KÜLTÜR SANAT
20 Eylül 2024 Cuma - 12:34 Bursa Sinema Günleri (T)ALAN gösterimi ile başladı Kültür ve sanatı daha ulaşılabilir kılma hedefi ile çalışmalarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı ’Bursa Sinema Günleri’, Bursa’nın yaşam kaynağı olan Uludağ’ın ‘zaman’, ‘yaşam’ ve ‘talan’ üçgenindeki tarihi serüvenini anlatan (T)ALAN isimli belgeselin gösterimi ile başladı. Bursa Muhalif Gazetesi yapımı olan belgeselin ardından “Uludağ varsa Bursa var, Uludağ yoksa Bursa yok” temasıyla gerçekleşen söyleşide ise Uludağ’ın mevcut durumu, önemi, neden ve nasıl korunması gerektiği ile ilgili önemli bilgiler paylaşıldı. Kentin sadece salonlarının değil, meydanlarının, mahallelerinin ve sokaklarının da sanatın ışığı ile aydınlanması hedefiyle hareket eden Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda düzenlediği etkinliklere bir yenisini “Bursa Sinema Günleri” ile ekledi. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılan ve Eylül ayı sonuna dek sürecek etkinliğin ilk gününde Bursa Muhalif Gazetesi imzalı (T)ALAN belgeseli gösterildi. Gökdere Vadisi Setbaşı Şehir Kütüphanesi Üftade Konferans Salonu girişinde düzenlenen açık hava etkinliğine, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Kültür Şube Müdürü Nazan Akdoğan, akademik odaların ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Bursa Muhalif Gazetesi ekibi ve Bursalılar katıldı. Bursa’nın hayat kaynağı olan Uludağ’ın “zaman”, “yaşam” ve “talan” üçgenindeki tarihi serüvenini anlatan, Uludağ’ı korumak için verilen mücadeleyi mücadelenin aktörlerine anlattıran belgesel, ilgiyle izlendi. Belgeselin hemen ardından “Uludağ varsa Bursa var, Uludağ yoksa Bursa yok” teması ile gerçekleşen söyleşide ise Bursa Barosu Çevre Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Eralp Atabek, DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Güler, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Temsilcisi Cemal Türeyen tarafından Uludağ’ın mevcut durumu, önemi, neden ve nasıl korunması gerektiği ile ilgili önemli bilgiler paylaşıldı. Bursa Sinema Günleri, Gökdere’nin yanı sıra Kültürpark Atatürk Stadyumu Kütüphanesi önünde birbirinden değerli filmlerin gösterimi ile 29 Eylül akşamına dek devam edecek.
20 Eylül 2024 Cuma - 12:10 Tarihi objeler 40 yıl sonra yeniden Perre Antik Kent’te sergilenmeye başladı Yaklaşık 40 yıl önce Perre Antik Kent’ten çıkartılan 10 tarihi obje ihbar üzerine bulunarak yeniden Perre Antik Kent’te sergilenmeye başladı. Kommagene Uygarlığının 5 büyük kentinden biri olan Perre Antik Kent’te farklı tarihi objeler sergilenmeye başladı. Adıyaman Müze Müdürlüğü ekiplerine bölgede yaşayan vatandaşların ‘Perre Antik Kent’e ait eserlerin 1 kilometre uzaklıktaki bir alanda olduğu’ ihbarı üzerine ekipler harekete geçti. Ekipler, alanda yaptıkları incelemede Kommagene ve Roma dönemine ait kabartma, içlik, sütun ve çeşitli mimari parçalardan oluşan 10 adet eser tespit etti. Perre Antik Kent alanından 40 yıl önce bilinmeyen bir nedenden dolayı başka alana taşınan eserler, yıllar sonra ait oldukları yere getirilerek sergilenmeye başladı. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, “Perre Antik Kent’te yaşayan insanlar, yaklaşık 40 yıl önce burada mimari parçaların Perre Antik Kentinin güney kısmında bulunan, bir kilometre güney kısmında bulunan alana götürüldüğünü söylemişlerdi. Biz de bu alanda yaptığımız inceleme sonucunda yaklaşık 10 mimari parça tespit ettik. Bu mimari parçaların tekrar 40 yıl sonra Perre Antik Kenti’ne getirerek ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Arkamda görmüş olduğunuz mimari parçalar Ortaçağa ait kilise duvar yapısına ait bir parça, yine bir işlik ve sütun parçaları ve işliğin üzerindeki bir insan kabartması, bir tiyatroya ait mimari kabartma üzerindeki insan kabartması görüyoruz” diye konuştu.
