KÜLTÜR SANAT - 04 Kasım 2024 Pazartesi 12:02

Mersin’de geleceğin ressamları buluştu

A
A
A
Mersin’de geleceğin ressamları buluştu

Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi tarafından düzenlenen 22. Geleneksel Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışması sona erdi. Yeteneklerini sergileyen geleceğin ressamları dünyaca ünlü Mersinli ressam Ahmet Yeşil ile tanışma fırsatı yakaladı.


Sadece Mersin’in değil Türkiye’nin de en seçkin ve prestijli çocuk resim yarışmalarından biri olarak gösterilen Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışmasının 22.’si yapıldı. Mersinli ressam Ahmet Yeşil’in adını taşıyan ve Yeşil’in de jüri üyesi olarak yer aldığı yarışma, bu yıl da minik ressamları buluşturdu. 6-8, 9-11 ve 12-15 yaş kategorilerinde Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen resim yarışmasında Ahmet Yeşil, Veli Mert, Aynur Sakuçoğlu, İbrahim Tokaslan ve Taner Tunga jüri üyeliği yaptı.



“Çocuklarımız sanatla büyüsün istiyoruz”


Yenişehir Belediyesi 22. Geleneksel Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışmasının ödül töreninde konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, çocukların sanata olan ilgilerinin önemine dikkat çekti. Özyiğit, “Çocuklarımız yarışmadı, güzel bir etkinliğe katıldılar. Hep birlikte renkli bir gün yaşadık. İnanıyorum ki buradan nice Ahmet Yeşil’ler çıkacak ve biz de onların eserlerini galerilerimizde sergilemekten gurur duyacağız. Çocuklarımızın burada olması, onların sanata olan ilgisini gösteriyor. Yenişehir’de, kentimizde bir sanat galerimiz yoktu; bu eksikliği gidermek için Ahmet Yeşil’in de adını yaşattığımız iki galeri kurduk ve bugüne dek 25 sergi açtık. Çocuklarımız da bu galerileri gezerek sanatla buluşuyor. Sanatın onların dünyasında farklı bakış açıları oluşturmasını umuyoruz. Çocuklarımızın sanata olan ilgilerini artırmak, gelecekte onların yaşamında fark oluşturacaktır” dedi.


Özyiğit, sanatı ve sporu kapsayan ’hareket’ ilkesine değinerek, belediyenin sanata verdiği önemin altını çizdi. Başkan Özyiğit, “Yenişehir’de yola çıkarken 6 temel ilke belirledik. Bunlardan ilki, sanat ve sporu içeren ‘hareket’ ilkesiydi. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz sanat etkinlikleri oldukça ilgiyle takip ediliyor. Ekim ayında Uluslararası Yenişehir Kültür Festivalimizi düzenledik. Özdemir İnce gibi değerli şairler ve yazarları vatandaşlarımızla buluşturduk. Ardından Uluslararası Mersin Kushimoto Sokak Sanatçıları Festivalimizi gerçekleştirdik" diye konuştu.



