KÜLTÜR SANAT - 29 Ekim 2024 Salı 12:07

Manisa’da cumhuriyetin 101. yıl coşkusu tüm kenti sardı

A
A
A
Manisa’da cumhuriyetin 101. yıl coşkusu tüm kenti sardı

Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yılı Manisa’da da büyük bir coşkuyla kutlandı. Kırmızı beyaza bürünen kentte kutlamalar büyük ilgi gördü. Kırkağaç Komando Birliğinin tüfekli gösteri timi tarafından hazırlanan gösteri ise adeta nefesleri kesti.


Manisa’da cumhuriyetinin 101. yılı kutlamaları Manisa Valisi Vahdettin Özkan’ın makamında tebrikleri kabulü ile başladı. Tebriklerin kabulünün ardından Manisa Valiliği önünde resmi geçit töreni gerçekleştirildi.


Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ve Garnizon Komutanı Ege Ordu Komutanlığı İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mehmet Can Tepedelen araç üzerinden törene katılanların bayramını kutlamasıyla başlayan tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende bir konuşma yapan Manisa Valisi Vahdettin Özkan şunları söyledi: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Aziz Milletimizin Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak, zaferini Cumhuriyet ile taçlandırdığı günün 101. yıl dönümünü gurur ve coşkusuyla kutluyoruz. 101. yıl dönümüne şahitlik ettiğimiz Cumhuriyet; milletimizin olağanüstü fedakârlığı ile İstiklalimize göz diken emperyalistlere karşı kahramanca bir direniştir. Cumhuriyet; bağımsızlık aşkı uğruna atan yüreğimizdir. Cumhuriyet; faziletin, halk iradesinin, hukuk güvenliğinin, medeniyetin tecellisidir. Cumhuriyet; yurdun dört bir yanını saran işgal ateşi karşısında her daim ümitvâr olan Türk Milletinin ruhundan doğmuş bir şaheserdir. Cumhuriyet; tehlikede olan vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı ile kurtaracağı iradedir. Cumhuriyet; Türk Milletinin hiçbir esareti kabul edemeyeceğini, geçmişte olduğu gibi gelecekte de tam bağımsızlığın dışında asla bir seçenek tanımayacağını zihinlere nakşetmiştir. Cumhuriyet, geleceğimizin sağlam temeller üzerine inşa edildiğinin müjdecisidir ve bu müjde, sadece Türkiye için değil, mazlum insanlığa da emsal olmuş büyük bir hamledir; tarihi bir dönüm noktasıdır. Bugün; alnımız açık, başımız dik, hak davamızı savunuyorsak, mazlum milletlerin sesi olan bir devletimiz varsa; Cumhuriyetimizi kuran milli ruh ve milli şuur sayesindedir. Bu milli ruh ve şuura layık olmaksa, ancak bu güzel ülkeyi muasır medeniyetin üstüne çıkarmakla mümkündür. Türk Milletinin mevcudiyetini muhafaza esasıyla donanmış Cumhuriyet’in yaşaması ve yaşatılması; her vatan evladının bireysel, ahlaki ve milli görevidir, sorumluluğudur. Bu görevi icra için ihtiyaç duyulacak asıl kuvvet, milli birlik ve kardeşlik bağımıza, empati kültürümüze dayanmaktadır. Unutulmamalıdır ki milli birlik ve kardeşlik bağlarımızın kuvveti, Cumhuriyetimizin kuvvetidir. Bu bağlar, geçmişten gelen birikimimizle geleceğe sağlam adımlarla yürümemizi sağlayacaktır. Türk Milleti olarak bizler, her bir ferdiyle büyük bir aileyiz. Biz, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören, her bir ferdi kendi özünde eşit ve değerli kabul eden bir medeniyetin vârisleriyiz. Bu sebeple, Cumhuriyetimize sahip çıkmak, onun değerlerini korumak ve yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Cumhuriyet, Türk Milletinin İstiklalini ve istikbalini muhafaza edecek ve Türkiye’yi zirveye taşıyacak asli güvencedir. Bu güvencenin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’En büyük eserim’ dediği Cumhuriyet’e, milli bir emanet olarak sahip çıkacağız. Geçmişten aldığımız güçle, Cumhuriyet değerlerini her zaman koruyacak ve yücelteceğiz. Bu vesile ile tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutluyor, Millî Mücadelemizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Millî Mücadele kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Aziz ruhları şâd olsun. Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun!”



Komandoların gösterisi nefesleri kesti


Törende şiir ve kompozisyon dalında dereceye giren öğrencilere ödülleri Vali Özkan tarafından takdim edilirken, Kırkağaç Komando Birliğinin tüfekli gösteri timi tarafından hazırlanan tüfekli gösteri nefesleri kesti. Manisa Büyükşehir Belediyesinin halk oyunları ekibinin Mustafa Kemal Atatürk’ün katıldığı son Cumhuriyet Balosunu canlandırdığı vals ve zeybek gösterisi de vatandaşlar tarafından büyük alkış aldı. Halk oyunları ve sporcuların yaptıkları gösterilerle şenlenen tören resmi geçit töreniyle sona erdi.


Manisa’daki törenlere AK Parti Manisa Milletvekili Tamer Akkal, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, Deva Partisi Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, bürokratlar, daire müdürleri, şehit aileleri ve gaziler ile çok sayıda vatandaş katıldı.



Manisa’da cumhuriyetin 101. yıl coşkusu tüm kenti sardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan çetesi davası devam ediyor İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ üyeleri, hakim karşısında savunmalarına devam ediyor. Hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı. “Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ne yönelik 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı, “Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri’ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira. Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert’i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi’nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı’ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum” dedi.