EKONOMİ - 11 Kasım 2024 Pazartesi 17:25

Muş’ta evde başlayan girişimcilik hikâyesi fabrikaya dönüştü

A
A
A
Muş’ta evde başlayan girişimcilik hikâyesi fabrikaya dönüştü

Muş’ta küçük bir odada tek bir makineyle başladığı işini, devletin sağladığı destekle büyüterek tekstil fabrikasına dönüştürdü.


Muş’un Kırköy beldesinde yaşayan İsmail Baçaru, yıllar önce beldedeki evinin bir odasında bir makine ile üretim yapmaya başladı. Çocuk yaşlarda çalışmak için İstanbul’a giden ve orada tekstil işini öğrenen Muşlu girişimci İsmail Baçaru, yıllar sonra memleketine dönerek kendi işini kurdu. Küçük bir makineyle evinde başladığı işi büyüterek bugün 30 kişiye istihdam sağlayan girişimci Baçaru, azmi ve mesleğine duyduğu sevgi sayesinde başarıya ulaştığını aktararak, “Çocukluk yıllarımda İstanbul’da bu mesleği öğrendim. Belirli bir seviyeye kadar çalıştım ve ardından Muş’a döndüm. İlk olarak evimin bir odasına koyduğum bir makineyle gömlek dikmeye başladım ve ürettiklerimi dışarıya sattım. Bu işin bir geleceği olduğunu gördüm ve kardeşlerimin desteğiyle 11 makineli küçük bir iş yeri açtık. Zamanla bu sayıyı 30 makineye çıkardık. Şu an burada 30 kişi çalışıyor ve ailelerine ekmek götürüyor” dedi.


Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle makine sayısını arttırarak işini genişletmeyi başaran Baçaru, mesleğini sevmenin bu yolda en büyük motivasyonu olduğunu vurgulayarak, “Bu işe benimle başlayan birçok arkadaşım mesleği sevmediği için bıraktı, ama ben severek yaptığım için pişman değilim. Şu anda burada şort ve kadın gömlekleri dikiyoruz, ünlü markalarla ve büyük firmalarla çalışıyoruz. Çalışan kadromuza güveniyoruz ve bu güvenle istediğimiz her ürünü üretebiliyoruz” diye konuştu.


Muş’un tekstil alanında gelişme gösterdiğine dikkat çeken girişimci Baçaru, gençlere çağrıda bulunarak, “Eskiden gençler gurbete çalışmaya giderdi, artık buna gerek kalmadı. Muş’ta artık iş imkânları çoğaldı. Dışarıdaki gençlerimize sesleniyorum, memleketinizi bırakıp gitmeyin. Muş’ta büyük fabrikalar açıldı, iş fırsatları arttı. Muş gerçekten tekstilde çok güzel ilerliyor ve insanlarımız çalışıyor” ifadelerini kullandı.



