ASAYİŞ - 16 Nisan 2025 Çarşamba 00:36

Samsun’da koca dehşeti: Eşini sokak ortasında öldürdü

A
A
A
Samsun’da koca dehşeti: Eşini sokak ortasında öldürdü

Samsun’un Canik ilçesinde uzaklaştırma kararı bulunan bir koca, boşanma aşamasındaki 3 çocuk annesi eşini sokak ortasında tabancayla başından vurarak öldürdü.


Olay, Samsun’un Canik ilçesi Karşıyaka Mahallesi Ok Sokak üzerinde saat 22.15 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Emrah Akpınar (38) boşanma aşamasında olduğu, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan 3 çocuk annesi eşi Emine Akpınar’a (36) sokak ortasında tabancayla kurşun yağdırarak kafasından vurdu. Silah sesleri üzerine olay yerine polis ve ambulans sevk edildi. Olay yerine giden polis ve sağlık ekipleri Emine Akpınar’ın sokak ortasında hayatını kaybettiğini tespit etti. Emine Akpınar’ın yakınları olay yerine gelerek acı haberi alınca sinir krizi geçirdiler. Baygınlık geçirenler ambulansla hastaneye kaldırıldı. Emine Akpınar’ın cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi. Polis olaydan sonra kaçan Emrah Alpınar’ı yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.



