SAĞLIK - 17 Ocak 2025 Cuma 10:12

Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi sağlık turizminde öncü

A
A
A
Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi sağlık turizminde öncü

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, sağlık turizminde Karadeniz Bölgesi’ne öncülük ediyor.


OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne bağlı Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Karadeniz Bölgesi’nde kas-iskelet sistemi hastalıkları, MS, Parkinson, felç ve kanser tedavisi sonrası lenfödem gibi rahatsızlıkları tedavi ederek 2024’te 4 bin 44 hastaya hizmet verdi. Merkez, sağlık turizminin gelişiminde önemli bir rol üstleniyor. Ayrıca Havza Termal Oteli ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Havza Meslek Yüksekokulu öğrencilerine uygulamalı eğitim imkânı sunarak, teorik bilgilerini pratikle birleştirmelerine ve sektöre nitelikli profesyoneller kazandırılmasına katkı sağlıyor.


Havza’nın doğal termal su kaynakları, kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları ve sinirsel sorunlar gibi hastalıklarda etkin tedavi imkânı sunuyor. Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi sorumlu hekimi Prof. Dr. İlker İlhanlı, “Termal suyla tedavi, hastaların iyileşme süresini hızlandırıyor ve tedaviye yanıt oranlarını artırıyor. OMÜ Tıp Fakültesi ve diğer sağlık bölümlerinden gelen öğrencilere gerçek klinik ortamda uygulamalı eğitim fırsatları sunuyoruz” dedi.



Hastaların iyileşme süreci psiko-sosyal destekle hızlandırılıyor


Her gün ortalama 250 hastaya hizmet verdiklerini, kişisel tedavi yöntemleri ve psiko-sosyal destekle iyileşme süreçlerini hızlandırdıklarını belirten İlhanlı, “Termal suyun iyileştirici gücünden faydalanarak hastalarımıza daha hızlı ve etkili bir tedavi süreci sunuyoruz. Termal suyla yapılan tedavi seansları, hastaların iyileşme süreçlerini hızlandırıyor ve tedaviye yanıtlarını artırıyor. Ayrıca, termal havuzlar, sauna ve hamam gibi imkanlar, hastaların hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilenmelerine yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.



Havza Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ercan Tural ise “Merkezde turizm ve fizyoterapi bölümlerindeki öğrencilere uygulamalı eğitim sunarak, sektöre nitelikli profesyoneller kazandırıyoruz” diye konuştu.



Konforlu tedavi ve ekonomik avantajlar


40 odalı ve 88 yatak kapasiteli tesis, sağlık ve konaklamayı bir arada sunarak hastaların tedavi süreçlerini konforlu bir ortamda geçirmesini sağlıyor. Merkez, hastalarına çeşitli indirimli fırsatlar da sunuyor. 10 gün ve üzeri konaklamalarda yüzde 25, kamu emeklilerine yüzde 15, şehir yakınlarındaki konuklara ve gazilere yüzde 20 indirim uygulanıyor. Ayrıca, 15 kişi ve üzeri toplu konaklamalar için yüzde 10 indirim fırsatı sağlanıyor.



Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi sağlık turizminde öncü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da bal mumu kadınların üretim gücü arttırıyor Bodrum’un Akyarlar Mahallesi’nde kadınlara yönelik bal mumu eğitimi düzenlenerek kadın istihdamı sağlanması hedefleniyor. Akyarlar Mahalle Muhtarı İsmihan Ulutaş’ın talebi üzerine, Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından bal mumu eğitimi gerçekleştirildi. Eğitim, Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı, İlçe Hizmetleri 1. Bölge Dairesi Başkanlığı ve Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın iş birliğiyle hayata geçirildi. Bal mumu eğitimleri, kadınların üretim süreçlerine dahil olmalarını, el emeğiyle değer katma ve sosyal bir ortamda bir araya gelerek iletişim kurmalarını hedefliyor. Eğitim kapsamında, bal mumundan dekoratif mum yapımı, bal mumlu bez üretimi ve doğal krem hazırlama gibi pratik bilgiler aktarıldı. Kadınlar, uzman eğitmenler eşliğinde uygulamalı çalışmalara katılarak hem bilgi edindi hem de kendi ürünlerini tasarlama fırsatı buldu. Akyarlar Mahalle Muhtarı İsmihan Ulutaş, kadınların üretime katılmasını teşvik etmek amacıyla böyle bir eğitimi talep ettiklerini belirtti. Ulutaş, “Mahallemizdeki kadınlar, bir araya gelerek hem öğrenmek hem de yeni şeyler üretmek istiyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve ekibine, bu taleplerimize yanıt verdikleri için teşekkür ederim” dedi. Düzenlenen eğitimler, mahallede büyük ilgi gördü. Katılımcılar, el emeği ürünler ortaya koymanın ve yeni beceriler kazanmanın mutluluğunu yaşadı. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bu tür eğitimlerin farklı mahallelerde de devam edeceğini ve kadınların hem üretime hem de sosyal yaşama katılmalarını desteklemeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Antalya Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Ocak’ta Antalya’ya geliyor Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, AK Parti 7. Olağan Antalya İl Gençlik Kolları Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Ocak Cuma günü AK Parti Antalya İl Başkanlığı Kongresi’ne katılacağını açıkladı. Bakan Yumaklı, Antalya’daki programları kapsamında Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi. Kongrede gençlere hitap eden Yumaklı, AK Parti’nin gençlik kollarının dünya genelinde eşine rastlanmayan bir teşkilat olduğunu belirterek, gençlerin coşkusu ve Türkiye’ye olan inançlarının partinin tarihi yürüyüşüne büyük bir katkı sunduğunu ifade etti. “Türkiye aşkınız bu salonlara sığmıyor” Konuşmasında gençliğin önemine değinen Yumaklı, “Gençlik, insan hayatında en verimli ve hedeflerine ok gibi yöneldiği dönemdir. Dünyada bir milyon üyesi olan başka bir gençlik teşkilatı yok. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde süren bu kutlu yürüyüşte sizin coşkunuz ve Türkiye aşkınızın bu salonlara sığmadığını biliyorum” dedi. AK Parti’nin, milletin değerleriyle barışık bir siyasi anlayış benimsediğini ifade eden Bakan Yumaklı, “AK Parti, milletine efendi değil hizmetkar olmayı şiar edinmiştir. Milletimizin feraseti ve iradesiyle tarihi yürüyüşümüz durdurulamamıştır, durdurulamayacaktır” diye konuştu. “Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyonu hayata geçireceğiz” Bakan Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genç yaşlardan itibaren başladığı siyasi mücadelesine dikkat çekerek, "Cumhurbaşkanımızın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu yolda en büyük güvencemiz siz gençlersiniz. Bu davanın bayraktarlığını siz yapacaksınız” dedi. 31 Ocak’ta güçlü bir ses bekleniyor Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Ocak’taki Antalya ziyaretine vurgu yapan Bakan Yumaklı, “Cumhurbaşkanımız geldiğinde salondan öyle bir ses çıksın ki AK Parti’nin davasını bütün Türkiye’ye, bütün dünyaya duyuracak kadar güçlü olsun bu ses” şeklinde konuştu.
