Son Dakika
|
Pendik sahilinde 100 metre arayla iki şüpheli ölüm
Güllü’nün kızıTuğyan Ülkem Gülter'in ifadesine ulaşıldı
Güllü’nün kızı annesini öldürme suçlamasıyla tutuklandı
Ekrem İmamoğlu’nun hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu
Marmara denizinin dibinde 50 yıllık sır ortaya çıkıyor
Ahmet Çakar ifadesinin ardından serbest bırakıldı
Gaziantep’te hademe 6 yaşındaki öğrenciyi bıçakladı
Esenler’de 5 yaşındaki çocuk çakmakla oynarken evi yaktı
ABD'de evde doğal gaz patlaması: 6 yaralı
İBB Meclisi’nde İSPARK ücretlerine yüzde 62,5’e varan zam kararı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Qingshui Geothermal Park Reflects Taiwan’s Rise in Renewable Energy
Muhammed Salah, Premier Lig tarihine geçti
BM Genel Serkteri Guterres: "Bugün Irak, güven ve istikrar içinde olan bir ülkedir"
İhlas Vakfı Kütahya Erkek Öğrenci Yurdu’nun temeli atıldı
Tayland, Trump'ın ateşkes açıklamasına rağmen Kamboçya'yı F-16'larla vurdu
Pendik sahilinde 100 metre arayla iki şüpheli ölüm
Bakan Fidan: "Filistin, bizim için bir pusuladır"
İhlas Haber Ajansı’nın Taksim muhabiri Sümer Avcı son yolculuğuna uğurlandı
POLİTİKA
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Erdoğan "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek"
13 Aralık 2025 Cumartesi - 23:50:23
"Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. İstanbul Beyoğlu’nda bir otelde "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programı gerçekleştirildi. Programda konuşan Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, 21. yüzyıl dünyasına Türkiye’nin damga vurması iddiasının adı aslında. Tabii Türkiye Yüzyılı hedeflerini düşünürken, bu kadar iddialı hedeflere ulaşabilir miyiz diye düşünenler için bazı verilere bakmak lazım. Türkiye 25 sene önce aşağı yukarı 67, 68, 70 milyonluk Türkiye’ydi. Milli gelirimiz 200 milyar dolardı, kişi başına 3 bin dolar civarındaydı. Toplam 200 milyar dolar kadar bir milli gelirimiz var. Geldiğimiz nokta ne oldu? 86 milyonluk Türkiye milli gelir bir buçuk trilyon dolar. 200 milyar dolar nerede, bir buçuk trilyon dolar nerede. Yani 7 kattan fazla büyümüş bir Türkiye. Kişi başına milli gelir 3 bin dolarlardan bu sene itibarıyla neredeyse 18 bin dolara gelecek. Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. "23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz" Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "23 yılda ortalama yüzde 5,4 büyümüşüz. Bu 23 yılda neler oldu? Böyle küçük bir özet yapsak. Yüzyılın en büyük global ekonomik krizi, darbe girişimi, 17-25 Aralık olayları, iki günde iki tane inanılmaz büyüklükte asrın felaketi dediğimiz 15 milyon kişiyi etkileyen deprem, pandemi, bölgedeki savaşları düşünün. Yani Irak, Suriye, Ukrayna, Gürcistan, Mısır ve bölgedeki bütün bu karışıklık. Bütün bunlar olurken, 23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz. Bütün dünya yüzde 3,3 büyürken. Yani 200 milyardan bir buçuk trilyona böyle çıkıyoruz. Türkiye’nin ne kadar çok gücünün, enerjisinin, potansiyelinin olduğunu görmek için daha neyi görmemiz lazım." Programa, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Osman Çelik, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, eski futbolcu Mesut Özil ve iş adamları katıldı.
13 Aralık 2025 Cumartesi - 22:13
AK Parti Gediz İlçe Başkanı Osman Yılmaz görevinden istifa etti
AK Parti Gediz İlçe Başkanı Osman Yılmaz, görevinden istifa ettiğini açıkladı. Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, bugüne kadar büyük bir onur ve sorumlulukla yürüttüğü AK Parti Gediz İlçe Başkanlığı görevinden ayrıldığını kamuoyuyla paylaştı. Görev süresi boyunca bilerek ya da bilmeyerek kalbini kırdığı kişiler olmuş olabileceğini ifade eden Yılmaz, herkesten helallik istedi. Açıklamasında tüm vatandaşları sevgi, saygı ve muhabbetle selamlayan Osman Yılmaz, "Allah’a emanet olun" ifadelerini kullandı.
13 Aralık 2025 Cumartesi - 21:44
Çopuroğlu’ndan Özgür Özel’e görüntülü cevap
AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, Kayseri’de miting yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘şimdi onları sokakta görüyor musunuz’ sözlerine vatandaşlarla buluştuğu görüntülerle cevap verdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kayseri’de düzenlediği mitingde vatandaşlarla buluştu. Özel’in Kayserililere AK Parti milletvekillerini kastederek, ‘şimdi onları sokakta görüyor musunuz’ sözlerine AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu sessiz kalmadı. Çopuroğlu, vatandaşlarla bir araya geldiği görüntüleri paylaşarak, "Gaza gelmeyin Sayın Özgür Özel. Gaza gelirseniz mahcup olursunuz" diyerek cevap verdi. Çopuroğlu, Özel’in ‘Pazara geliyorlar mı? Esnaf geziyorlar mı’ sözlerine de pazarda ve esnafla buluştuğu görüntülerle yanıt verdi.