Karacasu’nun Yaykın İnciri, festivalle tanıtıldı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 10:12 Karacasu’nun Yaykın İnciri, festivalle tanıtıldı Aydın’ın Karacasu ilçesi kırsal Yaykın Mahalle Muhtarlığı’nın ilk kez düzenlediği ve Karacasu Belediyesi’nin desteği ile gerçekleştirdiği İncir tanıtım festivali büyük bilgi gördü. Karacasu’ya bağlı Yaykın Mahallesi, yetiştirmiş olduğu dünyaca ünlü kuru incirini tanıtmak amacıyla ilk kez festival düzenledi. Yaykın Mahalle Muhtarı Adem Özer ve Karacasu Belediye Meclis Üyesi Yücel Özefe’nin ev sahipliğinde düzenlenen 1. Yaykın İncir, Tarım, Kültür, Sanat ve Tanıtım Festivali’ne Karacasu Belediye Başkanı Mustafa Büyükyapıcı, ADÜ Karacasu MYO Müdürü Mehmet her iki belediyelerin başkan yardımcıları, meclis üyeleri, çevre mahallelerin muhtarları, Karacasu, Bozdoğan, Nazilli, Kale Ziraat Odası Başkanları, uzaktan ve yakından gelen davetliler ile mahalleli katıldı. Yarışmacılardan festival komitesine jest Aydın Büyükşehir Belediyesi Bando Ekibi eşliğinde kortej yürüyüşü ile başlayan festival köy meydanında açılış konuşmaları ile sürdü. İlk kez düzenlenen festivalin en renkli bölümü olan en iyi incir yetiştiricisi yarışmasına 10 yarışmacı katıldı. Jüri üyelerinin tek tek tadına ve sunum şekline baktığı yarışmada en iyi incir yetiştiricisi Hamdi Yasin Özefe oldu. Yarışmada ikinciliği Zeynep Sare Akçay, üçüncülüğü ise Şakir Sert elde etti. Yarışmada dereceye girenlere ve katılımcılara para ödülü verildi. Ancak tüm yarışmacılar kazandıkları ödüllerini, tanıtımın devam etmesi ve festivallerin sürmesi adına komiteye bağışlaması büyük alkış aldı. Günün sonunda düzenlenen halk konserinde ise Sevtuğ Kasapbaşoğlu’nun sunumu ve şarkıları ile geceye eğlenceli bir başlangıç yapıldı. Yediden yetmişe herkesin büyük coşku yaşadığı halk konseri İncir Yarışmasında dereceye giren üreticilere ödüllerinin verilmesinin ardından Deniz Melek konseri ile son buldu. “Yaykın, Karacasu’nun parlayan yıldızı olmaya devam edecek” Yaykın Mahalle Muhtarı Adem Özer, yaptığı açılış konuşmasında ilk festivali gerçekleştirmenin heyecanını yaşadıklarını ifade ederek: “Türkiye’nin incir ve zeytin ekonomisine büyüt katkı sağlayan Mahallemizin 1. Yaykın İncir, Tarım, Kültür, Sanat ve Tanıtım Festivali’ni gerçekleştirmekten dolayı çok mutluyuz. Bu bizim ilk festivalimiz. Hatalarımız olabilir. Hatalarımız olduysa affola. Ama bundan sonraki senelerde Yaykın, Karacasu’nun parlayan yıldızı olmaya devam edecek. Herkese emeklerinden ve katıldıklarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. “Festivallere desteğimiz sürecek” Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Anlıak, Yaykın Mahallesi ile bağlarının çok sıkı olduğunu belirterek. “Bu güzel etkinlik bundan sonra da bizlerin sayesinde devam edecek. Bunları yaşatmak üzere Karacasu Belediye Başkanına festivalin yapılması ve devamı için verdiği sözden dolayı teşekkür ediyorum. Hepimize hayırlı olsun. Hep beraber daha güzel günler ve nice festivaller yaşamak dileğiyle” dedi. “Ürünlerimizi, değerlerimizi tanıtmamız çok önemli” Tanıtımların bölge ekonomisine katkısının çok büyük olduğunun altını çizen Karacasu Belediye Başkanı Mustafa Büyükyapıcı: “İlçemizin gelişmesi için büyük bir hevesle başladığımız bu güzel girişimlerin yapılması, ürünlerimizi, değerlerimizi tanıtmamız çok önemli. Bu girişim hepimize örnek olacak inşallah. Diğer mahallerimden de çok talep var. Karacasu için bunun onlara da örnek olacağını düşünüyorum. Festivalimizin düzenlenmesinde emeği geçen, katkı sunan ve katılım sağlayan tüm dostlarıma saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum” dedi. İncir dondurması büyük beğeni kazandı Festivale incirli dondurma ile katılarak, aynı zamanda hazırladığı birbirinden güzel incirli tatlıları yaklaşık 3 bin kişiye ikram eden