KÜLTÜR SANAT - 16 Kasım 2024 Cumartesi 11:06

3. Uluslararası Tarsus Festivali, sergi ile sona erdi

A
A
A
3. Uluslararası Tarsus Festivali, sergi ile sona erdi

Mersin Büyükşehir Belediyesinin, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinesinde bu yıl 3.’sünü gerçekleştirdiği ‘Uluslararası Tarsus Festivali’nin kapanışı, muhteşem bir sergi ile yapıldı.


Sergide, Uluslararası Tarsus Festivali kapsamında düzenlenen ‘Sanat Çalıştayı’na katılım sağlayan 35 ressamın, festival boyunca Tarsus Kültür Park içerisinde yaptıkları 70 eser sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sanat, tarih ve farklı kültürlerin bir arada bulunduğu Tarsus’ta, yurtiçi ve yurtdışından gelen sanatçıları ve farklı kültürlerin bir araya gelmesini sağlamayı amaçlayan ’Sanat Çalıştayı’na, Türk sanatçıların yanı sıra 12 farklı ülkeden toplam 35 sanatçı katılım sağladı.


Tarsus’a özgü değerlerin tuvallere yansıtıldığı çalıştayda, sanatçılar özgün eserler ortaya çıkardı. Her sanatçının 2’şer eser ile katıldığı programda ortaya çıkan 70 resim, Tarsus Kültür Park’ın doğal ortamında sanatseverlerle buluşturuldu. Sergiye sanatseverler de yoğun ilgi gösterdi.



“Amacımız bu eserleri, ileriki süreçte yapmak istediğimiz müzede sergilemek”


Bu yıl festival kapsamında ilk kez Sanat Çalıştayı düzenlediklerini kaydeden Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “TADEKA Plastik Sanatlar Kurulumuzun önerisiyle ilk kez başlattığımız çalıştayımızın, sergiyle beraber kapanışını gerçekleştirdik. Son derece başarılı, birbirinden değerli 70 eserle beraberiz. Bu sergiyi en iyi şekilde sanatseverlerle, vatandaşlarımızla buluşturmayı ve onların beğenisine sunmayı arzu ediyoruz” dedi.


Amaçlarının, ileriki süreçte yapmak istedikleri müze ve galerilerde bu eserlerin halkla buluşmasını sağlamak olduğunu ifade eden Özdülger, “Herkesi sanatla ilgilenmeye, sanatla bir arada olmaya, sanatla buluşmaya davet ediyorum. Çünkü sanatın iyileştirici, birleştirici ve şifalandırıcı gücünün farkındayız. Böyle bir festivalin yapılmış olmasında emek veren herkese, ama en başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e, Tarsus’umuza yaraşır, Tarsuslu vatandaşlarımızın da memnun kalacağını bildiğimiz, o doğrultuda içeriğini oluşturduğumuz bir festivalde bir araya gelmemizi sağladığı için teşekkür ederim” diye konuştu.



“100’ e yakın ülkenin gözü kulağı bu festivaldeydi”


Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sanat Çalıştayının küratörlerinden Prof. Dr. Orhan Cebrailoğlu, festivalin birçok ülkede ses getirdiğini belirterek, “35 sanatçıyla beraber Tarsus’un güzel parkında bir haftadır work shoplar, performanslar, resimler yapıyoruz. Çok farklı disiplinlerde sanatçılar var burada. Kendi alanında çok ünlü sanatçılar Tarsus’ta bir hafta boyunca, Tarsus’un sosyal, kültürel hayatını, burada gördükleri konuları, burada rastladıkları insanlarla sohbetlerinde aldıkları duyguları tuvallere aksettirdiler” ifadelerini kullandı.


Bu resimlerin, ileride kurulması planlanan Mersin Modern Sanatlar Müzesinde sergileneceğini kaydeden Cebrailoğlu, “Bu konuda desteklerini esirgemeyen Büyükşehir Belediye Başkanına canı gönülden teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Çünkü uluslararası anlamda, dünya çapında bir iş başardı. 100’e yakın ülkenin gözü kulağı burada. Neler olup-bittiğini öğrenmek istiyorlar” dedi.



