SAĞLIK - 16 Kasım 2024 Cumartesi 12:31

Profesör Özkaya: "Yoğun bakımlar amacından fazla hizmet veriyor"

A
A
A
Profesör Özkaya: "Yoğun bakımlar amacından fazla hizmet veriyor"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, yoğun bakımların amacından fazla hizmet verdiğini belirterek, "Maalesef yoğun bakım üniteleri, organ yetmezliği ve hayati tehlikesi olan hastaların yerine, bakılmayan ve bakım desteği ihtiyacı olup bu desteği verecek yakınları olmayan veya bakılmak istenmeyen yaşlılarımız ve insanlarımız ile dolu. Yoğun bakım yatakları kritik hastalar yerine, bakım hastalarına hizmet vermeye başladı" dedi.


Son günlerde yoğun bakımların amacından fazla hizmet vermesinin tartışma konusu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şevket Özkaya, açıklamalarda bulundu. Yoğun bakımların ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış, 24 saat yaşamsal göstergelerin gözleminin ve tedavisinin yapıldığı birim olduğunu söyleyen Dr. Şevket Özkaya, "Yoğun bakım ünitesini, hayatı tehlikesi olup, yoğun takip ve uygun tedavi ile hayati tehlikesi olan hastalarımızı tekrar sağlıklarına ve sevdiklerine kavuşturmak için özel dizayn edilmiş hastane içindeki hastane olarak tanımlayabiliriz. Ancak bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde maalesef yoğun bakım üniteleri, organ yetmezliği ve hayati tehlikesi olan hastaların yerine, bakılmayan ve bakım desteği ihtiyacı olup bu desteği verecek yakınları olmayan veya bakılmak istenmeyen yaşlılarımız ve insanlarımız ile dolu. Bu durum, gerçekten tıbbi tedavi ile hayati tehlikesi olan hastalarımızın yoğun bakım üniteleri yerine acil servislerde ek yataklarda hayata tutunmaya çalışıyorlar" diye konuştu.



"Kritik hastalar yerine, bakım hastalarına hizmet vermeye başladı"


Şevket Özkaya şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığımız ve hükümetimiz bu açığı yıllar öncesinde görüp kişi başına yoğun bakım ünitesi yatak sayısını 100 bin kişi başına 40 ile dünya sıralamasında zirvede yer almaktadır. Avrupa ortalaması ise 11,5.Yoğun bakım yatak sayısı 2002 yılında sadece 2 bin 214 kadar iken, bugün Sağlık Bakanlığımızın ve hükümetimizin bu konuda atılım yaparak 2020 yılında 20 binlere kadar ulaştırmıştır. Ancak, ortalama yaşam sürelerinin hızla yükselmesi, yaşlı nüfusun da artması ile, ekonomik ve sosyal yönden bakım ihtiyacı olan yaşlılara gerekli bakım verilmemesinden dolayı bu yoğun bakım yatakları kritik hastalar yerine , bakım hastalarına hizmet vermeye başladı. Bakım ihtiyacı olan yaşlılar ve hastalar ile, tedavi ihtiyacı olan hastalar ayırt edilmeli ve iş gücü, teknoloji ve hastane masrafları daha etkin bicinde kullanılmalıdır. Bunun için sadece sağlık sistemimiz değil, toplumumuz, insanlarımız ve hastane dışı yeni oluşturulması gereken kurumlarımızın da elini taşın altına koymaları gerekmektedir. Bu kurumlar özellikle başta Avrupa ve gelişmiş ülkelerde orta çağdan beri var olan ’Hospis’ denilen ve sağlık sorunları olan insanlara ağrı ve acılarını azaltıcı sağlık hizmetlerinin verildiği tesislerle verilmektedir. Hospis benzeri, başta kanser hastalarımız olmak üzere, ev veya özel bakım evlerinde de bakımlarının aynen felçli, bunama teşhisli veya benzeri bakım hastaları gibi bakılacağı, iyileştirici tedavilerinin sonucunda, doktor kontrolünde bakımlarının gerçekleştiği, hasta yaşam standartlarının üst seviyede tutulduğu, ağrı ve acılarının azaltılmaya çalışıldığı, hastaların günlük bakım tedavilerinin yapıldığı hastane/kliniklerdir. Hastanın iyileştirici tedavisi tamamlanmış ve bundan sonraki süreçte, ağrılarını azaltacak, hayatını kaliteli ve konforlu şekilde geçirmesinin sağlanması amacıyla sağlık personeli tarafından bakımlarının yapılmasını gerektiren bu hastane dışı profesyonel merkezlerin açılması ile yoğun bakımlarımızın daha amacına uygun hizmet vermesi amaçlanmalıdır."



