GÜNDEM - 13 Kasım 2024 Çarşamba 10:52

Galatasaray'ın maçını izlemeye giderken kazada ölen 9 yaşındaki Yiğit'in organları bağışlandı

A
A
A

Galatasaray'ın yıldızlarını sahada ilk kez izlemek için babası ile birlikte Muğla'nın Bodrum ilçesinden İstanbul'a giderken meydana gelen kazada hayatını kaybeden Galatasaray Spor Okulu futbolcusu 9 yaşındaki Yiğit Kurt'un beyin ölümü üzerine ailesi tarafından organları bağışlandı. Gözü yaşlı Pınar ve Serkan Kurt çifti, Galatasaraylı futbolculardan son yolculuğunda oğullarının yanında olmasını istedi.

Bodrum'dan Galatasaray-Tottenham maçını izlemek için İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan Serkan Kurt ve 9 yaşındaki oğlu Yiğit Kurt, Balıkesir'in Susurluk ilçesinde aracın tır ile çarpışması sonucu yaralandı. Kaza yerine ilk olarak Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu'nun korumaları geldi. Bir programa giden Vali Ustaoğlu büyük kazayı görünce olay yerinde makam aracını durdurdu. Korumalar yaralılara yardımcı olmaya çalıştı. Baba Serkan Kurt Susurluk Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, oğlu Yiğit ise Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi'ne nakledildi. Baba Kurt'un boyun bölgesinde kırıklar tespit edilirken, 9 yaşındaki Yiğit'in günler süren yaşam mücadelesi sonrasında beyin ölümü gerçekleşti. Zor bir karar veren Kurt Ailesi, 9 yaşındaki oğullarının tüm organlarını bağışlama kararı aldı.

Galatasaray'ın maçını izlemeye giderken kazada ölen 9 yaşındaki Yiğit'in organları bağışlandı

"Tottenham zaferini statta yaşayacaktı"

Kaza anını anlatan baba Serkan Kurt, "Oğlum 9 yaşındaki Yiğit Kurt ile beraber perşembe günü Bodrum'dan İstanbul'a Galatasaray-Tottenham maçı için yola çıktık. İmkanlarımız da yoktu. Birkaç arkadaşımız vesile oldu, bir şekilde maça gitmeye karar verdik ve perşembe günü sabah yola çıktık. Yola çıkmadan 3 gün önce oğlum tüm hazırlıklarını yaptı, formalarını, bayraklarını kattı arabanın içine. Ben bilmiyordum böyle bir şey yaşanacağını. Yiğit Kurt, benim oğlum 9 yaşındaydı, ilkokul son sınıf öğrencisiydi. Koyu bir Galatasaraylıydı. Yola çıktık ve otobanda Susurluk yolunda çok büyük bir kaza geçirdik. Ben farklı hastaneye kaldırıldım, tedavi gördüm. Oğlum ise buraya Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi'ne getirildi. Benim de omuriliğimde sorun olduğunu düşündüler, MR çekildi. Eşim geldi bu arada, hem oğlumun hem benim yanımda olmaya çalıştı. Ancak oğlum geldiği günden bu yana çok kötüymüş. Sonra beni bir ambulansla buraya naklettiler. Bugün de oğlumun beyin ölümünün gerçekleştiğini öğrendik. Biz bir şeylerin kararını vermekte çok güçlük çektik. Beyin ölümü gerçekleştiğinde kalbi atıyor. Çocuğunuzun yanına gidiyorsunuz, her an kalkacakmış gibi, sarılacakmış gibi hissediyorsunuz ama olmuyor. Çok zor karar verdik, düşündük. Aslında düşünme kısmının kısa sürmesi lazım. Beyin ölümünden sonra kalbin durma süresi yok dedi doktorlar, her an olabiliyormuş. Biz de oğlumuzun organlarını annesi ile ağabeyi ile beraber bağışlamaya karar verdik" dedi.
Baba Serkan Kurt, Vali Ustaoğlu'nun korumalarının kaza sonrası kendilerine yardım ettiğini de anlatarak, "Balıkesir Valisi olduğunu sonradan öğrendiğim bir kişinin korumaları bize yardımcı oldu. Allah bin kez razı olsun, bizimle çok ilgilendi. Hastanedeyken de arayıp sormuş. Kendisini tanımıyorum ancak sağolsun, hakkını helal etsin. Baba yürekli bir insanmış. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.

