SAĞLIK - 26 Mart 2025 Çarşamba 13:08

‘Epilepsi nöbetlerinde panik yapmayın’

A
A
A
‘Epilepsi nöbetlerinde panik yapmayın’

Epilepsinin dünyada milyonlarca insanı etkileyen ve bilinç kaybı, kasılmalar gibi belirtilerle kendini gösteren nörolojik bir hastalık olduğunu belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Hülya İnce, "Epilepsi nöbeti sırasında yapılan doğru müdahaleler, kişinin güvenliği açısından büyük önem taşır. Panik yapmak, durumu daha da karmaşık hale getirebilir ve yanlış müdahalelere yol açabilir" dedi.


VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Hülya İnce, epilepsi hakkında bilgilendirmede bulundu. Epilepsinin, dünyada milyonlarca insanı etkileyen ve bilinç kaybı, kasılmalar gibi belirtilerle kendini gösteren nörolojik bir hastalık olduğunu kaydeden Doç. Dr. İnce, "Epilepsi nöbeti sırasında yapılan doğru müdahaleler, kişinin güvenliği açısından büyük önem taşır. Ancak, toplumda bu konuda yeterli bilinç oluşmadığından, yanlış uygulamalar ciddi risklere yol açabilir" diye konuştu.



"Sakin kalınmalı"


Bir kişinin epilepsi nöbeti geçirdiğine tanık olunduğunda öncelikle sakin kalınması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. İnce, "Panik yapmak, durumu daha da karmaşık hale getirebilir ve yanlış müdahalelere yol açabilir. Bunun yerine kişinin güvenliğini sağlamalısınız. Nöbet geçiren kişiyi tehlikeli alanlardan (trafik, sert zemin, keskin nesneler vb.) uzaklaştırarak başının altına yumuşak bir destek koyabilirsiniz. Eğer mümkünse kişiyi nazikçe yan çevirerek solunum yolunun açık kalmasını ve kusma durumunda boğulma riskinin azalmasını sağlayabilirsiniz. Nöbet sırasında kişinin ağzını açmaya çalışmak dişlerine, çenesine ve solunum yollarına zarar verebilir. Dilini yutması mümkün değildir; bu nedenle ağzına herhangi bir nesne koymaktan kaçınılmalıdır" dedi.



"Nöbetlerin büyük çoğunluğu 2 dakikadan kısa sürer"


Nöbetlerin büyük çoğunluğunun 2 dakikadan kısa sürede sona erdiğini dile getiren Doç. Dr. İnce, "Ancak, nöbetin süresi uzarsa veya kişi nöbet sonrası bilincini geri kazanmazsa, derhal sağlık kuruluşuna haber verilmelidir. Kişi nöbetten sonra kendine geldiğinde, genellikle yorgun ve bilinçsiz olabilir. Onu rahatlatmaya çalışarak kendini toparlaması için zaman tanıyabilirsiniz" şeklinde konuştu.



"Tehlikeli durumları tanıyın"


Her epilepsi nöbetinin acil müdahale gerektirmediğini; ancak bazı durumlarda mutlaka 112 Acil Servisi’nin aranması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. İnce, "Eğer nöbet 5 dakikadan uzun sürüyorsa, kişi peş peşe birden fazla nöbet geçiriyorsa, ilk kez nöbet geçiriyorsa, solunum güçlüğü yaşanıyorsa veya cilt rengi değişiyorsa, nöbet sırasında başını sert bir zemine çarptıysa ya da ciddi bir yaralanma söz konusuysa acil yardım çağırılmalıdır" dedi.



"Toplumda farkındalık artırılmalı"


Toplumda farkındalığı oluşturmanın önemine değinen Doç. Dr. İnce, "Epilepsiye yönelik farkındalık çalışmaları, hem hastaların hem de toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunarak daha güvenli bir yaşam alanı oluşturabilir. Doğru müdahalelerle epilepsi hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve yanlış inanışların önüne geçmek mümkündür. Sağlığınızı ve çevrenizdekilerin güvenliğini korumak için epilepsi konusunda bilinçlenmek ve doğru müdahale yöntemlerini öğrenmek hayati önem taşır" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Rektör Hacımüftüoğlu, öğrenci odaklı çalışmalar yürüten STK temsilcileriyle iftarda buluştu Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, öğrencilere yönelik faaliyetler yürüten dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle iftar programında bir araya geldi. Ata Uygulama Otelde düzenlenen programda, öğrencilere yönelik yapılan çalışmalar ele alınarak gelecek dönemde gerçekleştirilecek projeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Rektör Hacımüftüoğlu, Ramazan ayının birlik ve beraberlik duygularını pekiştiren manevi atmosferinde bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, STK’ların öğrencilere yönelik gerçekleştirdiği çalışmaların önemine vurgu yaptı. Üniversite ve STK iş birliğinin, öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine büyük katkı sunduğunu belirten Hacımüftüoğlu, bu tür buluşmaların dayanışmayı güçlendirdiğini ifade etti. Programda, STK temsilcileri bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verirken, öğrenci odaklı yeni projeler üzerine de fikir alışverişinde bulunuldu. Atatürk Üniversitesi’nin öğrencilerin akademik başarılarını artırmanın yanı sıra sosyal hayata aktif katılımlarını sağlamak için de çeşitli projeleri hayata geçirdiğini belirten Rektör Hacımüftüoğlu, STK’larla iş birliği içinde daha fazla çalışma yürütmeyi hedeflediklerini söyledi. Soru cevap bölümüyle devam eden iftar programı, karşılıklı dilek ve temennilerin paylaşılmasıyla sona erdi.