Profesör Özkaya: "Yoğun bakımlar amacından fazla hizmet veriyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Eşini bıçakladıktan sonra kalp krizi geçirerek vefat eden kadının komşusu: "Daha önce bir problemlerini duymamıştık" Ankara’da eşini bıçaklamasının ardından kalp krizi geçiren kadın vefat etti. Olayla ilgili konuşan komşuları ise yaşlı çiftin daha önce hiçbir problemine rastlamadıklarını söyledi. Olay, 15 Kasım akşamı Kahramankazan ilçesinde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, Sultan Köroğlu (65) bilinmeyen bir nedenle tartıştığı eşi Servet Satılmış Köroğlu’na (66) bıçakla saldırdı. Kavganın ardından evinden ayrılan Sultan Köroğlu yan taraftaki parka gitti. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı halde bulunan koca, ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye nakledildi. Parkta baygın halde bulunan Sultan Köroğlu’nun ise kalp krizi geçirdiği belirlendi. Hastaneye kaldırılan ve müşahedeye alınan kadın kurtarılamazken, yaraladığı kocasının durumun iyi olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği aktarıldı. “Kendi halinde insanlardı” Olayla ilgili konuşan komşu Mustafa Kemal Demirkaya, “Komşumuzun evlerinden sesler geliyordu. Eşim binanın önünde polislerin olduğunu söyledi. Böyle bir durum olduğunu söylediler. Kadının kalp krizi geçirdiğini ve öldüğünü söylediler. Kendi halinde insanlardı. Bir problemlerini duymamıştık. Ölen kadın daha önce de kalp krizi geçirmiş. Ameliyat olduğunu söylemişti eşim. Duyduğum kadarıyla kadın eşini bıçaklamış, ardından da kalp krizi geçirmiş. Evden çıkıp gitmiş, müdahale etmişler. Ardından da vefat etmiş. Bıçakladığı eşinin durumu iyiymiş” dedi.
Balıkesir Edremit’te 26 hafız icazet aldı Balıkesir’in Edremit ilçesinde Kur’an kurslarında hafızlık eğitimini tamamlayan 26 öğrenci için hafız icazet töreni gerçekleştirildi. Törende icazet merasimi ile öğrenciler diplomalarını aldı. Edremit Müftülüğüne bağlı Kur’an kurslarında eğitimlerini tamamlayan hafızlar için İmam Hatip Lisesi Cami’nde tören düzenlendi. Program başlamadan saatler öncesinde hafızların aileleri ve yakınları törenin gerçekleştiği camiyi doldurdu. Program Ahmet Yüksel, Vedat Özarpacı, Hüsamettin Karadaş, Emin Gönül, Ramazan Savan, İbrahim Gündoğan hocaların Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Kur’an-ı Kerim’i hıfz ederek hafız olmaya hak kazanan Yahya Bilal Sal, Mustafa Devecioğlu, Emirhan Ercan, Abdullah Dağdeviren, Mevlüt Deveci, M. Berat Aslan, Recep Talha Demirtaş, Mehmet Sarı, M. Akif Oruç, Halis Kurtoğlu, Emin Aka, Yaser Behiç Ayyıldız, Arif Efe Levent, İdris Ömer Bekiş, Eymömen Şentürk, Ramazan Bilal Aydoğan, Samet Can Türkeri, İbrahim Arslan, Adem Ağrı, Osman Enes Sevil, Emir Acar, Nurettin Demir, Emirhan Atacan, Hasan Ergün, Furkan Oral ve Eray Karaaslan sırayla Kuran-ı Kerim okunmalarından sonra hafızlar, yapılan duanın ardından icazet belgelerini aldı. İcazet törenine Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, Mushaflar İnceleme ve Kıraat Kurulu üyesi İbrahim Noğman ve diğer yetkililer katıldı. Edremit Müftüsü Sıddık Durmuş, “Hafızlarımıza Rabb’im muvaffakiyetler versin, yollarını ve bahtlarını açık eylesin, ilimlerini artırsın. Rabbim öğrencileri yetiştiren hocalardan ve ailelerinden razı olsun” dedi.