Muş’ta evde başlayan girişimcilik hikâyesi fabrikaya dönüştü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkanlık konutunu yıkıp çocuklar için spor tesisi yapıyor Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, çocuklar ve gençlere sözünü verdiği içerisinde yarı olimpik havuzun da bulunduğu spor tesisini yapmak için oturduğu başkanlık konutunu yıkma kararı aldı. 2005 yılı içerisinde yıkımına başlanacak konutun yerine çocukların gençlerin ve kadınların faydalanacağı 2100 metrekarelik spor tesisi inşa edilecek. Yıldırım ilçesinin merkezinde Belediye ve Kaymakamlık binalarının ortasında bulunan Başkanlık konutunun yerine yapılacak Şükraniye Spor Tesisi’nin kapalı alanı 1396 metrekare, toplam alanı ise 2100 metrekare olacak. Tesiste (25 m x 12,5 m) ebatlarında yarı olimpik yüzme havuzu ile 370 metrekarelik jimnastik salonu, çocuk sporcular için antrenman alanları soyunma odaları, tuvaletler kafeterya ve idari ofisler bulunacak. Bir önceki dönemde Yıldırım ilçesine 20’nin üzerinde spor tesisi kazandırdıklarını belirten Oktay Yılmaz, "Bu dönemde kent merkezinde 100 bin insanın yürüyebileceği, ulaşma mesafesinde kent merkezimizin, belediyemizin ve kaymakamlığımızın olduğu bölgede bir spor alanına ihtiyacımız vardı. Bunu kentsel dönüşüm projelerimizden elde etmek istedik ancak, burada sürecin biraz uzadığını gördük. Hızlı bir çözüm üretmek adına kendi başkanlık konutumuzun olduğu yeri yıkarak kapalı spor merkezi haline dönüştürme kararına vardık" dedi. Yeni yapılacak spor tesisinden binlerce çocuk ve gencin faydalanacağını aktaran Yılmaz, "Yürüme mesafesinde 5 okulumuz var. Metroyla rahatlıkla ulaşılan bir nokta. Yıldırım’ın merkezi. Burada binlerce gencimize, kadınımıza hizmet verecek, yarı olimpik kapalı havuzu bulunan, kadın spor merkezi ve çocuklar için antrenman salonlarının olduğu bir kapalı spor tesisini kentimize kazandıracağız" dedi. Yılmaz "Şükraniye Kapalı Spor Tesisimiz 1400 metrekarelik kapalı alana sahip, toplamda 2100 metrekarelik bir tesisimiz olacak. 2025’te inşallah bu projemize başlayacağız. Şu anda arkadaşlarımız proje çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Bir taraftan zemin etüdüne başladık. İnşallah 2025 içerisinde projenin fiili olarak imalatına başlayacağız" diye konuştu.
Edirne Edirne’de ari damızlık hayvan üretim merkezi yapılacak Edirne’de hastalıklardan ari damızlık hayvan üretim merkezi (Ari Damızlık Hayvan Deposu Edirne Projesi) yapılacak. Türkiye’nin son yirmi yılda hayvancılıkta uyguladığı destekleme ve politikalar, özellikle son yıllarda hayvan varlığında ve hayvansal üretimde önemli artışlar yaşanmasını sağladı. Tarım ve Orman Bakanlığının hayvancılık politikalarında, hayvan varlığıyla birlikte verimlilik ve birim hayvandan alınan ürün (et, süt, buzağı) artışları hedefleniyor. Öncelikle hayvancılıkta genetik kapasitenin artırılması önemli hâle geliyor. Nitelikli damızlık hayvan ihtiyacının yurt içinden karşılanması ve işletmelerin sürü yenileme ve yeni işletme kurulumlarında damızlık ihtiyaçlarını karşılamak için Damızlık Düve Yetiştirme Merkezleri çok önemli hâle geliyor. Tarıma dayalı sanayi aracılığı ile millî gelir, ihracat ve istihdama katkı sağlayacak 2017 yılından itibaren uygulanmasına başlanan düve alım desteğinde söz konusu merkezlerden hayvan temin edilmesi durumunda yüzde 40’a kadar hibe desteği uygulanıyordu. 2022 yılında yapılan değişiklikle hibe desteğinin oranı yüzde 50 oranına yükseltildi. Hayvancılık sektörü ülkemizde artan nüfusun yeterli ve dengeli beslenmesinde önemli rol oynayan sektörlerden. Ayrıca tarıma dayalı sanayi aracılığı ile millî gelir, ihracat ve istihdama katkı sağlaması planlanıyor. Tarım Bakanlığı ile ortak yapılan projelendirme çalışmaları çerçevesinde Ticaret Borsası’nda Edirne Valisi Yunus Sezer, Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk ve sektör temsilcilerinin katılımıyla ile değerlendirme toplantısı yapıldı. Proje ile birlikte ilimizdeki mevcut işletmelerin ari hale getirilerek, belli bölgelerde ari damızlık organize tarım bölgeleri oluşturulması amaçlanıyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Vali Sezer, "Desteklerinden dolayı ilimiz adına Tarım ve Orman Bakanımız İbrahim Yumaklı’ya ve bakanlık yetkililerimize şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.
