GÜNDEM - 15 Kasım 2024 Cuma 11:37

Muş’ta akraba aileler arsındaki husumet sonlandırıldı

A
A
A
Muş’ta akraba aileler arsındaki husumet sonlandırıldı

Muş’un Bulanık ilçesine yaklaşık 4 ay önce akraba olan iki aile arasında çıkan, 2 kişinin yaralandığı arazi kavgası nedeniyle yaşanan husumet, kaymakam ve kanaat önderlerinin araya girmesi ile barışla sonuçlandı.


Bulanık ilçesine bağlı Sultanlı köyünde 14 Temmuz 2024 tarihinde akraba olan iki aile arasında arazi nedeniyle çıkan kavgada 2 kişi yaralandı. Bulanık Kaymakamı Ömer Övünç Koşansu’nun ve kanaat önderlerinin araya girmesi ile akrabalar arasındaki husumet barışla sonuçlandı. Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda, aileler Kur’an-ı Kerim’in altından geçerek barıştı.


Törende konuşan Kaymakam Ömer Övünç Koşansu, "Uzun zamanda beri süre gelen bu husumetin bitirilmesine İlçe Emniyet Müdürümüz Aytaç Tefek, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Üsteğmen Kazım Tüysüz, İlçe Müftüsü Abdurrahman Gündüz ile birlikte şahitlik etmek için buraya geldik. Tabiki olanı geri çevirmek mümkün değil ancak bu tarz barışlarla acıları hafifletmek, bu acıları gelecekteki nesillere, özellikle olaylarla alakası olmayan gençlerimize, çocuklarımıza miras kalmamasını sağlamak amacıyla bu barışı çok önemsiyorum. Köyümüzün ilçemizin, huzuru, güvenliği, asayişi yönünden bu tarz barışlar çok önemlidir. Tabiî ki Allah esirgeyen ve bağışlayandır. Esirgeyeni ve bağışlayanı da sever. Bu yönden de bakarsak bu barışlar çok iyidir. Onun haricinde barış çok önemli ve barışın o kadar da önemli olan bu barışın sürdürülmesi, devam etmesi, kalıcı olmasıdır. Bizde eminiz ki bu barış devam edecek, sürecek ve kalıcı olacak. Bununla ilgili emeği geçen çok kişi var hepsine huzurlarınızda teşekkür ederim. Allah hepinizden razı olsun" dedi.


İlçe Müftüsü Abdurrahman Gündüz ise "Bütün müminler ve Müslümanlar kardeştir. Yüce Allah diyor ki mademki kardeşsiniz. Kardeşlerinizin arasında barışı kardeşliği ve sulhu yerleştirin. Eğer bir hata oluşmuşsa, bir yanlış olmuşsa o yanlışı affetmek Müslümanlığın bir erdemidir. Peygamber Efendimizin hayatını hepiniz biliyorsunuz. Kızının düşük yapmasına sebep oldular. Nice nice şeyle peygamber Efendimizin başına geldi. Ama peygamberimiz Mekke’yi fethettiğinde bütün insanlar onun etrafında toplandı. Peygamber Efendimiz dedi ki siz bana bu kadar haksızlık, bu kadar nankörlük ettiniz şimdi benden ne bekliyorsunuz, sizden merhamet bekliyoruz. Peygamber Efendimiz hepiniz özgürsünüz. Hepiniz affedildiniz. Hepiniz hata yapar affeder. Yani her noktada insan affı seçerse birde büyüklerin araya girmesi ile barış olur" diye konuştu.


Şeyh Abdurrahman Çelik, "Mademki Müslüman’ız diyorsak İslam’ın şartı ise kardeş isek birbirimizi affetmektir. Dinden uzaklaştığımız için her türlü musibetler önümüze çıkıyor. Onun için dinimize sahip çıkalım. Birbirimizi affedelim. Barışı katkı sağladığınız için hepinize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.


Kanaat önderlerinden Faruk Kılınç, "Bugün barış için burada toplanmış bulunmaktayız. Yüce Rabim bağışlayan ve esirgeyendir. Bu barışta emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.


