KÜLTÜR SANAT - 16 Kasım 2024 Cumartesi 10:56

İrfan gazetesi, 101. yılını kutluyor

A
A
A
İrfan gazetesi, 101. yılını kutluyor

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla aynı yıl yayın hayatına başlayan İrfan Gazetesi, 101. yaşını kutluyor. Bugüne kadar kesintisiz yayınını sürdüren gazete, yalnızca Siverek’te değil, Türk basın tarihinde de önemli bir yer tutuyor.


Cumhuriyet’in ilk yıllarında, bölgedeki gazetecilik ihtiyacını fark eden Bayar ailesinin ferdi, Mehmet Siret Bayar tarafından kurulan İrfan Gazetesi, başlangıçta haftalık yayımlanıyordu. Ancak kısa sürede bölgedeki en önemli haber kaynağı haline geldi. Gazete, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki sosyal, kültürel ve siyasi gelişmeleri halkla buluşturdu.


Atatürk’ten yardım ve seri baskıya geçiş


Gazetenin tarihinde dönüm noktalarından biri, İrfan Gazetesi’nin daha verimli bir şekilde basılabilmesi için Atatürk’ten yardım talep etmesiyle yaşandı. Dönemin teknolojik zorlukları ve matbaanın yetersizliği nedeniyle Bayar, Cumhuriyet’in destekçisi Mustafa Kemal Atatürk’ten bir baskı makinesi talebinde bulundu. İlk başta olumsuz bir yanıt alsa da, bir hafta sonra Atatürk tarafından müjdeli bir haber gelir. Mustafa Kemal, talepleri kabul eder ve gerekli makine, malzeme ve maddi destek gönderilmesi için talimat verir.


Bu yardım, gazetenin tarihinde bir dönüm noktası olur. Arapça ve Osmanlıca baskılardan Türkçe baskıya geçiş yapılır ve gazete günlük yayına başlar. O günden bugüne kadar Cumhuriyet çizgisinden sapmadan yayın hayatına devam eden İrfan Gazetesi, bölgesindeki en önemli iletişim aracı haline gelir.


"İrfan, Siverek’in ve siverekliler’in gazetesidir"


İrfan Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Mehmet Göyüç, gazeteciliğe 7 yaşında Diyarbakır’da gazete dağıtımcısı olarak başladığını belirterek, "1953-54 yıllarında abimle birlikte Siverek’e geldik ve burada Siverek’in Sesi gazetesini çıkardık. 1966 yılında İrfan Gazetesi’ne geçtik. O günden bugüne kadar bu gazetenin sorumluluğunu taşıyorum. İrfan Gazetesi, yalnızca benim değil, Siverek halkının malıdır. Bu gazete, Cumhuriyetle yaşıyor ve 101 yaşında. Amacım, 201 yaşına ulaşması için gereken sahiplenmeyi görmek. Bu gazetenin, gençler, aydınlar, halk ve özellikle Kültür Bakanlığı tarafından sahiplenilmesini istiyorum. Biz bu gazetenin kapatılmasını istemiyoruz" dedi.


Gazetenin baş yazarı Şükrü Dolaş ise 1989 yılında İrfan Gazetesi ile gazeteciliğe başladığını belirterek, "O dönemde taş baskıyla basılıyordu. Kurucuları, Cumhuriyet yanlısı bir grup aydın olarak halkına hizmet vermek amacıyla bir araya gelip İrfan Gazetesi’ni kurdular. Atatürk, gazetenin taleplerine kulak vererek gerekli baskı makinesi ve malzemeyi gönderdi. O günden bu yana gazete Cumhuriyetçi çizgisinden asla sapmadı" şeklinde konuştu.


Dolaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı’na seslenerek, İrfan Gazetesi’nin 101. yıl dönümünün layıkıyla kutlanmasını istedi. Dolaş, "Bir gazetecilik kuruluşunun 101. yaşını kutlamak, yalnızca bir pasta kesmekten ibaret olmamalıdır. İrfan Gazetesi’nin 101. yılını, en azından büyük bir kutlama ile onurlandırmalıyız. Bu kadar vatansever bir gazetenin yaşatılması için hâlâ geç kalınmış değil" diye konuştu.



