KÜLTÜR SANAT
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İsrail’in bölgeyi tehdit ettiğine dikkat çekti 16 Kasım 2024 Cumartesi - 15:33:31 Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğini inşa etmek için gerekli tedbirlerin alınması amacı ile gerçekleştirilen Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi altı farklı salonda yapılan sunumlarla devam ediyor. Kongreye katılan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, burada yaptığı açıklamada, "Biz bugün burada Elazığ için gelecek tasavvurunu uluslararası bir kongre ile konuşurken buna ev sahipliği yaparken maalesef dünyanın birçok yerinde, bölgemiz başta olmak üzere bölge giderek dünyanın geneli İsrail gibi terörist varlıklarla birlikte bir cehenneme doğru sürükleniyor. Bir ateş çemberinin içerisinde sürüklenip gidiyoruz" dedi. Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde yoğun katılımla tamamlandı. Altı farklı salonda gerçekleştirilen oturum ve panellerde, Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğine dair önemli konular ele alındı. Kongrenin ikinci gününde ise “Geçmişten Geleceğe Din Tasavvuru” teması işlendi. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Özdemir’in moderatörlüğünde düzenlenen panele, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş ve eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fikret Karaman ve birçok protokol üyesi ile vatandaşlar katıldı. Panelistler, dinin toplumsal etkisi ve gelecekteki rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu Kongrenin Türkiye Yüzyılı için önemli olduğuna dikkat çeken Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, "Kamu ve sivil toplum iş birliğinin en güzel modellerinden biri. Birlikte iş yapmak, birlikte bir arayış içerisinde olmak ve birlikte bir gelecek tasavvuru içerisinde olmak, bu faaliyeti icra edebilmek, böyle güzide bir ekip çalışmasının ortaya koyacağı hayırlı sonuçlarla birlikte hayırlı amaca ulaşacaktır. O sebeple de buraya ayrıca bir değer atfettiğimi de ifade etmek istiyorum. Burada yeniden aranızda bu şehrin bir evladı olarak bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. Türkiye Yüzyılı sadece bir zaman dilimi değildir, Türkiye Yüzyılı bağımsızlık ruhumuzun ve millet olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefi ve yaklaşımları içerisinde umuda doğru yaptığımız yolculuğumuzun adıdır. Türkiye Yüzyılı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, onun büyük katkılarıyla ve başlattığı projeler ile birlikte yerli ve milli sanayi ve hamleleri, savunma sanayileri teknolojileri, bilim, teknik ve teknolojik yöntemlerin artırılması ve bu kazanımlarla birlikte dünyanın her tarafına uzattığımız barış ve dostluk eli ile birlikte bir medeniyet tahkim hamlesi ve mücadelesi ve aynı zamanda da ortak değerlerimizi daha fazla güçlendirmek, insanlık adına daha fazla doğru mesajların verilmesi adına umuda başlayan bir yolculuğun adıdır. Biz bugün burada Elazığ için gelecek tasavvurunu uluslararası bir kongre ile konuşurken buna ev sahipliği yaparken maalesef dünyanın birçok yerinde, bölgemiz başta olmak üzere bölge giderek dünyanın geneli İsrail gibi terörist varlıklarla birlikte bir cehenneme doğru sürükleniyor. Bir ateş çemberinin içerisinde sürüklenip gidiyoruz. Şunu ifade etmem ve paylaşmam gerekir ki, hiçbir gelecek tasavvurunun oluşturduğu vizyon, barıştan, adaletten, erdemden, cesaretten, liyakatten bağımsız soykırımı, zulmü, işgali, haksızlığı ve kan dökmeyi içinde barındırmaz” dedi. Elazığ’ın iyi bir noktada olduğunu ve daha ileriye taşınması için çalışmalara devam edeceklerini ifade eden İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, "Şehrimizin aldığı kamu yatırımı