KÜLTÜR SANAT
19 Kasım 2024 Salı - 17:22 Alanya Belediyesi’nden yaşlı vatandaşlara tarih ve doğa gezisi Alanya Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Yaşlılara Yönelik Kale Gezileri’ Güzelbağ Mahallesi sakinleriyle devam etti. 65 yaş üstü vatandaşlar, Alanya Kalesi’ndeki tarihi ve doğal güzellikleri gezdi. Alanya Belediyesi tarafından düzenli olarak sürdürülen ve Alanya’nın her mahallesindeki 65 yaş üstü vatandaşların katılımıyla yapılan ‘Yaşlılara Yönelik Kale Gezileri’ devam ediyor. Alanya’nın 102 mahallesinde gerçekleştirilen proje kapsamında, 2024-2025 döneminin ilk gezisi, Güzelbağ Mahallesi sakinleri için yapıldı. 45 vatandaşın katıldığı geziye Güzelbağ Mahalle Muhtarı Alim Avcı da eşlik etti. Daha önce Alanya Kalesi’ni gezme imkânı bulamamış vatandaşlar, Alanya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün projesi kapsamında kentin tarihi ve doğal güzelliklerini yakından görme fırsatı buldu. Teleferik, Ehmedek, İç Kale, Kültür Evleri ve Damlataş Mağarası’nı gezen vatandaşlar, proje ile sosyalleşme imkânı da elde ettiler. Gezi kapsamında Alanya Öğretmenevi’nde öğle yemeği yiyen heyeti, Belediye Başkan Danışmanı Faruk Konukçu ve Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürü Hüseyin Doğan yalnız bırakmadı. Vatandaşlarla sohbet eden Başkan Danışmanı Konukçu, gezilerin devam edeceğini ve tüm Alanya’daki 65 yaş üstü vatandaşlara kentin tarihi ve doğal güzelliklerini görme imkânı sağlayacaklarını belirtti.
19 Kasım 2024 Salı - 16:46 Perge Antik Kenti’ndeki çeşmeden 1800 yıl sonra su akmaya başladı Antalya’da Perge Antik Kenti’nde 2’nci yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırıldığı düşünülen Kestros Çeşmesi yeniden akmaya başladı. Perge Antik Kenti’nin önemli yapılarından Kestros Çesmesi, yaklaşık bin 800 yıl aradan sonra yeniden su ile buluştu. 2022 yılında gerçekleştirilen denemeyle yapının güncel durumu hakkında gözlemlerde bulunulan Kestros Çeşmesi, antik kentteki diğer çeşme yapılarına göre farklılık gösteriyor. Antalya’nın 17 kilometre doğusunda, Aksu ilçesi sınırlarındaki Pamfilya bölgesine başkentlik yapmış Perge Antik Kenti’nde, 1946’da Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından başlatılan, ardından Prof. Dr. Jale İnan, Prof. Dr. Haluk Abbbasoğlu ve bugün de Prof. Dr. Şebnem Sedef Çokay Kepçe başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Tunç Çağı döneminde kurulduğu düşünülen ve Helenistik dönem boyunca en zengin ve en güzel şehirler arasında sayılan, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ndeki antik kentin en görkemli tarihi çeşmesi Kestros’tan bin 800 yıl sonra yeniden su aktı. "Kestros Çeşmesi bin 800 yıl sonra yeniden suyuna kavuşmuş oldu" Perge’nin ilk kazı başkanı Prof. Dr. Arif Müfid Mansel döneminden itibaren su akması hedeflenen Kestros Çeşmesi’nde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Perge Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, şu ifadelere yer verdi: "Kestros Çeşmesi’nde ilk kez su akıtma denemesini 2022 yılında gerçekleştirmiştik. Acaba su aksa nasıl olacak ve kaçaklar nerelerde gerçekleşiyor bağlamında bir çalışma gerçekleştirdik, bu çalışma sonucunda da yapıda suyun akmasının herhangi bir problem doğurmayacağını ve projenin gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu anladık. 2022 yılından bu döneme kadar çalıştığımız proje, bu sene Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da ’Geleceğe Miras’ projesi destekleriyle hayata geçti. Kestros Çeşmesi, bin 800 yıl sonra yeniden suyuna kavuşmuş oldu.” "Başka bir Roma kentinde örneğiyle henüz karşılaşmadık" Perge Antik Kenti’nin eşsiz yapılardan birinin Kestros Çeşmesi olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, çeşmenin kentteki diğer yapılara göre farklı olduğunu şu sözlerle anlattı: "Kestros, Perge için en ünik yapılardan biri, antik kentte daha farklı çeşme yapılarının olduğunu biliyoruz ancak bu yapıda karşımıza çıkan en önemli özellik; suyun bir havuza akması ve ardından o havuzla bağlantılı bir kanal boyunca kentin kuzey-güney doğrultu caddelerinin tamamını katetmesi, hatta yapılan kazı çalışmalar