Yaykın Mahallesinde bulunduğunu ifade eden Bozdoğanlı pasta işletmecisi Levent Balta: “Karacasu’nun en değerli, en kaliteli ve en iyi inciri Yaykın’da yetiştiriliyor. İncir festivali ile ilgili yapılabilecek bazı tatlı türleri, pastalar ve dondurma yaparak katılım sağladık. Amacımız en önemli değerlerimiz arasında yer alan İncirimizi farklı sunumlarla daha da değer katmak ve tanıtmak. İnsanlara incirden neler yapılabilir, incirden nasıl ürün elde edilir, nasıl bir lezzet elde edilir diyerek güzel incirlerini en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını aradık. Sonuçta buraya gelen misafirleri en güzel şekilde misafir etmeye çalıştık. İncirli yaş pastası, incirli dondurması, bunun yanında incirli kekleri vb. gibi birçok ürünü tanıtmak için gelen misafirlere ikramda bulundurduk. Yaykın’ın güzel incirleri daha iyi nasıl değerlendirilebiliriz yani sadece kuru incir olarak değil sadece yaş incir olarak değil farklı tatları elimizden geldiğince tattırdık. İnşallah ilerleyen zamanda incirle yapılan dondurmanın patentini almak için çaba sarf edeceğiz” dedi. “Şifa deposu incir” İncir üreticisi Şener Özdemir: “Levent kardeşimizin yaptığı incir dondurması, tat ve aroma olaraktan çok güzel bir neticeye varmış. Aynı zamanda bu incir zeytinyağı ile buluşunca şifa deposu oluyor. İnciri bir kaba koyup üzerine zeytinyağı ekleyerek akşamdan sabaha kadar beklettiğin zaman ve sonuç olarak yediğinde bağırsak kanserinden tutunda bütün hastalıkları bütün bakterileri temizlediği ispatlanmıştır. Bizim incirimiz şifa deposudur. Herkese tavsiye ederim. İncirimiz her sene üretimde olduğu gibi bu senede tanıtım için ilk kez festivalini yaptık. Elimizden geldiğince de tanıtmaya devam edeceğiz” dedi.
Çorum’da bir tarih gün yüzüne çıkıyor: Selçuklu’nun Hattuşa’sı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 09:38 Çorum’da bir tarih gün yüzüne çıkıyor: Selçuklu’nun Hattuşa’sı Çorum’da yürütülen Kalehisar kazı çalışmaları ile ilgili konuşan Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kemal Şahin, Anadolu Selçuklu Devleti’nin önemli yerleşim merkezinden olan Kalehisar’ın Hititlerin başkenti Hattuşa gibi önemli bir merkez olduğunu açıkladı. Çorum’da önemli bir Anadolu Selçuklu kenti gün yüzüne çıkartılıyor. Kalehisar’da tarihin yeniden ayağa kaldırılması, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar devam ediyor. Devam eden kazı çalışmaları ile ilgili bilgi veren Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden Kalehisar Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kemal Şahin, tarihi kentin bilinmeyenlerine ilişkin İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Yapılan kazı çalışmalarının Anadolu Selçuklu arkeolojisi için önemli bir çalışma olduğunu kaydeden Şahin, bölgenin Hattuşa gibi önemli bir merkez olduğunu kaydetti. "İlk çalışmalar 1992 yılına gidiyor" Kalehisar’da 1965-1966 yıllarında sanat tarihinin önde gelen hocalarından Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından İstanbul Üniversitesi adına çalışmalar yapıldığını belirten Doç. Dr. Şahin, “Prof. Dr. Oktay Aslanapa medrese, kervansaray, hamam, seramik ve çini fırınlar üzerinde ilk çalışmaları gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar dikkat çekiyor. Bu çalışmalar ayrıntılı olmasa dahi bize Kalehisar’ın ne kadar önemli bir merkez olduğunu ortaya koydu. 60 yıl sonra buranın tekrar gündeme gelmesi gerekiyordu. Aslında ilk çalışmalar 1992 yılına gidiyor. Benim tez çalışmam Anadolu Selçuklu camileriydi. 