3. Uluslararası Tarsus Festivali, sergi ile sona erdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nden Kadınlara Lohusa paketi desteği Beşiktaş Belediyesi, doğum yapacak ihtiyaç sahibi kadınlara destek olmak amacıyla “Lohusa Paketi” hizmetini hayata geçiriyor. Bu çerçevede, doğum öncesi ve sonrası iki kez ev temizliği yapılacak ve 20 gün boyunca aşevinden iki öğün yemek sağlanacak. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “Lohusa Paketi ile kadınların doğum sonrası en hassas dönemlerinde yanlarında olmayı, bu süreci huzur ve sağlıkla atlatmalarına katkı sunmayı amaçlıyoruz” dedi. Beşiktaş Belediyesi, komşularının hayatını kolaylaştıran projelere bir yenisini daha ekliyor. Beşiktaş’ta ikamet eden ve ihtiyaç sahibi olan anne adaylarına destek olmak amacıyla sunulan “Lohusa Paketi” hizmeti, doğum yapacak kadınların ihtiyaç duyabileceği pek çok malzemeyi içeriyor. Ayrıca, doğumdan 15 gün önce ve 15 gün sonra olmak üzere iki kez yapılacak doğal içerikli ev temizliğiyle annelerin evleri hijyenik ve güvenli hale getirilecek. Bu süreçte, lohusa annelere 20 gün boyunca günde iki öğün sağlıklı ve lezzetli yemekler ulaştırılacak. Ayrıca, annelere ve ailelerine yönelik grup terapileri, atölye çalışmaları ve eğitimler düzenlenerek yalnız olmadıklarını hissetmeleri sağlanacak. Beşiktaş’ta yaşayan anne adayları, Beşiktaş Belediyesi Çözüm Merkezi üzerinden bu hizmet için başvuruda bulunabilirler. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, projeye dair şu ifadeleri kullandı: “Değerli Komşularım, Beşiktaş Belediyesi olarak, kadınların annelik yolculuklarına destek olmak amacıyla Lohusa Destek Paketi projemizi hayata geçiriyoruz. Bu paketle, kadınların doğum sonrası en hassas döneminde yanlarında olmayı, bu süreci huzur ve sağlıkla atlatmalarına katkı sunmayı amaçlıyoruz. Uzman doktorlarımızın önerileriyle hazırlanan Lohusa Destek Paketimiz, annelik sürecinde ihtiyaç duyulabilecek her detayı içeriyor. Doğumdan 15 gün önce ve 15 gün sonra toplam iki kez sağlanacak doğal içerikli ev temizliği hizmetimizle annelerin evlerini hijyenik ve güvenli hale getiriyoruz. Ayrıca, Aşevi ekibimiz lohusa annelerimize 20 gün boyunca günde iki öğün sağlıklı ve lezzetli yemekler de ulaştıracak. Bu süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmek için, annelere ve ailelerine yönelik grup terapileri, atölye çalışmaları ve eğitimler de düzenleyeceğiz. Beşiktaş’ta yaşayan anne adaylarımız Çözüm Merkezimiz üzerinden bu hizmetimiz için başvurularını yapabilir. Beşiktaş Belediyesi olarak, ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızdayız. Kadınların, ailelerimizin ve toplumumuzun gücünü birlikte büyüteceğiz. Bu özel dönemde, Lohusa Destek Paketi ile Beşiktaş’ta annelere destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Ankara Hem üretici hem Ankara halkı kazanacak Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Başkent Market projesi kapsamında, vatandaşların bütçesine katkı sağlayacak yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Başkent Market Gimat Şubesi’nde açılan manav reyonunda, tarımsal kooperatiflerin ürettiği taze sebze ve meyveler piyasa fiyatlarına göre yüzde 30 indirimle satılacak. “Tarladan Sofraya” reyonu sayesinde hem üretici kazanacak hem de Ankaralılar uygun fiyatlarla taze ve kaliteli ürünlere ulaşabilecek. 