sonucunda kentin dışında da devam ettiğini gördük. Böylesine özel lüks görünümlü, havuz şeklindeki kanalın Roma imparatorluk döneminde başka bir Roma kentinde örneğiyle henüz karşılaşmadık. Bu bağlamda aslında yapı oldukça lüks ve özel bir statüye sahip.” "Buradaki çalışmalar Hadrianus hayattayken başlamış" Kazı faaliyetleri sırasında çeşmeye ilişkin yapılan çalışmaları aktaran Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, “Yapının tarihçesine baktığımızda da İmparator Hadrianus’un 2 heykeli karşımıza çıkıyor. Bir tanesi zırhlı bir tanesi de çıplak şekilde definlenmiş olan zırhlı heykel. Hadrianus’un hayattayken çeşmenin ilk inşasının başlatıldığını, diğer çıplak olan heykel de aslında Hadrianus’un ölümünden sonra tanrılaşmasını simgeliyor ve ölümünden sonra devam etmiş. Bu bağlamda aslında çeşmenin milattan sonra ikinci yüzyılda 130’lu yıllarda inşa edilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Perge Antik Kenti, Türk arkeolojisi ve Anadolu arkeolojisi için de oldukça özel bir yapı. Özellikle su mühendisliği bağlamında özel teknikler ve metotlar kullanılmış, bu yönüyle de çok sayıda çalışmada yer alıyor” ifadelerini kullandı. "Ziyaretçi sayısına etkisi olacak" Geçtiğimiz dönemlerde Sagalassos ve Kibyra Antik kentlerinde de çeşmelerin suyla buluştuğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, Kestros Çeşmesi’nin suyla buluşmasının ardından da antik kente gelen ziyaretçi sayısının artacağını ön gördüklerini dile getirdi. Dönmez, “Bin 800 yıl sonra yeniden su aktı. Bu bağlamda da, Perge’nin içerisinde suyla bağlantılı bir canlılık meydana geldi. Anadolu’daki Roma kentlerinde, Pisidya’daki Sagalassos ve Kibyra Antik Kentlerinde de yakın zamanda çeşme yapılarının yeniden canlandırıldığını, suyla kavuştuğunu, bu kentlere sadece çeşmelerini görmek için giden insanların da var olduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra Perge’nin mimari ve heykeltıraşlık yönünden oldukça niteliğe sahip olduğunu herkes biliyordu. Kestros Çeşmesi’nin yeniden canlanmasıyla buradaki turist sayısına etkisinin fazlasıyla olacağını düşünüyoruz” dedi.
Erzincan’ın incisi Kemaliye nüfusunun 10 katı ziyaretçi ağırlıyor
25 Ekim 2024 Cuma - 09:47 Erzincan’ın incisi Kemaliye nüfusunun 10 katı ziyaretçi ağırlıyor Türkiye’nin en etkileyici yerlerinden biri olan Erzincan’ın Kemaliye ilçesi büyüleyen manzarası, tarih kokan sokakları ve adrenalin dolu doğa sporlarıyla her yıl yaz aylarında nüfusunun 10 katı ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Erzincan’ın incisi Kemaliye ilçesi, milattan önce 3 binli yıllara dayanan tarihi ve kültürel zenginliği ile ziyaretçilerini tarihe doyuruyor. İlçede yer alan Karanlık Kanyon’da kurulan zipline ve 38 tünele sahip 7 kilometrelik taş yol, keskin virajları ve uçurumlarıyla macera tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatıyor. Adrenalin dolu doğa sporlarıyla tanınan ilçenin taş yolunda motor tutkunları sürüş yaparken aynı zamanda karanlık kanyonda rafting, kano, su kayağı ve zipline gibi birçok sportif aktivite gerçekleştiriliyor. Erzincan’a 194 kilometre uzaklıkta; doğusunda Tunceli, batısında Sivas, güneyinde Malatya ve Elazığ bulunan Kemaliye, özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. 5 bin nüfuslu ilçeyi yaz aylarında yerli ve yabancı olmak üzere 50 bine yakın turist ziyaret ediyor. Sakin şehir anlamına gelen cittaslow ağına alınan Erzincan’ın Kemaliye ilçesi, dünyadaki ilk 5 derin kanyon arasında yer alan Karanlık Kanyonuyla, “Tehlikeli Yollar” kategorisinde bulunan, sert kayaların içinden oyularak inşa edilmiş doğal güzelliğe ve estetiğe sahip Taş Yoluyla, Türk kültür tarihi açısından önemli bilgiler içeren ilçe merkezine 4-5 kilometre uzaklıktaki Dilli Vadisiyle ve daha pek çok doğal güzellikleriyle, Erzincan’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri olarak gösteriliyor. Öte yandan ilçe sonbahar aylarında büründüğü rengârenk renklerle apayrı bir güzelliğe bürünüyor. Vatandaşlar sonbaharın Kemaliye’ye yansıyan güzelliğini yerinde görmek ve oluşan büyüleyici manzaraları ölümsüzleştirmek için ilçeye akın ediyor.
