EKONOMİ - 05 Aralık 2025 Cuma 12:36

Cumhuriyet tarihinde ilk: SBB’nin aldığı 100 ambulans sağlık filosuna katıldı

A
A
A
Cumhuriyet tarihinde ilk: SBB’nin aldığı 100 ambulans sağlık filosuna katıldı

Samsun’da, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımıyla, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir yerel yönetim tarafından sağlık hizmetlerine yapılan en büyük araç yatırımı olan 100 ambulansın filoya katılım töreni gerçekleştirildi.


Samsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) tarafından Sağlık İl Müdürlüğünün acil sağlık hizmetlerinde kullanımı için alınan 100 ambulansın teslim töreni, Kurtuluş Yolu’nda yapıldı. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından protokol konuşmaları ile devam etti.


Türkiye’nin son 23 yılda sağlıkta gerçekleştirdiği ilerlemenin en görünür, en etkileyici ve en hayati alanlarından birine şahit olduklarını ifade eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bir zamanlar ulaşım imkanlarımızın sınırlı olduğu, sağlık hizmetlerine erişimin zor olduğu bölgelerde bugün dakikalar içinde vatandaşımıza ulaşan, dünyanın birçok ülkesinde örnek gösterilen bir kapasiteye sahibiz. Türkiye artık yalnızca kendi vatandaşına değil, bölgesine ve dünyaya da umut olan bir ülkedir. Afetlerde, savaş bölgelerinde, uluslararası insani yardım operasyonlarında en hızlı hareket eden, en organize ve en donanımlı ekipleri gönderen ülke Türkiye’dir. Türkiye genelinde bugün 3 bin 574 acil yardım istasyonu ve 6 bin 308 kara ambulansı ile vatandaşa kesintisiz hizmet veriyoruz. Bu sayı, son 20 yılda tam 40 kat artmıştır. Bu muazzam artış, Türkiye’nin acil sağlık hizmetlerinde ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından oldukça çarpıcıdır. Yılsonuna kadar filomuza 856 yeni ambulans daha katacağız. Böylece hem araç kapasitemizi büyütmüş hem de hizmet kalitemizi daha üst bir seviyeye taşımış olacağız. Kara ambulanslarımızı deniz ambulanslarıyla, helikopter ve uçak ambulanslarımızla tamamlıyor; dağdan denize, şehir merkezinden en ücra köylere kadar her noktaya ulaşan entegre bir sistem kuruyoruz. 2025 yılı itibarıyla 112 acil sağlık hizmetinden yararlanan vatandaş sayımızın 6 milyona ulaşmış olması, bu sistemin ne kadar ihtiyaç duyulan ve güvenilen bir yapı hâline geldiğinin somut göstergesidir. Helikopter ve uçak ambulanslarımızla 5 bin 500’den fazla kritik hastaya ulaşarak hayat kurtaran müdahalelerin başarıyla gerçekleştirilmesi de Türkiye’nin acil sağlık hizmetlerinde geldiği üstün seviyeyi göstermektedir" dedi.



"Gökbey, Türk savunma sanayimizin kabiliyetlerinin gökyüzüne taşınmış hâlidir"


Gökbey helikopteri hakkında da bilgi veren Bakan Memişoğlu, "Buradan ülkemiz adına gurur verici bir gelişmeyi bir kez daha paylaşmak isterim: 2026 yılı sonu itibariyle yerli ve millî Gökbey helikopter ambulanslarımız filomuzda görev almaya başlayacaktır. Gökbey, sadece bir helikopter değildir; mühendislerimizin, bilim insanlarımızın ve Türk savunma sanayimizin kabiliyetlerinin gökyüzüne taşınmış hâlidir. Bu helikopterler; uçuş performansı, donanımı, yazılımı ve güvenilirliğiyle acil sağlık hizmetlerimize yeni bir soluk getirecek, zor coğrafyalara hızlı erişim kapasitemizi daha da güçlendirecektir" diye konuştu.