1992 yılında çalışma yaparken Kalehisar’a da gelim. O tarihten beri burayı gözlemliyorum. Anadolu’da Kalehisar, Karahisar adında isimlendirilen çok sayıda yerleşim yerleri var. Bunun başında Afyonkarahisar, Şebinkarahisar gibi yerleşim yerleri geliyor” dedi. “Hititler için Hattuşa nasıl bir öneme sahipse Anadolu Selçuklular için de Kalehisar aynı öneme sahip" Bu yerleşim yerleri içerisinde Kalehisar’ın özel bir yere sahip olduğunu vurgulayan Şahin, “Her şeyden önce burası bir Anadolu Selçuklu kenti özelliği taşıyor. Kale var, kalede surlar var, medrese var, kervansaray var, hamam var. Bu yapıların varlığı bize buranın kent olduğunu gösteriyor. Bunlar bizim bildiğimiz, ayakta olan yapılar. Bir de bilmediğimiz yapılar var. Burada biz çalışmalar yaptık. Burada yapılan çalışmalar sonucunda yapılar olduğunu belirledik. Bu yapılar bile buranın ne kadar zengin olduğu gösterdi. Hititler için Hattuşa nasıl bir öneme sahipse Anadolu Selçuklular için de Kalehisar aynı öneme sahip. Devamında Osmanlı kenti olduğunu düşündüğümüz bir yer burası. Bu nedenle burası bu anlamda bilineni ve bilinmeyenleriyle büyük bir kent” diye konuştu. “Kalehisar’da kazı çalışmaları 100 yıl sürebilir” Kalehisar’da kazı çalışmalarının 100 yıl sürebileceğini anlatan Şahin, “2019 yılından 2021 yılına kadar Kalehisar’da yüzey araştırması yaptık. Bu yüzey araştırmasında bütün yapıları belgeledik. Roleve planlarını çizdik. Her şeyiyle belgeledik. Burada saha çalışmaları yaptık. Bu alanda ne var ne yok hepsini tespit ettik. Kalehisar mimarisi ve seramikleriyle gerçekten çok zengin bir yer. Burası bir seramik üretim merkezi. Yüzeyde kırık parça halinde de olsa zengin seramik parçaları topladık. Bunlar özellikle Anadolu Selçuklu Devletinin yeşil sırlı tek renkli ve kazıma tekniğinde yapılan seramik örnekleri. Çini örnekleri var. Bunlar genelde günlük yaşamda kullanılan gereçler. Eğer imkanlarımız el verir ve devamlılık sağlanırsa burada en az 100 yıl kazı çalışmaları sürer. Burası Çorum’daki 5’inci kazı. Yüzyılın üzerinde Hattuşa’da kazılar devam ediyor. Alacahöyük’te 1935 yılından beri kazılar devam ediyor. Eskiyapar ve Şapinuva ören yerlerinde 30-40 yıldır sürüyor. Biz işin başındayız. Ama çok yol aldık. Burada kitabe özelliği taşıyan belgeler çıkabilir” şeklinde konuştu.
Çorum, Antalya 13. Yöresel Ürünler Fuarı’nda tanıtılacak
17 Eylül 2024 Salı - 19:40 Çorum, Antalya 13. Yöresel Ürünler Fuarı’nda tanıtılacak Antalya’da düzenlenecek olan 13. Yöresel Ürünler Fuarı öncesi hazırlıklar sürüyor. 9-13 Ekim 2024 tarihleri arasında yapılacak olan 13. Yöresel Ürünler Fuarına (YÖREX) Çorum Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı başkanlığında değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, Yöresel Ürünler Fuarında (YÖREX) Çorum’u en iyi şekilde tanıtmak üzere fuar sürecince yapılacak tanıtım çalışmaları, fuarda yer alacak yöresel ve coğrafi işaretli ürünler, katılım sağlayacak kurumlar, belediyeler, STK’lar ve firmalar hakkında bilgilendirmeler yapılarak görüş ve öneriler değerlendirildi. Fuar ve festival gibi etkinliklerin tanıtım açısından önemli olduğunu vurgulayan Vali Zülkif Dağlı, YÖREX Fuarı’na Çorum’daki ilgili tüm paydaşların destekleri ile katılım sağlayarak kentin tanıtımına katkı sunmayı hedeflediklerini belirtti. Toplantıda güzel bir sinerji oluştuğunu, ilin tanıtımına katkı sağlamak için ekip ruhu içerisinde güzel fikirler ortaya çıktığını belirten Vali Dağlı, Valilik koordinasyonunda belediyeler, kurumlar ve STK’larla ile iletişim ve iş birliği içerisinde gerekli tüm hazırlıkların yapılarak YÖREX Fuarı’nda Çorum’u ulusal düzeyde en iyi şekilde tanıtacaklarını ifade etti. Toplantıya, Vali Yardımcıları Muhammed Gürbüz, Cengiz Nayman, İskilip Belediye Başkanı İsmail Çizikçi, Alaca Belediye Başkanı Şerif Arslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş, İl Tarım ve Orman Müdürü Hayrullah Göktekin, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal, Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Naki Özkubat, OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yılmaz Kaya ve ilgili kurum yetkilileri katıldı.