Yapılan konuşmaların ardından barış töreni akrabaların el sıkışması ile sona erdi.


Sultanlı köyünde düzenlenen barış törenine Bulanık Kaymakamı Ömer Övünç Koşansu, İlçe Emniyet Müdürü Aytaç Tefek, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Üsteğmen Kazım Tüysüz, İlçe Müftüsü Abdurrahman Gündüz, Rüstemgedik Belde Belediye Başkanı Abid Özdemir ve kanaat önderleri katıldı.



Muş’ta akraba aileler arsındaki husumet sonlandırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli DTO kuruyemiş sektörünün paydaşlarını 2. kez Denizli’de buluşturdu Denizli Ticaret Odası (DTO) öncülüğünde düzenlenen Denizli 2. Kuruyemiş ve Makinaları Fuarı, 5 milyar dolarlık ihracat hacmine sahip Türkiye kuruyemiş sektörünün temsilcilerini bir araya getirdi. Artan fuar sayısını bölgesel fuarlarla sürdürmek istediklerini belirten DTO Başkanı Uğur Erdoğan, “Fuarlar üretim, istihdam ve satışın en etkili unsurlarından bir tanesidir” dedi. Denizli Ticaret Odası’nın desteklediği Snack Expo 2024 Denizli 2. Kuruyemiş ve Makinaları Fuarı, EGS Park Fuar Alanında kapılarını ziyaretçilerine açtı. Fuarın açılışına Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, meslek kuruluşu ve sektör temsilcileri katıldı. Atıştırmalıklar, kuru yemiş, kuru meyve, cips, kahve, çikolata ve şekerleme imalatı, ihracatı, ithalatı, toptan ve perakende satışıyla uğraşan firmaların yanı sıra kuruyemiş makinaları sektörünü ikinci kez buluşturan fuar ilk günden yoğun ilgi gördü. Katılımcıların kuruyemiş sektörü ve makinaları alanındaki son teknolojik gelişmeleri de yerinde görme fırsatı bulduğu fuar 17 Kazım Pazar gününa kadar açık kalacak. Denizli’nin her geçen gün sektör çeşitliliğini artırarak fuar sayısını artırmaya başladığına işaret eden DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, “Önümüzdeki günlerde de yurt içi ve yurt dışı programlarımız yoğun bir şekilde devam edecek. Kuruyemiş ve Makinaları Fuarı, Denizli açısından da ayrı bir anlam taşıyor. Türkiye ihracatına baktığımızda 5 milyar dolar civarında kuruyemiş ihracatını gerçekleştiriyoruz. Denizli’mizde her geçen gün kuruyemiş makinalarını yapma noktasında ve aynı zamanda makine üretimi noktasında ihracata, üretime ve sanayiye katkısını artırarak devam ettiriyor. Bizim amacımız ve gayretimiz fuarları güçlü ve etkin hale getirmek. Zaman zaman bazı türbülanslar olsa da fuarları yurt içi ve dışında artırarak devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Çünkü fuarlar satış ve üretimin en etkili unsurlarından bir tanesidir. Denizli’de 3 yıl öncesine kadar kuruyemiş, kuruyemiş makinaları ve otomotiv fuarı gibi birçok fuar yoktu. Ama bugünkü noktaya geldiğimizde sektör çeşitliliğimizi artırdığımızda fuar organizasyonlarının da arttığını görüyoruz. Bu fularların artması üretim, istihdam ve ihracata güçlü anlamda katkı veriyor” dedi. “Bundan sonraki süreçte bölgesel fuarlar düzenleyeceğiz” Denizli Ticaret Odası olarak fulara katılım ve desteklemeye önem verdiklerinin altını çizen Başkan Uğur Erdoğan, “DTO olarak fuar organizasyonlarını destekliyoruz. Hem katılım hem de stant açma noktasında desteklerimizi sürdürüyoruz. Bundan sonraki süreçte de bölgesel anlamda fuar organizasyonları gerçekleştireceğiz. Yani İzmir, Antalya, Denizli, Aydın ve Uşak bölgesindeki oda başkanlarıyla istişareler ederek, Ege Bölgesinin tüm sektörlerde daha etkin, daha güçlü, daha rantabl hale