Samsun’da koca dehşeti: Eşini sokak ortasında öldürdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Libyalı hasta, Ege’de ilk kez yapılan ’peroral kolanjiyoskopi’ ile sağlığına kavuştu Safra kesesinde rahatsızlığı bulunan 47 yaşındaki Libyalı hasta, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde, Ege Bölgesi’nde ilk kez yapılan ‘peroral kolanjiyoskopi’ ile sağlığına kavuştu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde, karaciğer nakli sonrası gelişen safra kaçağı ve buna bağlı safra sıvısının çevre dokularında birikmesi şikayeti ile başvuran Libya uyruklu 47 yaşında erkek hasta, Ege Bölgesi’nde ilk kez gerçekleştirilen ‘randevu yöntemiyle peroral kolanjiyoskopi’ sayesinde sağlına kavuştu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde, karaciğer nakli sonrası gelişen safra kaçağı ve buna bağlı safra sıvısının çevre dokularında birikmesi şikayeti ile başvuran Libya uyruklu 47 yaşında erkek hastaya Ege Bölgesi’nde ilk kez yenilikçi bir tıbbi müdahale gerçekleştirildi. Türkiye’de yalnızca sınırlı merkezde uygulanabilen ‘randevu yöntemiyle peroral kolanjiyoskopi’ adlı ileri düzey girişimsel bir tedaviyi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Ferit Çelik ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Kamil Doğan iş birliğiyle başarıyla tamamladı. Ameliyat sonrası hastanın sağlığına kavuştuğunu söyleyen Doç. Dr. Çelik, randevu yöntemiyle peroral kolanjiyoskopi’nin dünyada sayılı merkezlerde uygulandığını ve Türkiye’de literatür çalışması yapıldığında sınırlı sayıda vaka bildirildiğini belirtti. ‘Başarılı bir şekilde gerçekleştirdik’ Libyalı 47 yaşında erkek hastanın ilk önce canlıdan karaciğer nakli olmak için Türkiye’ye geldiğini söyleyen Doç. Dr. Çelik, "2 ay önce karaciğer nakli gerçekleştirildi. Ancak hastamızda nakilden sonra sık görülen anastomoz bölgesinde kaçak oluştu. Girişimsel Radyoloji ve Gastroenteroloji olarak randevu yöntemi ile ERCP kararı aldık ve Peroral Kolanjiyoskopi denilen yöntem ile safra yollarının direk görüntülenmesi ile safra kanallarına müdahale yöntemi uyguladık. Bu yöntem ile ağız yolundan safra kanallarındaki poşun içerisine kamera ile tel gönderildi. Peroral Kolanjiyoskopi ile girilerek girişimsel radyolojinin safra yolundaki büyük boşluğa yolladığı tel görülerek yakalanıp on iki parmak bağırsağına çıkarıldı. Daha sonra tel üzerinden safra yollarından bütünlük sağlamak amacı ile bir stent taktık ve bütünlük sağladık. Normal şartlarda poş geniş olduğu için teli görmeden almamız zor ya da imkansız olurken, bu yöntemle görerek safra kanalındaki kaçak ve bozukluk başarılı bir şekilde ameliyatsız gerçekleştirildi" dedi. ‘Başarı ile sonuçlandırmayı amaçlıyoruz’ Hastaya karaciğer naklinden sonra gelişen anastomoz bölgesinde kaçak nedeni ile cilt üzerinden ameliyatsız safra sisteminin boşaltılma işlemi uygulandığını dile getiren İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Kamil Doğan, "Bu yöntemle anastomoz bölgesinde kaçağın üstesinden gelememiştik. Bu anastomoz bölgesinde kaçak canlıdan nakillerde en sık karşılaştığımız durumdur. İzmir ve çevresinde ilk kez kolanjiyoskopi ile işlem gerçekleştirdik. Hastamız sağlığına kavuştuğu için çok mutluyuz. Bu tür vakaları yine başarı ile sonuçlandırmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktör Prof. Dr. Ahmet Memiş ise "Hastanemiz, uzun süreden beri, rutin hasta dışında ileri derecede dünyada yapılan en üst seviyede tedaviler konusunda elinden geleni yapmaya çalışan bir hastane. Mümkün olduğu kadar hem dijital dünyada hem de tıp dünyasındaki gelişimleri takip ederek günümüzün ilerisine gitmeyi hedefleyen bir hastane. Öncü bir hastane olmayı hedefliyoruz ve ona göre de işler yapıyoruz" ifadesine yer verdi.
Adana Zihinsel engelli genç kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen akrabası yargılanmaya başladı, savunması şaşırttı Adana’da 19 yaşındaki yüzde 70 zihinsel engelli akrabası kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddiası ile hakkında 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 42 yaşındaki M.T., hakim karşısına çıktı. M.T., "Uyuyordum" diyerek suçlamayı kabul etmezken engelli kız, psikolog nezaretinde uğradığı cinsel istismarı ayrıntıları ile anlattı. Sarıçam ilçesine bağlı Baklalı Mahallesi’nde 5 Aralık 2024 tarihinde iddiaya göre, zihinsel engelli G.G.S. (19), koyunları ahıra koyduğu sırada akrabası M.T. (42) kendisine el işareti yaparak, zeytin bahçesine çağırdı. Yanına gelen genç kıza kıyafetlerini çıkarmasını söyleyen M.T., genç kızın bu isteğini reddetmesi üzerine "Seni burada öldürürüm" diye tehdit etti. Korkan genç kızın kıyafetlerini çıkarması üzerine M.T., kıza cinsel istismarda bulundu. Ardından kıyafetlerini giymesini söyleyip, eve gönderdi. Eve giden genç kızın durumu annesi T.S.’ye anlatması üzerine anne polise giderek M.T. hakkında şikayetçi oldu. Annenin