Yerli ve yabancı şefler hünerlerini workshoplarda sergiledi
17 Eylül 2024 Salı - 16:04 Yerli ve yabancı şefler hünerlerini workshoplarda sergiledi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde düzenlenen GastroAntep Kültür Yolu Festivali’nde yerli ve yabancı şefler, workshoplarda yaptıkları yemeklerle izleyicilerini adeta büyüledi. Eşsiz mutfağıyla bir kez daha dünya sahnesine çıkan Gaziantep, festivalle ünlü şefleri, ziyaretçileri ve gastronomi meraklılarını buluşturdu. Şefler, GastroAntep’in kalbi olan Festivaller Parkı’nda özel teknikleri ve eşsiz tarifleriyle ürünlerini kullanarak hünerlerini sergiledi. Türkiye’nin ve dünyanın önemli şefleri, Gaziantep’in gıdalarıyla vegan, vejetaryen ve şifalı yemekler hazırladı. Yoğun programda şefler lezzetli yemeklerin sırlarını uygulamalı anlattı Festivalin ilk gününde, Türk Yemek Tarihçisi ve Şef Vedat Başaran, "Türk Mutfağı’nın Geçmişten Geleceğe Yayılması" başlıklı workshopunu gerçekleştirdi. Ardından, Birleşik Krallık’tan gelen Humo London Group’un baş şefi Miller Prada, “Ex-Whiskey-Barrel, 50 Year ’Marinated’ French Oak” başlıklı programını sundu. İspanya’dan EV Gastro’nun sahibi Ernesto Vents ise “Mediterranean Nomad Chef” başlıklı workshopunu gerçekleştirdi. Ayrıca, yemek blogger’ı ve şef Özge Şahin, “Atıksız Mutfak” temasıyla çalışmalarını sergiledi. TV programcısı, akademisyen ve yazar Asuman Kerkez, “Milli Mücadele’de Yokluktan Varlığa Antep Mutfağı” üzerine bir sunum yaptı. TV programcısı ve şef Türev Uludağ ise workshopuyla ziyaretçilere yeteneklerini gösterdi. Festivalde, gastronominin farklı yönlerinin işlendiği workshoplar düzenlendi. İtalya’dan İO Luigi Tağlienti’nin sahibi ve şefi Luigi Tağlienti, “Bir Anın Algısı” başlığıyla, şef Cüneyt Asan ve Harun Reşit Dönmez, “Kültür Mutfağı” başlığıyla, İspanya’dan EL POBLET’in baş şefi Luis Valls Rozalén, “Pirinç ve Bölgesel Çeşitliliği” başlığıyla, TV sunucusu ve yemek danışmanı Sedef İybar, “Vejetaryen 2 Pratik Tarif” başlığıyla, İtalya’dan Paolo Griffa al Caff Nazionale’nin sahibi ve şefi Paolo Griffa, “Aşçılık ve Sanat” başlığıyla workshoplar düzenledi. Yoğun geçen workshop programlarında ayrıca Almanya’dan Nagaya Restoranı’nın sahibi ve şefi Yoshizumi Nagaya, “Düşük Ateşte Pişirilmiş Sığır Eti Tartolet” başlığıyla, NG Group Gastronomi Direktörü Rafet İnce, “Vejetaryen Yeşil Humus” başlığıyla, EKS Mutfak Akademisi Kurucusu ve şefi Eyüp Kemal Sevinç, “Yerelden Globale” başlığıyla, Yunanistan’dan CTC Urban Gastronomy Baş Şefi Alexandros Tsiotinis, “Şık Yemek Artıklarıyla Yeniden Düşünme” başlığıyla ve Lefkoşa ile Gaziantep Kardeş Şehir İlişkilerinin 15. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Tanya Kilitkayalı, “Hellim Peyniri ve Gaziantep Ürünleri Mutfak Atölyesi” başlığıyla hünerlerini sergileyerek mutfak sırlarını paylaştı.