getirmek için çaba ve gayretimizi göstereceğiz. Bugün tüm belediye başkanlarımız, kurum ve kuruluşlarımız ile sivil toplum örgütlerimizin burada olması son derece önemli. Bu işi sahiplenme açısından önemli. Eksik, aksat giden yönlerimiz varsa bunları da hep birlikte masaya yatırıp, bu problemleri çözmek için istişarelerimiz oluyor. İnşallah önümüzdeki günlerde bu fuar alanıyla ilgili olarak da bir görüşme sağlayacağız. Burayı daha faydalı ve kullanılabilir hale getirmek için çalışmalarımızı yürüteceğiz” diye konuştu. “DTO olarak heyecan ve farkındalık oluşturuyoruz” DTO olarak üyelerini fuarlarda yer alma noktasında sürekli teşvik ettiklerinin altını çizen Başkan Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye ölçeğindeki odalar bazında bakıldığında Allah’a şükürler olsun ki Denizli’deki firmalarımızı ve üyelerimizi dünyanın dört bir tarafına en güçlü, en yoğun ve en etkin götüren kuruluşların başında geliyoruz. Bunda Denizli Ticaret Odasının 23 bin üyesinin olmasının yanı sıra Denizli’de üretilen, yapılan ve satılan her türlü ürün alanında üyelerimiz olduğu için bizim elimiz oldukça güçlü. Fuarlarda nitelik, nicelik ve satışın yanında orada bir heyecan ile farkındalık oluşturma açısından da Denizli Ticaret Odasının fuarlarda yer alması büyük önem taşıyor. Bugün de bu fuara Denizli Ticaret Odası ailemizden, yönetimimizden, kadın kolları ve gençlik icra kurulumuz ile bunların dışında meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte güçlü bir şekilde katılım sağlıyoruz. Fuarda yer alan başta Denizlili firmalar olmak üzere şehir dışından gelip stant açan tüm firmalara teşekkür ederiz” Katılımcılara kazançlı bir fuar dileyen Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan da “Kuruyemiş sektörünün büyümesi bizi sevindiriyor. Leblebi deyince aklımıza Denizli geliyor. Denizli kuruyemiş makinalarını üretmede de iddialı. Fuarlar çok kıymetli. Hem ürünlerin hem de Denizli’nin tanıtımı adına. Fuar alanını düzeltmek istiyoruz. Bu konudaki istekleri dikkate alıyoruz. Fuarlara daha çok destek vereceğiz” ifadelerini kullandı. Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak ekonomik ve sosyal gelişme önem verdiklerinin altını çizen Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu ise “Şehre katma değer katan herkese omuz veriyoruz. Fuar alanımız ile ilgili bazı istekler var. Fuar alanını düzeltmek bizim işimiz. İş dünyası oda ve birlik başkanlarımızla bir araya gelerek bu fuar alanı nasıl düzenlenir konuşacağız. Kuruyemiş ve makinalarının bu kentte böylesine önemli bir potansiyeli sahip olması bizim için çok sevindirici ve önemli” şeklinde konuştu.
Aydın Kuşadası’nda Başkan Günel eğitime destek oluyor Başkan Ömer Günel’in göreve gelmesinin ardından sosyal belediyecilik alanında yaşama geçirdiği projelerini 3 kat artıran Kuşadası Belediyesi, yıl boyunca farklı alanlarda öğrencilere birçok destekte bulunuyor. Kuşadası Belediyesi tarafından ilk, orta, lise ve üniversite öğrencileri için beslenme çantası, kırtasiye malzemesi, ücretsiz akşam yemeği ve eğitim bursu gibi yardımlar yapılıyor. Kuşadası Belediyesi, Türkiye’deki ekonomik krizin olumsuz etkilerinin kentte en az seviyede hissedilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Başkan Ömer Günel’in göreve gelmesinin ardından gerçekleştirdiği sosyal yardımlarla hemşehrilerinin her daim yanında olan Kuşadası Belediyesi, kentte öğrenim gören öğrencileri de yalnız bırakmıyor. Öğrenciler için yaşama geçirilen sosyal yardım projeleri kapsamında Kuşadası Belediyesi, kentte yaşayan ihtiyaç sahibi ailelerin okula giden 6-14 yaş arasındaki çocuklarına haftalık olarak beslenme çantası desteğinde bulunuyor. İçerisinde öğrencilerin okuldaki beslenme saatinde çantalarında bulunması gereken çiğ kuruyemiş, mevsim meyveleri, meyve suyu, su, süt ve sandviç ekmeğinin olduğu paketler belirlenen dağıtım noktaları üzerinden velilere ulaştırılıyor. Yıl boyunca ihtiyaç sahibi öğrencilerin yanında olan Kuşadası Belediyesi, ayrıca okulların açıldığı dönemde kırtasiye malzemesi desteğinde bulunuyor. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından okullardan ve velilerden alınan ihtiyaç listeleri doğrultusunda her öğrenci için özel olarak hazırlanan kırtasiye paketlerinde kalem, defter, kalemtıraş, kalem kutusu ve cetvel seti gibi temel kırtasiye malzemeleri yer alıyor. Kuşadası Belediyesi tarafından kentte öğrenim gören ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerine her yıl eğitim desteği de veriliyor. Başvuruların Kuşadası Belediyesi resmi internet sitesi üzerinden yapıldığı destekten ortalama 1000 öğrenci faydalanıyor. Kuşadası Belediyesi’ne ait Arya A.Ş’ye bağlı Gazibeğendi Tesisleri’nde ise üniversite öğrencileri için ücretsiz akşam yemeği veriliyor. Üçüncü senesine giren ve öğrenciler tarafından memnuniyetle karşılanan uygulamada her gün 4 çeşit yemek çıkıyor. ADÜ öğrenci kartını gösteren üniversiteliler, yüzleri güldüren hizmetten hafta içi her gün 18.00-20.00 saatleri arasında faydalanabiliyor. Başkan Ömer Günel’in ikinci hizmet döneminde de öğrencilere desteğini artırarak sürdüren Kuşadası Belediyesi, son olarak CHP Genel Merkezi’nin çağrısı doğrultusunda, kentteki ilkokullara şebeke suyunu sağlıklı içme suyuna dönüştüren sebiller yerleştiren Türkiye’deki ilk belediyelerden biri oldu. Öğrencilerin sağlıklı içme suyuna ücretsiz olarak ulaşmalarını sağlamak amacıyla başlatılan uygulamada sebiller, ters ozmos adı verilen sistemi kullanarak şehir şebeke suyunu mikro partiküller ve ağır metallerden arındırıp, temizliyor. Okullardaki su sebillerinde de 2 haftada bir Kuşadası Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Güvenli Gıda ve İş Yeri Hijyeni Denetim ekibi tarafından hijyen denetimi yapılıyor. Öğrencilerin her zaman yanında olmaya devam edeceklerini belirten Başkan Ömer Günel, “Ülkemiz derin bir kriz döneminden geçiyor. Bu dönem, kentimizde yaşayan hemşehrilerimizin yanı sıra öğrencilerimizi de çok zorluyor. Yıl boyunca öğrencilerimize beslenme çantası, kırtasiye malzemesi ve eğitim bursu desteğinde bulunuyoruz. Ayrıca üniversite öğrencilerimize ücretsiz akşam yemeği veriyoruz. Şimdi bunların yanına ücretsiz su sebili uygulamamızı da ekledik. Çünkü özellikle ilkokul çocuklarımızın okula giderken bazen bir su alacak imkânı bile bulamadığı zamanlar oluyor. İlk etapta kent genelindeki 15 okulumuza su sebillerini yerleştirdik. Böylece öğrencilerimiz artık matara ve su şişelerine sağlıklı ve temiz sularını ücretsiz olarak doldurabiliyorlar” diye konuştu.