"Biz ağlıyoruz ama başka ailelerin düğünü olacak"

Galatasaray'ın maçını izlemeye giderken kazada ölen 9 yaşındaki Yiğit'in organları bağışlandı

Serkan Kurt, oğlunun acısını huzurla yaşamak istediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oğlumun, Yiğit'imin kalbini taşıyacak olan çocukla tanışmak istiyorum. Kesinlikle bir çıkarım yok. Ona sarılmak, oğlum gibi sevmek istiyorum. Galatasaray konusuna gelirsek. Ben bir baba olarak başaramadım, oğlumu stada götüremedim. Lütfen gelin, son yolculuğumuzda oğlumuzun yanında olun. Hissedecek, ben bunu biliyorum. Benim oğlum çok temiz kalpli bir çocuktu. 1 ay önce kumbarasındaki paraları SMA'lı bir hasta çocuk için bağışlamıştı. Organ bağışı gerçekten çok önemli. Ben ağlıyorum, biz ağlıyoruz ama başka ailelerin düğünü olacak. Bu hastanede belki de tam şu anda organları alınıyor. Hem üzülüyorum, hem seviniyorum. Oğlum başka bir bedende yaşayacak. 10 gündür buralardayız. Çok çöktük, acımı yaşamak istiyorum. Galatasaray Kulübü'nden rica ediyorum, lütfen oğlumun son yolculuğunda yanımızda olun. Herkesi çok seviyordu. Özellikle İcardi, Mertens, Osimhen. Oğlum benden Osimhen maskesi istedi, alamadım. 'Stada gidelim GS Store'dan alacağım' dedim oğluma. 'Tamam baba, paran olduğunda alırsın' dedi. Lütfen yanımızda olsunlar, oğlumu kırmasınlar. Böyle bir şey olursa ben bir ömür duacı olurum, bir ömür köle olurum."

Gözü yaşlı anne Galatasaray camiasına seslendi

Anne Pınar Kurt ise, oğlunun birçok çocuğun bedeninde yaşayacağını söyledi. Anne Kurt, "Oğlumun kalbi onda (bağışı alan kişi) atacak, onda can bulacak. Benim oğlum onlarda yaşayacak. Ben de gidip o çocukları seveceğim, kendi çocuklarım gibi sevmek istiyorum. Ben onları severek oğlumun bütün organlarını hissetmek istiyorum. Oğlum fanatik bir Galatasaraylıydı. Ya futbolcu ya da arkeolog olmak istiyordu. Çok merhametli bir çocuktu. Ben Galatasaray'dan herhangi bir futbolcunun oğlumun cenazesine gelmesini istiyorum. Oğlumun son arzusunu gerçekleştirsinler, bir anne olarak yalvarıyorum. Oğlum onları göremedi ama onlar lütfen oğlumu gelip görsünler. Bir anne olarak tüm Galatasaray camiasına yalvarıyorum" dedi.

Galatasaray'ın maçını izlemeye giderken kazada ölen 9 yaşındaki Yiğit'in organları bağışlandı

Öte yandan, hayatını kaybeden minik Yiğit'in karaciğeri, böbrekleri ve kalbi nakil bekleyen 4 çocuğa nakledilecek. Yiğit'in kalbi ise Hacettepe Üniversitesi'nde yine 9 yaşındaki bir çocuğa nakledilecek. 9 yaşındaki Yiğit'ten geriye Galatasaray Spor Kulübünde oynadığı futbol videoları ve en sevdiği Galatasaraylı futbolcularla TV ekranı önünde çekilmiş fotoğrafları kaldı.