Türklerin geleneksel çorbası tarhana, bu yöntemle dopinge dönüştürüldü
24 Ekim 2024 Perşembe - 22:16 Türklerin geleneksel çorbası tarhana, bu yöntemle dopinge dönüştürüldü Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi için hazırlattığı rivayet edilen ve Türk mutfağının asırlık gelenekleri arasında yer alan tarhananın sadece bir çorba değil aynı zamanda vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren şifa deposu bir besin olduğu belirtildi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tekokent’te faaliyetlerini sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge Bilim Kurulu Üyesi Kimyager Aslı Aktaş, kemik suyu ile hazırlanan tarhana çorbasının bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi, başta kanser olmak üzere hastalıklara karşı vücudun direncini arttırdığını belirtti. Gerek dayanıklılığı gerekse besin değeri bakımından oldukça kıymetli bir gıda maddesi olan Türklerin geleneksel yiyecekler arasında yer alan ve genellikle yoğurt suyu ile hazırlanan tarhana, Karya Farma HBX Ar-Ge bu defa kemik suyu ilavesi ile hazırlandı. Deneme ve inceleme çalışmaları tamamlanan yeni tarhana ile ilgili bilgi veren Kimyager Aslı Aktaş, kemik suyu ile yapılan tarhana çorbasının, içerdiği zengin kolajen, amino asitler ve antioksidanlarla vücudun kanserli hücrelerle mücadelesini kolaylaştırdığını iddia etti. Kimyager Aslı Aktaş, konuyla ilgili açıklamasında; “Kemik suyu, içerdiği kolajen ve minerallerle bağ dokularını ve hücre yenilenmesini desteklerken, tarhananın fermente yapısı vücuda faydalı probiyotikler sağlar. Yaptığımız araştırmalarda bu iki doğal maddenin sinerjistik etkisinin kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatıcı etkiler oluşturabileceğini ortaya koyuyor. Araştırma bulguları, kemik suyu ve tarhana çorbasının düzenli tüketiminin, özellikle kolon, mide ve bağırsak kanseri gibi sindirim sistemi kanserlerinde faydalı olabileceğini gösteriyor” dedi. Kemik suyu ile hazırlanmış tarhananın içerdiği yüksek enerji ile sporcular için de ideal bir besin olduğunu kaydeden Aktaş, “Kemik suyunun tarhana çorbasına eklenmesiyle birlikte, çorbanın kolajen ve antioksidan içeriği önemli ölçüde artıyor. Kolajen, cilt ve eklem sağlığına katkı sağlarken, aynı zamanda hücre yenilenmesini hızlandırıyor ve vücudu serbest radikallere karşı koruyor.