Sakarya YÖK Başkanı Özvar: "Hedefimiz Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma ve yenilik merkezi haline getirmektir" SUBÜ tarafından düzenlenen 2025-2029 Stratejik Plan Çalıştayı’nda konuşan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, "Yükseköğretim vizyonumuzun önemli başlıklarından biri de yükseköğretimde araştırma ve yenilikçiliktir. Buna ilişkin temel hedefimiz Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma ve yenilik merkezi haline getirmektir. Bu hedefimiz doğrultusunda araştırma ve uygulama merkezlerinin kapasite ve üretkenliğini artırmak adına gerekli idari ve hukuki düzenlemeleri hayata geçiriyoruz" dedi. "Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi 2025-2029 Strateji ve Paydaşlar Zirvesi" Sapanca’DA bulunan bir otelde YÖK Başkanı Erol Özüvar’ın katılımıyla gerçekleşti. "İş Birliği ile Güçlü Gelecek" temasıyla gerçekleşen programda üniversitenin vizyonu ve stratejik hedefleri belirlenmesi yapıldı. Ayrıca çalıştayda, yükseköğretimin bugünü ve geleceğine yönelik Başkan Özvar tarafından bilgilendirme yapıldı. "Çalıştayımızda 5 stratejik amaç üzerinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" Çalıştayın açılış oturumunda konuşan Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, iş dünyasının sorunlarına çözüm üreten Ar-Ge yapma ve ihtiyaç duyulan nitelikli öğrenciler yetiştirme hedeflerinin yeni stratejik planda da yer almasını arzuladıklarını söyledi. Sarıbıyık, "Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), 2018’de Sakarya Üniversitesi’nden bölünerek kurulan bir üniversite. Biz 2020-2024 Stratejik Planı çerçevesinde çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Bu çalışmaları, şehrimizin içerisinde bulunduğu konumları da dikkate alarak 5 stratejik amaç doğrultusunda, 10 bin hedef ve 23 performans göstergesiyle sürekli olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün ise 8 farklı masada yapacağımız çalıştayımızda 5 stratejik amaç üzerinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Üniversitemizin geleceği ile ilgili olan kısımları planlamaya çalışacağız" dedi. "Üniversitelerimizin stratejik planlarını önemsediğimizi ifade etmek istiyorum" Ülkenin gelişiminde üniversitelerin öneminin büyük bir payı olduğunu vurgulayan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, "Sanayi ve bilimde ulaştığımız noktayı daha ileriye taşıyabilecek üniversitelerimizin, değerli hocalarımızın ve öğrencilerimizin bu toplumun yarınlarını daha değerli kılacak şekilde yetiştirileceğini vurgulamak istiyorum. Üniversitelerimizin stratejik planlarını önemsiyoruz. Bu stratejik planların, ülkelerin ve milletlerin geleceğine yön vereceğini; milletlerin güçlenmesini ve dünyada hak ettikleri yeri hızla alacaklarını umut ediyorum" diye konuştu. Sakarya Valisi Rahmi Doğan ise "2003’li yıllarda ortaya çıkan bu stratejik planlama kavramı, tüm kamu kurumları ve kuruluşları için hedefler belirleyip, bütçe imkanları ölçüsünde kurumların bu hedeflere ulaşabilmesi için yapılması gerekenleri ortaya koyan önemli bir planlama aracı oldu. Bu süreçte, paydaşlarla birlikte nasıl çalışılması gerektiği de belirlenmiş oldu. Ümit ederim ki, bu planlamalar güzel sonuçlar doğurur ve değerli veriler ve çalışmalarla ülkemize katma değer sağlanır" şeklinde konuştu. "Programların doluluk oranı yüzde 98,8 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir" Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar da, programda yaptığı açıklamada, bu yılkı Yükseköğretim Kurumları Sınavına yaklaşık 3 milyon adayın katıldığını ifade ederek, "2024 YKS’ye ilişkin sayısal verilere ana hatlarıyla baktığımızda şu