itibariyle çok çok daha iyi bir noktada olduğumuzu ben şahsen ifade etmek istiyorum ve buna inanıyorum. Özellikle eğitim altyapımız, sağlık altyapımız, ulaşım altyapımız, kentleşmemiz. Hele hele 2020 ve 2023’te yaşadığımız depremlerden sonra şehir yağı stokumuzun çok hızlıca yenilenmesiyle birlikte belki de Türkiye’nin en dirençli şehri noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu noktada şehrimizin çok çok daha iyi bir konumda olduğunu ben ifade etmek istiyorum. Şüphesiz bunu yeterli göremeyeceğiz. Daha iyisi için el birliğiyle mücadeleye devam edeceğiz. Bu noktada biz Elazığlılar olarak cumhurbaşkanımıza şehrimize kazandırdığı sayısız yatırımlar için hele hele depremlerden sonra şehrimizi sahiplenmeleri ve şehrimizin tekrardan imarı noktasında verdikleri destekten dolayı bütün Elazığlılar olarak büyük bir teşekkür borcumuzun olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum ve bir Elazığlı olarak kendisine şükranlarımı arz ediyorum bu vesileyle” diye konuştu. Türkiye’nin bölge için önemli ve stratejik bir konumda olduğunu belirten Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, “Dünyanın en önemli kriz bölgeleri Orta Doğu, Balkanlar, Kafkaslar. Bu kriz bölgelerinin tam ortasında bir barış ve istikrar adası. Geçmişiyle birlikte bu kriz bölgelerinde uzun süreli barışın yaşandığı tek nizamın kurulduğu bir medeniyetiz. Bugün geldiğimiz noktada yine bu kriz merkezlerinin tamamının yine aynı zamanda Türkiye’nin soluğuna ihtiyacının olduğunu bir kez daha görüyoruz. Orta Doğu ateş çemberine dönmüş durumda. Sadece Orta Doğu değil İslam dünyasının neredeyse tamamı cehalet de dahil olmak üzere kanla yoğruluyor. Bunda dış faktörler olduğu kadar veya dışarıdan dış mihraklar diyoruz. Ama zannediyorum oturup üzerinde özeleştiri yapmamız gereken çok önemli hususlar var” şeklinde konuştu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğlu ise, "Türkiye Yüzyılı’nda mührünü vuran şehirler arasında yerimizi şehir olarak alacağız. Elazığ’ın geleceğine dair sunacağınız değerli katkılardan dolayı her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Düşünce ve bilim şöleni niteliğindeki kongremizin şehrimiz adına ilham verici olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha katılımınızdan dolayı ve katkılarınızdan dolayı her birinize şükranlarımızı sunuyor, her birinize ayrı ayrı saygı ve muhabbetlerimizi sunuyorum” dedi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 15:26 Elazığ’da 5. Kitap Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı Elazığ Belediyesinin bu yıl 5’incisini düzenlediği kitap fuarı açılışı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen 5. Kitap Fuarı, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen açılış programıyla kapılarını okuyuculara açtı. Fuarda, 70’i ulusal yayın evi olmak üzere çok sayıda stant kuruldu. Birçok yazarın da 9 gün boyunca imza günü düzenleyeceği Kitap Fuarına ilk günden ziyaretçiler akın etti. Fuar açılış törenine, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ve birçok protokol üyesi ve vatandaşlar katıldı. Açılışta konuşan Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ’’Elazığ Belediyesi olarak 5’incisini gerçekleştirmiş olduğumuz kitap fuarımızın açılışını bugün coşkulu bir şekilde gerçekleştirdik. Elazığ’ımızın göz bebeği olan bu mekanda Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’mizin bir tarafında Elazığ’ın gelecek tasavvuru adı altında ulusal bir kongre düzenliyoruz. Yaklaşık 290 bildirinin olduğu bir çok bilim adamının kongreye katkı sağladığı kongreni açılışını gerçekleştirdik. Yine fuar ve kongre merkezinin bir tarafında da hemşehrilerimizin uzun yıllardır her yıl hasretle beklemiş