Başkan Özçelik: "Tarıma her türlü desteği veriyoruz"
24 Ekim 2024 Perşembe - 19:38 Başkan Özçelik: "Tarıma her türlü desteği veriyoruz" Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, 3. Alanya Tropikal Meyve Festivali ile ilgili basın toplantısı yaptı. Tüm halkı festivale davet eden Başkan Özçelik, "Belediye olarak tarıma verilebilecek her türlü desteği veriyoruz" dedi. Alanya Belediyesi tarafından 1-2-3 Kasım tarihleri arasında bu yıl 3. kez gerçekleştirilecek Tropikal Meyve Festivali ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Başkan Danışmanı Abdurrahman Açıkalın ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa, festival hakkında bilgilendirmede bulundu. Belediye Başkan Danışmanı Abdurrahman Açıkalın festivalle ilgili yaptığı açıklamada, “Biz, Alanya’yı hep birlikte yöneteceğiz demiştik. Tıpkı diğer organizasyonlarda olduğu gibi bu festivalde de bu sözümüzü uyguladık. 3 günlük bir organizasyonun ötesinde tarım üreticilerimizle birlikte çalıştığımız, geniş katılımlı bir festival düzenledik. Böylelikle zenginliğimiz, gücümüz daha da arttı. Bu seneki organizasyonumuz geçen seneden daha da anlam kazandı" dedi. Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa ise festivalin detaylarını ve bu yıl yapılacak yenilikleri aktardı. Çapa, “Bu yıl ilk kez festival kapsamında İstanbul basınında farklı mecralarda görev yapan 15 gazeteci misafirimizi Alanya’ya davet ettik. Tarım ekonomisi, gastronomi ve turizm unsurlarının yer aldığı bir program ile festivalden önce şehrimize gelerek şehrimizi ve festivalimizi yaşamalarını sağlayacağız. Festival alanı hem çocuklar hem de ailelerin doyasıya vakit geçirebilmeleri için dizayn ediliyor. Alandaki balon oyun parkları ve çocuk oyun etkinlik atölyeleri ile çocuklar doyasıya eğlenecek. Alanda müzik yapmalarına imkan tanıdığımız sokak müzisyenleri yer alacaklar ve konsept hazırlanan fotoğraf alanlarında müzik yapacaklar" ifadelerini kullandı. Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik tüm halkı festivale davet ederek, “Biz, geçmişte ne yapıldıysa bugün daha iyisini, yarın da bugünden daha iyisini yapacağız diye iddialı bir şekilde çalışmalara başlamıştık. Geçen yıldan çok farklı etkinliklerle Belediye Binası arkasında festivalimizi başlatıp, hayırlısıyla bitireceğiz. Alanya’mız doğal zenginlikleri yönünden oldukça şanslı, toprakları verimli bir yer. Mango, muz, avokado, ejder meyvesi, pitaya ve birçok tropikal meyve bu topraklarda yetişiyor. Alanya için çok özel, çok güzel bir ayrıcalıktır. Tabi bunların oluşumunda Alanya’mızın sahip olduğu iklim çok önemli. İklim değişiminin de bu meyvelerin Alanya’da yetiştirilmesine katkısı vardır. Bu meyvelerimizin 18-20 tanesi ticari kapasiteye ulaşmış olup, toplam 50’ye yakın tropikal meyvemiz var. Tropikal meyveler Alanya’daki çiftçilerimizin ekonomisine katkı sağlamaktadırlar. Belediye olarak tarıma verilebilecek her türlü desteği veriyoruz. Tropikal Meyve Festivali’nin Türkiye’de tanıtılabilmesi ve bunun bilgisini ülkemize yayabilmek için ulusal kanallarda ayrıca tanıtım yapıyoruz. Alanya’mızın tanıtımıyla turizmimizi geliştirebilmek ve herkesin tropikal lezzetleri tatması için tüm halkımızı festivalimize davet ediyorum” dedi.
Türk mutfak kültürüne büyük katkı
