KÜLTÜR SANAT - 08 Kasım 2024 Cuma 09:50

Mersin 1,5 milyon misafiri ağırladı: En çok Cennet ve Cehennem obrukları ziyaret edildi

A
A
A
Mersin 1,5 milyon misafiri ağırladı: En çok Cennet ve Cehennem obrukları ziyaret edildi

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan Mersin, bu sene 1,5 milyon misafiri ağırladı. Zeus’un yüz başlı ejderhayı etkisiz hale getirip Cehennem çukurunda tuttuğu gibi birçok mitolojik hikayesi ve içinde bir kitabe olan ’Cennet ve Cehennem’ obruklarını ise 350 bin kişi ziyaret etti.


Türkiye’nin turizm noktalarından Mersin, hem deniz hem de kültür tatili için gelenleri ağırlıyor. Erdemli’de bulunan Kızkalesi’nden Silifke’de yer alan Cennet ve Cehennem obruklarına kadar birçok tarihi mekanı barındıran kente gelenlerin sayısı ise her geçen yıl artarak devam ediyor. Bu sene ilk 10 ayda kent 1,5 milyon misafiri ağırladı. Geçmiş yıllara göre yaklaşık yüzde 30 artan ziyaretçiler, hem deniz tatili yaptı hem de ören yerleri başta olmak üzere birçok tarihi mekanı ziyaret etti. Kültür gezilerinde en çok ziyaret edilen yer ise birçok mitolojik hikayeye konu olan ve içinde bir de kitabe bulunan ’Cennet ve Cehennem’ obrukları oldu. Obrukları bu sene 350 bin kişi ziyaret etti. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da obrukları gezerek, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay ile yetkililerden bilgi aldı.



"350 bin kişi ziyaret etti, hedef 500 bin"


Cennet ve Cehennem obruklarının en çok ziyaret edilen ören yeri olduğunu belirten Vali Pehlivan, ”Ülkemiz genelinde de en çok ziyaret edilen yerlerden birisi. Bu yıl 10 aylık sürede yaklaşık 350 bin kişi Cennet-Cehennem ören yerimizi ziyaret etti. Bir önceki yılla kıyasladığımızda yaklaşık 70 bin kişilik bir artış olduğunu görüyoruz. Tabii bu bizi sevindiriyor” dedi.


Ören yerinin hem hikayeleri hem de jeolojik yapısı ile ilgi uyandırdığını belirten Vali Pehlivan, yıl sonunda 500 bin ziyaretçiyi hedeflediklerini kaydetti.



"Geceleri de ziyarete açılacak"


Gece müzeciliğinin Cennet ve Cehennem ören yerinde yapılmasını planladıklarını aktaran Pehlivan, ”Mersin’imizin sıcak bir iklimi var. Gece ziyaretleri daha münasip oluyor. Bizim de gece müzeciliğini burada uygulama imkanımız var” diye konuştu.


Cennet Obruğu olarak tabir ettikleri mekana inmek için 452 basamak inildiğini belirten Vali Pehlivan, engelli, yaşlı ve sağlık sorunları olanlar için de asansör olduğunu dile getirdi.



"Zeus yüz başlı ejderhayı Cehennem çukurunda tutmuş"


Obruğun jeolojik özelliklerinin yanı sıra mitolojik birçok hikayesinin olduğunun altını çizen Vali Pehlivan, ”Zeus Tapınağı’nın burada olduğu varsayılıyor. Özellikle Cehennem çukurunda Zeus’un 100 başlı ejderhayı etkisiz hale getirdiği ve Etna Yanardağı’na hapsetmeden önce Cehennem çukurunda tuttuğu rivayet edilir. Tabii bunlar mitolojik hikayeler” ifadelerini kullandı.



Kent 1,5 milyon misafiri ağırladı


Kente gelen ziyaretçi sayısı ile ilgili de bilgi veren Pehlivan, ”Toplamda 10 ören yerimiz, sayısız tarihi eserimiz var. 321 kilometre Akdeniz’e sahil bandımız ile Toroslar’da doğal güzelliklerimiz var. Bunları ziyarete gelen sayısı da her geçen yıl artıyor. Mersin bu yılın ilk 10 ayında yaklaşık 1,5 milyon misafir ağırladı. Bu da önceki yıllara göre yüzde 30’a yakın bir artışa tekabül ediyor. İnanıyoruz ki önümüzdeki yıllarda bu daha da artacaktır. Geçtiğimiz ağustos ayında Çukurova Uluslararası Havalimanımız açıldı. İlimize ulaşım hızlı ve konforlu standartlara erişmiş oldu" dedi.


Konya’dan gelerek ören yerini ziyaret eden Barış Köse, "Cehennem çukurunda kafamız dönse de Cennet çukuru çok güzel, oksijeni bol. Herkes gelip görsün" ifadelerini kullandı.


İzmir’den gelen Ahmet Güzel ise, "Önce Cehennem çukuruna yukarıdan baktım, cam teras yapılmış gayet güzel. İlk 29-30 sene önce gelmiştim, çok kötüydü burası. Şimdi gayet iyi olmuş" diye konuştu.