Kastamonu Kastamonu Şair ve Yazarları Sempozyumu başladı Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi iş birliğinde ilki düzenlenen Kastamonu Şair ve Yazarları Sempozyumu başladı. Kastamonu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü işbirliğinde, birincisi düzenlenen "Kastamonu Şair ve Yazarları Sempozyumu" başladı. Açılış programı ile başlayan sempozyum, 2 gün boyunca devam edecek. Dört oturumda gerçekleşecek sempozyumda, Kastamonu’da yetişen Türk edebiyatının önemli yazar ve şairleri anlatılacak. Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek sempozyum, sonuç bildirisinin okunması ile sona erecek. Sempozyumun açılış programı Kastamonu Valisi Meftun Dallı’nın katılımı ile gerçekleştirildi. Açılış programına il protokolü, Kastamonu Üniversitesi akademisyenleri, kent protokolü ve vatandaşlar, yoğun ilgi gösterdi. Sempozyumun açılışında konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü M.Kerem Seven, Kastamonu’da bir Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinin yapılacağı müjdesini vererek, “Kastamonu’da çok önemli yazar ve şairler yetimiştir ve Kastamonu çok önemli yazar ve şairlere de ev sahipliği yapmıştır. Bugün güzel bir haber de aldım. Uzun süredir uğraştığımız projeden olumlu bir sonuç aldık. İki saat bakanımızdan bir bilgi geldi, Mehmet Akif Ersoy Kültürevi’ni inşallah yapacağız. Bunu uzun süredir dert edindik, bu doğrultuda çalışmalarımıza başladık. Bunu 12 Mart’ta açıklamayı hedefliyorduk. Kısa sürede neticelendiği için bugüne nasip oldu. Oranın açılışında da bizleri yalnız bırakmazsanız çok seviniriz” dedi. Sempozyumun Kastamonu’nun ulusal ve ulusal çapta tanıtılmasında büyük katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Kastamonu Üniversitesi kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel ise, “Kastamonu için Evliya Çelebi, ‘Türk’ün kaidesi’ diyor. Bu ne zamandan beri böyle? Milattan önce 700 yılında kurduğu devlete başkent olarak Sinop’u uygun gören Alper Tunga’dan beri bu coğrafya Türk vatanıdır. Daha sonra Selçuklu, Osmanlı, beylikler zamanı ve İstiklal Savaşı yıllarında ve Cumhuriyetin 100’üncü yılını geride bıraktığımız bu günlerde Kastamonu ve Kastamonulular Türk’ün kaidesi olarak yaşadıklarının şuurunda olmuştur, ben buna şairim. Bu sempozyum geleneğini 1988’de Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi başlatmıştı. Daha sonra iki sempozyum yapıldı. Şu anda Kastamonu bir üniversite şehri. Dolayısıyla üniversite şehri olmanın geleneğini yapma durumundadır. Eğer bunu yapmazsa, bunu hatırlatmayan Kastamonulular’dan da davacı olmak benim ve benim gibi Kastamonu’ya hizmet etmek isteyenlerin en tabii hakkıdır. İnşallah bunun arkası gelir” diye konuştu. Daha sonra konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı ise Kastamonu’nun sahip olduğu edebiyat geleneğinin gelecek nesillere aktarılmasının önemine değinerek, “Biraz önce izlediğimiz filmde burada söylenmesi gereken her şey güzel bir şekilde özetlenmişti. Ama orada da ifade edildiği gibi, Kastamonu, Türkler buraya geldiğinden itibaren sanatçıların, şairlerin korunduğu, teşvik edildiği bir coğrafya olmuş. Osmanlı döneminde de bu gelenek artarak devam etmiş. Kendisi de önemli bir şair olan Cem Sultan’ın buraya vali olarak atanması ile bu gelenek bu bölgede güç kazanmış. Etrafında toplandığı şairler ‘Cem şairleri’ diye anılıyormuş. Bu gelenek günümüze kadar devam etmiş. Son yarım yüzyılda biraz geriye doğru gittiğimiz görünüyor. Ama özellikle Abdurrahmanpaşa Lisemizde yetişen, orada hocalık yapan, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında bularda bulunan çok önemli edebiyatçılarımız, şairlerimiz, bilim adamlarımız var. Okulumuzun yarısı müze, orada görülebilir. Ziyaret etmeyen varsa en kısa sürede vaktini ayırıp görmesini tavsiye ederim. Orada göreceksiniz ki o geleneğin süzülüp en güzel eserlerin verildiği bir dönem olmuş. Mesela, burada da şiiri okunan Arif Nihat Asya, o dönemde yetişmiş, lise eğitimini orada almış. Kendisi Kastamonu’nun edebiyat ve şiir geleneğinden, İstiklal Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Kastamonulu hemşehrilerimizin canla başla Kurtuluş Mücadelesi’ne destek verişine şahit olmuş ve oradan beslenmiş. Bayrak şairi olmasında Kastamonu’da geçirdiği o dönemin büyük etkisi vardır. O sanatçılara sahip olmaktan hepimizin övünüyoruz. Bizim bunları gençlerimize aktarmamız lazım. Okullara gittiğimizde çocuklarımıza soruyorum, ama üzücü şeylerle karşılaşıyorum. Bu isimlerden bazılarını soruyorum, hiç duymamış. Aslında o çocukların kabahati değil, bu değerli insanlarımızı onlara aktaramadığımız için suç bizim. Bunu telafi etmek için bu tarz organizasyonların yapılması, bunu okullarımıza yaygınlaştırmamız lazım” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sempozyum, 1. Oturum ile devam etti. Sempozyum yarın sonuç bildirisinin okunması ile sona erecek.