olduğu kitap fuarının açılışını gerçekleştirdik” dedi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 15:20 14. yüzyıldan kalma Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası ortaya çıktı Yunus Emre Divanı’nın 14. yüzyıla tarihlenen ve bugüne dek bir ailenin elinde bulunan Karaman nüshası ortaya çıktı. Nüsha, 24 Kasım’da İstanbul’da yapılacak müzayede ile devredilecek. Müzayedede satışa sunulacak nüshanın açılış fiyatı ise 50 bin dolar olacak. Yunus Emre Divanı’nın 14. yüzyıla tarihlenen, en kapsamlı ve en eski Yunus Emre Divanı olarak değerlendirilen ve nesillerdir aynı ailenin elinde özel bir koleksiyonda bulunan Karaman nüshası el değiştirmeye hazırlanıyor. 6 ya da 7 nüshadan biri olduğu değerlendirilen bu eseri özel mülkiyetinde bulunduran ailenin, bu kültürel ve tarihi mirası devretmek istemesiyle Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası Türkiye içinde satışa arz edildi. 24 Kasım tarihinde kanuni ve hukuki gereklilikler yerine getirilerek İstanbul’da yapılacak müzayedede satılması sonucunda nüshanın yurt dışına çıkarılmaması ve tescilli şekilde Türkiye içerisinde kalması sağlanmış olacak. "Eser Yunus Emre Divanı’nın bilinen en eski nüshası" Müzayedeyi düzenleyecek olan müzayede evinin yöneticisi Fatih Selim Bayram, “Eser Yunus Emre Divanı’nın bilinen en eski nüshası. Yunus Emre Divanı’nın 14. yüzyıla tarihlenen bilinen 5, 6 ya da 7 adet nüshası var. Bu nüsha haricindeki hepsi yurt içinde ya da yurt dışında birtakım kütüphanelerdeydi, kamu mülkiyetindeydi. Özel mülkiyette olan, devredilebilir nitelikte olan tek nüsha buydu. Eseri elinde bulunduran aile artık nöbeti devretmek istedi ve bunu yurt içinde yapmak istediler. Eserin yurt dışına çıkmasını istemediler. Biz de müzayede evi olarak eserin el değiştirmesine aracılık yapmaya gönüllü olduk. 24 Kasım’da tamamlanacak müzayede ile eser inşallah yurt içinde el değiştirmiş olacak. Başta el yazma kitaplar olmak üzere bizim kültür varlıklarımız el altından yurt dışına çıkarılarak Londra’da satılıyor. Bazen devletimiz çok büyük bütçeler harcayarak bu eserleri Türkiye’ye geri getiriyor. Bazense hiç getiremiyoruz ve bilinmeyen ellere gidiyor ve kayboluyor. Türkiye’de kanuni izinler alınarak özel koleksiyonlardan başka özel koleksiyonlara veya devletin eline geçmesinin yolu açıldığında inşallah birçok eserimiz hem memlekette kalacak hem de bunlar için yurt dışına aktarılan milli servet ülkemizde kalacak. Bu eser de bunun çok güzel örneklerinden birisi” dedi. "Bugün bu Yunus Emre Divanı Londra’da müzayedeye çıkmış olsaydı 1 milyon sterlinden aşağı bir fiyata biz bunu asla alıp geri getiremezdik" diyen Bayram, "Uzun süren çalışmalarımız sonucunda bu eser Türkiye içerisinde satışa sunulacak ve muhakkak Türkiye içerisinde kalacak. Eserin yurt dışına çıkarılması, resmi izinler alınan bir müzayede ile yapıldığı için mümkün değildir. Ya doğrudan bir devlet kurumuna ya da eseri ülkemiz içerisinde kanuni gereklilikleri yerine getirerek saklayacak olan bir özel koleksiyona intikal edecek” diye konuştu. Bayram, "Eser için müzayede açılış fiyatı 50 bin dolar olacak. Sembolik bir rakam bu. Eser şu anda dünya piyasasına açılmış olsaydı, el altından Londra’ya gitmiş olsaydı bu eseri 10, 20 katına eseri geri getiremezdik. Eserin 14. yüzyıla tarihlenen 6, 7 nüshası var, bunlardan 3 tanesi maalesef yurt dışında. 3 tanesi yurt içinde. Bu nüshanın ismi de Karaman nüshası. Eserin sahibi olan ailenin Karamanlı olmasından dolayı bu ismi almış” şeklinde konuştu.