İrfan gazetesi, 101. yılını kutluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Kolombiyalı Paola Andrea Müslüman oldu: Meryem adını aldı Bolu’da yaşayan Kolombiya vatandaşı Paola Andrea, Bolu İl Müftülüğüne başvurarak Müslüman oldu. Paola Andrea Müslüman olarak Meryem ismini aldı ve İhtida Belgesini teslim aldı. Kolombiya’da İş Güvenliği ve Sağlığı üzerine üniversite eğitimini tamamlayan Paola Andrea, iki yıl önce internet üzerinden tanıştığı Bolulu Fatih Kıldır (39) ile evlenme kararı aldı. Bu süreçte İslam dini hakkında araştırmalar yapan Paola Andrea, Bolu İl Müftülüğüne başvurarak Müslüman olmak istediğini belirtti. Paola Andrea’nın İslam dinine olan ilgisi, vaftiz babasının Müslüman olmasının ardından başladı. Fatih Kıldır ile tanıştıktan sonra iki yıl boyunca İslam dini ve Türkiye hakkında araştırmalarına devam eden Paola Andrea, İslam’ın tek tanrılı din anlayışından etkilendiğini ve Hristiyanlıktaki teslis inancını hiçbir zaman içselleştiremediğini ifade etti. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye gelme ve sevdiği Türk genci ile evlenme kararı alan Paola Andrea, müstakbel eşi Fatih Kıldır ile birlikte Bolu İl Müftülüğüne gitti. Fatih Kıldır, ailesinin Paola’ya karşı hoşgörülü bir yaklaşım sergilediğini belirtti. Bolu İl Müftülüğünde İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş ve şahitlerin huzurunda kelime-i şehadet getiren Paola Andrea, Müslüman olarak Meryem ismini aldı ve İhtida Belgesini teslim aldı. Törenin ardından İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Meryem Paola’ya İngilizce mealli Kur’an-ı Kerim ve dini yayınlar hediye etti. Müftü Demirtaş, törenle ilgili şunları söyledi: "İnsanlığın atası Hz. Adem Aleyhisselam ile birlikte insanlıktan kardeş idik, şimdi de barış ve kardeşlik dini olan İslam ile birlikte dinde de kardeş olduk ve kardeşliğimizi pekiştirdik. Dinimiz her açıdan tutarlı bir din olması sebebi ile hak bir dindir. Birçok defa ihtida töreninde kelime-i şehadet söylerken hep gelen kişilerin gözlerine bakarım ve gözlerindeki parlama ve sevinç görürüm. Bu kardeşimizde de aynı göz aydınlığı ve sevincini gördüm. Maşallah dersine çok iyi çalışmış, kelime-i şehadeti çok güzel ifade etti. Rabbim bundan sonra eşi ile birlikte dünya ve ahiret saadeti nasip eylesin. Dini sorumluluklarını ifa etmeyi nasip eylesin."
Sivas Erbaş, dünya müslümanlarına ve vicdanlı tüm insanlara seslendi Sivas’ta icazet töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tüm dünya müslümanlarına ve vicdan sahibi insanlara seslenerek, Filistin’deki zulmün durması için harekete geçme çağrısı yaptı. Sivas’ta hafızlık eğitimlerini tamamlayan 190 hafız için icazet töreni düzenlerdi. Taha Akgül Spor salonunda düzenlenen törende hafızlar cübbeleriyle hazır bulundu. Hafız yakınları ve Sivaslılar salonu doldurdu. Törende ilk olarak İstiklal Marşı okundu. Şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu. Kız ve erkek hafızlar alkışlar arasında salona girdi. Ardından Kur-an’i Kerim tilaveti okundu. Burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Filistin’de yaşanan zulme değinerek, bu zulmün bitmesi için geçmişte olduğu gibi 88 yıl beklenilmemesi gerektiğini belirtip, “Kur’an zulmü ortadan kaldıran bir kitaptır. Kur-an ancak beşerin derdine derman olur. Kur-an’sız canavardan da beterdir insan. Selahattin Eyyubi komutasındaki İslam ordusu, 88 sene sonra haçlıların zulmüne son verdi. Uğun Kudüs’te yeniden haçlıların torunu olan Siyonist Hristiyanlar ve Siyonist Yahudilerin iş birliği ile soykırım yapılıyor, kan akıyor, katliam yapılıyor. Ey Müslümanlar neredesiniz? Bu soykırıma Selahattin Eyyubi ve onun ordusundaki Müslümanlar gibi son vereceksiniz. 