TİKA, Somali’de ’Damızlık Etlik Piliç Üretimi Projesi’ni hayata geçirdi
17 Eylül 2024 Salı - 16:01 TİKA, Somali’de ’Damızlık Etlik Piliç Üretimi Projesi’ni hayata geçirdi Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Somali’nin tavuk etinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla ’Damızlık Etlik Piliç Üretimi Projesi’ni uygulamaya koydu. TİKA ve Zamzam Üniversitesi Anadolu Ziraat Fakültesi iş birliğinde 2020 yılında uygulamaya koyulan Somali Yumurta Tavukçuluğunun Geliştirilmesi Projesi kapsamında, fakülte bünyesinde kümes ve kuluçkahane tesisi inşa edildi. Bu projeyi takiben, 2023 yılında başkent Mogadişu’daki Şehir Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde Yem Üretim Merkezi kuruldu. Projenin sonraki aşamasında Somali’nin tavuk etinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla ’Damızlık Etlik Piliç Üretimi Projesi’ uygulamaya koyuldu. Damızlık etlik piliç üretimi aşamaları Türkiye’nin yerli etlik piliç ebeveyni olan Anadolu-T’nin 5 bin 900 adet ana hattı ve baba hattı yumurtaları ülkemizden getirilerek fakültedeki tesiste kuluçkaya alınıyor. Kuluçkadan çıkan civcivlerin Türkiye’den gelen uzmanlar tarafından bütün kontrolleri tamamlandıktan sonra damızlık büyütme kümeslerine naklediliyor. Ayrıca Ziraat Fakültesi öğrencilerine ve öğretim görevlilerine yönelik piliç üretimi aşamalarının ayrıntılarıyla anlatıldığı eğitim programı düzenlendi. Bu projeyle Somali’nin damızlık etlik piliç üretiminde kendine yeterli hale gelmesi ve hayvancılık sektörünün gelişimine katkı sağlanması hedefleniyor.
Yıllarca milli takımlar kamp merkeziydi, bakın ne oldu
17 Eylül 2024 Salı - 14:30 Yıllarca milli takımlar kamp merkeziydi, bakın ne oldu Düzce Belediyesi, şehrin turizmine katkı sağlamak amacıyla Akçakoca Kalkın köyünde, daha önce milli takımlar kamp merkezi olarak kullanılan yapıyı otele dönüştürdü. Sahili, havuzu ve lüks konseptiyle dikkat çeken otelin, Düzce turizmine büyük katkı sağlaması bekleniyor. Akçakoca Kalkın köyünde bulunan Milli Takımlar Kamp Merkezi, geçtiğimiz yıllarda Vilayetler Birliği ile dönüşüme başladı. Daha sonra Düzce Belediyesi, bu yapıyı devralarak turizme katkı sunmak amacıyla otele çevirdi. Bahçesine havuz yapılarak sahiline özel kum getirildi ve odalarda lüks bir konsept ile yenilemeler yapıldı. Düzce Belediyesi bünyesinde Bel-Tur Otel adıyla hizmet vermeye başlayan otel, 52 oda ve 4 süit oda ile dikkat çekiyor. "Mavi ile yeşilin birleştiği bir yerdeyiz" Toplantı, konferans ve düğün salonu konseptiyle de hizmet veren Bel-Tur Otel’in, Düzce turizmine katkı sağladığını belirten Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, "Burası daha önce Vilayetler Evi’nin oteliydi. Biz anlaşma yapıp devir aldık. Kamu misafirhanesi havası vardı. Şimdi otele çevirdik. Akçakoca’nın en güzel otellerinden birisi oldu. Düzce, Sapanca ve Bolu arasında adeta bir cennet. Biz bu bölgede turizmi geliştirmek istiyoruz. Sadece Akçakoca değil, Düzce’nin birçok bölgesi; yaylası, şelalesi, gölü, mağarası ve tarihi olan bir bölge. İnşallah önümüzdeki dönemde turizmin geliştirilmesi faaliyetleri çerçevesinde Düzce’ye her hafta en az 10 bin kişinin gelebileceği mekanlar oluşturuyoruz. Burası da bunlardan birisi. Burası butik bir otel. Türkiye’nin her tarafından vatandaşlarımızın buraya gelmesini, burada kalmasını arzu ediyor ve davet ediyoruz. Gelsinler konaklasınlar, güneşi, denizi, sahili güzel ve sakin bir ortam. Bir tarafı yemyeşil orman, diğer tarafı masmavi deniz. Mavi ile yeşilin birleştiği bir yerdeyiz" dedi. "Yatak kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz" Düzce’nin turizmde büyük hedefleri olduğunu ve yatak kapasitesini artırmayı amaçladıklarını dile getiren Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yatak kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde Düzce’ye uluslararası bir markanın otelinin temelini atacağız. Düzce, aslında iş merkezi statüsünü taşıyan bir şehir. Düzce’de çok fazla iş merkezi, fabrika, iş yeri var. Dünyanın en prestijli otomobil fabrikalarına parça üreten fabrikalarımız var. İnsanlar hafta içi Düzce’ye geliyorlar. Biz bunu hafta sonuna yayacak şekilde geliştirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yol açıyoruz. Biliniyor ki yol medeniyettir. Farklı bölgelerden Düzce’nin ve çevresinin güzel mekanlarına ulaşımı kolaylaştıracak yollar açıyoruz. Bu çalışmaları sürdürmeye devam edeceğiz. Bölgesel kalkınma planı peşindeyiz. Sadece Düzce değil, Düzce’nin çevresinin de gelişmesini arzu ediyoruz. Burası Batı Karadeniz ve Doğu Marmara bölgesi. Sakarya’dan başlayıp Sinop’a kadar olan bölgeyi düşünün; çok güzel ve huzurlu bir bölge. İnsanların zamanlarını geçirebilecekleri güzel mekanlar inşa ediyoruz" "Ata binmek isteyenler Düzce’ye gelecek" Önümüzdeki dönemde ata binmek için insanların Düzce’ye geleceğini belirten Özlü, "Türkiye Binicilik Federasyonu ile beraber bir çalışma yürütüyoruz. Atçılık sporunun Düzce’nin dağlarında, yaylalarında, şelalelerinde gelişmesini sağlayacak bir program üzerinde çalışıyoruz. Türkiye Binicilik Federasyonu ve Düzce Belediyesi olarak bu sporu yaygınlaştırmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Yıllarca milli takımlar kamp merkeziydi, bakın ne oldu
17 Eylül 2024 Salı - 14:21 Yıllarca milli takımlar kamp merkeziydi, bakın ne oldu Düzce Belediyesi, şehrin turizmine katkı sağlamak amacıyla Akçakoca Kalkın köyünde, daha önce milli takımlar kamp merkezi olarak kullanılan yapıyı otele dönüştürdü. Sahili, havuzu ve lüks konseptiyle dikkat çeken otelin, Düzce turizmine büyük katkı sağlaması bekleniyor. Akçakoca Kalkın köyünde bulunan Milli Takımlar Kamp Merkezi, geçtiğimiz yıllarda Vilayetler Birliği ile dönüşüme başladı. Daha sonra Düzce Belediyesi, bu yapıyı devralarak turizme katkı sunmak amacıyla otele çevirdi. Bahçesine havuz yapılarak sahiline özel kum getirildi ve odalarda lüks bir konsept ile yenilemeler yapıldı. Düzce Belediyesi bünyesinde Bel-Tur Otel adıyla hizmet vermeye başlayan otel, 52 oda ve 4 süit oda ile dikkat çekiyor. "Mavi ile yeşilin birleştiği bir yerdeyiz" Toplantı, konferans ve düğün salonu konseptiyle de hizmet veren Bel-Tur Otel’in, Düzce turizmine katkı sağladığını belirten Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, "Burası daha önce Vilayetler Evi’nin oteliydi. Biz anlaşma yapıp devir aldık. Kamu misafirhanesi havası vardı. Şimdi otele çevirdik. Akçakoca’nın en güzel otellerinden birisi oldu. Düzce, Sapanca ve Bolu arasında adeta bir cennet. Biz bu bölgede turizmi geliştirmek istiyoruz. Sadece Akçakoca değil, Düzce’nin birçok bölgesi; yaylası, şelalesi, gölü, mağarası ve tarihi olan bir bölge. İnşallah önümüzdeki dönemde turizmin geliştirilmesi faaliyetleri çerçevesinde Düzce’ye her hafta en az 10 bin kişinin gelebileceği mekanlar oluşturuyoruz. Burası da bunlardan birisi. Burası butik bir otel. Türkiye’nin her tarafından vatandaşlarımızın buraya gelmesini, burada kalmasını arzu ediyor ve davet ediyoruz. Gelsinler konaklasınlar, güneşi, denizi, sahili güzel ve sakin bir ortam. Bir tarafı yemyeşil orman, diğer