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 15:20 Elazığ’da 5. Kitap Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı Elazığ Belediyesinin bu yıl 5’incisini düzenlediği kitap fuarı açılışı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen 5. Kitap Fuarı, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen açılış programıyla kapılarını okuyuculara açtı. Fuarda, 70’i ulusal yayın evi olmak üzere çok sayıda stant kuruldu. Birçok yazarın da 9 gün boyunca imza günü düzenleyeceği Kitap Fuarına ilk günden ziyaretçiler akın etti. Fuar açılış törenine, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ve birçok protokol üyesi ve vatandaşlar katıldı. Açılışta konuşan Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ’’Elazığ Belediyesi olarak 5’incisini gerçekleştirmiş olduğumuz kitap fuarımızın açılışını bugün coşkulu bir şekilde gerçekleştirdik. Elazığ’ımızın göz bebeği olan bu mekanda Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’mizin bir tarafında Elazığ’ın gelecek tasavvuru adı altında ulusal bir kongre düzenliyoruz. Yaklaşık 290 bildirinin olduğu bir çok bilim adamının kongreye katkı sağladığı kongreni açılışını gerçekleştirdik. Yine fuar ve kongre merkezinin bir tarafında da hemşehrilerimizin uzun yıllardır her yıl hasretle beklemiş olduğu kitap fuarının açılışını gerçekleştirdik” dedi. (RY-YRT
Manisa Mesir Macunu Avrupa’dan da coğrafi işaret aldı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 12:09 Manisa Mesir Macunu Avrupa’dan da coğrafi işaret aldı Türkiye’nin ve dünyanın en eski gelenek ve festivallerinden birine ev sahipliği yapan Manisa’nın Mesir Macunu Türkiye’nin Avrupa Birliği Coğrafi İşareti alan 28’inci ürünü oldu. Yaklaşık 3 yıllık bir sürecin ardından alınan belge sayesinde Mesir macunun ünü tüm dünyaya yayılmış olacak. Yaklaşık 3 yıllık bir sürecin ardından Avrupa Birliği Coğrafi İşaretini alan Manisa Mesir Macunu Türkiye’nin 28. coğrafi işaretli ürünü oldu. Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, Türkiye’nin ve dünyanın en eski geleneklerinden ve festivallerinden birine ev sahipliği yapan Manisa’nın Mesir Macununun önce UNESCO tarafından 2012 yılında ’Dünyanın Somut Olmayan Kültürel Miras’ listesine alındığını, ardından derneklerinin 5 yıllık bir çalışmasının sonunda 2018 yılında Türkiye’de coğrafi işaret aldığını ve bugün itibariyle Avrupa Birliği tarafından da tescillendiğini açıkladı. Nisan ayında 484’üncüsü kutlanan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivalinde 7 ton macun dağıtan Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneğinin yıllardır süren çabaları sonunda AB tescilinin alınmasının önemine dikkat çeken Dernek Başkanı Ufuk Tanık, "Manisa Mesir macunumuzun UNESCO Somut olmayan kültürel mirasın listesine sokmuştuk. 2018 yılında da coğrafi işaretini almıştık. Bugün itibariyle Avrupa Birliği coğrafi işaret tescilini almış bulunmaktayız. Ben Manisa’mıza hayırlı uğurlu olmasını, mesir macunumuza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu tabii bizim için çok önemli. Avrupa Birliği tescilini de aldıktan sonra bu geleneğimiz ve dolayısıyla mesir macunu ürünümüz artık tamamıyla bir şekerleme ürünü olmasının dışında gelenek ve ürünün kendisi ile birlikte tescillenmiş oldu. Avrupa Birliği’ne üye tüm ülkelerde bu almış olduğumuz belgeyle birlikte yayınlanacak ve ulaşamadığımız birçok kişiye bu şekilde de Avrupa’da da ulaşmış olacağız. Dolayısıyla hem Manisa’mıza hem Türkiye’mizin turizmine ciddi ve tanınırlığına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Ben bu konuda destek veren uzun zamandan beri derneğimiz ve Türk Patent Enstitüsü ortak çalışmasıyla bu belgenin alınmasında katkı olan herkese teşekkür ediyorum. Manisa’mıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. 