13 Aralık 2025 Cumartesi - 20:52
Bakan Bayraktar: "Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028 yılında 2’nci yüzer üretim tesisimizle bunu 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız ve merak etmeyin, bu gemilerin sadece adlarını değiştirmedik; bu gemilerimizde çalışan kendi çocuklarımız, bugün yerlilik yüzde 30’dan yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Yani bizim gemilerimizde bin 100 çalışanımız var, bunların içerisinde Fatihler var, Yavuzlar var, Abdülhamitler var, Süleymanlar var, Alparslanlar var" dedi. Bakan Bayraktar, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bayraktar, madencilik sektörünün ekonomik büyümeye katkısı olduğu kadar istihdama ve bölgesel kalkınmaya da önemli katkılar sağladığını söyleyerek, "150 bin maden emekçimiz, ülkemizin dört bir yanında alın teri dökmekte, üretimimizin gücüne güç katmaktadır. Madencilik faaliyetlerinde, iş sağlığı, işletme ve çevre güvenliğini artırmak için arama ve üretim süreçlerinin her aşamasında etkin denetimler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda, 2025 yılı Kasım sonu itibarıyla aylık ortalama 775 saha denetimi yaptık. Bu dönemde bin 578 firmaya idari para cezası uyguladık. Ayrıca 2 bin 225 adet faaliyet durdurma tedbiri aldık. Diğer taraftan, madencilik faaliyetlerinin çevreyle uyum içerisinde yürütülmesi için Temmuz ayında yapılan düzenlemeyle, yatırımcıların rehabilitasyon yükümlülükleri artırılmış ve rehabilitasyon çalışmalarının madencilik faaliyetiyle eş zamanlı yürütülmesi zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, ruhsat sahiplerinden tahsil edilen rehabilitasyon bedelinin iki katının üzerine çıkarılması ve bu bedelin nemalandırılması ile rehabilitasyon faaliyetlerinin uygulanabilirliği sağlanmıştır. Madencilik yapılan sahaların doğaya yeniden kazandırılması konusundaki hassasiyetimizin bir sonucu olarak, bugüne kadar 18 bin futbol sahası büyüklüğündeki alan rehabilite edilmiş ve yaklaşık 24 milyon ağaç dikilmiştir" ifadelerini kullandı. Bayraktar, 2024 yılında altın dahil maden ithalatının 32 milyar dolar olduğunu kaydederek, "Bu alandaki dışa bağımlılığımızı düşürmek için, maden üretimimizi her geçen yıl artırıyoruz. 22 yıl önce Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde bugünkü fiyatlarla 117 milyar TL olan madencilik sektörünün hacmini 2024 yılında 529 milyar TL’ye; maden ihracatımızı da aynı dönemde 7 kat artırarak 6 milyar dolara çıkardık. Dünya rezervinin büyük bir kısmına sahip olduğumuz bor madeninde, 2024 yılında 2,5 milyon ton satışla 1,3 milyar dolarlık gelir elde ederek rekor kırdık. İnşallah 2025 yılını da benzer seviyelerde tamamlayacağız. Nadir Toprak Elementleri modern teknolojilerin ve yeşil dönüşümün temel unsurlarından biridir. Enerji dönüşümünün hızlandığı, dijitalleşmenin vazgeçilmez bir hale geldiği dünyada, nadir toprak elementlerine sahip olmak, yalnızca bir maden zenginliği değil; ülkelerin en önemli stratejik güç alanlarından biri hâline gelmiştir. Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri, gelişmiş uzay ve savunma teknolojileri gibi birçok alandaki ilerlemeler Nadir Toprak Elementlerine olan ihtiyacı artırmıştır. Bizler; Nadir Toprak Elementlerindeki bu yükseliş trendini yıllar öncesinden tespit ederek, potansiyelimizin olduğu bölgelerdeki çalışmalarımıza hız verdik. Bu kapsamda, Eskişehir Beylikova’da 125 bin metreden fazla sondaj yaparak 694 milyon tonluk, dünyada tek sahada en büyük ikinci rezervi keşfettik. Akabinde, pilot tesisimizi 2023 yılı Nisan ayında devreye aldık. 570 bin ton kapasiteli endüstriyel tesisin temelini de önümüzdeki yıl atmayı hedefliyoruz. Bu kaynağı milli menfaatlerimize en uygun şekilde, devlet eliyle işletecek ve en katma değerli şekilde ekonomimize kazandıracağız" şeklinde konuştu. Doğal gaz tüketiminde Türkiye’nin dördüncü büyük ülkesi olduğunu belirten Bayraktar, "Bu yüksek tüketimi mümkün olduğunca kendi kaynaklarımızdan karşılamak için yurt içinde ve yurt dışında arama ve üretim faaliyetlerimizi artırıyoruz. Yurt içi ve yurt dışındaki kara ve deniz sahalarımızda günlük doğal gaz üretimimizi 22 milyon metreküpün üzerine çıkarak üretim rekoru kırdık. Bu üretim seviyesi, konut tüketiminin yüzde 42’sine, sanayi tüketiminin yüzde 63’üne, toplam doğal gaz talebinin ise yüzde 15’ine karşılık gelmektedir. Ayrıca, enerji altyapımızı geliştirmek adına birçok önemli yatırımı hayata geçiriyoruz. Devreye aldığımız doğal gaz iletim ve dağıtım hatları, yer altı depolama tesisleri, LNG terminalleri ve Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Üniteleri (FSRU) ile doğal gaz altyapımızı güçlendirdik. Bu süreçte yalnızca yerli üretim kapasitemizi artırmakla kalmadık, aynı zamanda kaynak ülke ve tedarik güzergahlarımızı da çeşitlendirdik. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar sayesinde, günlük gazlaştırma kapasitemizi beş katına çıkararak 161 milyon metreküpe ulaştırdık. Bugün, doğal gaz tüketimimizin neredeyse yarısını LNG tedarikiyle karşılayabilir durumdayız. Önümüzdeki dönemde bu kapasiteyi günlük 200 milyon metreküpe yükselteceğiz. Bu çalışmalarımızla Türkiye’yi yalnızca kendi talebini karşılayan bir ülke olmaktan çıkararak bölgesindeki ülkelere doğal gaz ihraç edebilen bir merkez ülke haline getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda, sahip olduğumuz petrol ve doğal gaz potansiyelinin ortaya konması, yeni keşifler yapılması ve üretim kabiliyetimizin artırılması adına dünyada sayılı enerji filolarından birini kurduk. Kısa süre önce filomuza ilave iki adet yedinci nesil ultra derin deniz sondaj gemisi kazandırdık. Bu gemilerden ilki Eylül ayında ikincisi ise bu ayın başında mavi vatanımıza ulaşmıştır. Böylece, altı sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek unsurlarıyla birlikte, Türkiye’yi dünyanın en büyük dördüncü arama ve üretim filosuna sahip ülkesi konumuna getirdik. Karadan 170 kilometre açıkta ve 2 bin 100 metre deniz derinliğinde, deniz tabanından sonra ilave 2 bin 500-3 bin metre sondajla bulduğumuz gazı 3 yıl gibi kısa bir sürede karaya çıkardık ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Millî filomuzla sürdürdüğümüz çalışmalar kapsamında, 2025 yılı içinde güncel ekonomik değeri yaklaşık 37 milyar dolar olan 92 milyar metreküpün üzerinde yeni doğal gaz rezervi bulduk. Sakarya Gaz Sahası’nda üretimimizi artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız verdik. Bir yıl önce günlük 7 milyon metreküp olan üretimimizi 9,5 milyon metreküpe çıkardık. Böylece sadece son bir yılda sağladığımız bu üretim artışıyla ilave bir milyondan fazla evin ihtiyacını yerli doğal gazdan karşıladık. Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028 yılında 2’nci yüzer üretim tesisimizle bunu 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız ve merak etmeyin, bu gemilerin sadece adlarını değiştirmedik; bu gemilerimizde çalışan kendi çocuklarımız, bugün yerlilik yüzde 30’dan yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Yani bizim gemilerimizde bin 100 çalışanımız var, bunların içerisinde Fatihler var, Yavuzlar var, Abdülhamitler var, Süleymanlar var, Alparslanlar var" dedi. Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye’yi enerjide tam bağımsız bir geleceğe taşıma gayesiyle, Karadeniz’in derinliklerinden Gabar’ın zirvesine kadar kararlılıkla çalışıyoruz. Dışa bağımlılığımızın yüksek olduğu petrol alanında, Şırnak Gabar’da tarihimizin en büyük petrol rezervini keşfettik. Yürüttüğümüz yoğun çalışmalarla, Ankara-Edirne otoyolu uzunluğuna tekabül eden yaklaşık 700 kilometrelik yol ağı inşa ettik. Geçen yıl bu zamanlarda Gabar’da günlük 61 bin varil petrol üretirken, bugün günlük 81 bin varil üretime çıktık. Gabar sahasındaki bu başarı, yalnızca üretim rakamlarıyla sınırlı değil. Sahadaki faaliyetlerimiz kapsamında 3 bin 500’ün üzerinde çoğunluğu Şırnaklı olmak üzere genç kardeşlerimize iş imkânı oluşturduk. Bölgenin istihdamına önemli bir katkı sağladık. Terörsüz Gabar’da hayata geçirdiğimiz bu proje ile Terörsüz Türkiye’nin ne kadar eşsiz fırsatları beraberinde getirdiğinin bir örneğini aziz milletimize gösterdiğimize inanıyorum."
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
11 Aralık 2025 Perşembe- 10:29
Kent Konseyi’nden Manisa’ya vizyon katacak 8 stratejik proje
2
11 Aralık 2025 Perşembe- 16:38
Başkan Doğan: "Dönüşüm sürecinde kentsel dönüşüm ofisleri iletişimin en güçlü adresi oluyor"
3
08 Mart 2024 Cuma- 12:14
İmren Çavuşoğlu: "Kız öğrencilerin okullaşma oranı 2002 yılından bu yana yüzde 13,5’ten yüzde 51’e ulaştı"
4
01 Aralık 2025 Pazartesi- 10:05
Sayıştay, CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nde 19 usulsüzlük tespit etti
5
13 Aralık 2025 Cumartesi- 14:39
Bakan Hakan Fidan: "Filistin, bizim için bir pusuladır"
10 Aralık 2025 Çarşamba - 16:32
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Toplantısı başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Toplantısı başladı.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:58
Tuzluca Kaymakamı Abdüllatif Yılmaz Hadımlı köyünde vatandaşlarla buluştu
Iğdır’ın Tuzluca ilçesi Kaymakamı Abdüllatif Yılmaz, ilçe genelindeki vatandaş buluşmaları kapsamında Hadımlı Köyünü ziyaret etti. Köy girişinde muhtar ve vatandaşlar tarafından karşılanan Kaymakam Yılmaz, köy halkının talep ve ihtiyaçlarını yerinde dinledi. Ziyarette köyde yürütülen çalışmalar, altyapı durumu, tarımsal faaliyetler ve eğitim hizmetleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Kaymakam Yılmaz, devletin tüm imkanlarıyla vatandaşların yanında olduğunu vurguladı. Köy sakinleri ile tek tek görüşen Yılmaz, iletilen sorunların çözümü için ilgili birimlere talimat verdi. Samimi bir atmosferde gerçekleşen buluşmada vatandaşlar, Kaymakam Yılmaz’a ziyareti için teşekkür etti. Kaymakam Abdüllatif Yılmaz, köy ziyaretlerinin devam edeceğini belirterek vatandaşlarla yüz yüze iletişimin önemine dikkat çekti.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:52
CHP’den istifa eden Çakır: "Yörük çocuğu Hasan Ufuk Çakır, suçlanan adamların önüne gelip ifade vermez, önce kendileri aklanıp gelecek"
CHP’de dün kesin ihraç talebiyle Parti Meclisi’ne (PM) sevk edilmesinin ardından partiden istifa eden Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, "Yüksek Disiplin Kurulu’nda kimin önüne gideceğim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesinde 30 yerde ismi geçen Turan Taşkın Özer’in önüne gideceğim öyle mi? Yörük çocuğu Hasan Ufuk Çakır, suçlanan adamların önüne gelip ifade vermez, önce kendileri aklanıp gelecek" dedi.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:47