Mersin’de geleceğin ressamları buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Üniversiteli anne hem koyunlarına hem de kendi kuzusuna bakıyor Karaman’da üniversiteden mezun olduktan sonra köyünde devletten aldığı hibe ile hayvancılık yapmaya başlayan 30 yaşındaki Sümeyye Teber hem annelik yapıyor hem de 70 koyuna bakıyor. Karaman merkeze bağlı Kızık köyünde yaşayan 30 yaşındaki Sümeyye Teber, Erciyes Üniversitesi Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Teknikerliği Bölümünden mezun olduktan sonra Uzman Eller Projesi kapsamında devletten aldığı 250 bin liralık hibe ile 51 koyun ve 2 koçla çiftlik kurdu ve 51 koyunu 1 yıl içerisinde 70’e çıkardı. 3 yaşındaki oğlu ile birlikte hayvancılık yapan Teber hayalindeki işi yapmanın mutluluğunu yaşıyor. "Aldığım 250 bin liralık hibe ile 51 adet koyun ve 2 koç alarak işe başladım" Üniversiteden mezun olduktan sonra hayvancılıkla uğraşmaya başlayan 30 yaşındaki Sümeyye Teber, “Erciyes Üniversitesi Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Teknikerliği mezunuyum. Karaman’ın Kızık köyünde yaşıyorum ve hayvancılık yapıyorum. Karaman, hayvancılık ve tarımın ön planda olduğu bir şehrimiz. Hayvancılığa uzaktan da olsa aşinalığım vardı. Üniversitede, hayvancılığın ileride daha verimli olacağını düşündüğüm için bu bölümü seçtim. Mezun olduktan sonra, imkanlar el verdikçe bu işe başladım. Şu an geliştirme aşamasındayım. 2023 yılında Uzman Eller Projesi kapsamında aldığım 250 bin liralık hibe ile 51 adet koyun ve 2 koç alarak işe başladım. Şu an 70’e çıkardım, yaklaşık 2-3 yıl içerisinde mevcut sayıyı iki katına çıkararak devam etmek istiyorum. Hayalim her zaman kendi işimi yapmaktı, kendi işimin başında olmaktı. İmkanlar el verdiği için bu işe başlayabildim. Devlet projesi ile hibe almak büyük bir avantaj oldu, bu sayede kendimi geliştirebildim. Şu an yaklaşık 70 tane dişi hayvanımız var ve bunu minimum 250 kapasiteye çıkarmayı hedefliyoruz. Şu anda hem yavru verimi hem de süt verimi açısından iyi sonuçlar alıyoruz. İleride bu sütü işleyerek satmak, yani yoğurt ve peynir gibi ürünler üreterek satışa sunmayı planlıyorum” dedi. “Çocuğumla birlikte bu işi yapabilmek çok güzel” Devletin çeşitli hibe ve kredileri olduğunu belirten Teber, “Bunları araştırabilirler, ben de yaklaşık bir yıl araştırdıktan sonra Uzman Eller Projesi’ne denk geldim, benim için büyük bir şanstı. Hibe dışında genç çiftçi kredileri, hayvancılık kredileri, hayvan alımından sonra yem kredileri gibi imkanlar var. Eğer ailelerinden destek alıyorlarsa ve mevcut bir yerleri varsa, bu kredilerle işe başlayabilirler. Elbette her işte olduğu gibi ilk 2-3 yıl biraz zorlanacaklardır ama daha sonra kendi işlerini yapmak ve bu konuda uzmanlaşıp kaliteli bir seviyeye ulaşmak, bu işe ayrı bir değer katacaktır. Sabit olarak 8-5 bir işte çalışsalar, başka insanlarla muhatap olacaklar, o işin zorluklarını yaşayacaklar ve kariyer sahibi olmak için en azından 1-2 yıl çabalayacaklar. Hayvancılıkta da aynı. Krediyi alıp işe başladıklarında, hatta bir veteriner bile olsalar, ilk başlarda zorlanabilirler, ‘yapamıyorum’ diyebilirler ama bence bir kadın bir evi çekip çeviriyorsa, bir çocuğu büyütebiliyorsa yani bu dünyaya bir insan yetiştirebiliyorsa, kolaylıkla hayvan da yetiştirip bu işi de başarabilir. Ben hayvancılığa 51 koyun ile başladım, şu an 70 tane var ve hepsi gebe. Bu gelen kuzularla sayıyı en az 100’e tamamlayacağım. Başta zorlanacağımı düşündüm ama işin göründüğünden daha kolay olduğunu fark ettim. Türk kadınları cephede bile kendini göstermiştir; böyle bir atalara sahipken, biz de gayet başarılı bir şekilde hayvancılığı yapabiliriz. Deneyen herkesin bu konuda başarılı olabileceğini düşünüyorum. Hayvanlarla ilgileniyoruz, onların kuzularını bekliyoruz ama kendi kuzuma da vakit ayırıyorum. Evet, biraz zorluğu olabiliyor ama üstesinden gelebiliyorum çünkü oğlum da benim gibi hayvanları severek büyüdü. Beraber bile çıkıp bu işleri yapabiliyoruz. O yüzden, çocuğumla birlikte bu işi yapabilmek çok güzel” diye konuştu.
Tunceli Tunceli’de, filmlere konu olacak dolandırıcılık olayı Tunceli’de, define bulma, define kazma ve tarihi eser satışı vaadiyle kimi vatandaşları dolandıran şahısların bulunması amacıyla çalışma başlatıldı. Yetkililer, yalan ve kandırıcı vaatlerde bulunarak vatandaşları mağdur etmeye çalışanlara karşı dikkatli olunması yönünde çağrıda bulundu. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kimi vatandaşların, define bulma, define kazma ve tarihi eser satışı yoluyla dolandırıldıkları ortaya çıktı. Güvenlerini kazanarak para temini sağlayan şahıslarca dolandırıldıklarını anlayan vatandaşların başvurusu üzerine polis ve jandarma tarafından çalışma başlatılırken Cumhuriyet Savcılığı tarafından da tahkikata başlandığı belirtildi. Kimi vatandaşların yüz binlerce lira dolandırıldığının öğrenildiği olaylara ilişkin başta köy muhtarları olmak üzere vatandaşlara bilgilendirmelerde bulunulurken Hozat Belediye Başkanlığı da dolandırıcılık olaylarına karşı dikkatli olunmasını isteyen açıklama yayımladı. Belediye açıklamasında, ’’İlçemizde define bulma, define kazma ve tarihi eser satışı yönünde vatandaşlarımızı dolandırmaya çalışan yabancı şahıslar görülmüştür. Bu dolandırıcılar, çeşitli yalan ve kandırıcı vaatlerle halkımızı mağdur etmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca son dönemde telefon yoluyla kendini kamu görevlisi olarak tanıtıp para talep eden dolandırıcıların da faaliyet gösterdiği gözlemlenmiştir. Vatandaşlarımızın dikkatli olmaları ve bu tür şüpheli durumlarla karşılaştıklarında derhal kolluk kuvvetlerine başvurmaları önemli rica olunur. Unutmayınız, kolluk kuvvetleri sizden telefon yoluyla para istemez. Dolandırıcılık girişimlerine karşı vatandaşlarımızın dikkatli olmaları önemli duyurulur” ifadelerine yer verildi.