2019-2024 yılları arasında Türkiye genelindeki 68 kooperatiften ve çiftçilerden 602 milyon liralık yöresel ürün satın alarak yerel üreticilere destek veren Ankara Büyükşehir Belediyesi, KÖY-KOOP iş birliğiyle, kooperatif ürünlerini Ankaralılarla buluşturacak bir adım daha attı. “Tarladan Sofraya” sloganıyla ilk olarak Başkent Market Gimat Şubesi’nde hizmete giren manav reyonunda mevsimine göre 20-25 çeşit taze sebze ve meyve bulunacak. Piyasa fiyatlarının en az yüzde 30 altında satış yapılan manav reyonu, hem üreticiyi destekleyecek hem de vatandaşların ekonomisine katkı sunacak. Gimat Şubesi’nde hizmete açılan manav reyonuna ilişkin bilgiler veren Halk Ekmek Fabrikası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muzaffer Pala şunları söyledi: “Başkent Market olarak yaklaşık 68 kooperatif ve çiftçilerden bugüne kadar 602 milyon liralık yöresel ürün alarak Ankaralı üreticilere destek vermiş bulunmaktayız. Bugün de yeni bir proje başlatıyoruz. KÖY-KOOP vasıtasıyla manav reyonumuzu açmış bulunuyoruz. Amacımız tamamen taze ve ucuz ürünleri halkımıza iletebilmek.” KÖY-KOOP Genel Başkanı Mehmet Varol ise, “Burada direkt tarladan sofraya, aracısız ürünleri piyasa şartlarının en az yüzde 30 altında satmayı hedefledik. Öncelikli hedefimiz Ankara’daki kooperatiflerle birlikte çalışmak. Onların ürünlerinin değerlendirilmesi. Ürünlerimize baktığımızda Akdeniz, İç Anadolu ya da Ege Bölgesi’nin de ürünleri var. Direkt üreticiden getirip, Ankaralıyla buluşturmayı hedefledik” ifadelerini kullandı. Başkent Market, 2025 itibarıyla diğer şubelerinde de manav reyonları açmayı planlıyor. Manav reyonu, Ankara’nın dış ilçelerinde faaliyet gösteren kooperatiflere öncelik vererek yerel üretimi teşvik ederken, Türkiye genelindeki KÖY-KOOP üyesi kooperatiflerin ürünlerini de Ankaralılarla buluşturuyor. “Tarladan Sofraya” reyonu sayesinde hem üretici kazanacak hem de Ankaralılar uygun fiyatlarla taze ve kaliteli ürünlere ulaşabilecek.
Bolu Kolombiyalı Paola Andrea Müslüman oldu: Meryem adını aldı Bolu’da yaşayan Kolombiya vatandaşı Paola Andrea, Bolu İl Müftülüğüne başvurarak Müslüman oldu. Paola Andrea Müslüman olarak Meryem ismini aldı ve İhtida Belgesini teslim aldı. Kolombiya’da İş Güvenliği ve Sağlığı üzerine üniversite eğitimini tamamlayan Paola Andrea, iki yıl önce internet üzerinden tanıştığı Bolulu Fatih Kıldır (39) ile evlenme kararı aldı. Bu süreçte İslam dini hakkında araştırmalar yapan Paola Andrea, Bolu İl Müftülüğüne başvurarak Müslüman olmak istediğini belirtti. Paola Andrea’nın İslam dinine olan ilgisi, vaftiz babasının Müslüman olmasının ardından başladı. Fatih Kıldır ile tanıştıktan sonra iki yıl boyunca İslam dini ve Türkiye hakkında araştırmalarına devam eden Paola Andrea, İslam’ın tek tanrılı din anlayışından etkilendiğini ve Hristiyanlıktaki teslis inancını hiçbir zaman içselleştiremediğini ifade etti. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye gelme ve sevdiği Türk genci ile evlenme kararı alan Paola Andrea, müstakbel eşi Fatih Kıldır ile birlikte Bolu İl Müftülüğüne gitti. Fatih Kıldır, ailesinin Paola’ya karşı hoşgörülü bir yaklaşım sergilediğini belirtti. Bolu İl Müftülüğünde İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş ve şahitlerin huzurunda kelime-i şehadet getiren Paola Andrea, Müslüman olarak Meryem ismini aldı ve İhtida Belgesini teslim aldı. Törenin ardından İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Meryem