"Nüfus yoğunluğu yüksek tüm alanlarda OED bulundurma zorunluluğunu kademeli olarak hayata geçireceğiz"


OED bulundurma zorunluğunu kademeli olarak hayata geçireceklerini dile getiren Bakan Memişoğlu, "Türkiye, dijital sağlık altyapısını acil sağlık hizmetlerine en güçlü şekilde entegre etmiş ülkeler arasındadır. Bugün ambulanslarımızın her hareketi, her vaka ve her süreç eş zamanlı izlenebilmekte; komuta kontrol merkezlerimiz tarafından en doğru karar anında verilebilmektedir. Bu sistem sayesinde müdahale hızımız yükselmiş, etkinliğimiz artmış, insan hayatı için kritik olan saniyeler en verimli şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Dijitalleşme çalışmalarımızın yanı sıra, hayat kurtarma zincirinin güçlendirilmesi adına yürüttüğümüz önemli bir çalışmayı daha sizlerle birkaç gün önce paylaşmıştım. ASELSAN iş birliği ile tamamen yerli imkanlarla geliştirdiğimiz Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazlarını ülke genelinde yaygınlaştırmak üzere tarihi bir adım atıyoruz. Hazırladığımız ve çok yakında yürürlüğe girecek olan OED Yönetmeliği ile 2026–2028 yılları arasında nüfus yoğunluğu yüksek tüm alanlarda OED bulundurma zorunluluğunu kademeli olarak hayata geçireceğiz. Sesli yönlendirmelerle adım adım rehberlik eden, ritmi otomatik analiz eden, gereksiz şok uygulamayan bu sistemler sayesinde herhangi bir vatandaşımız, acil bir durumda profesyonel ekiplerimiz gelene kadar hayat kurtarma zincirinin aktif bir parçası olabilecektir. Bu düzenleme, devletimizin insan hayatına verdiği değerin güçlü bir yansımasıdır. Bugün burada atılan her adım; Gökbey’den dijital altyapıya, OED cihazlarından ilk yardım eğitimlerine kadar, entegre bir sağlık sisteminin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Her yerli üretim, her eğitim, her teknoloji Türkiye’nin yarınlarına yapılmış stratejik bir yatırımdır. Acil sağlık hizmetleri yalnızca araçlardan ya da teknolojiden ibaret değildir. Bu yapının kalbi, onu ayakta tutan en büyük güç insan kaynağımızdır. Bugün 50 bine yakın Acil Sağlık Hizmetleri personelimiz ve 20 bine yakın UMKE gönüllümüz, sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok bölgesinde Türkiye’nin merhametini, sorumluluk duygusunu ve insan hayatına verdiği değeri temsil etmektedir. Her birine gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.



’Sağlık Kenti’ vizyonu


Samsun Valisi Orhan Tavlı konuşmasında, "Özellikli sağlık hizmetleri, üst düzey tıbbi cihaz ve ekipmanları, alanında deneyimli uzman sağlık personeliyle sadece şehrimize değil aynı zamanda bölgemize hatta yurt dışından da şifa arayan herkese hizmet veren Samsun’umuz ’Sağlık Kenti’ vizyonuyla adından söz ettirmekte, hekiminden ambulans şoförüne, hemşiresinden destek personeline kadar fedakar sağlık çalışanlarımız hepimizi gururlandıran başarılı çalışmalara imza atmaktadır" ifadelerine yer verdi.



Mehmet Muş: "Cumhuriyet tarihinde ilk"


Ambulans yatırımın büyüklüğüne açıklık getiren TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, "Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde ilk defa bu büyüklükte benim yaptığım araştırmalarda bir yerel idarenin böyle bir organizasyonu yok. Sadece Samsun Büyükşehir Belediyesi bu ölçekte bir yatırım yapıyor. Şimdi bunun büyüklüğünü ölçmek için yani ne kadar, 100 tane az mı, çok mu durum anlayabilmemiz için şu anda hala hazırda Samsun’da 80 ambulans hizmet veriyor. Dolayısıyla bu yenilerinin devreye girmesiyle beraber sağlık filosunun tamamı yenilenmiş olacak. Yani bu programdan sonra Samsun’da göreceğiniz bütün ambulanslar, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmış olan ambulanslar olacaktır. Zaten plakalarına bakarsanız, 55 AT100 ile başlar, 101, 102, 103, 200’e kadar gider. Dolayısıyla böyle bir sıralaması da var" ifadelerini kullandı.