Mersin 1,5 milyon misafiri ağırladı: En çok Cennet ve Cehennem obrukları ziyaret edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit’te doğalgaz atağı Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’ın, Aksa Doğalgaz yetkilileriyle çalışmaların hız kazanması için yaptığı görüşmeler sonucu ana hat döşeme çalışmaları başladı. Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, “Sarıkız Mahallesi’nde ana hat döşeme çalışmalarının bugün itibariyle başladığının müjdesini verelim. Doğalgazı Edremit’in her mahallesine ulaştırma hedefimizde 2025 yılı önemli bir yıl olacak” dedi. Remzi Molvalıoğlu Caddesi’nde başlayan ve Edremit’in her mahallesine doğalgazın en kısa sürede ulaşması için yapılan 2025 yılı çalışma programıyla doğalgaz hattında ciddi mesafe alınıyor. Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, “Sarıkız Mahallesi’nde ana hat döşeme çalışmalarının bugün itibariyle başladığının müjdesini verelim. Doğalgazı Edremit’in her mahallesine ulaştırma hedefimizde 2025 yılı önemli bir yıl olacak. Çevre dostu, daha verimli, ekonomik ve modern bir enerji kaynağı artık kentimizde güvenli bir şekilde kullanılabilir hale gelecek. Hemşehrilerimizi temiz ve güvenilir enerjiye kavuşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. Aksa Doğalgaz ile yapılan görüşmeler sonucunda 2025 yılı çalışma programında Güre Mahallesi de yer alıyor. Doğalgaz hattı döşemesi esnasında bozulan yollarda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına bozuk cadde ve sokakların hızla düzeltileceği, en kısa sürede tamamlanacağı da öğrenildi.
İzmir Diyabet artış hızımız dünya ortalamasının üç katı Dr. Öğr. Üyesi ve Biomühendis Ece Yıldız Öztürk, ülkemizde diyabetli sayısının 10 milyonun üzerinde olduğunu ve bu sayının her geçen yıl arttığını ancak bu artışın doğru beslenme ile azalabileceğini söyledi. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, diyabetin önlenmesinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmenin önemli olduğunu; karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde tüketmek gerektiğini belirtti. Diyabete karşı sağlıklı beslenme önerilerinde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, “Karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde almak önemlidir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve düşük yağlı süt ürünleri içeren bir diyet tercih edilmeli. Beyaz ekmek ve un yerine tam tahıllı ürünler (tam buğday ekmeği, bulgur, esmer pirinç) tüketilmeli” dedi. Geçtiğimiz günlerde Erasmus Personel Hareketliliği Programı kapsamında Belçika’nın Geel şehrindeki Thomas More Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden davet alarak, “Diyabet” temalı yaz okulunda uluslararası öğrencilere "Diyabet Yönetimindeki İnovatif, İleri, Güncel Biyomühendislik Uygulamaları" konusunda dersler veren Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, Türkiye’de diyabet prevalansının (görülme sıklığı) artış hızının dünya ortalamasının üç, Avrupa ortalamasının dört katı olduğunu belirterek, “Diyabet, 2000 yılından bu yana tüm dünyada yüzde 70 artış gösterdiği için 2019 yılında en çok ölüme neden olan hastalıklar sıralamasında 10. sıraya girdi. Özellikle erkeklerde 2000-2019 yılları arasında diyabete bağlı ölümlerde yüzde 80 artış kaydedilmiştir” dedi. Tip 2 diyabet çocuklarda da görülüyor Diyabetin global açıdan çok büyük bir sorun haline geldiğini ve ülkemizde de bir halk sağlığı sorunu olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk şu bilgileri verdi: “Diyabetin başlıca sebepleri arasında obezite, hareketsizlik, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler yer alıyor. Özellikle büyük şehirlerde fast food tüketimi ve fiziksel aktivite eksikliği bu durumu daha da kötüleştiriyor. Türkiye’de 10 yıl ara ile Tip 2 diyabet yaygınlığı yüzde 7,5’tan yüzde 13,5’a çıktığı saptanmıştır. Tip 2 diyabetin görülme sıklığı genellikle 40 yaş ve üstü dönemde görülürken; artık çocukluk yaşlarında da çok sık görülmeye başlanmıştır. Tip 2 diyabet gelişimini engellemek veya geciktirmek elimizdedir. Sağlıklı ve dengeli beslenme, her gün 1 saat kadar kardiyo-egzersiz yapmak, sağlıklı kiloyu korumak gibi yaşam ve beslenme tarzı değişiklikleri, stres yönetimi, yeterli ve düzenli uyku, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkların bırakılması özellikle Tip 2 diyabet üzerinde önleyici veya geciktirici etkide olabilmektedir.” Dengeli beslenme Diyabetin önlenmesinde doğru beslenme ile ilgili önerilerde bulunan Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk şunları söyledi: “Karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları dengeli bir şekilde almak önemlidir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve düşük yağlı süt ürünleri içeren bir diyet tercih edilmelidir. Beyaz ekmek ve un yerine tam tahıllı ürünler (tam buğday ekmeği, bulgur, esmer pirinç) tercih edilmelidir. Tam tahıllar, lif açısından zengindir ve kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Sebzeler, meyveler, baklagiller ve kuruyemişler yüksek lif içerir. Lif, sindirimi yavaşlatarak kan şekerinin yükselmesini engeller. Rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan (hazır atıştırmalıklar, şekerli içecekler) uzak durulmalıdır. Bu gıdalar hızlı kan şekeri artışlarına neden olabilir. Kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri ve işlenmiş gıdalardaki doymuş ve trans yağlar sınırlandırılmalıdır. Bunun yerine zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tercih edilmelidir. Öğünlerin düzenli aralıklarla tüketilmesi, kan şekeri düzeylerinin stabil kalmasına yardımcı olur. Ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalıklar (meyve, yoğurt, kuruyemiş) tercih edilmelidir. Yeterli miktarda su içmek, metabolizmanın düzgün çalışmasına yardımcı olur. Günde en az 8-10 bardak su önerilmektedir.” Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, son olarak tüm bu beslenme alışkanlıklarının, diyabetin önlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra genel sağlık ve zindeliği de artıracağını vurguladı