Paola’ya İngilizce mealli Kur’an-ı Kerim ve dini yayınlar hediye etti. Müftü Demirtaş, törenle ilgili şunları söyledi: "İnsanlığın atası Hz. Adem Aleyhisselam ile birlikte insanlıktan kardeş idik, şimdi de barış ve kardeşlik dini olan İslam ile birlikte dinde de kardeş olduk ve kardeşliğimizi pekiştirdik. Dinimiz her açıdan tutarlı bir din olması sebebi ile hak bir dindir. Birçok defa ihtida töreninde kelime-i şehadet söylerken hep gelen kişilerin gözlerine bakarım ve gözlerindeki parlama ve sevinç görürüm. Bu kardeşimizde de aynı göz aydınlığı ve sevincini gördüm. Maşallah dersine çok iyi çalışmış, kelime-i şehadeti çok güzel ifade etti. Rabbim bundan sonra eşi ile birlikte dünya ve ahiret saadeti nasip eylesin. Dini sorumluluklarını ifa etmeyi nasip eylesin."
Sivas Erbaş, dünya müslümanlarına ve vicdanlı tüm insanlara seslendi Sivas’ta icazet töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, tüm dünya müslümanlarına ve vicdan sahibi insanlara seslenerek, Filistin’deki zulmün durması için harekete geçme çağrısı yaptı. Sivas’ta hafızlık eğitimlerini tamamlayan 190 hafız için icazet töreni düzenlerdi. Taha Akgül Spor salonunda düzenlenen törende hafızlar cübbeleriyle hazır bulundu. Hafız yakınları ve Sivaslılar salonu doldurdu. Törende ilk olarak İstiklal Marşı okundu. Şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu. Kız ve erkek hafızlar alkışlar arasında salona girdi. Ardından Kur-an’i Kerim tilaveti okundu. Burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Filistin’de yaşanan zulme değinerek, bu zulmün bitmesi için geçmişte olduğu gibi 88 yıl beklenilmemesi gerektiğini belirtip, “Kur’an zulmü ortadan kaldıran bir kitaptır. Kur-an ancak beşerin derdine derman olur. Kur-an’sız canavardan da beterdir insan. Selahattin Eyyubi komutasındaki İslam ordusu, 88 sene sonra haçlıların zulmüne son verdi. Uğun Kudüs’te yeniden haçlıların torunu olan Siyonist Hristiyanlar ve Siyonist Yahudilerin iş birliği ile soykırım yapılıyor, kan akıyor, katliam yapılıyor. Ey Müslümanlar neredesiniz? Bu soykırıma Selahattin Eyyubi ve onun ordusundaki Müslümanlar gibi son vereceksiniz. 88 seneyi beklememiz mi gerekiyor. 76 yıl oldu, 1948’den bu yana 76 yıldır orada zulüm devam ediyor. Bu zulmün bitmesi için dua edelim ve oradaki Siyonistlerin, zalimlerin artık zulmünün son bulması için, ‘Yarabbi zalimleri zalimlere musallat et’ şeklindeki dualarımızın kabul olması için inşallah 88 yıl beklemeyelim. En kısa zamanda hem Müslümanların birlik ve beraberliği ile hem de dünyanın vicdanlı insanlarının artık bu zulmü görmesi ile 88 sene sürmesin” dedi. “Zulüm hepimizi boğar. Mazlumların ahı hepimizi bulur” Erbaş, tüm dünya müslümanlarına ve vicdan sahibi insanlara seslenip, “2 milyar müslüman ne yapıyor bugün. Gözümüzün önünde, burnumuzun dibinde 30 bini aşkın bebekler ölürken biz ellerimizle ne yapıyoruz. Bunu sorgulamamız lazım. Sadece dua etmekle, ciğerimiz yanıyor demekle bu zulüm ortadan kalkmaz. Ey Müslümanlar, ey dünyanın vicdanlı insanları, bir araya gelin, toplanın Kur-an aşkına, peygamber efendimizin hadisi şerifinin doğrultusunda, elimizden ne geliyorsa onu yapalım ve bu zulmü durduralım, yoksa bu zulüm hepimizi boğar. Mazlumların ahı hepimizi bulur. Bunu aklımızdan çıkartmayalım” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından hafızlar dua ve sureler okudu.