Başkan Seçer: "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, katıldığı sempozyumda demokratik ve sosyal belediyeciliğin kentlerin ihtiyaçlarına göre şekillenen önemli bir yönetim anlayışı olduğunu belirterek, yerel yönetimlerin halkla birlikte çözüm üretmesinin önemini vurguladı. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, bu yıl ‘Demokratik ve Sosyal Belediyecilik’ ana konusu ile düzenlenen ve Türkiye Belediyeler Birliği ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’na katıldı. Sempozyum ile demokratik ve sosyal belediyecilik anlayışının nasıl güçlendirilebileceği ve yeniden yapılandırılabileceğine dair konuya ilgi duyan tüm kesimleri bir araya getirmek amaçlanıyor. "Sempozyumun sonunda alınacak olan çıktılar bir el feneri görevi görecek" Konuşmasında, bir arada olmanın önemine değinen Başkan Seçer, farklı fikirleri dinlemenin belediye başkanlığı görevinde önemli olduğuna değindi. Seçer, "6,5 yıldır belediye başkanlığı görevinde bulunuyorum ve şunu öğrendim; sizden daha iyi bilen biri vardır. Onu dinlemek, onların deneyimlerinden yararlanmak lazım. Bu kapsamda, bu bir araya gelişler çok önemli. İnsanları dinlemek, deneyimlerinden yararlanmak lazım diye düşünüyorum" sözlerine yer verdi. "Demokrasi, yerel yönetimlerde başlayan kutsal bir kavramdır" Halk iradesinin gerçek anlamda tecelli ettiği makamların başında belediye başkanlığı ve muhtarlık olduğunu vurgulayan Seçer, belediye başkanlarının bir siyasi partiyi temsilen seçime girmesinin ötesinde belediye başkanının hüviyetinin, halktaki itibarının ve toplumdaki algısının seçimlere etki ettiğini söyledi. Demokrasinin ilk olarak bu kurumlarda başlayan kutsal bir kavram olduğunu ifade eden Seçer, "Beraber yaşadığınız toplumda demokrasi ile ortaklaşıyorsunuz, yaşam alanınızı, o alanı nasıl sevk ve idare edeceğini beraber belirliyorsunuz. Katılımcı demokrasiyi siyasiler çok kullanılır. Hepimiz demokrasiye aşığız ama göreve geldiğimiz zaman ne hikmetse demokrasiden uzaklaşırız. Hemen demokrasi gider, ‘en iyisini ben bilirim’ gelir" diyerek, böyle bir yönetim anlayışının doğru olmadığını vurguladı. "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır" TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Türkiye’nin iz düşümü olan Mersin’de katılımcı demokrasiyi güçlendirmek için yaptıkları iyi uygulama örneklerinden bahseden Seçer, ‘Kente Sözümüz Var’ toplantılarına değindi. Kentte var olan her kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, meslek odaları, sendikalar ve kooperatiflerle ‘Kente Sözümüz Var’ toplantıları kapsamında bir araya geldiklerini söyleyen Seçer, "Yılda 2 kez, her bir toplantı en az 4-5 saat sürmek kaydıyla insanları dinliyoruz ve bunu zevkle yapıyoruz. Bilmediğimiz birçok şeyi o kitlelerden öğreniyoruz. Bir şehirde şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır. Sizin belediyeye, bir kurumdan transfer ettiğiniz bürokrat değildir. O sadece vatandaşın sizden talep ettiği ve ‘Bu sorunu yaşıyorum’ dediği sorunun çözüm yollarını bilir. Bunu bilimsel olarak bilir, uygulama deneyimi varsa ikisini harmanlar çözüm yolu üretir ama asıl bilen orada yaşayan insanlardır" dedi. "STK temsilcileri bir siyasetçinin iyi ve kötü gününde yanında dimdik duran yol arkadaşlarıdır" Büyükşehir Belediyesinin, Mersin’e Değer Katanlar (MEDEKA) Projesine de değinen Seçer, kentte kültürel ve sanatsal faaliyet yürütmek isteyen STK’ların tarafsız ve eşit bir şekilde desteklenmesi için bu kurulu hayata geçirdiklerini söyledi. MEDEKA’nın 12 ayrı kuruldan oluştuğunu ve Mersin’de yapılan bütün etkinliklerde önemli bir rol oynadığını ifade eden Seçer, bu kurulların içerisinde alanında uzman olan sivil toplum temsilcilerinin yer aldığını belirtti. Sivil toplum temsilcilerinin siyasetçilerin iyi ve kötü gününde yanında duran yol arkadaşları olduğunu söyleyen Seçer, "Şehre dair kararları ortak aldığınız için sonuç kötü çıkarsa onlar sizi savunuyor, çünkü birlikte almışsınız. İyi çıkarsa bunun mutluluğunu beraber paylaşıyorsunuz. Sizin şehirde seçmen kitleniz ile iletişiminizi kuruyor, fahri görevli oluyor. Sivil toplum örgütleri bizim yönetim anlayışımızda bu derece önemli" dedi. "Sivil toplum kuruluşlarına kapılarımızı açtık" Büyükşehirlerde en önemli konuların başında imar çalışmalarının geldiğini ifade eden Seçer, yapılan her çalışmada rant konusuna dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Mersin’de önceki yılların imar çalışmalarında yaşananları örnek göstererek, ilgili kurumlar ve odalar ile kurulan ilişkiyi dile getiren Seçer, "Mersin 30 yıldır plansız şehirleşen bir kent. Tam 30 yıldır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanları anlaşamıyor, 1/5000’lik planlar yapılamıyordu. Şehir Plancıları Odasına, Mimarlar Odasına, İnşaat Mühendisleri Odasına, Mersin Barosuna dedik ki; ‘Çalışmaları başlatıyoruz, size de kapıları açıyoruz, beraberce yapalım’. Meclisin büyük kısmı olmamasına rağmen kavgasız, gürültüsüz, amasız, fakatsız bir şekilde planları yapabiliyorsunuz. Çünkü kapıları