulama, gübreleme, toprak işleme, budama ve seyreltme gibi yıllık bakım işlemlerinin amacı, verim ve kaliteyi artırmaktır. Bu işlemler ne kadar yerinde yapılırsa yapılsın eğer hastalık ve zararlılarla etkili olarak mücadele edilmezse bütün çabalar boşa gider. Zira gerek hastalık ve gerekse zararlılar meyve kalitesini azaltmakla kalmaz, ağaçların sağlıklarını da bozarak verimden düşmelerine ve nihayet kurumalarına yol açar. Hastalık ve zararlılarla mücadele oldukça zor ve pahalıdır. Bilgili iş gücünü gerektirir. Nasıl ve ne zaman yapılacağı bilinmezse başarılı olunamaz. Bitkileri hastalık ve zararlılardan koruyarak sağlıklı yetiştirmek mücadele giderlerini azaltır. Eğer meyve bahçeleri kurulurken ve kurulduktan sonra bazı kültürel önlemler alınmazsa mücadele giderleri artar ve kârlı bir yetiştiricilik yapılamaz. Kimyasal mücadele: İklim veya konukçu bitki ortamının çok uygun olduğu zamanlarda hastalık veya zararlılar çok çabuk yayılırlar. Bu durumda mekanik mücadele çok zaman alır ve yetersiz kalır. Böyle durumlarda kimyasal mücadele zorunludur. Ayrıca meyve bahçelerinde bazı bitki hastalıkları ve zararlıları sık sık görülüyor ve önemli düzeylerde zarar yapıyorsa, yayılmalarını önlemek için belli zamanlarda ilaçlama yaparak önlem alınır. Bu mücadele, değişik etki şekillerine sahip fungusit, bakterisit ve insektisit gibi kimyasal maddelerle yapılır. Kullanılan ilacın cinsi, dozu ve uygulama zamanının çok iyi seçilmesi gerekir. Zira bu ilaçlar, hava nemi ve hava sıcaklığı ile uygulanacak bitkilerin gelişme dönemlerine göre toksik etki yapabilmekte ya da dokuları yakabilmektedirler. Bu nedenle mücadele kış ve yaz olmak üzere iki dönemde yapılır. Kış mücadelesi, meyve bahçelerinde eğer gerekli ise mücadele kış ilaçlamaları ile başlar. Yaprağını döken tüm çok yıllık bahçe bitkilerinde bu ilaçlama sonbaharda yaprak dökümünden ilkbaharda tomurcukların patlamasına kadar geçen süre içerisinde yapılabilir. Bu ilaçlamanın amacı, gövde ve dallarda kışı geçiren hastalık ve zararlıları yok ederek ilkbaharda tekrar enfeksiyon yapmalarını ya da yüksek populasyona ulaşmalarını önlemektir. Ayrıca ilkbahar ve yaz döneminde, fıtotoksik etkileri nedeniyle kullanılamayan ilaçlar kışın daha yüksek dozlarda kullanarak daha etkili bir mücadele gerçekleştirilebilir. Mantari hastalıklara karşı ise bordo bulamacı yararlı bir ilkbahar mücadelesidir."