şikayeti üzerine yakalanıp tutuklanan M.T. hakkında ’kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı nitelikli cinsel saldırı’ suçundan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya başlandı. Duruşmaya, tutuklu sanık M.T. ile müştekiler ve taraf avukatları ile Adana Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü avukatı katıldı. Hayvan besiciliği işi yapan evli 2 çocuk babası sanık M.T., suçlamayı kabul etmedi. Kayınbabasının evine gittiğinde evde kayınbabası ile G.G.S.’nin bulunduğunu iddia eden M.T., "Onlarla 3 dakika kadar oturdum. Sonra sebzeci geldi. G.G.S. ve kayınbabam sebzecinin yanına gittiler. Ben de saat 11.00 sıralarında uyudum ve 15.00 - 15.30 sıralarında da eşim beni uyandırdı. ’Hakkında G.’ye tecavüz ettiğin yönünde bir iddia var’ dedi. Böyle bir şey yapmadım" diye ifade verdi. Mağdur G.G.S.’nin avukatlarının soruları üzerine sanık M.T., G.G.S.’yi tanıdığını ifade ederek kendisini şöyle savundu: "Sürekli görüştüğümüz insanlar. Aklı biraz yani çocuksudur. G.’yi el işaretiyle çağırdığımı hatırlamıyorum ancak elimi kaldırarak G.’nin babasının nerede olduğunu sordum o da bana cevaben ’İmamoğlu’na gitti’ dedi." G.G.S.’nin annesi müşteki T.S. ise sanığı saat 09.00-09.30 sıralarında sıkma yemeye geldiğinde gördüğünü belirterek, "Sonrasında sanık kızıma arka tarafa geç demiş ve kameraların görmediği yerde onu alıp evin arka kısmındaki zeytinliğe götürmüş. Saat 11.00 sıralarında G. yanıma geldi. Ben de niye geç geldiğini sordum. O da bana sanığın kendisini evin arka kısmındaki zeytinliğe götürdüğünü, orada kendisini soyduğunu ve cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Sonra Elif abla var onu çağırdım ve durumu ona anlattım. O da bana ’emin misin’ diye sordu. Kendisi de G. ile konuştu. G. kendisini odaya kapattı ’kendimi öldüreceğim’ dedi. Bunun üzerine ben M.T.’yı aradım, kendisi cevap vermedi. Sonrasında Elif abla M.T.’nin eşini aradı. O da yanımıza geldi, ’eşim böyle şey yapmaz’ dedi. Sonra eşi gidip sanığı evden getirdi, o da inkar etti. Sonra kızım G. ’evin arka tarafına gelin ayak izlerimi göstereyim’ dedi. Biz de, ben, Elif Sert ve G. beraber gittik ve orada ayak izlerini gördük. Bunun üzerine sanığın eşini çağırdık. ’Gel ayak izlerini gör’ dedik. O da geldi gördü. Sonrasında Elif Sert bana ’çocuğunu al hastaneye götür’ dedi. Biz beraber önce şehir hastanesine gittik. Orası şikayetçi olmamız gerektiğini söyleyince biz de karakola gidip şikayetçi olduk. Öncesinde de sanık çocuğuma açık saçık videolar izletiyormuş. Kızım korkusundan bana söylemiyormuş. Şikayetçiyim" dedi. Daha sonra görüşme odasında psikolog nezaretinde mağdur G.G.S.’nin ses kaydı ile ifadesi alındı. Engelli kız, sanığın kendisine nasıl ve nerede cinsel istismarda bulunduğunu ayrıntılarıyla anlattı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, mağdur engelli kızın İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek suç tarihinde herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa bu durumun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ile ya da kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, tespit edilen zeka durumunun kendisine yönelik nitelikli cinsel saldırı eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine etkisinin bulunup bulunmadığı, eyleme karşı beden ve ruh bakımından kendini savunup savunamayacağı hususunda rapor alınmasını kararlaştırıp duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.
Ankara EGM: "Belediye başkanları jammer kullanabilecek kişi, kurum ve kuruluşlar arasında sayılmamaktadır" Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), belediye başkanlarının ve belediyelerin, 5809 sayılı Kanun kapsamında jammer kullanabilecek kişi, kurum ve kuruluşlar arasında yer almadığını duyurdu. EGM, bazı basın yayın kuruluşlarına yansıyan jammer (frekans kesici) kullanım usulleri ve cezai yaptırımları ile ilgili yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 2. Maddesinin 3. Fıkrasında belirtilen Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı ve kuruluş kanunları ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde belirtilen görev sahaları ile ilgili konularda olmak üzere Dışişleri Bakanlığı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kamu düzeni ve milli güvenliği sağlamaya yönelik anayasa ve yasalardan aldıkları yetkilerden dolayı jammer kullanabilir. Bu bağlamda; belediye başkanları ve belediyeler, 5809 sayılı Kanun kapsamında jammer kullanabilecek kişi, kurum ve kuruluşlar arasında sayılmamaktadır. Ayrıca yetkisiz kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından haberleşmenin kesilmesi, Türk Ceza Kanununun 124. Maddesi hükümlerince suç olarak tanımlanmıştır. Öte yandan, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün herhangi bir birimi tarafından koruma görevlilerine yönelik jammer ile ilgili verdiği bir eğitim bulunmamaktadır".