açmışsınız, sivil toplumu da bunu ortak etmişsiniz" ifadelerini kullandı. "Sosyal adaletsizliğin karşısında sosyal politikalar var" Sosyal politikaların her kentin kendi özgün yapısı doğrultusunda şekillendiğine değinen Seçer, projelerin de buna göre dizayn edilebileceğini belirtti. Sosyal politikaların kapsayıcılığının altını çizen Seçer, "Biz Sosyal Politikalar Ofisini kurduk. Sosyal politikalar çok geniş bir tanım. Bunun içerisinde, yaptığınız destekler, dayanıklı kentler oluşturma hedefi, başta kadınlar olmak üzere üreticilerle kırsal kalkınma, yaş almış ve kimsesiz insanlara yarenlik etmek, çocuklar ve özel insanlar var. Bu kocaman dünyanın hepsi sosyal politikalardır" diye konuştu. "Türkiye’de belediyecilik, sosyal politikalardan azade düşünülemez" Seçer, Sosyal Politikalar Ofisinin tüm belediyeler arasında proje aktarımı sağlayarak en iyi hizmet kalitesini ortaya çıkarmaya yardımcı olduğunu söyledi. Sosyal politikaların daireler bazında bir arada tutularak bütçelerinin bu doğrultuda hazırlandığını ifade eden Seçer, "Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığının yanı sıra Tarımsal Hizmetler Dairesini de bunun içine koyuyoruz, çünkü kırsal kalkınmaya yönelik desteklerimizi burada sürdürüyoruz" dedi. Seçer 2025 yılı bütçesi yapılırken dolar bazında 2019’dan bugüne kadar söz konusu dairelerin bütçelerinin 6 kat artarak yüzde 600 seviyelerine yükseldiğini belirlediklerini kaydetti. 3 gün sürecek olan 7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’nun çok değerli sonuçlar ortaya koyacağını belirten Seçer, "Sempozyumun; demokrasimizin, belediyelerimizin ve aynı zamanda merkezi hükümetin sosyal politikalarının güçlenmesine çok büyük katkılar yapacağını umut ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:44
Başkan Balaban’dan Lalapaşalılara müjde
Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Lalapaşa Mahallesi’nde esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Mahalle sakinleriyle bir araya gelen Başkan Balaban, Lalapaşa’ya ailelerin güvenle vakit geçirebileceği yeni bir sosyal alan kazandıracaklarını açıkladı. Başkan Balaban’a ziyaretlerinde Başkan Yardımcısı Haydar İzci, MAYEB Genel Müdürü İlhan Düzenli, MAYEB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Balkan ve belediye birim müdürleri eşlik etti. Mahalle Muhtarı Kader Koçak ile de görüşen Balaban, mahalleye yapılacak projeyle ilgili önemli bir müjde verdi. Lalapaşa Mahallesine yeni sosyal alan geliyor Mahallede uzun süredir ihtiyaç duyulan bir sosyal alanı hayata geçireceklerini belirten Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, çalışmaların kısa süre içinde başlayacağını söyledi. Projenin detaylarını paylaşan Balaban, "Lalapaşa Mahallemizde uzun zamandır ihtiyaç olduğu görülen bir sosyal alan çalışmasını başlatıyoruz. Buraya kazandıracağımız kafe ve dinlenme alanı, hem ailelerin hem gençlerin güvenle vakit geçirebileceği bir buluşma noktası olacak. Önceliğimiz; her mahallemizde vatandaşlarımızın nefes alabileceği, huzurla vakit geçirebileceği alanlar oluşturmak. Lalapaşa’yı daha güzel bir mahalle haline getirmek için söz verdiğimiz gibi çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Başkan Balaban, projenin mahalle yaşamına yeni bir dinamizm katacağını belirterek vatandaşlara hayırlı olmasını diledi.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:42
Baybatur: "Ulaştırmada 23 yılda Türkiye’nin çehresi değişti"
AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, TBMM Genel Kurulu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ulaşım altyapısında son 23 yılda büyük bir dönüşüm yaşandığını söyledi. Baybatur, ulaştırma yatırımlarının ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine ciddi katkı sağladığını vurguladı. Baybatur, AK Parti hükümetlerinin 24’üncü bütçesini hayata geçirdiğini hatırlatarak, "Ulaştırmada ortaya koyduğumuz projelerle Türkiye’nin her noktasına yüksek standartlı ulaşım imkânı sağlanmıştır" dedi. Sivil havacılıkta yolcu sayısı 231 milyona ulaştı Türkiye’nin havacılıkta tarihi bir hamle gerçekleştirdiğini ifade eden Baybatur, 2003 yılından bu yana uygulanan "Hava yolunu halkın yolu yapma" politikasıyla yolcu sayısının 231 milyona ulaştığını belirtti. Baybatur, 2003’te 489 olan hava aracı sayısının 2025 yılı itibarıyla 2 bin 200’e; uçak sayısının ise 162’den 794’e yükseldiğini söyledi. Dış hat uçuş noktalarının 60’tan 355’e çıktığını kaydeden Baybatur, Türkiye’nin yolcu sayısında dünyada 7’nci, Avrupa’da ise 3’üncü sırada yer aldığını, aktif havalimanı sayısının da 26’dan 58’e yükseldiğini aktardı. Karayollarında bölünmüş yol ağı 30 bin kilometreyi geçti Türkiye’nin karayolu yatırımlarında büyük bir ivme yakaladığını belirten Baybatur, 1915 Çanakkale Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu gibi projelerin ülkeye önemli bir ulaşım kapasitesi kazandırdığını ifade etti. 2002’de 1.714 kilometre olan otoyol uzunluğunun 3.796 kilometreye çıktığını söyleyen Baybatur, tünel sayısının 83’ten 533’e; bölünmüş yol ağının ise 6.101 kilometreden 30.014 kilometreye ulaştığını dile getirdi. Manisa’ya 23 yılda 23 milyar liralık yatırım Manisa’da ulaştırma yatırımlarının hız kesmeden devam ettiğini belirten Baybatur, "2002’de 