SAĞLIK - 07 Ocak 2025 Salı 14:04

Doğum sonrası depresyonu önleyen 11 öneri

A
A
A
Doğum sonrası depresyonu önleyen 11 öneri

Doğum sonrası kadınların yaşadığı psikolojik bozukluklar hakkında bilgilendirmede bulunan Klinik Psikolog Enise Öziç, “Doğum sonrası süreçte hormonlardaki hızlı düşüş annede kimyasal değişikliklere neden olur. Bu kimyasal değişikliklere ek olarak bebek sahibi olmak ile ilişkili soysal ve psikolojik değişiklikler anneyi olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bu belirtileri kişi uzun süre yaşadığını düşünüyorsa psikolog veya psikiyatrist tarafından uzman desteği almaya çalışmalıdır” dedi.


Doğum sonrası kadınların yaşadığı psikolojik bozukluklar hakkında bilgilendirmede bulunan Liv Sağlıklı Yaşam Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Enise Öziç, “Doğum sonrası süreçte hormonlardaki hızlı düşüş annede kimyasal değişikliklere neden olur. Bu kimyasal değişikliklere ek olarak bebek sahibi olmak ile ilişkili soysal ve psikolojik değişiklikler anneyi olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bu belirtileri kişi uzun süre yaşadığını düşünüyorsa psikolog veya psikiyatrist tarafından uzman desteği almaya çalışmalıdır” diye konuştu.


Annelik duygusu şüphesiz kadınlar için tarif edilemeyen bir duygu olsa da, yeni anneler bazı psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Yeni doğum yapan annelerin sırasıyla annelik hüznü, doğum sonrası depresyon ve doğum sonrası psikoz gibi duygusal, psikolojik süreçlerden geçebildiklerini vurgulayan Liv Sağlıklı Yaşam Merkezi Psikoloji Kliniği’nden Uzm. Klinik Psikolog Enise Öziç, “Annelik hüznü; doğumdan sonra ortalama 3-4 gün içinde ortaya çıkar, ortalama 10-15 gün içinde kendiliğinden geçer. Belirtileri çoğu zaman sık ağlama, huzursuzluk, dikkati toplayamama, uykusuzluk, keder, sinirlilik hali şeklinde olabilir. Bu duygular çoğu annede olur ve geçicidir. Bu nedenle annelik hüznü yaşayan anneler paniğe kapılmadan sakin kalmaya çalışarak bu durumun geçeceğini kendilerine telkin etmelidir. Yetersizlikle ilgili olumsuz düşüncelere aldırış etmemeye dikkat etmelidirler" şeklinde konuştu.



Uzman desteği alabilirsiniz


Doğum sonrası depresyonun doğumdan bir ay sonra kendisini gösterebileceğini dile getiren Psikolog Enise Öziç, “Her annede yaşanmamakla birlikte doğum sonrası depresyonun bazı belirtileri annelerde bebeklerini sevemedikleri düşüncesi, bebek bakımı ile ilgili yoğun endişeler, yetersizlik kaygıları, bebeğe zarar vermeye yönelik obsesif düşünceler, iştahsızlık, uykusuzluk, anksiyete, bebekle ilgilenememe şeklinde sıralanabilir. Doğum sonrası süreçte hormonlardaki hızlı düşüş annede kimyasal değişikliklere neden olur. Bu kimyasal değişikliklere ek olarak bebek sahibi olmak ile ilişkili soysal ve psikolojik değişiklikler anneyi olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla bu belirtileri kişi uzun süre yaşadığını düşünüyorsa psikolog veya psikiyatrist tarafından uzman desteği almaya çalışmalıdır" ifadelerini kullandı.