Gaziantep Kur’an-ı Kerim aşkı yaş tanımıyor Gaziantep’te kadınlar için açılan Kur’an-ı Kerim kursuna katılan ve kiminin yaşı 80’in üzerinde olan kadınlar torunları yaşındaki gençlerle birlikte Kur’an-ı Kerim öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. Gaziantep’te çocuk yaşta farklı nedenlerden ve dönemlerinin imkansızlıklardan dolayı Kur’an-ı Kerimi öğrenemedikleri için hep bir burukluk hisseden kadınlar, kendileri için açılan Kur’an-ı Kerim kursuna yoğun ilgi gösteriyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesine bağlı Selahaddin-i Eyyubi Eğitim Merkezi’nde açılan Kur’an-ı Kerim kursuna düzenli olarak katılan ve aralarında 80 yaş üzeri kadınların da bulunduğu vatandaşlar dini bilgiler de ediniyor. Şahinbey ilçesinin Beydilli Mahallesi’nde kadınlara yönelik açılan merkezdeki Kuran kursuna kadınlar, büyük ilgi gösteriyor. Hafta içi düzenli olarak Kur’an-ı Kerim öğrenen kadınlar, ilmihal dersi başta olmak üzere temel dini bilgileri de öğrenme imkanı elde ediyor. Birçoğu orta yaş gurubundan olan kadınlar, geç de olsa Kur’an-ı Kerim öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. Çocuk yaşta Kur’an-ı Kerim’i öğrenme fırsatını bulamadıklarını belirten kadınlar, o yıllardan beri Kur’an-ı Kerim’i öğrenememenin hüznünü yaşadıklarını ancak mahallelerinde açılan kurs sayesinde hüzünlerinin ve içlerindeki burukluğun yerini Kur’an-ı Kerim’i okuma sevincine bıraktığını ifade etti. Çocukluktan beri içlerinde ukde olarak kalan Kuran öğrenmenin kendilerini çok mutlu ettiğini ifade eden kadınlar, ailelere seslenerek, “Çocuklarınıza Kur’an-ı Kerim’i öğretin” çağrısında bulundu. Kur’an-ı Kerim öğrendikleri için çok mutlu olduklarını belirten kadınlar, öğrenmenin yaşının olmadığını belirterek, her yaştan insanın azmettiği zaman Kur’an-ı Kerimi öğrenilebileceğini dikkat çekiyor. “Kur’an-ı Kerim’i 45 yaşında öğrendim” Yıllar sonra Kur’an-ı Kerim’i öğrendiği için çok mutlu olduğunu belirten 72 yaşındaki Güllü Öztürk, çocukluk dönemlerinde Kur’an-ı Kerim’in öğretilmesi ve öğrenilmesi için bu tür imkanların olmadığını söyleyerek, “Rabbime hamd olsun, Kur’an-ı Kerim’i 45 yaşında öğrendim. Allah, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin’den ve hocamızdan razı olsun. Bu kursta Kur’an-ı Kerim-i öğreniyoruz. İnşallah elimize fırsat geçerse okuma yazmaya da başlayacağız” dedi. “Kur’an-ı Kerim öğrenmenin yaşı yoktur” Kur’an-ı Kerim’i öğrendiği için çok mutlu ettiğini belirten 63 yaşındaki Sariye Yıldız, her yaştan insanın azmettiği zaman Kur’an-ı Kerim’i öğrenilebileceğini ve öğrenmenin yaşının olmadığına dikkat çekerek, “18 senedir kurslara düzenli olarak katılıyorum. Kursta Kur’an-ı Kerim okuyoruz ve elhamdülillah kurstan memnunuz. Kur’an-ı öğrenenden de öğretenden de Allah razı olsun. Kur’an okuduğumuz zaman çok mutlu oluyoruz. Ben 63 yaşındayım. Kur’an-ı Kerim öğrenmenin yaşı yoktur. Benim bir arkadaşım vardı, Kur’an-ı Kerim 88 yaşında öğrendi” şeklinde konuştu. “Kur’an-ı Kerim’i en güzel şekilde öğreniyoruz” 7’den 70’e isteyen herkesin Kur’an-ı Kerim’i öğrenebileceğini belirten 17 yaşındaki Rümeysa Kaya da nineleri yaşındaki kadınların azmine imrendiğini belirterek, “Kur’an-ı Kerim’i hocamın sayesinde öğrendim. Kursta tecvid, siyer ve ilmihalde öğreniyoruz. Bize ödevler veriyorlar, evde araştırmalar yapıyoruz. Öğrendiklerimizi ailelerimize anlatıyoruz. Bu kursu yapandan da yaptırandan da Allah razı olsun. Bu kursa bir tuğla koyandan da Allah razı olsun. Rabbim Belediye Başkanımız Fatma Şahin’den ve devletimizden razı olsun” diye konuştu.