82 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğu 627 kilometreye çıkarılmıştır. Bakanlığımız tarafından 4 bin 110 metre tünel, 135 köprü ve 6 bin 582 metre köprü imalatı tamamlanmıştır. Manisa’ya yapılan ulaştırma yatırımlarının toplam maliyeti 23 milyar 165 milyon liraya ulaşmıştır" dedi. Baybatur, İzmir-Manisa yolu, Sabuncubeli Tüneli, Manisa Çevre Yolu, Kula-Uşak yolu ve Bergama-Soma-Akhisar yolunun tamamlandığını hatırlattı. Kent genelindeki yol ve kavşak çalışmalarının sürdüğünü belirten Baybatur, İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Projesi’nde çalışmaların devam ettiğini söyledi. Proje tamamlandığında 14 saatlik yolculuk süresinin 3,5 saate ineceğini ifade etti. Öte yandan Baybatur, Banaz-Manisa arasındaki altyapı işlerinde yüzde 83 fiziki ilerleme sağlandığını belirterek hattın 2028 yılında tamamlanmasının hedeflendiğini kaydetti.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:39
Salihli Kaymakamı Güldoğan, üç mahallede sorunları yerinde dinledi
Salihli Kaymakamı Ali Güldoğan, ilçeye bağlı Tekelioğlu, Çökelek ve Pazarköy mahallelerini ziyaret ederek mahalle sakinleriyle bir araya geldi. Mahalle muhtarlarından bölgeye ilişkin bilgiler alan Kaymakam Güldoğan, vatandaşlarla sohbet edip talep ve sorunlarını dinledi. Ziyaretlerde hazır bulunan kurum amirleriyle birlikte değerlendirmelerde bulunan Kaymakam Güldoğan, dile getirilen sorunların çözümü ve ihtiyaçların karşılanması için gerekli çalışmaların başlatılacağını ve sürecin yakından takip edileceğini ifade etti. Kaymakam Güldoğan’a mahalle ziyaretlerinde İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Doğukan Karaaslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Yenen ile çeşitli kurum amirleri eşlik etti.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:33
Emine Erdoğan: "Bugün Filistin’de yurtlarından koparılan, özgürlüğü elinden alınan, en temel hakları dahi çok görülen insanların acısı, dünyanın adalet arayışını daha da derinleştiriyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Bugün Filistin’de yurtlarından koparılan, özgürlüğü elinden alınan, en temel hakları dahi çok görülen insanların acısı, dünyanın adalet arayışını daha da derinleştiriyor" dedi. Emine Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla NSosyal hesabından paylaşımda bulundu. Erdoğan. yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "İnsan hakları, insanın doğuştan taşıdığı onurun en yalın hakkıdır. 10 Aralık, bu hakların korunmadığı her yer için yükselen bir vicdan çağrısıdır. Bugün Filistin’de yurtlarından koparılan, özgürlüğü elinden alınan, en temel hakları dahi çok görülen insanların acısı, dünyanın adalet arayışını daha da derinleştiriyor. Ve biz biliyoruz ki adil bir dünya mümkündür. Yeter ki insan, insanın acısına duyarsız kalmasın, yeter ki hak, güçten değil, haktan yana büyüsün." Paylaşımda Emine Erdoğan’ın insan haklarıyla ilgili konuşmalarından kesitler ile İsrail’in Gazze’ye saldırdığı anların bulunduğu video da yer aldı.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:16
CHP Parti Sözcüsü Emre’den Hasan Ufuk Çakır’ın disiplin sürecine ilişkin açıklama
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Zeynel Emre, Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır’ın disiplin süreciyle ilgili, "Hiç kimse vekil sayısını azaltmak istemez ama bazen yapmanız gerekiyorsa yaparsınız. Yapmazsanız orada işinizi eksik yapmış olursunuz. O nedenle de böyle bir karar artık alınmak durumundaydı" dedi. CHP Basın Yayın Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve CHP Parti Sözcüsü Zeynel Emre, parti genel merkezinde düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bulut, kurulacak Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ile ilgili soru üzerine, "Mevcut bakanlık sayısı kadar gölge bakanlık kurulacak. Orada olan bir bakanlık burada olmayacak, bir kişinin iki ayrı görevi olmayacak. Mesela hukuk iki tarafta da var doğal olarak ama buradaki parti içi hukuku ve partinin kendisiyle alakalı mevzular da var. Diğeri Adalet Bakanlığı gibi hükümeti içeren başlıklar da olacak. Ama sonuç itibarıyla bu iki yapı birbirleriyle de bağlantılı olacak. Yani temel politikası aynı. Ama gölge kabinenin daha çok enerjisi, mesajları dışarıya doğru, parti içerisindekileri daha çok parti başlılığı üzerinden olacak. Velhasıl geçmiş dönemde görev alan arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu yine orada görev alacak. Ama bu dönem gölge kabinenin tüzük gereği atanması sadece parti meclisinden olmayabiliyor, dışarıdan da atanma olabiliyor. O yüzden genel başkanımızın eli o anlamda daha rahat" dedi. "Belediyeye yönelik yolsuzluk iddiası ile yürüyen bir gizli tanık uygulaması olmaz" Parti Sözcüsü Emre ise, "MHP’den gelen iddianame ile ilgili açıklamaların ardından MHP ve CHP arasında bir temas olur mu, doğrudan bir temas sağlanır mı?