GÜNDEM - 18 Kasım 2024 Pazartesi 15:11

Toroslar Belediyesine esnaf tepkisi

A
A
A
Toroslar Belediyesine esnaf tepkisi

Mersin’in merkez Toroslar ilçesinde, il dışından gelen pazarcı esnafına iki halk pazarı yeri tahsisi edilmesine tepki gösteren yerel pazarcılar, Toroslar Belediyesi önünde toplandı. Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız ile görüşmek ve taleplerini iletmek isteyen pazarcı esnafı, belediye binası önünde toplanarak kararı protesto etti.


Toroslar ilçesinde, il dışından gelen pazarcı esnafına yer tahsisi edilmesine tepki gösteren yerel pazarcı esnafı, Toroslar Belediyesi önünde toplanarak, uygulamayı protesto etti. İddiaya göre, Toroslar Belediyesi, Güneykent Mahallesi’nde iki ayrı pazar yerini il dışından gelen pazarcı esnafına tahsis etti. Bu duruma tepki gösteren yerel pazarcılar, Belediye Başkanı Yıldız ile görüşmek ve taleplerini iletmek amacıyla belediye binası önünde toplandı. Yerel pazarcılar bina önünde beklerken zaman zaman, ‘Oy verdik, darbeyi yedik’, ‘Esnafa kayyum atayamazsın’, ‘Esnaf burada, başkan nerede?’ şeklinde sloganlar attı.



"Bu mazlum esnafa bir zahmet cevap versin"


Mersin Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Abdulhalim Batur, yaptığı açıklamada, belediyenin il dışından gelen pazarcılara ’sosyete pazarı’ adı altında 1 yıllık yer tahsisi yaptığını belirterek, "Biz de işin detayını öğrenmek için müdürleri aradık. Bize böyle bir şeyin doğru olduğunu söylediler. Biz de yönetim olarak Başkanımız Abdurrahman Yıldız’ı ziyarete geldik. ’Başkanım, pazarcı bu kadar mağdur iken, sizin il dışından sosyete pazarı adı altında esnafa veya hiç kimseye sormadan buranın tahsisini yapmanız yanlıştır’ dedim. Başkanımız direkt olarak, ’Ben burayı verdim, ben bunları açtıracağım, belediyenin borcu var,’ diyerek bizi reddetti. Biz ne kadar kendisiyle olumlu konuştuysak, ’Hayır, ben bunu yapacağım,’ dedi ve biz de kalkıp çıkıp geldik. Başkanımız Abdurrahman Yıldız gelsin, yılın 365 günü yazın sıcağını, kışın soğuğunu yiyen bu mazlum esnafa bir zahmet cevap versin" dedi.



Toroslar Belediyesine esnaf tepkisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Pancar üretiminde randevu tepkisi Yozgat’ta Şeker Fabrikaları alımlarını randevu sistemine göre yapmaya başlaması pancar üreticilerini zor durumda bıraktı. Yozgat’ta bu yıl etkili olan kuraklık ve dolu gibi afetlerin yanı sıra düşük pancar fiyatı ile sarsılan Yozgatlı pancar üreticileri bu seferde randevu sistemi ile bir darbe daha aldı. Pancarını söken üretici şeker fabrikalarının randevu sistemine geçmesi ile birlikte ürünlerini tarla kenarına yığarken, bekleyen pancar kilo kaybına uğramaya başladı. Pancar üreticileri randevu sisteminin kendilerini zor durumda bıraktığını ifade ederek tarlada bekleyen pancarlarının en fazla 15 gün daha bekleyebileceğini söylediler. “Her tarlanın başında 50-100 ton pancar var” Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, "Arazide her tarlanın başında 50-100 ton pancar var. Bu kayıp çiftçinin kaybı. Şu an çiftçi mağdur tarlada. Çiftçi pancarı tarlasında söktüğü anda 30 ton gelen pancar 23 tona kadar düşüyor. Yani kauçuğa dönmüş pancarlar. Bu içler acısı. Çiftçinin cebinden çıkan bir şey. Yetkililere özellikle bu Çorum bölgesi, Yerköy’den bizim pancarımız gidiyor. Yozgat’ın merkezi dahi oralarda büyük sıkıntı var. Bir an önce çiftçilerden pancar alınmalı. Çiftçi 11’inci ayın artık 17’si olmuş. Şu saatten sonra tarlada pancar bekletme şansı yok. Onun için bir an önce götürmeleri lazım" şeklinde konuştu.
Gaziantep Tahmazoğlu, Gaziantepli üniversite öğrencileri ile bir araya geldi Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Malatya, Kayseri, Niğde ve Nevşehir’de eğitim gören Gaziantepli üniversite öğrencilerle bir araya geldi. Daha önce farklı illerde Gaziantepli öğrencilerle bir araya gelen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, bu kez de Malatya, Kayseri, Niğde ve Nevşehir’de eğitim gören Gaziantepli üniversite öğrencileri ile bir araya gelerek sohbet edip keyifli vakit geçirdi. Başkan Tahmazoğlu ile bir araya gelen öğrenciler yapılan çalışmalar ve verilen desteklerden dolayı teşekkür etti. “Öğrencilerimizi ziyaret edeceğiz” Öğrencileri eğitim gördükleri şehirlerde de yalnız bırakmayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, “Ana sınıfından başlayarak üniversite yaşamlarına kadar öğrencilerimizin her zaman yanında olduk olmaya da devam edeceğiz. Şahinbey’de ikamet eden 30 bine yakın üniversite öğrencimiz Türkiye’nin farklı şehirlerinde eğitimlerine devam ediyor. Biz de Şahinbey Belediyesi olarak öğrencilerimizi bulundukları illerde ziyaret ediyor, onların yanında olduğumuzu hissettirmek istiyoruz. Gençlerimizle bir araya gelerek hem onların taleplerini alıyor hem de sosyal projelerimizi onlarla paylaşıyoruz. Onlarda buluşmalardan oldukça memnun oluyorlar. Diğer illerdeki öğrencilerimizi de ziyaret edeceğiz. Onları bulundukları şehirlerde yalnız bırakmayacağız” dedi.
İstanbul Yenidoğan çetesi mağduru anne baba yaşadıklarını anlattı Yenidoğan çetesi davasının ilk duruşması bugün görülmeye başlanırken adliye önüne gelen mağdur aile Bağcılar Şafak Hastanesi’nde dünyaya gelen çocuklarının çektiği acılı süreci anlattı. Baba Adem Açıkyürek, “Bize, ‘bu çocuğun hiçbir şeyi yok, içeriden cenaze almaya geliyorsunuz, yavaş gelin’ diyorlardı" ifadelerini kullanırken, anne Ahsen Açıkyürek ise, "Çocuğumun kollarını morartmışlar bant yapıştıra yapıştıra çocuğumun kolları durmuyor diye. Ayaklarından kanı yanlış almışlar, mosmor olmuş çocuğun ayakları, ölüme terk etmişler" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi hakkında yürütülen soruşturma çerçevesinde açılan davanın ilk duruşması, bugün Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşma öncesi Bakırköy Adalet Sarayı önüne gelen ve çocukları 27 Ocak günü Bağcılar Şafak Hastanesinde doğduktan sonra yoğun bakıma alınan ve 18 gün sonra çıkarılan Ahsen ve Adem Açıkyürek çifti, yaşadıkları süreci gözyaşları içerisinde anlattı. “Çocuğumun ölecek haberlerini alıyordum sürekli ‘ölecek, senin çocuğun yaşamayacak’ diyorlardı” Bebeğini Bağcılar Şafak Hastanesi’nde dünyaya getirdiğini belirten anne Ahsen Açıkyürek, bebeğinin hiçbir sağlık sorunun olmadığını belirterek, “Doktora soruyordum, doktor ‘ters bir doğum olacak, ters dünyaya gelecek, normal doğum yapamazsın’ dedi. Bende sezaryen olmak istemiyordum. Tabii bu isteğimi kimse kabul etmedi. Çok ısrar etti doktor, o kadar çok ısrar ediyordu ki, sürekli ‘sen normal doğum yapamazsın’ diyordu. Sonra ben orada doğum yaptım. Cumartesi günüydü, hiç unutmam saat 10’u 44 geçe doğum gerçekleşti. Ben hemşireye sordum. Erken doğum olduğu için bebeğim kuvöze alınacak mı diye, bana hiçbir sağlık sorunu yok dendi, sonra çocuğum kuvöze alındı. Ben hastaneden çıktım, her gittiğimde süt götürüyordum. Ne olduysa her gitmemde çocuğumun ölecek haberlerini alıyordum. Sürekli ‘ölecek, senin çocuğun yaşamayacak’ diyorlardı. Oranın başhekimi Semiha