3 yıla yakın bir zamandan beri çalışma yapılıyor. Biz Türkiye’deki coğrafi işaretimizi alırken de 5 yıllık bir çalışma sonucunda 2018’de tescillenmişti. Bunlar tabii ki ve Türkiye’de 28’inci Avrupa tescil belgesi alan ürün oldu mesir macunumuz. Bunlar çok önemli belgeler. Çok önemli tesciller. Her anlamda Manisa’mıza ciddi anlamda katkı sağlayacaktır diye düşünüyoruz." dedi. Mesir Macununun tarihçesi Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan’ın hastalığına çare bulmak için Merkezefendi tarafından yapılan çalışmalar sonunda bir macun elde edilir. Bu macun; 41 çeşit baharat ve otlardan meydana gelir. Dönemin başhekimi Merkez Efendi tarafından elde edilen bu karışımın, Hafsa Sultan’ı iyileştirmesinin ardından Ayşe Hafsa Sultanın tüm halka dağıtılması isteği doğrultusunda; Manisa kent merkezinde bulunan Sultan Camii kubbesinden halka saçılır. Her yıl nisan ayında yapılan festivalin en önemli bölümü, şifa getirdiğine inanılan macunun halka saçılmasıdır. Mesir Macunu Festivali adıyla; UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne 2012 yılında alınmıştı. Mesir Macununun içindeki baharatlar Şifalı mesir macunu içinde yer alan 41 çeşit baharat ise şöyle: "Tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, Hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu, karahalile."
Mersin’de geleceğin ressamları buluştu
04 Kasım 2024 Pazartesi - 12:02 Mersin’de geleceğin ressamları buluştu Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi tarafından düzenlenen 22. Geleneksel Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışması sona erdi. Yeteneklerini sergileyen geleceğin ressamları dünyaca ünlü Mersinli ressam Ahmet Yeşil ile tanışma fırsatı yakaladı. Sadece Mersin’in değil Türkiye’nin de en seçkin ve prestijli çocuk resim yarışmalarından biri olarak gösterilen Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışmasının 22.’si yapıldı. Mersinli ressam Ahmet Yeşil’in adını taşıyan ve Yeşil’in de jüri üyesi olarak yer aldığı yarışma, bu yıl da minik ressamları buluşturdu. 6-8, 9-11 ve 12-15 yaş kategorilerinde Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen resim yarışmasında Ahmet Yeşil, Veli Mert, Aynur Sakuçoğlu, İbrahim Tokaslan ve Taner Tunga jüri üyeliği yaptı. “Çocuklarımız sanatla büyüsün istiyoruz” Yenişehir Belediyesi 22. Geleneksel Ahmet Yeşil Çocuk Resim Yarışmasının ödül töreninde konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, çocukların sanata olan ilgilerinin önemine dikkat çekti. Özyiğit, “Çocuklarımız yarışmadı, güzel bir etkinliğe katıldılar. Hep birlikte renkli bir gün yaşadık. İnanıyorum ki buradan nice Ahmet Yeşil’ler çıkacak ve biz de onların eserlerini galerilerimizde sergilemekten gurur duyacağız. Çocuklarımızın burada olması, onların sanata olan ilgisini gösteriyor. Yenişehir’de, kentimizde bir sanat galerimiz yoktu; bu eksikliği gidermek için Ahmet Yeşil’in de adını yaşattığımız iki galeri kurduk ve bugüne dek 25 sergi açtık. Çocuklarımız da bu galerileri gezerek sanatla buluşuyor. Sanatın onların dünyasında farklı bakış açıları oluşturmasını umuyoruz. Çocuklarımızın sanata olan ilgilerini artırmak, gelecekte onların yaşamında fark oluşturacaktır” dedi. Özyiğit, sanatı ve sporu kapsayan ’hareket’ ilkesine değinerek, belediyenin sanata verdiği önemin altını çizdi. Başkan Özyiğit, “Yenişehir’de yola çıkarken 6 temel ilke belirledik. Bunlardan ilki, sanat ve sporu içeren ‘hareket’ ilkesiydi. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz sanat etkinlikleri oldukça ilgiyle takip ediliyor. Ekim ayında Uluslararası Yenişehir Kültür Festivalimizi düzenledik. Özdemir İnce gibi değerli şairler ve yazarları vatandaşlarımızla buluşturduk. Ardından Uluslararası Mersin Kushimoto Sokak Sanatçıları Festivalimizi gerçekleştirdik" diye konuştu.
Türk Telekom Prime, Espressolab ile iş birliğini genişletti
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:59 Türk Telekom Prime, Espressolab ile iş birliğini genişletti Türk Telekom Prime, Espressolab ile uzun süre önce başlayan ve müşterilerinin beğenisini kazanan, her hafta kahve hediye ayrıcalığını kapsayan iş birliğini daha da genişletiyor. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen, workshoplar ve çeşitli etkinliklerle Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi olan Espressolab Roastery’nin yeni ismi “Türk Telekom Prime Espressolab Roastery” oluyor. Türk Telekom Prime, ‘insan odaklı’ yaklaşımı ile müşterilerine yeni deneyimler sunmayı sürdürüyor. Türk Telekom Prime, kahve zinciri Espressolab ile marka iş birliğinin kapsamını Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezine ismini vererek genişletiyor. Türk Telekom Prime Espressolab Roastery, sevilen sanatçıların konserleri, workshoplar, atölyeler ve kültür sanat etkinlikleriyle İstanbulluların yaşamına değer katmaya devam ediyor. Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü olarak, müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarına uygun inovatif ürün ve hizmetler sunuyoruz. Türk Telekom Prime ile interneti bol tarifelerden, yüksek hızlı ev internetine, seyahatten e-ticarete, otoparktan araç kiralamaya kadar birçok farklı alanda müşterilerimizin hayatına değer katıyoruz. Uzunca bir süredir Espressolab noktalarından müşterilerimize her hafta hediye kahve ayrıcalığımız da devam ediyor. Buna ek olarak workshoplar ve çeşitli etkinliklerle Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezlerinden biri olan Espressolab Roastery şubesi, yeni adıyla Türk Telekom Prime Espressolab Roastery’de konserlerden, kahve workshoplarına ve film gösterimlerine kadar birçok etkinlikte Türk Telekom Prime müşterilerine özel ayrıcalıklar sağlıyoruz. Ayrıca Türk Telekom Prime müşterileri Espressolab online mağazasında tüm ürünlerde yüzde 30 indirim hakkına da sahip durumda. Türk Telekom Prime Espressolab Roastery’de artarak devam edecek kültür sanat etkinlikleri, workshoplar, atölyeler ve birbirinden farklı deneyimler sunan aktivitelerle İstanbulluların hayatlarına değer katmaya devam edeceğiz” dedi. Espressolab Yönetim Kurulu Üyesi Emre Kocadağ, “İki yıl önce İstanbul Merter’de 6000 metrekare kullanım alanı Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi olarak Espressolab Roastery’i hayata geçirdik. Burayı tasarlarken bir kahve deneyim merkezinin çok ötesinde, şehre değer katacak kültür sanat ve yaşam alanı olmasını arzu ettik. Yılda 4 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptığımızı düşünürsek bunu da büyük ölçüde başardık. Merter’de yılda 500’den fazla kültürel aktivite ile İstanbul’a değer katan bir alan oluşturduk. Espressolab Roastery’de organize ettiğimiz; yoga, pilates, stand-up, tiyatro, sinema, konser, workshop ve atölyelerin birçoğu ücretsiz olarak gençlerle buluşuyor. Oluşturduğumuz co-working alanlar ile öğrenciler ve uzaktan çalışan birçok genç ücretsiz çalışma alanlarının tadını çıkarıyor. Şimdi ise Türk Telekom Prime ile yaptığımız iş birliği ile daha fazlasını çok daha geniş kitlelere sunmaya hazırlanıyoruz. İstanbul’a ve gençlere değer katan bu adımı atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türk Telekom Prime’ın sunduğu değerli destekle, misafirlerimize daha fazla kültür ve sanat etkinliklerini ücretsiz sunacağız. Bu iş birliğiyle hem kahve severler hem de markamız için heyecan verici bir dönemin kapılarını araladık” dedi. Gerçekleştirilen iş birliği kapsamında Türkiye’nin en çok ziyaret edilen Espressolab şubelerinden olan ve ‘Türk Telekom Prime Espressolab Roastery’ olarak ismi yenilenen deneyim merkezinde düzenlenecek konserler ve etkinliklerde özel ayrıcalıklar Türk Telekom Prime müşterileri ile buluşuyor.
Başkan Yetişkin, Efeler’in çocuklarını tiyatroyla buluşturdu
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:44 Başkan Yetişkin, Efeler’in çocuklarını tiyatroyla buluşturdu Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, temel hizmetlerin yanı sıra hayata geçirdiği proje ve uygulamalarla vatandaşlardan takdir toplamaya devam ediyor. Bunun yanı sıra kentin ruhuna sanatla dokunan Yetişkin, belediye çatısı altında çok sayıda tiyatro oyununun ücretsiz şekilde sahnelenmesini sağlıyor. Efeler Belediyesi Şehir Tiyatrosu ekibi, “Macera Ormanı” isimli müzikli ve danslı tiyatro oyununun prömiyerini gerçekleştirdi. Yıldız Kenter-Şükran Güngör Tiyatro Salonu’nda sahnelenen oyunu çocuklar ve aileleri ilgiyle takip etti. İzleyicilere eğlenceli ve öğretici bir deneyim sunan oyunu, Ali Aslan kalem aldı. Mehmet Emektar’ın yönettiği bu oyunda, Türk kültürünün sevilen kahramanları Nasreddin Hoca, Karagöz-Hacivat ve Keloğlan sahnede bir kez daha anıldı. Tuncer Candan ve Mehmet Emektar’ın performanslarıyla çocuklar, dostluk, yardımlaşma ve iyilik gibi değerleri eğlenceli bir dille öğrenme fırsatı buldular. Gösterimin ardından sahneye çıkan Efeler Belediyesi Başkan Yardımcısı Yalçın Ulusal, sanatçıları tebrik etti. Perdelerin bu kez “Doğa Dostu Heidi” isimli oyuna açıldığı tiyatro salonunda, çocukların çevre konusundaki duyarlılıklarının yükseltilmesi hedeflendi. İki seans halinde gösterime sunulan oyun, Umut Seddadi’nin kaleminden sahneye taşındı ve gösterimlerinde yoğun ilgi gördü.
Pasinler Balı için coğrafi işaret başvurusu
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:40 Pasinler Balı için coğrafi işaret başvurusu 58 coğrafi işaretli ürünle ülke sıralamasında 3. sırada yer alan Erzurum’dan bir ürün için daha başvuru yapıldı. Türk Patent ve Kurumu’na mahreç işaret almak adına bal ürün grubundan; “Pasinler Balı” için müracaat edildi. Tarih, kültür ve kış turizminin yanında aynı zamanda gastronomi şehri olan Erzurum’un Pasinler ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası tarafından başvuru yapıldı. 16 ürün onay bekliyor Erzurum’dan böylece 16 ürün tescil için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan onay için bekliyor. Bunlar; Pasinler Balı, Erzurum Karın Kaymağı Peyniri, Hasankale Dövme Kebap, Hasankale Etli Ekmek, Hasankale Güveci, Pasinler Köfte, Erzurum Geven Balı, Erzurum Kelecoş, Erzurum Kaşar, Peyniri Narman Yeşil Mercimeği, Erzurum Kahvaltısı, Erzurum Un Helvası, Karayazı Balı, Erzurum İspir Gobdini, Erzurum Burması/Erzurum Burma Bileziği ve Hınıs Köftesi tescil için inceleme ve onay aşamasında bekliyor. 58 ürün için coğrafi işaret alındı Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yürütülen coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işareti olan coğrafi işaret son yıllarda rağbet görüyor. Erzurum 58 coğrafi işaretli ürünüyle Gaziantep ve Konya’dan sonra listenin üçüncü sırasında yer alıyor.