24 Ekim 2024 Perşembe - 19:19 Türk mutfak kültürüne büyük katkı Düzce’nin zengin yemek kültürünü tanıtmak amacıyla hazırlanan ‘Düzce Yemekleri ve Mutfak Sanatları’ kitabının ikinci baskısı tamamlandı. Yerel lezzetlerin ve geleneksel tariflerin bir araya getirilerek Düzce’nin gastronomik zenginliğinin ön plana çıkarıldığı kitapta, yeni reçetelerle birlikte 321 yöresel lezzet yer aldı. Türk mutfak kültürü içinde önemli bir yere sahip olan Düzce mutfak ve yemek kültürünün ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılması amacıyla Düzce Belediyesi tarafından hazırlanan ‘Düzce Yemekleri ve Mutfak Sanatları’ kitabının ikinci baskısı tamamlandı. “Geleneklerimizle geleceğe” sloganı ile hazırlanan ve Düzce’nin gastronomik zenginliğini yansıtması açısından adeta bir rehber niteliği taşıyan kitapta, yerel malzemelerle hazırlanan ve nesilden nesile aktarılan geleneksel tarifler yer alıyor. İlk baskısı 2021 yılında yayınlanan ve Düzce mutfağına ait birbirinden lezzetli ve özgün 285 tarifi barındıran kitap, ikinci baskısında 81 yeni tarifin eklenmesiyle daha da zenginleştirildi. İlin yemek kültürünü yaşatmak ve geleceğe aktarmak amacıyla hazırlanan kitapta, bölgenin doğal ve taze ürünleri kullanılarak hazırlanan 38 çorba, 61 salata, meze ve zeytinyağlı, 60 ana yemek, 32 hamur işi, 14 mantı ve makarna, 10 pilav, 44 tatlı, 9 ekmek, 10 içecek, 29 kahvaltılık, reçel ve çeşitli ürün tarifleri yer aldı. Yeni baskıda, Düzce’nin 14 coğrafi işaretli ürününe de yer verildi. Başkan Özlü “Tüm zenginliğimizi daha kapsamlı bir şekilde ulaştırmayı hedefledik” Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Konuralp Gazi diyarı Düzce’nin kendine özgü ürünlerinin harmanıyla oluşmuş lezzet sırlarını içeren ‘Düzce Yemekleri’ kitabının büyük bir emek, özen ve titizlik ile bundan yaklaşık 3 yıl kadar önce hazırlandığını hatırlatarak, “Düzce’mizin her ilçesi, her bir köyü karış karış gezilerek, nesilden nesile aktarılan mutfak kültürümüz en aslına uygun haliyle kaleme alınarak gastronomi uzmanlarının ve lezzet avcılarının beğenisine sunuldu. İlk baskısında 285 yemeğin yer aldığı kitabımıza ikinci baskısında 81 yeni tarifin de eklenmesiyle, tüm zenginliğimizi daha kapsamlı bir şekilde gelecek nesillere ulaştırmayı hedefledik. Düzce mutfak kültürünü tek bir cümle ile özetlemek gerekirse ‘Her bir heybeden aldığımız ürünlerin tek bir tencerede pişmesiyle ortaya çıkan, birliği ve beraberliği simgeleyen, kimi zaman hüzünlendiren kimi zaman ise gülümseten hikayeleriyle gelenekten geleceğe uzanan Düzce Mutfağı’ ifadesini kullanabiliriz” dedi. Düzce Belediyesi, 321 kadim reçete ve asırlık yemek tariflerinden oluşan ‘Düzce Yemekleri ve Mutfak Sanatları’ kitabı ile şehrin kültürel mirasının korunmasına da katkı sundu.
Denizli ler 29 Ekim’de fener alayında buluşacak
24 Ekim 2024 Perşembe - 17:15 Denizli ler 29 Ekim’de fener alayında buluşacak Denizli Demokrasi Platformu, Cumhuriyet’in 101. yılı kutlama etkinlikleri çerçevesince 29 Ekim Salı günü Fener Alayı Cumhuriyet Yürüyüşü etkinliği gerçekleştirecek. Platform Sözcüsü ve Denizli Barosu Başkanı Av. Ufuk Kök, tüm Denizli halkını Cumhuriyet Yürüyüşü’ne davet etti. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Denizli Demokrasi Platformu, Cumhuriyet’in 101. Yılında Fener Alayı Cumhuriyet Yürüyüşü gerçekleştirecek. Platform üyesi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Fener Alayı Cumhuriyet Yürüyüşü öncesinde Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklamasında bulundu. Geleneksel hale getirdikleri Fener Alayı Cumhuriyet Yürüyüşü’nü bu yıl da Cumhuriyet’e yakışır bir şekilde gerçekleştireceklerini ifade eden Denizli Platform Sözcüsü ve Denizli Barosu Başkanı Av. Ufuk Kök, “Cumhuriyet, tarih boyunca devletler medeniyetler kurmuş, hak ve adaleti insanlığa öğretmiş büyük bir milletin son kalesidir. Cumhuriyet bizlere korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için bırakılmış bir emanettir. Aynı zamanda Cumhuriyet, yeni bir mücadelenin de başlangıcıdır. Bu yeni mücadelede düşman artık asker değildir. Düşman yoksulluktur, cehalettir, geri kalmışlıktır. Cumhuriyet, yurdun her yerine yayılacak olan aydınlığın ilk adımıdır. Cumhuriyet alın teridir, gözyaşıdır, emektir” dedi. Bu yılda Cumhuriyete yakışır bir şekilde etkinlik gerçekleştireceklerini ve Denizli halkını davet eden Denizli Demokrasi Platformu Sözcüsü Av. Ufuk Kök, “29 Ekim 2024 Salı günü saat 19.00’da Atatürk Stadyumu önünde saygı duruşu, İstiklal Marşı ve günün anlam ve önemi ile başlayacak olan yürüyüşümüz Lise Caddesi yönünden Kıbrıs Şehitleri Caddesi, İnönü Caddesi, İstiklal Caddesi güzergahından Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’na geçilerek Çınar Meydanı’nda son bulacaktır. Tüm Denizli halkını geleneksel hale getirdiğimiz Fener Alayı Cumhuriyet Yürüyüşümüze davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Osmangazi’de 1 Kitap 1 Yazar buluşmaları
24 Ekim 2024 Perşembe - 15:51 Osmangazi’de 1 Kitap 1 Yazar buluşmaları Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen ‘1 Kitap 1 Yazar’ buluşmaları etkinliğinin ilk konuğu Yazar Erhan Sevimli oldu. Bir araya geldiği Osmangazili kitapseverler ile güzel bir söyleşiye imza atan Sevimli, etkinlik sonunda Koca Kafa adlı kitabı için imza günü düzenledi. 1973 yılından itibaren aktif siyasetin içinde bulunan ve geçmiş dönemlerde CHP Bursa İl Başkanlığı da yapan Erhan Sevimli, kaleme aldığı Koca Kafa adlı kitabında, 1950’li yıllardan bu yana gelişen siyasal ve sosyal olayları bir araya getirdi. Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen ‘1 Kitap 1 Yazar’ buluşmaları etkinliğinin ilk konuğu olan Sevimli, bir araya geldiği Osmangazili kitapseverler ile Koca Kafa kitabının yanı sıra edebiyat ve siyaset üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Hacı Tonak moderatörlüğünde Hasan Âli Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinliğe Başbakan Eski Yardımcısı Ertuğrul Yalçın Bayır, geçmiş dönem milletvekilleri Ali Arabacı ve Yahya Şimşek ile birlikte çok sayıda kitapsever katıldı. “Cumhuriyet’in imkanlarıyla belirli bir yerlere geldik” Kitabında 1950 yılından bu tarafa gelişen siyasal ve sosyal olayları incelediğini ifade eden Erhan Sevimli, “Koca Kafa kitabı, siyasetle ve toplumla ilgilenmek isteyenlere bir belge niteliği taşıyor. Bu kitap, tek başıma yaptığım bir iş değil, kolektif bir çalışmanın ürünü. Benim bu konuda editörüm Hacı Tonak’tır. Aynı kuşağı yaşadığımız için birbirimizi tamamladık ve ortaya bir eser çıktı. Gençliğimiz, memleket, vatan ve insan sevgisiyle geçti. Cumhuriyet’in imkanlarından yararlanarak belirli bir yerlere geldik. Bunun kıymetini ve aydınlanmanın önemini çok iyi idrak edenlerdeniz. Yalnız kendimizi ve ailemizi değil, ülkemizi ve insanlarımızı da düşünerek mücadele verdik. Bu konuda hayatlarını feda edenler, acı çekenler, zulme uğrayanlar oldu. Bugün hayatta kaldıysak, bu belirli tesadüflere bağlı. Emperyalizmin ne oyunlar oynadığını sizler benim kadar biliyorsunuz. Bunlara karşı durmak için bu yaşımıza kadar mücadele verdik. Kitabımı bu esas üzerine kurgulayarak yazmaya çalıştım. Bu benim kendi kişisel başarım değil, kolektif bir çalışmanın ürünü. Kitabı yazma aşamasında başta ailem olmak üzere geçmiş dönem CHP Bursa Milletvekili Ceyhin İrgil, sevgili arkadaşım Hacı Tonak ve diğer arkadaşlarımın katkılarını göz ardı edemem” dedi. Erhan Sevimli ile liseden bu yana tanıştığını belirten Başbakan Eski Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, “Öğrenmenin, öğretmenin ve okumanın sonu yok. Bu kitabı okurken birçok insan ve hatıra aklımıza geldi” şeklinde konuştu. Geçmiş dönem milletvekilleri Ali Arabacı ve Yahya Şimşek ise sevgili arkadaşları Erhan Sevimli’nin kaleme aldığı Koca Kafa isimli kitabın imza gününde bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Düzenlenen söyleşinin ardından Erhan Sevimli, kaleme aldığı Koca Kafa isimli kitabını imzaladı.