Yavuz’du. Hamile insanların çocuklarını alıp, bebeklerin canına kıymak için iş birliği yapıyor. Bir de bize dendi ki, ‘bizim başka hastanemiz var, buradan oraya sevk verebiliriz’ Her gün ölecek deniyordu. Birinci, ikinci, üçüncü gün entübe, her gün sağlıksız. Hipertansiyon, böbrek yetmezliği, bize her gittiğimizde bunları ifade ediyorlardı. Bu çocuk hiç mi iyi olmadı, bu çocuk hiç mi düzelmedi? Her hastaneye gittiğimde daha çok ilerliyordu hastalığı. Biz çocuğu alacağız deyince tedirgin oldu, surat yapısı falan değişti. Eşim belediyede çalıştığı için belediye başkanlarını devreye soktuk. Bize epikriz raporlarını vermediği için ‘sizin çocuğunuz burada canlı bomba ambulansla alacaksınız, ona göre gidin’ şeklinde sözler söylediler” diye konuştu. “Ölüme terk etmişler küçücük sesi çıkmayan bir bebeği” Mağdur anne Açıkyürek, “Çocuğumun kollarını morartmışlar bant yapıştıra yapıştıra çocuğumun kolları durmuyor diye. Çocuğum acıdan bağlı olduğu kabloları çekiyormuş. Ayaklarından topuk kanı alınan yerden kanı yanlış almışlar, mosmor olmuş çocuğun ayakları, ölüme terk etmişler küçücük sesi çıkmayan bir bebek, o kadar kötü bir şey ki, Allah kimsenin başına vermesin” dedi. “Bize, ‘bu çocuğun hiçbir şeyi yok, içeriden cenaze almaya geliyorsunuz, yavaş gelin’ diyorlardı” Gelen ambulans yetkililerinin kendilerine çocukları için “cenaze almaya geldik” dediğini belirten baba Adem Açıkyürek ise, “Bize, ‘cenaze almaya geldik’ diyorlardı. Sonrasında içeri giriyorlar, biz giremiyoruz tabi yeni doğan ünitesi olduğu için. Bize, ‘bu çocuğun hiçbir şeyi yok, içeriden cenaze almaya geliyorsunuz, yavaş gelin’ diyorlardı. Yani çocuğu orada öldürmek istemişler. Bize bunu Semiha Yavuz söyledi. Adil Can Şenay’la beraber Semiha Yavuz ortak çalışıyorlar zaten. Eşimin doğumu olduğu sırada, 10 tane daha aynı şekilde kuvöze çocuk alındı. Çocuğu sevk ettireceğimiz o gün ikizlerden bir tanesi ölmüştü. Annesi yalvardı Kolan Hastanesine çocuğunun bir tanesini götürmek için bana ‘ne olur bu çocuğu buradan al’ dedi. Ben o gün çocuğu oradan aldım. Zaten alacaktım ama devlet hastaneleri dolu, özele sevk ediyorlardı. Bağcılar Belediyesi personeliyim, Belediye Başkanımız yardımcı oldular. Çocuğumun sağlık durumu şu anda iyi. Herhangi bir sıkıntısı yok. Bu olay 27 Ocak’ta meydana geldi” şeklinde konuştu. Davaya ilişkin 47 sanığın yargılandığı duruşma sürüyor.
İstanbul Prof. Dr. Aysun Bay: “KKTC’nin bağımsızlığını desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz” Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 41. Kurtuluş Yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna katıldı. Prof. Dr. Bay, resepsiyon sırasında yaptığı açıklamada, KKTC’nin uluslararası alanda devlet olarak tanınması için yürütülen çalışmalara kararlılıkla devam edeceklerini belirtti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TBMM Başkanvekili Celal Adan, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ve üst düzey yetkililer katıldı. Resepsiyonun ardından Prof. Dr. Aysun Bay, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler ile bir dizi önemli görüşme gerçekleştirdi. "KKTC’nin bağımsızlığı için çalışmalarımıza devam edeceğiz" Prof. Dr. Aysun Bay, görüşmelerinde, Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu olarak KKTC’nin bağımsızlığının kabul edilmesi için uluslararası alanda yaptıkları çalışmalara değindi. Bay, "KKTC’nin uluslararası toplum tarafından devlet olarak tanınması ve bağımsızlığının kabul edilmesi için yürüttüğümüz tüm diplomatik çalışmalarımıza büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz" dedi. Prof. Dr. Bay ayrıca, federasyon olarak KKTC’nin uluslararası sağlık turizmi alanındaki potansiyelini de desteklediklerini belirtti. Sağlık turizmi alanında işbirliği görüşmeleri Prof. Dr. Aysun Bay, resepsiyon sırasında, Türkiye ile KKTC arasında sağlık turizmi alanında daha yakın işbirliği yapmak amacıyla görüşmelerde bulundu. Bu kapsamda, iki ülke arasındaki sağlık turizmi ilişkilerinin geliştirilmesi için bir dizi proje üzerinde de duruldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşme gerçekleştirildi Prof. Dr. Bay, resepsiyon kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile de bir araya gelerek, Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu’nun Türkiye ile KKTC arasında yürüttüğü sağlık turizmi çalışmalarını aktardı. Görüşmede, iki ülke arasındaki sağlık turizmi alanındaki işbirliğinin nasıl güçlendirilebileceği ele alındı. KKTC Cumhurbaşkanı eşi Sibel Tatar ile görüşme Prof. Dr. Aysun Bay, ayrıca KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar ile de görüşerek, federasyonun yürüttüğü sağlık turizmi projeleri hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Aysun Bay ve heyeti, temaslarını tamamladıktan sonra Ankara’ya dönerek, KKTC ile sağlık turizmi alanındaki işbirliğini güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceklerini ifade etti.