tarafı masmavi deniz. Mavi ile yeşilin birleştiği bir yerdeyiz" dedi. "Yatak kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz" Düzce’nin turizmde büyük hedefleri olduğunu ve yatak kapasitesini artırmayı amaçladıklarını dile getiren Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yatak kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde Düzce’ye uluslararası bir markanın otelinin temelini atacağız. Düzce, aslında iş merkezi statüsünü taşıyan bir şehir. Düzce’de çok fazla iş merkezi, fabrika, iş yeri var. Dünyanın en prestijli otomobil fabrikalarına parça üreten fabrikalarımız var. İnsanlar hafta içi Düzce’ye geliyorlar. Biz bunu hafta sonuna yayacak şekilde geliştirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yol açıyoruz. Biliniyor ki yol medeniyettir. Farklı bölgelerden Düzce’nin ve çevresinin güzel mekanlarına ulaşımı kolaylaştıracak yollar açıyoruz. Bu çalışmaları sürdürmeye devam edeceğiz. Bölgesel kalkınma planı peşindeyiz. Sadece Düzce değil, Düzce’nin çevresinin de gelişmesini arzu ediyoruz. Burası Batı Karadeniz ve Doğu Marmara bölgesi. Sakarya’dan başlayıp Sinop’a kadar olan bölgeyi düşünün; çok güzel ve huzurlu bir bölge. İnsanların zamanlarını geçirebilecekleri güzel mekanlar inşa ediyoruz" "Ata binmek isteyenler Düzce’ye gelecek" Önümüzdeki dönemde ata binmek için insanların Düzce’ye geleceğini belirten Özlü, "Türkiye Binicilik Federasyonu ile beraber bir çalışma yürütüyoruz. Atçılık sporunun Düzce’nin dağlarında, yaylalarında, şelalelerinde gelişmesini sağlayacak bir program üzerinde çalışıyoruz. Türkiye Binicilik Federasyonu ve Düzce Belediyesi olarak bu sporu yaygınlaştırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. (EB-HFV-RFK
44 yıllık antika tutkusunu tezgâha taşıdı
17 Eylül 2024 Salı - 14:07 44 yıllık antika tutkusunu tezgâha taşıdı Tokat’ta yaşayan emekli astsubay Ali Kılınç, 44 yıldır biriktirdiği antika eşyaları Zile ilçesinde kurduğu tezgâhta sergileyip satışa sunuyor. Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan emekli astsubay Ali Kılınç, yıllarca süren meslek hayatının ardından emekli olduktan sonra hobisine yöneldi. Türk Silahlı Kuvvetlerinde çeşitli görevlerde uzun yıllar görev yaptıktan sonra astsubay rütbesiyle emekli olan Kılınç, çocukluğundan beri ilgi duyduğu antika eşya biriktirme tutkusunu geliştirmeye başladı. Kılınç, özellikle şark köşesi eşyalarına olan merakı nedeniyle zamanla birçok kırık ve arızalı antika eşyayı biriktirdi. Ancak evinde yer kalmayınca, eşyaları saklamak için bir dükkân kiralama kararı aldı. Zile ilçe merkezinde bir dükkân tutan Kılınç, 44 yılda topladığı nadide antika parçaları artık satmaya başladı. Cumartesi günleri ilçe merkezindeki parkta tezgâh açarak antikalarını sergileyen Kılınç, kısa sürede antika severlerin uğrak noktası haline geldi. “1980 yılında biriktirmeye başladım” Kendi hobisi için şark köşesi malzeme biriktirmeye başladığını söyleyen emekli astsubay Ali Kılınç, “Bu işe ilk başladığımda aslında bir hevesle başladık. 1980’li yıllarda kendi hobime yönelik şark köşesi malzemesi biriktirmeye başladım. Ondan sonra da bir baktık ki antikacı oluvermişiz. Bu sefer almaya ve satmaya başladık. Öyle olunca da elimizde mal çoğaldı ve bir dükkân açtık. Cumartesi günleri Zile’de antika pazarı tezgâhı açıyorum. O da bayağı şenlikli oluyor. Orada da yeni ve güzel, daha önceden görmediğimiz bilhassa bölgemize has eserler geliyor. Kilim, halı, saat, bakır ve cam objeler, evlerde kullanılmış mutfak malzemeleri veya döşeme malzemeleri geliyor” dedi.