88 seneyi beklememiz mi gerekiyor. 76 yıl oldu, 1948’den bu yana 76 yıldır orada zulüm devam ediyor. Bu zulmün bitmesi için dua edelim ve oradaki Siyonistlerin, zalimlerin artık zulmünün son bulması için, ‘Yarabbi zalimleri zalimlere musallat et’ şeklindeki dualarımızın kabul olması için inşallah 88 yıl beklemeyelim. En kısa zamanda hem Müslümanların birlik ve beraberliği ile hem de dünyanın vicdanlı insanlarının artık bu zulmü görmesi ile 88 sene sürmesin” dedi. “Zulüm hepimizi boğar. Mazlumların ahı hepimizi bulur” Erbaş, tüm dünya müslümanlarına ve vicdan sahibi insanlara seslenip, “2 milyar müslüman ne yapıyor bugün. Gözümüzün önünde, burnumuzun dibinde 30 bini aşkın bebekler ölürken biz ellerimizle ne yapıyoruz. Bunu sorgulamamız lazım. Sadece dua etmekle, ciğerimiz yanıyor demekle bu zulüm ortadan kalkmaz. Ey Müslümanlar, ey dünyanın vicdanlı insanları, bir araya gelin, toplanın Kur-an aşkına, peygamber efendimizin hadisi şerifinin doğrultusunda, elimizden ne geliyorsa onu yapalım ve bu zulmü durduralım, yoksa bu zulüm hepimizi boğar. Mazlumların ahı hepimizi bulur. Bunu aklımızdan çıkartmayalım” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından hafızlar dua ve sureler okudu.
Konya Çöp konteynerine bebeğini bırakan anne serbest Konya’da yeni doğmuş kız bebeğini çöp konteynerine bırakan anne, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Hastanede tedavisi devam eden bebeğin ise koruma altına alınacağı öğrenildi. Olay, geçtiğimiz çarşamba günü merkez Meram ilçesi Kalfalar Mahallesi Etem Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerinde oturan mahalle sakinleri çöp atmak istediklerinde çöp konteyneri içerisinden bebek sesi duydu. Battaniyeye sarılı olarak bulunan yeni doğmuş kız bebek sağlık görevlilerine teslim edildi ve ambulansla Konya Şehir Hastanesine götürülerek müşahede altına alındı. Öte yandan, bebeği çöpe bırakan anneyi yakalamak için çalışma başlatan Meram İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Suç Önleme Büro Amirliği ekiplerince sokak üzerindeki evlerde tek tek kontroller yapıldı. Sokak üzerinde 2 katlı kerpiç bir evin ikinci katında yaşayan yabancı uyruklu 28 yaşındaki 5 çocuk annesi H.E.S.’nin hamile olduğunu söyleyen komşularının verdiği bilginin ardından genç kadın polis tarafından gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alınan kadın ilk ifadesinde, "Eşim 3 yıl önce yurt dışında çalışmak için gitti. Daha sonra ben yabancı uyruklu bir kişi ile ilişkim oldu ve hamile kaldım. Daha sonra korktum ve evde doğum yaptıktan sonra bebeği battaniyeye sarıp çöpe attım" dediği öğrenildi. Bebeğini çöpe atan H.E.S. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. H.E.S. çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Hastanede bulunan bebeğin ise koruma altına alınacağı öğrenildi.