Başkan Doğan: "100 yeni ambulansı sağlık teşkilatımıza kazandırıyoruz"


100 yeni ambulansı Samsun’un sağlık sistemine kazandırdıklarını vurgulayan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ise "Bugün Samsun’umuz için çok özel, çok anlamlı bir gün. Şehrimizin her alanında olduğu gibi sağlık alanında da güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Çünkü bizim için insan sağlığı, hizmetlerin en kıymetlisidir. Samsun artık sadece Karadeniz’in değil, Türkiye’nin sağlık üssü olma yolunda ilerleyen bir şehir. Bu kapsamda bugün acil müdahale kapasitemizi büyütmek, vatandaşımızın en zor anında daha hızlı yanında olabilmek adına 100 yeni ambulansı sağlık teşkilatımıza kazandırıyoruz. Her bir araç; belki bir anneye nefes, bir yavruya umut, bir aileye huzur olacak. Bugün bu töreni gerçekleştirmemiz, sıradan bir takdimin ötesinde derin bir anlam taşıyor. Şu anda Acil Sağlık Hizmetleri Haftası içerisindeyiz. Bu özel haftada, 7 gün 24 saat canla başla çalışan, yeri geldiğinde kendi hayatını hiçe sayan fedakâr sağlık çalışanlarımızın yanında olduğumuzu en güçlü şekilde gösteriyoruz" açıklamasında bulundu.


Programda konuşmaların ardından Başkan Halit Doğan ambulansların temsili anahtarını Bakan Memişoğlu’na takdim etti. Programa ayrıca, AK Parti Samsun Milletvekilleri Orhan Kırcalı ve Ersan Aksu, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili İlyas Topsakal, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, siyasi parti il başkanları, ilçe belediye başkanları, kaymakamlar ve sağlık çalışanları katıldı.


Törenin ardından Bakan Memişoğlu ve protokol üyeleri ambulans personeline karanfil takdim edip, ambulansları incelediler.