14. Antalya Kitap Fuarı kapılarını yarın açılıyor
24 Ekim 2024 Perşembe - 12:46 14. Antalya Kitap Fuarı kapılarını yarın açılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenecek olan Antalya Kitap Fuarı, 25 Ekim Cuma (Yarın) saat 11.00’de kapılarını açıyor. “İnsan Olmak” temasıyla 25 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek kitap fuarına tüm Antalyalılar ve kitapseverler davetli. Antalya Büyükşehir Belediyesi 14. Kitap Fuarı, bu yıl 25 Ekim - 3 Kasım tarihleri arasında Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezinde kitapseverleri, yazarlar ve kitaplarla buluşturacak. Antalya Kitap Fuarı’na bu yıl 271 yazar ve 225 ulusal ve uluslararası yayınevi katılıyor. Antalyalı yerel yazarlar da açılacak stantta okurlarıyla bir araya gelecek. 25 Ekim Cuma günü saat 11.00’de resmi açılış töreni gerçekleştirilecek fuarın onur konuğu İlker Başbuğ olacak. Fuarda; CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, İlber Ortaylı, İsmail Küçükkaya, İclal Aydın, Ümit Özdağ, Gani Müjde, Tuna Kiremitci, Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Barış Terkoğlu, Timur Soykan, Saygı Öztürk, Hidayet Karakuş, Erol Mütercimler, İnci Aral, Kemal Varol, Enver Aysever, Ahmet Telli gibi birbirinden değerli yazarlar Antalyalı kitapseverler ile buluşacak. Fuarda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de iki kitabını okurları için imzalayacak. İlçe belediyelerin de katkılarıyla 19 ilçeden öğrencilerin fuarı ziyaret etmesi sağlanacak.
Şanlıurfa’nın müzik kültürü dünyaya tanıtılıyor
24 Ekim 2024 Perşembe - 12:14 Şanlıurfa’nın müzik kültürü dünyaya tanıtılıyor Şehrin köklü müzik kültürünü ve zengin gastronomi mirasını dünya sahnesine taşımayı hedefleyen Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa Lansmanı düzenledi. UNESCO Müzik Şehri unvanıyla 2026 yılında düzenlenecek UNESCO Müzik Şehirleri toplantısına ev sahipliği yapmak için güçlü adaylar arasında yer alan Şanlıurfa, Türkiye’yi temsilen, Kansas City (ABD), Belfast (Kuzey İrlanda) ve Da Lat (Vietnam) gibi şehirlerle yarışacak. Zengin müzik mirasıyla şehri bu prestijli platformda en iyi şekilde temsil etmeyi hedefleyen Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, bunun için UNESCO Müzik Şehri Şanlıurfa Lansmanı gerçekleştirdi. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen lansman programına, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın yanı sıra Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mansur Yavaş, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Vekili Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, belediye başkanları, büyükelçiler, sanatçılar, ulusal ve uluslararası temsilciler katıldı. Ankara’daki hain saldırı sonrası konserler ve müzik etkinlikleri iptal edildi "Geçmişten Günümüze Urfa’da Müzik" sergisinin de yer aldığı etkinlik, kentin müziğinin tarihi gelişimini gözler önüne serdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ tesislerine düzenlenen terör saldırısı nedeniyle planlanan konser iptal edildi. “Şanlıurfa, müzik şehri unvanını alarak kültürel mirasımıza bir değer daha katmış oldu” Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, konuşmasını İngilizce yaparak, Ankara’daki hain terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyerek saldırıyı kınadı. Şanlıurfa’nın UNESCO’nun dünya çapında kabul ettiği müzik şehri unvanını alarak kültürel mirasa bir değer daha kattığını vurgulayan Gülpınar, “Bu önemli başarının mimarlarına ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Şanlıurfa, sadece medeniyetlerin buluşma noktası değil, aynı zamanda müziğin de binlerce yıllık tarihinin yazıldığı kadim bir şehir olmuştur. Göbeklitepe ve Karahantepe gibi eşsiz arkeolojik alanlarla insanlık tarihine ışık tutan bu topraklar, müziğin de evrensel dilini tarihin derinliklerinden günümüze taşımıştır” dedi. “Şanlıurfa’da müzik genç yeteneklere ilham veren bir kültürel mirastır” Arap, Kürt, Türk, Ermeni ve Süryani kültürleriyle yoğrulan Şanlıurfa’nın, bu çeşitliliği müziğine de yansıtarak dünyaya birçok ünlü sanatçıyı kazandırdığını aktaran Gülpınar, “Mükim Tahir’den, Hac Nuri Hafız’a, Tenekeci Mahmut’tan Halil Hafız Uzungöl’e, Ahmet Uzungöl’den Şükrü Hafız Çadırcı