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi: "19 Mart başladıktan sonra bir defa MHP’li siyasetçinin, milletvekilinin 19 Mart’ta yapılanı doğrulayan, ’İyidir, hoştur, hukuken doğrudur’ şeklinde bir açıklamasına pek şahit olmadık uzunca bir süre. Çok uzun süre bekledikten sonra birkaç kez Devlet Bey’in açıklamaları oldu. Diğer seçilmişlerle ilgili, temsilcilerle ilgili çok farklı bir şey duymadım. Feti Bey’le de uzun yıllar parlamentoda birlikte çalıştık. Bizim hukukumuzda gizli tanık uygulaması, terör suçlarıyla ilgili ağırlıklı olarak getirilmiştir. Niye? Yani gizli tanık, bir terör örgütüyle ilgili gizli bilgi verir, özel bilgi verir, hedef olmasın, hayatı riske atılmasın falan diye getirilen bir düzenlemedir. Böyle belediyeye yönelik yolsuzluk iddiası ile yürüyen bir gizli tanık uygulaması olmaz. Genel başkanımız da güzel ifade etti, çok yerinde değerlendirdi bütçe konuşmasında. Gizli tanıkların değiştiği, yok olduğu falan hiç öyle bir şey değil. Feti Bey de hukukçu, bunu sorsanız o da der, böyle bir gariplik olmaz. Zaten söylüyor. İkinci mesele de şu; gizli tanıklık dışında başka bir temel konu da var hiç görmediğimiz. Rüşvet iddiasında bulunuyorsunuz, ihaleye fesat iddiasında bulunuyorsunuz. Bu suçlarda etkin pişmanlık da olmaz. Yani bu suçu işleyen biri ben etkinlik pişmanlıktan yararlanmak istiyorum diye çıkıyor falan ve bir, iki, üçüncü ifadede söylemediğini dördüncü, beşinci ifadede söylüyor. ’Ben diyor yolsuzluk yaptım, rüşvet aldım, bu işi yaptım’ diyor. Suçluyor, suçladığı kişi diyor ki ’Tövbe ben yapmadım.’ ’Ben masumum’ diyen yatıyor, ’ben suçluyum’ diyen dışarıda. Bazı çelişkiler var, o çelişkileri kendi içlerinde açması lazım Milliyetçi Hareket Partisi’nin de." "Hiç kimse vekil sayısını azaltmak istemez ama bazen yapmanız gerekiyorsa yaparsınız" Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır’ın disiplin süreciyle ilgili konuşan Emre, "Sizin eğer bir işi yapma göreviniz varsa ve bu konuda yetkiliyseniz, yetki de sizde ise, bunu da yapmıyorsanız bir yerden sonra görevinizi yapmamış olursunuz. Yani o takdir hakkının bir sınırı var, dediğim o. Partinin tüzüğü var. Partinin tüzüğünde açıkça yazar. Kamuoyunda partiyi olumsuz bir şekilde tartıştırmak, partiye zarar verici davranışlarda bulunmak vesaire gibi birçok başlıkta eğer bunlar gerçekleşiyorsa yöneten bir, iki, üç bekleyebilir. Ama bu takdir edersiniz ki birden fazla kez basın açıklamaları, konuşmaları, televizyon programları, Meclisteki plan bütçedeki mesele. Yoksa hiçbir siyasi parti duygusal olarak bir karar vermez. Hiç kimse vekil sayısını azaltmak istemez ama bazen yapmanız gerekiyorsa yaparsınız. Yapmazsanız orada işinizi eksik yapmış olursunuz. O nedenle de böyle bir karar artık alınmak durumundaydı" şeklinde konuştu.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 14:36
Bakan Göktaş, Ankara’da kardeşleriyle birlikte devlet korumasına alınan Adnan’ı ziyaret etti
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara’da amcasının yanında uygun olmayan koşullarda yaşadığı tespit edilerek iki kardeşiyle birlikte devlet koruması altına alınan 11 yaşındaki engelli çocuğu kaldığı kuruluşta ziyaret etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, amcası tarafından uygun olmayan koşullarda tutulduğu ihbarı üzerine iki kardeşiyle birlikte devlet koruması altına alınan 11 yaşındaki engelli Adnan’ı ziyaret etti. Çocuğu kaldığı kuruluşta ziyaret eden Göktaş, yetkililerden genel sağlık durumu, tedavi süreci ve kendisine sağlanan psiko-sosyal destek hizmetleri hakkında detaylı bilgi aldı. Uzman personel eşliğinde bakımı sağlanan Adnan ile yakından ilgilenen Göktaş, Adnan’ı tekerlekli sandalye ile kuruluş bahçesinde gezdirdi ve bir süre sohbet etti. Göktaş, ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada, "Devletimizin güvencesi altında olan evladımızı ziyaret ederek, durumunu yakından gördüm. Çok şükür genel sağlık durumu iyi. Çocuklarımızı sevgi ve şefkatle büyütmek, onlara güvenli bir gelecek sunmak öncelikli görevimizdir. Bu çerçevede çocuklarımızın üstün yararı ilkesi doğrultusunda gerekli tüm destekleri sağlamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 13:54
Bakan Fidan'dan YPG'ye net uyarı! ''Silahlı unsurlar Suriye ordusuna bağlanmalı''
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "YPG’nin şunu görmesi gerekiyor. Hiçbir ülkede iki tane silahlı unsur olmaz. Elinizdeki silahlı unsurlar Suriye yönetiminin emrine girmek zorundadır" dedi.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 13:24
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Beyannamenin en ağır ihlal edildiği coğrafyanın başında Gazze ve Filistin toprakları yer almaktadır"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin en ağır biçimde ihlal edildiği coğrafyaların başında Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarının yer aldığına dikkati çekti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda ’Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası Zirvesi’ programı düzenlendi. Programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği mesaj okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Zirvede kriz dönemlerinde insan haklarının yeniden inşası ve etkin biçimde korunması bağlamında faydalı ve verimli tartışmaların yapılacağına, bu alana önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Medeniyetimiz, hakkı, adaleti, barışı, insanlık onurunu tüm dünyada cesaretle savunmuştur. Bugün de Türkiye’nin Suriye’de, Gazze’de yaşananlar karşısındaki kararlı duruşu başlı başına bir insan hakları dersidir. Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle gerçekleştirilen programın düzenlenmesinde emeği geçenleri gönülden tebrik ediyor ve tüm katılımcıları en kalbi duygularımla selamlıyorum." "Beyannamenin en ağır ihlal edildiği coğrafyanın başında Gazze ve Filistin toprakları yer almaktadır" Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 77’nci yılında tüm dünyanın 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü tebrik ettiğini belirtti. Beyannamenin en ağır biçimde ihlal edildiği coğrafyaların başında Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarının yer aldığını belirten Yılmaz, "Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden saldırılar sonucunda çoğu kadın ve çocuk on binlerce masum insan hayatını kaybetmiştir. Sayısız insanlık ve savaş suçu işlenmiştir. Şehirler enkaza dönmüş, topyekûn bir halk açlıkla salgınların pençesine terk edilmiştir. Sivillerin, okulların, hastanelerin, camilerin ve kiliselerin hedef alınması, yaşananların bir çatışma değil, soykırım niteliği taşıdığını açıkça göstermektedir. Bugün dünyanın gözü önünde yaşanan bu ağır tablonun en çarpıcı yanı, Birleşmiş Milletler mekanizmalarının etkisiz kaldığı, Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği istişari görüşler ile geçici tedbir kararlarının dahi uygulanmadığı bir düzene dönüşmesidir. Uluslararası Adalet Divanı, 1967’den bu yana süren işgalin ve yerleşim politikalarının hukuka aykırı olduğunu teyit etmiş; İsrail’in insani yardımlara ve BM kuruluşlarına yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediğini açıkça tescillemiştir. Buna rağmen Gazze’deki yıkımın sürmesi, uluslararası hukukun bağlayıcılığı konusunda küresel bir soru işareti oluşturmakta, adalete olan güveni yaralamakta, kurumları ve kuralları zayıflatmaktadır" dedi. Türkiye olarak Gazzelilerin her daim yanında olmaya, haklarını korumaya ve insani desteği her koşulda sürdürmeye devam edeceklerini yineleyen Yılmaz, temennilerinin bölgedeki düzen, istikrar ve barışın yeniden sağlanması ve iki devletli çözüm zemininde 1967 sınırlarında bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması olduğunu sözlerine ekledi. Dünya barışını korumaktan sorumlu organı olan BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) güncel ve acil meselelere yanıt veremez durumda olduğunu dile getiren Yılmaz, "Uluslararası toplumun beklentilerini karşılayacak daha kapsayıcı bir Güvenlik Konseyi yapısının ortaya konması ihtiyacını her platformda güçlü bir şekilde dile getirmeye devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi. "Ülkemiz gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş sürecini insan onurunu merkeze alan bir yaklaşımla yürütmektedir" Yılmaz, karanlık bir dönemin ardından Suriye’de başlayan yeni dönemin insanlığın geleceğine dair umutları tazelediğinin altını çizerek, "Türkiye’nin bugün dünyada en fazla göçmene ev sahipliği yapan ve örnek uygulamalarla bugün gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşü sağlayan bir ülke olması, insan hakları açısından öne çıkan en çarpıcı örneklerden biridir. Ülkemiz gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş sürecini insan onurunu merkeze alan bir yaklaşımla sürdürmektedir. Uyguladığımız kararlı politikaların neticesinde 2016’dan bu yana yaklaşık 1 milyon 320 bin gönüllü ülkesine geri döndü. 8 Aralık’ta Suriye’de yeni dönemin başlamasıyla birlikte geri dönüş yapan Suriyelilerin sayısı ise yaklaşık 580 bindir. Diğer yandan, Ukrayna’da devam eden savaş da sivillerin korunması, insani yardımın ulaştırılması ve uluslararası hukukun uygulanması açısından ciddi sınamalar doğurmaktadır. Savaşın ilk günlerinden bu yana Türkiye, tahıl koridoru girişiminden müzakerelere zemin hazırlayan diplomatik adımlara kadar pek çok alanda aktif rol üstlenmiş; insani yardımları ulaştırmak ve sivil kayıpların önüne geçmek için yoğun çaba sergilemiştir. Cumhurbaşkanımızın bu süreçlerde vurguladığı ‘Daha adil bir dünya mümkündür’ yaklaşımı, krizlerin ortaya çıkardığı ağır tabloya verilen güçlü bir yanıt niteliğindedir" ifadelerini kullandı. "Gazze’de bugün yaşananlar Batılı insan hakları söyleminin içinde bulunduğu krizi gözler önüne seriyor" Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Fahrettin Altun ise, krizlerin istisna değil yeni normal olduğu bir küresel düzenin içinde olunduğunu ifade ederek, "Bu yeni normal, ne yazık ki küresel düzlemde her şeyden önce bir adalet krizini ve bunu besleyen bir hakikat krizini beraberinde getiriyor. Böylesi bir ortamda insan hakları için mücadele etmek, her şeyden önce şerefli bir uğraştır. Bu adalet krizini ortadan kaldırmanın başlıca koşullarından biri. Ne var ki bu konuda insanlık, uluslararası sistem, iyi bir imtihan vermiyor. Srebrenista’dan Suriye’ye, Sudan’dan Gazze’ye pek çok örnek var gözlerimizin önünde. Gazze’de bugün yaşananlar birçok şeyle birlikte Batılı insan hakları söyleminin içinde bulunduğu krizi de gözler önüne seriyor. Batılı insan hakları söylemi ve kurumları ne yazık ki Gazze’de yaşananlara mani olmadığı gibi, İsrail’in işlediği soykırımın adını dahi koymakta başarılı olamıyor" dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder