MAGAZİN - 31 Ağustos 2024 Cumartesi 02:16

Menteşe’de 30 Ağustos coşkusu Manga konseri ve fener alayı ile taçlandı

A
A
A
Menteşe’de 30 Ağustos coşkusu Manga konseri ve fener alayı ile taçlandı

Muğla’nın Menteşe ilçesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı, halkın yoğun katılımla kutlandı. Menteşe Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen etkinlikler, sevilen rock grubu Manga’nın sahne aldığı konserle doruğa ulaştı.


Kutlamalar, Zafer Bayramı ruhunu yansıtan geleneksel fener alayı ile başladı. Menteşe’nin sokaklarını aydınlatan fener alayı, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Yüzlerce kişinin ellerinde Türk bayrakları ile Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdüğü fener alayı renkli görüntüler oluşturdu.


Fener alayının ardından sahne alan Manga, meydanı dolduran yüzlerce Menteşeliye unutulmaz anlar yaşattı. Grubun sevilen şarkılarıyla coşan kalabalık, hep bir ağızdan şarkılara eşlik etti.


Konser sırasında sahneye çıkarak halka hitap eden Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, böylesine anlamlı bir geceye gösterdikleri ilgiden dolayı vatandaşlara teşekür etti. Köksal konuşmasında "30 Ağustos, sadece askeri bir zafer değil, hepimizin bağımsızlığının, özgürlüğünün, milli birliğimizin ve beraberliğimizin sembolüdür. Bizlere düşen görev, Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkmak ve gelecek nesillere bunları aktarmaktır. Hep birlikte, durmadan çalışacağız" dedi.


Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da bayram mesajını ileterek, herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı.



Menteşe’de 30 Ağustos coşkusu Manga konseri ve fener alayı ile taçlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Alkayış’tan üniversiteli gençlere mesaj AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Adıyaman Milletvekili Mustafa Alkayış, Adıyaman Üniversitesi’nde üniversite öğrencileriyle bir araya gelerek gençlerle samimi ve kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdi. Adıyaman Üniversitesi Genç Ofis’te düzenlenen kariyer buluşmaları kapsamında Gençlik Merkezi gönüllüleri ve öğrenci topluluklarının başkanlarıyla buluşan Alkayış, siyasetin bir makam ya da kariyer alanı değil; inançla, değerle ve sorumluluk bilinciyle yürütülmesi gereken bir alan olduğunu ifade etti. AK Parti’nin siyaset anlayışının günlük tartışmalarla değil, milletin tarihsel yürüyüşüyle şekillendiğini vurgulayan Alkayış, bu anlayışta siyasetin yalnızca bir yönetme tekniği değil, aynı zamanda ciddi bir sorumluluk alanı olarak görüldüğünü dile getirdi. Gençliğin geleceğe ertelenen bir unsur olmadığını belirten Alkayış, gençlerin bugün yükün altına giren, düşünen, üreten ve sorumluluk alan bireyler olarak sürecin merkezinde yer alması gerektiğini vurguladı. Programda Gazze’de yaşanan insanlık dramına da değinen Alkayış, uluslararası sistemin adalet ve vicdan kapasitesinin bu meselede açık biçimde ortaya çıktığını söyledi. Türkiye’nin, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde başından itibaren güçten yana değil, haktan yana bir duruş sergilediğini belirterek, bunun bir dış politika tercihi değil, devlet ahlakının yansıması olduğunu ifade etti. Savunma sanayiinde elde edilen kazanımlara da değinen Alkayış, bu ilerlemenin yalnızca teknik bir başarı olmadığını, stratejik bağımsızlığın temel unsurlarından biri olduğunu söyledi. Yerli ve millî üretimle Türkiye’nin karar alma süreçlerinde daha bağımsız bir konuma ulaştığını, bu dönüşümün merkezinde ise genç ve nitelikli insan kaynağının bulunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençliğe olan güveninin sözde kalmadığını dile getiren Alkayış, seçilme yaşının 18’e indirilmesinin bu güvenin somut göstergelerinden biri olduğunu vurguladı. AK Parti pratiğinde gençlerin yalnızca temsil edilen değil, sorumluluk verilen bir kesim olarak değerlendirildiğini söyledi. Program kapsamında ayrıca Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) tarafından düzenlenen buluşmada, Adıyaman Üniversitesi’nde eğitim gören uluslararası öğrencilerle de bir araya gelen Alkayış, öğrencilerin Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duydukları güveni ve sevgiyi samimiyetle ifade ettiklerini aktardı. Alkayış, programın gerçekleşmesinde emeği geçen UDEF Adıyaman İl Temsilcisi Nurullah Çil’e teşekkür ederek tüm öğrencilere eğitim hayatlarında başarılar diledi.
Adıyaman Bakan Yardımcısı Aydın: "İsrail istikrarsızlıktan besleniyor, terörsüz Türkiye stratejik bir süreçtir" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, küresel güç dengeleri ve bölgesel jeopolitik gelişmeler çerçevesinde değerlendirmelerde bulunarak, İsrail’in bölgede süregelen istikrarsızlıklardan stratejik fayda sağladığını ifade etti. Aydın, "Terörsüz Türkiye" sürecinin yalnızca bir iç güvenlik başlığı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Yakın coğrafyada yaşanan tüm gelişmelerin dikkatle incelenmesi gerektiğini belirten Aydın, çatışmalardan kimin kazançlı çıktığına bakmanın hakikate ulaşmanın en kestirme yolu olduğunu söyledi. Özellikle İsrail’in Suriye’deki istikrarsızlığı stratejik avantaja çevirdiğini dile getiren Aydın, çevresindeki devletlerin zayıflamasının İsrail’e askerî, siyasi ve ekonomik nüfuz alanı sağladığını kaydetti. Suriye’de on yılı aşkın süredir devam eden savaşın derin fay hatları oluşturduğunu ifade eden Aydın, her yeni gerilimin Suriye halkına kaybettirirken İsrail’in hareket serbestisini ve operasyonel derinliğini artırdığını söyledi. Suriye’nin yeniden bir iç savaşa sürüklenmesinin yalnızca Suriyeliler için değil, tüm bölge açısından ciddi riskler barındırdığını vurguladı. Benzer bir yaklaşımın Somaliland hattında da gözlemlendiğini belirten Aydın, İsrail’in Afrika Boynuzu’ndaki artan faaliyetlerinin Kızıldeniz ve Doğu Akdeniz ekseninde Türkiye’nin istikrar odaklı çabalarını zayıflatmayı hedeflediğini ifade etti. İsrail’in küresel ve bölgesel vizyonunun barış değil, kalıcı kırılganlık olduğunu dile getirdi. "Terörsüz Türkiye" sürecinin bu büyük resmin ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çeken Aydın, Suriye’de diplomatik kanalların kapatılmasının yeni çatışmalar doğuracağını, uzlaşmanın ise kapsayıcı bir toplumsal sözleşmenin önünü açacağını söyledi. Bu kapsamda SDG’nin Suriye devletiyle entegre olmasının istikrarın tesisi açısından kritik önemde olduğunu belirterek, 10 Mart Mutabakatı’na sadakatin toplumsal barışın yeniden inşasını mümkün kılacağını kaydetti. Yeni Suriye’de Arapların, Kürtlerin ve Türkmenlerin haklarının anayasal ve fiilî güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Aydın, insanların güven ortamında evlerine, işlerine ve gündelik hayatlarına dönmesinin artık ertelenmemesi gerektiğini ifade etti. Aksi senaryoların Suriye’yi "Lübnanlaştırma" riskini artıracağını belirten Aydın, bundan en fazla fayda sağlayacak aktörün yine İsrail olacağını söyledi. Türkiye’nin uyarıları ve çabalarının bu nedenle hayati önemde olduğuna dikkat çeken Aydın, Cumhurbaşkanının güçlü liderliği ile Devlet Bahçeli’nin kararlı duruşu sayesinde başlayan "Terörsüz Türkiye" sürecinin, stratejik bir devlet aklını yansıttığının bugün daha net görüldüğünü kaydetti. Aydın, sürecin başarıya ulaşması için dikkatli, temkinli ve ferasetli olunması gerektiğini belirterek, bölgeyi yeniden ateşe atmak isteyenlerin planlarının birlik ve kardeşlik içinde bozulabileceğini sözlerine ekledi.