Bahadır Demirçeviren

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 14 Kasım Diyabet Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 14 Kasım Diyabet Günü dolayısıyla stant kuruldu. Diyabet hakkında hasta ve hasta yakınlarına bilgi verilen etkinliğe hastane ESOGÜ Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız ile İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Aysen Akalın, Prof. Dr. Göknur Yorulmaz ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Toygar Kalkan katıldı. Tüm dünyada önemi her geçen gün artan önemli ve öncelikli sağlık sorunu Etkinlikte günümüzde diyabetin, sıklığı ve sebep olduğu sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi her geçen gün artan önemli ve öncelikli sağlık sorunu olduğu belirtildi. Yaşam tarzındaki değişim ile birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan toplumların tümünde özellikle tip 2 diyabet prevalansı hızla yükseldiği belirtilerek, "Geçmişte ‘insüline bağımlı olmayan diyabet’, ‘erişkin diyabet’ veya ‘tip II diyabet’ olarak da isimlendirilen tip 2 diabetes mellitus tüm diyabet olgularının yüzde 90’dan fazlasını oluşturmaktadır ve en yaygın görülen diyabet formudur. Tip 2 diyabet, obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak genellikle daha sık görülmektedir. Hastalığın temelinde genetik olarak yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen ve giderek artan insülin direnci ve zamanla azalan insülin salınımı söz konusudur. Yanlış beslenme ve hareketsizlik son yıllarda gençlerde ve hatta çocuklarda da obezite ve diyabet tanı hızını arttırmaktadır. Tanısında gecikme ve hastaların takip uyumundaki sorunlardan dolayı tedavileri de yeterli olamamaktadır" denildi. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nün önemi Her yıl 14 Kasım Dünya Diyabet Günü olarak çeşitli farkındalık aktiviteleriyle anılmakta ve diyabet hastalığının önemine dikkat çekilmeye çalışıldığı belirtilerek, "Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Diyabet Federasyonu tarafından 1921’de insülini keşfederek sayısız hayatı kurtaran Fredrick G. Banting’in doğum günü olan 14 Kasım Dünya Diyabet gün olarak ilan edilmiş ve 2007 yılından itibaren de resmi olarak kutlanmaktadır. Diyabetin; şeker yüksekliğinden ibaret olmadığı, çok sayıda ölümcül ve sakat bırakıcı soruna yol açabildiği vurgulanarak diyabetin azaltılması ve daha etkili tedavi ve takibine yönelik bilgilendirmeler yapılmaktadır. Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi diyabette de hastalar en büyük sağlık paydaşımızdır. Hastaların kendi tanı ve tedavi süreçlerinde bizlerle işbirliği yaparak hastalıklarla mücadele etmemiz sağlıkta başarılı olabilmemizin temel şartıdır" diye anlatıldı.
Kocaeli Yerel Kültür Müzesini 13 bin 500 kişi ziyaret etti Manav Türklerinin kültürel mirasını tanıtmak amacıyla kurulan Yerel Kültür Müzesi, 9 Kasım 2023’te kapılarını açmasından bu yana 13 bin 500 ziyaretçiyi misafir etti. Özellikle geleneksel kilim dokuma deneyimi sunan interaktif tezgah, müzenin en çok ilgi gören alanlarından biri oldu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Yerel Kültür Platformu’nun iş birliğiyle Yerel Kültür Müzesi’nde el sanatlarından geleneksel oyunlara kadar çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Geleneksel El Sanatları Atölyesi’nde yaklaşık 4 bin ziyaretçi kilim dokuma deneyimi yaşarken, Kilim Kiti Dokuma Atölyesi’ne katılan 400 öğrenci kendi kilimlerini dokuma fırsatı buldu. Ayrıca Sözlü Edebiyat Atölyesi’nde bin 934 öğrenciye masallar anlatılarak maniler ve bilmeceler söylenirken, Geleneksel Oyunlar Atölyesi’nde ise 3 bin çocuk topaç çevirme gibi oyunları deneyimledi. Müzede açılan çeşitli sergilerle Kocaeli’nin kültürel zenginlikleri tanıtıldı. "Kandıra Kilimine Ne Oldu?" adlı fotoğraf sergisi, Müzeler Haftası’nda düzenlenen "Kocaeli Değerleri" sergisi ve Dünya Turizm Günü’ne özel "Kocaeli Manav Köyleri" fotoğraf sergisi büyük ilgi gördü. Ayrıca Amir Ateş ve yöresel el sanatları üzerine düzenlenen söyleşilerde kültürel miras ele alındı. Kocaeli Yerel Kültür Çalıştayı ile şehrin kültürünü gelecek kuşaklara aktarma yol haritası belirlendi. Müze, Kocaeli’nin yöresel lezzetlerini tanıtmak amacıyla gastronomi turizmi alanında etkinlikler düzenleyerek ziyaretçilere yöresel tatlar sundu. Yerli Malı Haftası’nda coğrafi işaretli ürünler tanıtılarak öğrencilere ve turistlere Kocaeli’nin lezzetleri tanıtıldı. Üniversitelerin gastronomi bölümlerinden akademisyenler ve öğrencilerle düzenlenen söyleşilerde Kocaeli’nin yemek kültürü ele alınırken, gastronomi ekranında ziyaretçiler tarifleri e-posta yoluyla edinme imkanı buldu.
Erzincan MEB, ebeveynlere "Maarif Modeli" okulları açıyor Milli Eğitim Bakanlığınca, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde ebeveyn rolünün önemine vurgu yapmak ve ailelerin eğitim süreçlerine daha fazla dâhil olmasını sağlamak amacıyla "Maarif Modeli Ebeveyn Okulu" kursları açılacak. Yeni müfredatla getirilen ve öğrenciyi akademik, zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "bütüncül eğitim yaklaşımı" modeli kapsamında ebeveynlere de eğitim verilecek. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, çocukların bütüncül gelişiminde ailenin en önemli etkenlerden biri olduğunu gösteren araştırma sonuçlarından hareketle halk eğitimi merkezlerindeki "Aile Okulları" kapsamına Maarif Modeli Ebeveyn Okulu kurs programını da dâhil etti. Öğrenci velilerinin katılabileceği kursların programı, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", "Türk sosyal hayatında aile", "ailece nitelikli zaman", "ailede kültürel zenginlik", "çocuğun başarısında aile", "sosyal etkinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi", "hane içi dijital eğitim" ve "akran ve arkadaşlık ilişkileri" olmak üzere 8 konudan oluşuyor. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı halk eğitimi merkezlerinde, yüz yüze uygulanacak ve ücretsiz düzenlenecek kurslar; 32 ders saati olarak planlandı. Kurslar, Maarif Modeli formatörleri tarafından verilecek. Velilere çocukları ile yapabilecekleri etkinlikler hazırlandı Kurslar için alan uzmanlarınca çocukların bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal iyi olma durumunu ve sosyal yönlerini geliştirecek; doğal ortamda, aileleriyle, arkadaşlarıyla uyum içinde nitelikli zaman geçirmelerini sağlayacak oyun ve etkinlikler hazırlandı. Velilerin öneri niteliğindeki bu etkinlikleri kursun ardından çocuklarıyla da gerçekleştirmesi beklenecek. Kurslarda, Millî Eğitim Bakanlığınca okul ile aile iş birliğini güçlendirmek amacıyla çekilen "Ailem" dizisinden de bölümler izletilecek. Kurslara katılmak isteyen tüm öğrenci velileri, "e-yaygin.meb.gov.tr" üzerinden ya da şahsen başvuru yapabilecek. Beceriler çerçevesine yönelik veli rolleri anlatılacak "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" konulu derslerde modelin felsefesi hakkında bilgiler aktarılacak, yeni öğretim programlarının beceriler çerçevesine yönelik yapısı ile velilerin rolü anlatılacak. Ayrıca modelin eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan yaşanabilir çevrede, aile ve toplum ile huzurlu insana ulaşmayı amaçlayan yapısı aktarılacak. Kurslarda, çocuğun akademik başarıları ve sosyal ve duygusal becerilerden oluşan bütüncül gelişiminde ailenin rolüne ilişkin bilgiler de aktarılacak. Modelin uygulanmasında veliye düşen görev ve sorumluluklar detaylandırılacak. "Türk sosyal hayatında aile" dersleri "Türk sosyal hayatında aile" başlıklı derslerde ise toplumsal bir kurum olarak aile, tarihsel süreçte Türk aile yapısı, Türk aile yapısındaki değişim ve dönüşüm, Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar, mahalle kültürü ve komşuluk ilişkileri aktarılacak. Çocukla nitelikli zaman geçirmenin önemi vurgulanacak "Ailece nitelikli zaman" başlıklı derslerde de çocukla nitelikli zaman geçirmek, oyunun aile içi iletişimdeki yeri, oyunun çocuk gelişimine etkisi ile oyun ve etkinlikler anlatılacak. "Ailede kültürel zenginlik" başlıklı derslerde de kitap okuma alışkanlığı kazandırmada, çocukların kültürel ve sanatsal yönlerini güçlendirmede ailenin görev ve sorumlulukları ile kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılımın önemine ilişkin içerikler sunulacak. Çocuğun başarısında ailenin önemine vurgu "Çocuğun başarısında aile" başlıklı derslerde rol model olarak aile tiplerine vurgu yapılacak, "sosyal ekinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi" başlıklı derslerdeki başlıklar ise örneklerle anlatılacak. Dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkisi ele alınacak Kurslarda, dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkisine vurgu yapmak üzere "hane içi dijital eğitim" başlıklı ayrı bir program oluşturuldu. Bu kapsamda, ailelere bilinçli ve güvenli teknoloji kullanımındaki rolleri anlatılacak. Dijital ortamların çocuklar üzerindeki etkileri ile dijital bağımlılık ve bağımlılığı önleme yollarına ilişkin bilgiler verilecek. Akran ve arkadaşlık ilişkileri de anlatılacak "Akran ve arkadaşlık ilişkileri" konulu derslerde de akran gruplarının olumlu ve olumsuz işlevleri, akran ilişkilerini iyileştirme ve geliştirme yolları ile özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların velilerine yönelik eğitimler verilecek.