Duygu değişimi ile mücadele etmenin şifreleri


Jill Churchill’in “Mükemmel bir anne olmak imkânsızdır, ancak iyi bir anne olmanın milyonlarca yolu vardır” sözünü hatırlatan Uzm. Klinik Psikolog Enise Öziç, doğum sonrası duygu değişimiyle baş etmek için 11 öneride bulunarak şunları söyledi: "Bazı günler iyi bazı günler kötü olabileceğinizin farkında olun. Yakınlarınızdan yardım isteyin ve diğerlerine size nasıl yardımcı olabileceklerini iletin. Kendiniz ve bebeğiniz için beklentilerinizde gerçekçi olun. Kendinizi izole etmeyin, aile ve arkadaşlarınızla iletişimde olun. Eşinizle birbirinize az ama öz vakit ayırmaya çalışın. Eskiden size iyi gelen şeyleri zamanınızı planlayarak yeniden uygulamaya çalışın. Bebeğiniz uyuduğunda siz de uyuyun ve dinlenmeye çalışın. Muhakkak beslenmenize dikkat edin. Kafeinden ve alkolden uzak durun. Dışarıya çıkıp yürüyüşler yapın, hava alın ve egzersizler yapın. Geçmişte ya da gelecekte olmayın; ‘şimdi ve burada’ olun. Yani o an neler yapıyorsanız, sadece ona odaklanın."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Adıyaman’da ekipler kayıp kadın için seferber oldu Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde 4 Ocak tarihinde evinden ayrılan ve o günden beri haber alınamayan 65 yaşındaki Nuriye Parmaksız’ı bulmak için İHA destekli arama çalışması yapılıyor. En son 4 Ocak tarihinde ilçeye bağlı Ozan Köyü’nde güvenlik kameraları tarafından yolda yürürken görüntülenen Nuriye Parmaksız’ın bulunması için hem havadan hem karadan çalışmalar sürüyor. Jandarma’ya ait İHA’nın da destek verdiği arama çalışmalarında ekipler seferber oldu. AFAD, Jandarma, polis ve vatandaşların işbirliğiyle Gölbaşı-Malatya karayolunda yoğunlaştırılan aramalara jandarmanın iz takip köpeği Dikta da katılıyor. Nehir boyunca sazlık alanlara ve su kenarına bakılıyor. Yaşlı kadının son görüldüğü Gölbaşı-Malatya karayolu üzerinde yoğunlaşan aramalarda dronlar da aktif kullanılıyor. Göksu Nehri boyunca her noktayı didik didik arayan ekipler, yaşlı kadının suya düşme ihtimaline karşı dere nehir kenarında yoğun faaliyet yürütüyor. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Gölbaşı Kaymakamı Tarık Buğra Seyhan, “Şu an hummalı yoğun bir arayış var. İnşallah teyzemizi sağ salim bulacağız. Elimizden geldiğince devletimizin tüm imkanlarıyla sivil vatandaşlarımızın da destekleriyle teyzemizi bulmak için yoğun bir gayret var. Yoğunlaşılan bölge teyzemizin en son görüldüğü yer burasıdır. Bölgeye İHA da geldi, İHA tarafından bölgenin taraması yapıldı” dedi. Kayıp olarak aranan Nuriye Parmaksız’ın oğlu Müslüm Parmaksız ise konuşmasında, “Genelde dere kenarları, suyun içi, dağlara etrafa bakıldı. Herhangi bir gelişme olmadı. Daha bekliyoruz. Zaten arkadaşlar sahada. Kendilerinden haber bekliyoruz” diye konuştu.
Konya KSO’dan enerjiye hayati dokunuş: 178 milyon liralık enerji tasarrufu Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, oda olarak Türkiye’nin enerjisinin daha verimli hale gelebilmesi için önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, “Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracımızla, 2024 yılında 70 sanayi işletmesi ve kurumumuzda enerji verimliliği ölçümleri yaptık. Bu kurumlarımıza 178 milyon lira tutarında enerji tasarrufu imkanı sunduk” dedi. KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. Büyükeğen, Türk sanayisinin enerji verimliliği konusunda önemli bir açığı olduğunu ve bunun sanayide maliyetleri artırdığını söyledi. Büyükeğen, oda olarak sanayide ve kurumlardaki bu enerji açığını ortadan kaldırarak milli ekonomiye katkıda bulunmak amacıyla çalışmalar yürüttüklerini, bu çalışmalardan birinin KOP Bölge Kalkınma İdaresi ve Konya Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile birlikte hayata geçirdikleri Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracı olduğunu ifade etti. Enerji verimliliği odaklı çalışmalar uluslararası ödül getirdi KSO Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracı ile talep eden sanayi işletmelere, kurum ve kuruluşlara giderek enerji verimliliği ölçümleri yaptıklarını aktaran Büyükeğen, şunları söyledi: “Bugüne kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, KTO Karatay Üniversitesi gibi kurumların yanı sıra TÜMOSAN, Kırşehir Şeker Fabrikası, Arıkbey Tekstil, BİFA Gıda, Şimşek Bisküvi, Erkon Döküm, Akış Asansör, Kontensan, Ulusan Alüminyum, Orweld gibi pek çok sanayi işletmemizde enerji verimliliği etüt çalışmaları gerçekleştirdik. Ayrıca TÜBİTAK MAM ile yaptığımız iş birliği kapsamında, Konya’daki 10 döküm tesisimizde enerji verimliliği ölçümleri yapıyoruz. Sadece geçtiğimiz yıl, 70 firma ve kuruluşumuza ait 111 lokasyonda enerji ölçümleri yaparak, 178 milyon lira tutarında, toplam amortisman süresi 1 yıldan az olan 7 bin 48 TEP enerji tasarrufu imkanı sunduk. Enerji verimliliği alanında yaptığımız bu çalışmalarla, uluslararası düzeyde önemli bir başarıya imza atarak Startup Ecosystem Stars (SES) tarafından verilen Yükselen Yıldızlar Ödülü’nü almaya hak kazanan Türkiye’deki tek sanayi odası olduk.” Büyükeğen’den enerji verimliliği çağrısı Türkiye’de Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) yetkisi alan öncü kurumlardan biri olduklarını hatırlatan Büyükeğen, bugüne kadar Konya, Karaman, Aksaray, Ankara, Uşak, Tokat, Aydın gibi 12 ilde faaliyet gerçekleştirdiklerini, hedeflerinin 81 ilin tamamına hizmet vermek olduğunu vurguladı. Açıklamasında Enerji Verimliliği Haftası’nı kutlayan Büyükeğen, tüm firmaları, kurum ve kuruluşları enerjide daha verimli olmaya davet etti.
Balıkesir Burhaniye’de üniversitelilerden ihtiyaç sahiplerine anlamlı destek Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi (BUBFA), anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine daha imza attı. Fakülte Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban’ın verdiği Takım Çalışması dersi kapsamında, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri Buse Nur Ersoylu, Seçkin Onur Bayrak, Azra Kaynarca, Taner Çakar, Ece Nur Kalaycık ve Halil İbrahim Erdoğan tarafından hayata geçirilen proje ile ihtiyaç sahibi bireylere sıcak yemek ulaştırılması amaçlandı. Yemeklerin hazırlık süreci, üniversitenin modern eğitim mutfağında büyük bir özveriyle yürütüldü. Öğrenciler, yemeklerin pişirilmesinden paketlenmesine kadar tüm aşamalarda aktif rol aldı. Projede bizzat paketleme çalışmasında yer alarak katkı sağlayan Fakülte Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban; “Diğer projelerde olduğu gibi sosyal sorumluluk projesine de büyük önem veriyoruz. Bizim için çok anlamlı bir çalışma oldu. Öğrencilerimizi böyle bir projede yer alırken daha istekli gördüm. Bir an önce hazırlanan paketleri yerlerine ulaştırmak için büyük bir şevkle çalıştılar. Biz de onlara katkı sunmaya çalıştık. Projede yer alan bütün öğrencilerimi bu vesileyle kutluyorum. Böylesine kıymetli sosyal sorumluluk projelerimiz devam edecek.” dedi. Hazırlanan yemekler, belirlenen adreslere tek tek dağıtıldı. Proje kapsamında 37 haneye toplamda 151 porsiyon yemek teslim edildi. Dağıtım sürecinde yaşanan sıcak ve anlamlı anlar hem öğrencilere hem de ihtiyaç sahiplerine duygusal anlar yaşattı. Projenin görünürlüğünü artırmak ve daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla, çekilen içerikler “bubfaileyemekihtiyacigiderme” adlı Instagram hesabında paylaşıldı. Bu paylaşımlar üniversite öğrencileri ve toplumun farklı kesimleri tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi, toplumsal sorumluluk bilinciyle yürüttüğü bu tür projelerle hem öğrencilerin gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor hem de bölge halkının ihtiyaçlarına çözüm üretme misyonunu sürdürüyor.