EKONOMİ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 00:10

Akdeniz’e ’Vira Bismillah’ diyerek açılan balıkçılar sezona bereketli başladı

A
A
A

Mersin'den 'Vira Bismillah' diyerek Akdeniz'de körfeze doğru açılan balıkçılar sezona bereketli başladı, çeşit çeşit balıklarla kıyıya döndü.

Doğu Akdeniz'de hava sıcaklığının Eğe ve Karadeniz'e göre yüksek olması nedeniyle sezonu her sene olduğu gibi bu yıl da balıkçılar 15 gün geç açtı. Mersin genelinden balıkçılar, tüm hazırlıklarını yapıp 15 Eylül'de 'Vira Bismillah' dedi. 321 kilometrelik denize kıyısı olan kentteki 7 balıkçı barınağından 441 teknenin bir çocuğu fırtına nedeniyle ilk gün açılamadı. Fırtınanın geçmesiyle birlikte denize açılan balıkçılar 2 gün süren avlarının ardından çeşit çeşit balıklarla kıyıya döndü. Sezonun ilk günlerinin bereketli geçtiği belirtilirken başta karides olmak üzere barbun, gümüş, istavrit, turna ve mercan gibi balıkların çıktığı ifade edildi. Avlanan balıklar, teknelerdeki tayfalar tarafından cins ve boylarına göre ayrıldıktan sonra yıkanıp, buzlanarak kıyıda bekleyen araçlara teslim edilerek piyasaya gönderildi.

"İlk avlar bereketli oluyor"

Teknede görev yapan tayfalardan Mehmet Güler, "Sezon yeni açıldığı için ilk avlar bereketli oluyor. Genelde 2 günde bir kıyıya dönüyoruz ancak mıntıkaya göre de değişebiliyor. Gittiğimiz bölge uzaksa 2 gün kalıyoruz, yakınsa bir gün kalıyoruz" dedi.

Mersin Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkan Yardımcısı Yalçın Sakın da, "Sezonu 15 Eylül'ü 16 Eylül'e bağlayan gece açtık. Bir de fırtına vardı. Fırtınaya rağmen zor bela arkadaşlar çalıştı. Dün ve bugün akşam gelmeye başladılar. Sezonun başı olduğu için iyi gözüküyor. Birkaç gün sonra da inşallah devam eder. Masraflar çok ağır, havalar da biraz sıcak gidiyor, balık fiyatları da nasıl olacak bilmiyoruz" dedi.

Avda çıkan balıklarla ilgili de bilgi veren Sakın," İlk avda karides, barbun, turna ve istavrit gibi balıklarımız var. Balıklarımız piyasaya pazarlanacak. İnşallah vatandaşlarımıza uygun şekilde yansır. Taze ve organik" ifadelerini kullandı.
Balıkçı arkadaşlarına rastgele diyen Sakın, ilk haftaların genel de bereketli olduğunu ilerleyen süreçte balık popülasyonunun azaldığını kaydetti.

Halil İbrahim Varlı-Hüseyin Yıldız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Tam bin 800 yıllık: İzmir’de Romalı gladyatörün lahiti bulundu İzmir’in Selçuk ilçesindeki Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı kazılarında M.Ö. 3. yüzyılda ‘Romalı bir gladyatöre’ ait olduğu değerlendirilen ve sonrasında M.S. 5. yüzyılda tekrar kullanılarak içerisine 12 tane iskeletin konulduğu lahit bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve bazı kurum ve kuruluşların desteğiyle gerçekleştirilen Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı kazıları, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu başkanlığında sürüyor. Kazı ekibi tarafından son olarak Roma döneminden kalma, içerisinde 12 tane iskeletin bulunduğu bir lahit ortaya çıkarıldı. Doç. Dr. Ertan Yıldız tarafından epigrafik çalışması yapılan lahitin ‘Euphrates’ adında Romalı bir gladyatöre ait olduğu tespit edildi. Lahitin üzerinde epik kitabeler, iç tarafında ise M.S. 5. yüzyılda tekrar işlendiği belirlenen 3 adet haç kabartması bulunuyor. Benzerlerine İstanbul’daki imparatorluk lahitlerinde, Marmara Adası’nda ve Suriye’de rastlanan lahitin milattan önce 3. yüzyıldan bugüne ulaştığı değerlendiriliyor. Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu, çalışmalar sırasında kendilerini şaşırtan olayın, toprağın hemen 20 santim aşağısında su kanalı, künk sitemi, mozaiklerin yanı sıra; alanda 1 tane lahit ve 3 tane lahit formlu örme mezarın olduğunu ve lahitin içinde 12 tane bireyin ortaya çıktığını ifade etti. Lahit içerisinde toplu bir gömünün de olduğuna işaret eden Mimaroğlu, “Lahit bir Roma lahiti. Üzerinde de çok güzel bir epik kitabe bulunmakta. Romalı bir gladyatöre ait. Hristiyanlık döneminde iç tarafına üç tane haç kabartması yapılarak tekrardan kullanılmış” diye konuştu. “Kilise içindeki gömüler üst sınıfı işaret ediyor” Lahitin yer aldığı kilise hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Mimaroğlu, kilisenin ilk yapıldığında küçük bir mezar yapısı halindeyken daha sonra ahşap çatılı bazilikaya sonra da 1. Jüstinyanus zamanında Kubbeli hac planlı kiliseye çevrildiğini aktardı. Sözlerini sürdüren Mimaroğlu, şunları kaydetti: “M.S. 5. yüzyıl evresinde de kilise planı için farklı bir kurgu var. Bizim bu sene yaptığımız çalışmalar bu kurguya yönelik planların ortaya çıkarılmasıdır. Çalışmalarımız devam etmekte ve önemli veriler var. Kilise içindeki gömüler özellikle üst sınıfın veya ruhban sınıfı olarak tabir edeceğimiz insanların konulduğu yerler olması lazım. Çünkü normal bir insanın kilise içinde özellikle haç kol içinde özenli bir mezara konulması düşünülemez.” “M.S. 5. yüzyılda oyulmuş, 7 ve 8. yüzyılda yerleştirilmiş” İlk verilere göre lahitin 5. yüzyılda iç kısımdaki haçların oyulmuş, mezar kapağındaki haçlara göre 7. ve 8. yüzyılda buraya yerleştirilmiş olabileceğini düşündüklerini belirten Doç. Dr. Mimaroğlu, lahitin 1. Jüstinyanus sonrası dönemde alt tabadaki mozaiğin de kırılarak buraya konulduğunu bir arkeolojik verilerle kanıtlayabildiklerini söyledi. “Örnekleri bulunuyor” Mezarların içindeki haç kabartmaları hakkında bilgilendiren Mimaroğlu, “Haçlı lahit örneklerini genellikle İstanbul’da bulunan imparatorluk lahitlerinde görüyoruz ama bundan daha kaliteli malzemeden yapıldıklarını biliyoruz. Bu lahitin benzeri Marmara Adası’nda örneği çıkmış. Bir de Suriye’de var ama haç şekilleri farklı. Yayın çalışması için paralel örneklerini taramaya devam ediyoruz” dedi. “İlk Efes olduğuna dair verilerimiz var” Alanın erken dönemlerden ilk Efes olduğuna dair verilerin bulunduğunu söyleyen Mimaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Milattan Önce ikinci bin yıl, İlk, Orta ve Son Tunç Çağlar’ına ait seramiklerimiz var. Biz bu seneki çalışmalarımızı Aziz Yuhanna Kilisesi’nde Güney Haç kolunda yaptık. Kilisenin ilk kazıları 1921-1922 yıllarında Yunan Arkeolog Soteriou tarafından başlandı. 2020 yılından itibaren benim başkanlığımda da sürüyor.” “Mermer bir döşeme ortaya çıktı” 2023 yılında alanda jeoradar çalışması yaptıklarını ifade eden Mimaroğlu, daha önce burada Hörmann’ın yaptığı sondajların da bulunduğuna vurgu yaptı. Sözlerine devam eden Mimaroğlu, “Bu sondajlar sırasında ortaya çıkardığı keşifler sonucu bir takım veriler almış. Bir bu verileri teyit etmek için daha geniş bir alanda kazı yaptık. Mermer bir döşeme ortaya çıktı. En üst kısımda yer alan mermer zemin döşemesi 1. Jüstinyanus dönemine yani 6. yüzyıla ait zemin döşemesidir. Bu sene ortaya çıkanların ise 5. yüzyıla ait zemin döşemesi olduğu kanıtlanmıştır” ifadelerini kullandı.
Ankara MİT, PKK’nın sözde askeri istihbarat sorumlusunu etkisiz hale getirdi Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü PKK/KCK’nın sözde Gare askeri istihbarat sorumlularından "Hogir Pirosi" kod adlı Halil Yiğit’i Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde düzenlenen nokta operasyonla etkisiz hale getirdi. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, MİT’in istihbari çalışmaları sonucu PKK/KCK’lı Halil Yiğit’in örgüt üst düzey yöneticilerinin talimatı doğrultusunda Gare’de Türk güvenlik güçlerine karşı eylemleri organize ettiği tespit edildi. MİT, terör suçlarından hakkında yakalama kararı bulunan "Hogir Pirosi" kod adlı Halil Yiğit’i hedef listesine koydu. Haber kaynakları vasıtasıyla hassas konumu tespit edilen terörist adım adım takip edildi. Operasyon için en uygun anda düğmeye basılarak, örgütün sözde Gare askeri istihbarat sorumlularından Halil Yiğit etkisiz hale getirildi. "Hogir Pirosi" kod adlı Halil Yiğit, 2007 yılında Şırnak kırsalında sözde Öz Savunma Birlikleri’nde örgütsel faaliyetlerine başladı ve örgütleme çalışmalarında yer aldı. 2010 yılında PKK/KCK kırsal alanına katılım yaptı. Daha sonra Irak Metina’da örgütün lojistik aktarım faaliyetlerinden sorumlu oldu. Askeri ve ideolojik eğitim alarak PKK/KCK’nın gençlik yapılanması Devrimci Gençlik Hareketi içerisinde silahlı faaliyet yürüttü. Şırnak’ın Silopi ilçesinde PKK/KCK mensuplarınca düzenlenen silahlı ve EYP’li eylemlere katıldı. 2014’te Silopi’de halktan gasp ettiği yüksek miktarda parayı Cudi kırsalında faaliyet gösteren örgüt mensuplarına aktaran Yiğit, 2016 yılında Cudi bölgesinde ve Silopi’de faaliyet yürüttü. Sözde tim komutanı olarak hendek ve barikat olaylarında Türk güvenlik güçlerine karşı yapılan eylemleri organize etti. 2018 yılında Suriye’de YPG içerisinde faaliyet gösterdi. Son olarak Gare alanına geçen Yiğit, örgütün askeri istihbarat (REL) kadrosunda istihbarat faaliyetleri yürütüyordu.