Cumhuriyet tarihinde ilk: SBB’nin aldığı 100 ambulans sağlık filosuna katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Süper Lig’in en verimli hücum hattı Trabzonspor’da Trendyol Süper Lig’de 2025-2026 sezonunun geride kalan bölümünde hücum performanslarıyla öne çıkan Trabzonspor, Paul Onuachu, Felipe Augusto ve Ernest Muçi’den oluşan hücum hattıyla Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı geride bıraktı. Bordo-mavililer, daha düşük maliyetle kurulan hücum hattından en yüksek verimi alan takımlar arasında yer aldı. Ligde ilk yarıyı Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ardından 35 puanla 3. sırada tamamlayan Trabzonspor, rakiplerine oranla daha ekonomik bir hücum organizasyonuyla dikkat çekti. Bordo-mavili ekip, bu performansıyla ligin en üretken takımlarından biri olmayı başardı. Gollerin büyük bölümü üç isimden Trabzonspor’da Paul Onuachu, Felipe Augusto ve Ernest Muçi’den oluşan hücum üçlüsü, ligde şu ana kadar toplam 26 gol kaydetti. Bordo-mavililerin attığı 33 golün yüzde 78,8’i bu üçlüden gelirken, söz konusu oran dört büyükler arasında en yüksek seviye oldu. İstanbul’un üç büyüğüne net üstünlük Trabzonspor’un hücum performansı, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile yapılan karşılaştırmalarda daha net ortaya çıktı. Galatasaray’da Icardi, Osimhen ve Sane üçlüsünün toplam piyasa değeri 104 milyon Euro olurken, Fenerbahçe’de Talisca, Asensio ve En-Nesyri’den oluşan hücum hattının değeri 45 milyon Euro seviyesinde bulunuyor. Beşiktaş’ta ise Abraham, Rafa Silva ve Toure üçlüsünün toplam piyasa değeri 34 milyon Euro olarak hesaplandı. Buna karşın Trabzonspor’un hücum üçlüsünün toplam piyasa değeri yalnızca 21 milyon Euro’da kaldı. Bordo-mavililer, düşük maliyetine rağmen hem gol sayısı hem de takım içi katkı oranında rakiplerinin önüne geçti. Skor yükünü üç isim sırtladı Trabzonspor’da Paul Onuachu 11 golle takımın en golcü ismi olurken, Felipe Augusto 8, Ernest Muçi ise 7 golle skora katkı sağladı. Hücum yükünün büyük ölçüde bu üç oyuncu üzerinde toplanması, bordo-mavililerin skor üretiminde istikrarlı bir yapı yakalamasını sağladı. Rakiplerin hücum katkı oranları Fenerbahçe’de Talisca 9, Marco Asensio 8 ve En-Nesyri 7 golle toplam 24 gole ulaştı. Sarı-lacivertlilerde bu üçlünün takımın 39 golü içindeki payı yüzde 61,5 olarak gerçekleşti. Galatasaray’da Mauro Icardi 9, Osimhen 6 ve Sane 6 golle toplam 21 gole imza atarken, sarı-kırmızılıların 38 golünün yüzde 55,3’ü hücum üçlüsünden geldi. Yüksek maliyete rağmen katkı oranı Trabzonspor’un gerisinde kaldı. Beşiktaş’ta ise Tammy Abraham 7, Rafa Silva 5 ve El Bilal Toure 4 golle toplam 16 gole ulaştı. Siyah-beyazlılarda hücum üçlüsünün, takımın 30 gollük skor üretimindeki payı yüzde 53,3 oldu.
Mersin Göksu siyah akmaya başladı, akıllara 3 yıl önceki hadise geldi Mersin’in Silifke ilçesinden geçen turkuaz rengiyle bilinen Göksu Nehri siyah akmaya başladı. Görüntüler 3 yıl önce 2 tesisin kapanmasına ve 3 milyon 73 bin TL ceza kesilmesine neden olan zeytin işleme tesislerinin atık suyunu akıllara getirdi. Silifke ilçesinin ortasından geçerek Göksu Deltası Kuş Cenneti’nden Akdeniz’e dökülen Göksu Nehri, siyah renkte akmaya başladı. Kötü kokunun da etkisini gösterdiği nehrin durumu, canlılara zarar vereceği endişesine neden oldu. Nehirdeki renk değişimi üzerine ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin de su ve çevresinden numune aldığı öğrenildi. Nehrin zeytin karasuyu deşarjından dolayı renginin değiştiği ileri sürülürken, inceleme sonrasında kesin sonucun çıkmasının beklendiği ifade edildi. Göksu nehrinin 12 ay yeşil aktığını ancak, bugünlerde nehrin karardığını belirten yöre sakinlerinden Ahmet Yel, "Göksu ırmağı 12 ay yeşil akar. Şimdi ise siyah akıyor ve etrafa çok kötü kokular yayılıyor. Bunun içinde canlılar var. Bitkiler var. Kötü bir kokuda ortalığa yayılıyor. Yetkililerden bir an önce bu olayla ilgili çalışma başlatmasını istiyoruz" dedi. Zeytinyağı atıklarının bitkilere ve balıklara zarar verdiğini anlatan vatandaşlardan Ali Fuat Doğdu ise Göksu ırmağının perişan bir halde olduğunu dile getirdi. 2022 yılında 2 tesise 3 milyon 73 bin TL ceza kesilmişti 2022 yılının Aralık ayında da benze bir durum yaşanması nedeniyle yapılan inceleme de Mut ilçesinden Göksu Nehri’ni kirlettiği tespit edilen iki zeytin işleme tesisin faaliyeti durdurulmuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2 pirina işleme tesisine faaliyetini durdurmanın yanı sıra 3 milyon 73 bin lira idari para cezası kesmişti. Nehrin rengi bir süre sonra tekrardan normale dönmüştü.