şekilde bir tabloyla karşılaşıyoruz: Sınava giren adaylardan yaklaşık 2 milyon 750 bininin yerleştirme puanları hesaplanmış ve bunların yine yaklaşık olarak 1 milyon 670 bininin bu yıl için belirlenen toplam 1 milyonun üzerindeki kontenjanlara yerleşmek için tercih yapmıştır. Neticede, 2024 YKS tercih dönemi sonunda tercihte bulunan adaylardan toplam 987 bin 388’i bir yükseköğrenim kurumuna yerleşme hakkı kazanmıştır. Programların doluluk oranı devlet üniversitelerinde yüzde 98,8 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Dikkat çekici bir veri olarak, tercih dönemi sonunda kadın adaylar yaklaşık yüzde 55 erkeklerse yüzde 45’lik oranlarda bir programa yerleşme hakkı elde etmiştir. Bu oranlar ve sayılar, Türk yükseköğretiminin erişim ve fırsat eşitliği bakımından ulaştığı yüksek standartların açık bir göstergesidir. Kadın öğrencilerimizin ve bilhassa kadın akademisyen oranlarımızın sayısı OECD standartlarındadır" ifadelerini kullandı. "Yükseköğretim kurumlarımızın yüzde 35’i kurumsal akreditasyona sahip" Kurumsal akreditasyona ilişkin Özvar, "Bugün itibarıyla yükseköğretim kurumlarımızın yüzde 35’inin kurumsal akreditasyona sahip olması, bu alanda alınan mesafenin somut bir göstergesidir. Ancak 2027 yılına kadar tüm üniversitelerimizin akreditasyon sürecini tamamlaması yönündeki hedefimize ulaşmak için çok daha hızlı hareket etmemiz gerektiği açıktır. YÖKAK tarafından yetkilendirilen ulusal ve uluslararası kuruluşlarca verilen program akreditasyonlarına göre ise mevcut programların yüzde 17’si akredite durumdadır. Yükseköğretimde kalite ve akreditasyon odaklı yaklaşımımız çerçevesinde, geçtiğimiz dönemde lisansüstü programlar için getirdiğimiz “akreditasyon” ve “nitelikli yayın” şartları da sistemimizin niteliğini artırmaya yönelik önemli adımlar olmuştur" dedi. "109 üniversitemizin 898 programı TYÇ logosunu kullanma hakkı elde etmiştir" Araştırma ve uygulama merkezlerinin üretkenliğinin artırılması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını da aktaran Özvar, "Artık doktora programı açma konusunda getirdiğimiz şartlar yerine getirilmezse yeni program açılmasına müsaade etmeyeceğiz. Benzer şekilde, önümüzdeki dönemde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi birimlerin kurulmasını da akreditasyon şartını sağlamak üzere kurulumuzca bir çalışma yürütüldüğünü buradan duyurmak isterim. Yine bu yıl aldığımız bir kararla, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu ilk kez Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer almıştır. Bu yıl 109 üniversitemizin 898 programı TYÇ logosunu kullanma hakkı elde etmiştir. Yükseköğretim vizyonumuzun önemli başlıklarından biri de yükseköğretimde araştırma ve yenilikçiliktir. Buna ilişkin temel hedefimiz Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma ve yenilik merkezi haline getirmektir. Bu hedefimiz doğrultusunda araştırma ve uygulama merkezlerinin kapasite ve üretkenliğini artırmak adına gerekli idari ve hukuki düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Bu anlamda, ilk önemli örnek olması bakımından Gazi Üniversitesi, ODTÜ ve Ankara Üniversitesi ortaklığıyla kurulan Nörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÖROM) dikkate değerdir. Benzeri ortak araştırma ve uygulama merkezlerinin sayısının artması yönünde üniversitelerimize her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu.