POLİTİKA - 10 Aralık 2025 Çarşamba 15:47

Başkan Seçer: "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır"

A
A
A
Başkan Seçer: "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, katıldığı sempozyumda demokratik ve sosyal belediyeciliğin kentlerin ihtiyaçlarına göre şekillenen önemli bir yönetim anlayışı olduğunu belirterek, yerel yönetimlerin halkla birlikte çözüm üretmesinin önemini vurguladı.


Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, bu yıl ‘Demokratik ve Sosyal Belediyecilik’ ana konusu ile düzenlenen ve Türkiye Belediyeler Birliği ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’na katıldı. Sempozyum ile demokratik ve sosyal belediyecilik anlayışının nasıl güçlendirilebileceği ve yeniden yapılandırılabileceğine dair konuya ilgi duyan tüm kesimleri bir araya getirmek amaçlanıyor.



"Sempozyumun sonunda alınacak olan çıktılar bir el feneri görevi görecek"


Konuşmasında, bir arada olmanın önemine değinen Başkan Seçer, farklı fikirleri dinlemenin belediye başkanlığı görevinde önemli olduğuna değindi. Seçer, "6,5 yıldır belediye başkanlığı görevinde bulunuyorum ve şunu öğrendim; sizden daha iyi bilen biri vardır. Onu dinlemek, onların deneyimlerinden yararlanmak lazım. Bu kapsamda, bu bir araya gelişler çok önemli. İnsanları dinlemek, deneyimlerinden yararlanmak lazım diye düşünüyorum" sözlerine yer verdi.



"Demokrasi, yerel yönetimlerde başlayan kutsal bir kavramdır"


Halk iradesinin gerçek anlamda tecelli ettiği makamların başında belediye başkanlığı ve muhtarlık olduğunu vurgulayan Seçer, belediye başkanlarının bir siyasi partiyi temsilen seçime girmesinin ötesinde belediye başkanının hüviyetinin, halktaki itibarının ve toplumdaki algısının seçimlere etki ettiğini söyledi. Demokrasinin ilk olarak bu kurumlarda başlayan kutsal bir kavram olduğunu ifade eden Seçer, "Beraber yaşadığınız toplumda demokrasi ile ortaklaşıyorsunuz, yaşam alanınızı, o alanı nasıl sevk ve idare edeceğini beraber belirliyorsunuz. Katılımcı demokrasiyi siyasiler çok kullanılır. Hepimiz demokrasiye aşığız ama göreve geldiğimiz zaman ne hikmetse demokrasiden uzaklaşırız. Hemen demokrasi gider, ‘en iyisini ben bilirim’ gelir" diyerek, böyle bir yönetim anlayışının doğru olmadığını vurguladı.



"Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır"


TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Türkiye’nin iz düşümü olan Mersin’de katılımcı demokrasiyi güçlendirmek için yaptıkları iyi uygulama örneklerinden bahseden Seçer, ‘Kente Sözümüz Var’ toplantılarına değindi. Kentte var olan her kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, meslek odaları, sendikalar ve kooperatiflerle ‘Kente Sözümüz Var’ toplantıları kapsamında bir araya geldiklerini söyleyen Seçer, "Yılda 2 kez, her bir toplantı en az 4-5 saat sürmek kaydıyla insanları dinliyoruz ve bunu zevkle yapıyoruz. Bilmediğimiz birçok şeyi o kitlelerden öğreniyoruz. Bir şehirde şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır. Sizin belediyeye, bir kurumdan transfer ettiğiniz bürokrat değildir. O sadece vatandaşın sizden talep ettiği ve ‘Bu sorunu yaşıyorum’ dediği sorunun çözüm yollarını bilir. Bunu bilimsel olarak bilir, uygulama deneyimi varsa ikisini harmanlar çözüm yolu üretir ama asıl bilen orada yaşayan insanlardır" dedi.



"STK temsilcileri bir siyasetçinin iyi ve kötü gününde yanında dimdik duran yol arkadaşlarıdır"


Büyükşehir Belediyesinin, Mersin’e Değer Katanlar (MEDEKA) Projesine de değinen Seçer, kentte kültürel ve sanatsal faaliyet yürütmek isteyen STK’ların tarafsız ve eşit bir şekilde desteklenmesi için bu kurulu hayata geçirdiklerini söyledi. MEDEKA’nın 12 ayrı kuruldan oluştuğunu ve Mersin’de yapılan bütün etkinliklerde önemli bir rol oynadığını ifade eden Seçer, bu kurulların içerisinde alanında uzman olan sivil toplum temsilcilerinin yer aldığını belirtti. Sivil toplum temsilcilerinin siyasetçilerin iyi ve kötü gününde yanında duran yol arkadaşları olduğunu söyleyen Seçer, "Şehre dair kararları ortak aldığınız için sonuç kötü çıkarsa onlar sizi savunuyor, çünkü birlikte almışsınız. İyi çıkarsa bunun mutluluğunu beraber paylaşıyorsunuz. Sizin şehirde seçmen kitleniz ile iletişiminizi kuruyor, fahri görevli oluyor. Sivil toplum örgütleri bizim yönetim anlayışımızda bu derece önemli" dedi.



"Sivil toplum kuruluşlarına kapılarımızı açtık"


Büyükşehirlerde en önemli konuların başında imar çalışmalarının geldiğini ifade eden Seçer, yapılan her çalışmada rant konusuna dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Mersin’de önceki yılların imar çalışmalarında yaşananları örnek göstererek, ilgili kurumlar ve odalar ile kurulan ilişkiyi dile getiren Seçer, "Mersin 30 yıldır plansız şehirleşen bir kent. Tam 30 yıldır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanları anlaşamıyor, 1/5000’lik planlar yapılamıyordu. Şehir Plancıları Odasına, Mimarlar Odasına, İnşaat Mühendisleri Odasına, Mersin Barosuna dedik ki; ‘Çalışmaları başlatıyoruz, size de kapıları açıyoruz, beraberce yapalım’. Meclisin büyük kısmı olmamasına rağmen kavgasız, gürültüsüz, amasız, fakatsız bir şekilde planları yapabiliyorsunuz. Çünkü kapıları açmışsınız, sivil toplumu da bunu ortak etmişsiniz" ifadelerini kullandı.



"Sosyal adaletsizliğin karşısında sosyal politikalar var"


Sosyal politikaların her kentin kendi özgün yapısı doğrultusunda şekillendiğine değinen Seçer, projelerin de buna göre dizayn edilebileceğini belirtti. Sosyal politikaların kapsayıcılığının altını çizen Seçer, "Biz Sosyal Politikalar Ofisini kurduk. Sosyal politikalar çok geniş bir tanım. Bunun içerisinde, yaptığınız destekler, dayanıklı kentler oluşturma hedefi, başta kadınlar olmak üzere üreticilerle kırsal kalkınma, yaş almış ve kimsesiz insanlara yarenlik etmek, çocuklar ve özel insanlar var. Bu kocaman dünyanın hepsi sosyal politikalardır" diye konuştu.



"Türkiye’de belediyecilik, sosyal politikalardan azade düşünülemez"


Seçer, Sosyal Politikalar Ofisinin tüm belediyeler arasında proje aktarımı sağlayarak en iyi hizmet kalitesini ortaya çıkarmaya yardımcı olduğunu söyledi. Sosyal politikaların daireler bazında bir arada tutularak bütçelerinin bu doğrultuda hazırlandığını ifade eden Seçer, "Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığının yanı sıra Tarımsal Hizmetler Dairesini de bunun içine koyuyoruz, çünkü kırsal kalkınmaya yönelik desteklerimizi burada sürdürüyoruz" dedi.


Seçer 2025 yılı bütçesi yapılırken dolar bazında 2019’dan bugüne kadar söz konusu dairelerin bütçelerinin 6 kat artarak yüzde 600 seviyelerine yükseldiğini belirlediklerini kaydetti.


3 gün sürecek olan 7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’nun çok değerli sonuçlar ortaya koyacağını belirten Seçer, "Sempozyumun; demokrasimizin, belediyelerimizin ve aynı zamanda merkezi hükümetin sosyal politikalarının güçlenmesine çok büyük katkılar yapacağını umut ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.



Başkan Seçer: "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şişli’de kaçak yapılar tek tek yıkılıyor Şişli’de bir AVM’de faaliyet gösteren bazı işletmelerin izinsiz ve ruhsata aykırı şekilde yapılan kaçak yerleri, Şişli Belediyesi ekipleri tarafından yıkıldı. Ayrıca denetimlerde ilçe genelinde bazı metruk yapılar ile kaçak yapılan çatı yükseltmelerinin yıkımı da gerçekleştirildi. Şişli Belediyesi, ruhsat eki onaylı projelere aykırı olarak inşa edilen yapılara yönelik denetimleri sıklaştırdı. ‘3194 sayılı İmar Kanunu’ kapsamında yapı tatil tutanakları düzenlenen ve kaçak olduğu tespit edilen yapılarla ilgili olarak Şişli Belediye Encümeni tarafından alınan yıkım kararları, tek tek uygulanıyor. Yıkım işlemleri planlı ve koordineli yürütülüyor Geçen hafta yapılan denetimlerde belediye ekipleri, Şişli’de faaliyet gösteren bir AVM’nin içindeki bazı işletmelerin izinsiz şekilde inşa edilen kaçak bölümleri olduğunu belirledi. Söz konusu kaçak yapıların yıkımları, planlı ve kontrollü bir şekilde belediye ekiplerince gerçekleştirdi. Ayrıca denetimlerde ilçe genelinde bazı metruk yapılar ile kaçak yapılan çatı yükseltmeleri de ekiplerce yıkıldı. Denetimler devam ediyor Yapı Kontrol, Fen İşleri ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri arasında düzenli koordinasyon ile yürütülen denetimlerle ilçe genelinde tespit edilen kaçak yapıların yıkım işlemleri planlı ve periyodik bir şekilde yürütülüyor.
Bilecik BŞEÜ’den küresel eğitim hamlesi Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ), Amerika Birleşik Devletleri’nden Oregon State Üniversitesi ile akademik iş birliği protokolü imzaladı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ), yükseköğretimde çalışmalarını sürdürerek dünya üniversiteleriyle akademik ağını genişletmeye devam ediyor. Bu kapsamda üniversite, Amerika Birleşik Devletleri’nin köklü yükseköğretim kurumlarından Oregon State Üniversitesi ile önemli bir iş birliği protokolüne imza attı. Protokolün, BŞEÜ Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Emine Serap Kızıl Aydemir’in girişimleriyle hayata geçirildiği bildirildi. Anlaşma; ortak araştırma projeleri, öğretim üyesi değişimi, öğrenci hareketliliği, ortak seminer ve akademik etkinlikler, ayrıca çift diploma programlarına yönelik fizibilite çalışmalarını kapsıyor. Yapılan iş birliğiyle birlikte özellikle lisansüstü öğrenciler için uluslararası araştırma projeleri ve akademik yayınlarda yeni fırsatların doğması bekleniyor. Ayrıca öğretim üyelerinin küresel akademik ağlara daha etkin katılımı ve öğrencilerin akademik mobilete imkânlarının genişletilmesi hedefleniyor. BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, "Uluslararası bilimsel iş birliklerini artırmak, üniversitemizin küresel ölçekte tanınırlığını güçlendirmek ve öğrencilerimize dünya standartlarında akademik olanaklar sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz" dedi.