ve Abdullah Balak’a, Kazancı Bedih’ten İbrahim Tatlıses’e, Müslüm Gürses’ten Nuri Sesigüzel’e Şıvan Perver’den Mehmet Acet’e (Âşık Sefai) kadar birçok sanatçının müzik yolculuğu bu topraklarda başlamıştır. Urfa’nın müzik kültürünün simgelerinden biri olan Sıra Geceleri, UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınmıştır. Bu gelenek, müziği ustadan çırağa aktaran ve genç yeteneklere ilham veren bir kültürel mirastır. Sıra geceleri, sadece yerel bir etkinlik değil, aynı zamanda Şanlıurfa’nın müzik turizmi açısından uluslararası platformda tanınmasına da katkı sağlayan bir değerdir” şeklinde konuştu. “Şanlıurfa’yı müziğin merkezi haline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz” Gülpınar, büyükşehir belediyesi olarak, bu değerleri koruma ve geliştirme sorumluluğunun bilincinde olduklarını vurgulayarak, “Bu bilinçle de UNESCO Müzik Şehri olarak Şanlıurfa’mız 2026 yılında UNESCO Müzik Şehirleri toplantısına ev sahipliği yapmak için aralarında Kansas City (ABD), Belfast (Kuzey İrlanda) ve Da Lat (Vietnam) şehirlerinin de yer aldığı adaylarla ile yarışacak ve zengin müzik mirasımızı bu prestijli platformlarda temsil edecektir. Tüm kurumlarımızla birlikte, Şanlıurfa’yı müziğin merkezi haline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu anlamlı günün, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum” diye konuştu. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Vekili Prof. Dr. Nizamettin Kazancı da, Şanlıurfa’nın UNESCO Müzik Şehri unvanına sahip olmasını dileyerek, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun bu konuda her türlü desteğe hazır olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kazancı, bu programı düzenleyen Şanlıurfa Valiliği ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti. Gülpınar kültür elçisi seçildi Öte yandan Diyarbakır’da gerçekleştirilen UCLG- MEWA Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısında alınan karar, program esnasında sunucu tarafından deklare edildi. Gerçekleştirilen oylamada Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar diğer adaylar arasından Kültür Elçisi olarak seçildi. Gülpınar, “Hayırlı olsun inşallah” dedi. “Müzik şehri başvurusu hayırlı olsun” Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, programda yaptığı konuşmada, Ankara’da gerçekleşen hain saldırıyı kınayarak, şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Kadim Şehir olan Şanlıurfa’nın UNESCO Müzik Şehri unvanına sahip olma başvurusunu anlamlı bulduğunu belirten Vali Şıldak, Müzik Şehri başvurusunun hayırlı olmasını dileyerek, 2019 yılından bu yana bu konuda destek sağlayan kurumlara ve emeği geçen herkese teşekkür etti. “Destek olmaya çalışacağız” Ankara’daki hain saldırıyı kınayarak sözlerine başlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mansur Yavaş da, Şanlıurfa’nın UNESCO Müzik Şehri unvanına sahip olma başvurusuna destek sağlamak için Tarihi Kentler Birliği Ekim ayı toplantısını Şanlıurfa’da düzenlediklerini söyledi. Tarihi Kentler Birliği olarak yaptıkları çalışmalardan da bahseden Yavaş, “Bizler Tarihi Kentler Birliği olarak, Şanlıurfa’ya tarihi mekanların restorasyonu konusunda da destek olmaya çalışacağız. Türkülerimiz, şarkılarımız, geleneklerimiz atalarımızın mirasıdır. Bu gelenek, görenek ve müziğimizin gelecek kuşaklara aktarılması lazım. Bizler de bu konuda gereken çalışmayı yapacağı” diye konuştu. Yavaş, lansman etkinliğinin düzenlenmesinden dolayı Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’a da teşekkür etti. “Urfa ile gurur duyuyorum” Konuşmaların ardından Şanlıurfa’nın müzik efsanesi İbrahim Tatlıses ve Urfalı sanatçılardan Mehmet Özlek, Münevver Özdemir, İbrahim Halil Altıngöz, Zekeriya Ünlü, Mehmet Bitmez, İbrahim Turgut, Ömer Türkmenoğlu, Musa Göçmen, Aşık Sefai, Dertli Divani, Mahmut Aydoğdu ve Esat Al’a ‘Müziğe Katkı Onur Ödülü’ takdim edildi. Ödülünü, Gülpınar’dan alan İbrahim Tatlıses, Şanlıurfa’dan hiçbir zaman kopmadığını ve Şanlıurfa ile gurur duyduğunu belirterek, Şanlıurfa’nın UNESCO Müzik Şehri unvanına sahip olması için gerçekleştirilen başvurunun hayırlı olmasını diledi. Program, gösteri, yemek ikramı ve toplu çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.