Tarsus, Uluslararası Tarsus Festivali ile marka haline geldi
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:23 Tarsus, Uluslararası Tarsus Festivali ile marka haline geldi Mersin Büyükşehir Belediyesi, düzenlediği Uluslararası Tarsus Festivali ile birçok medeniyete ev sahipliği yapan Tarsus’un tarihi, dokusu, sanatı, kültürü ve birbirinden lezzetli yemeklerini tanıttı. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinesinde bu yıl 3.’sünü organize edilen festival ile Tarsus bölgede bir marka haline gedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve 3 gün süren Uluslararası Tarsus Festivali sona erdi. Tarsus’un tarihi dokusu, sanatı, kültürü ve birbirinden lezzetli yemeklerinin tanıtıldığı festivalde, söyleşiler, dans gösterileri, sergiler, konserler ve sokak etkinlikleri gerçekleştirildi. Şefler, geleneksel lezzetleri yorumladı Festival kapamında Tarsus Müzesi’nde gerçekleşen söyleşide şef Arda Türkmen, vatandaşlarla bir araya geldi. Türkmen, Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederek, festivalin sağladığı katkılardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Geleneksel lezzetleri yeni teknik ve sunumlarla harmanlayan Şef Sinem Çapraz da ‘Keyifli bir Yeryüzü Pazarı Gezisinde Alınan Ürünler ile Yemek Atölyesi’nde Tarsuslularla bir araya geldi. Gastronomi sunumundan önce yerel üreticilerin desteklendiği Yeryüzü Pazarı’nı gezerek Tarsus’a özgü ürünleri inceleyen Çapraz, hem yöresel lezzetlerin tatlarına baktı, hem de sunumda kullanacağı ürünlerle ilgili alışveriş yaptı. Farklı lezzetleri tek bir tabakta bir araya getirmekten hoşlandığını ifade eden Çapraz, etkinlikte Tarsus’un en sevilen lezzetlerinden biri olan Humusu, balkabağı ve ıspanak kullanarak farklı bir tarifle yeniden yorumladı. Tarsusluların büyük bir ilgi ile katıldığı etkinlikte Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer’de yer aldı. Usta ressamlar, sanatseverlerle buluştu Ressamlar Bedri Baykam, Ekrem Kahraman ve Serdar Samancıoğlu’nun Gözlükule Kazı Evi’nde konuşmacı olarak katıldığı ’Çukurova Çağdaş: Çağdaş Sanat/Bienaller Merkezden Anadolu’ya...’ söyleşisi sanatseverler tarafından yoğun ilgi gördü. Söyleşide Türkiye’deki ve dünyadaki bienallerden örnekler sunulurken, Çukurova Çağdaş Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı’nın hayata geçirdiği çalışmalar da aktarıldı. Yakın zamanda Akdeniz Binenali’nin hayata geçirileceğinin müjdesi verilen söyleşide, Çağdaş sanatın Türkiye’deki süreci de konuşuldu. Katılımcılar, nostaljik bir yolculuğa çıktı TADEKA Plastik Sanatlar Kurulu üyesi Tarsuslu Ressam Hikmet Öz de ‘Tarsus’un Uygarlık Perisi Regma’ adlı söyleşide, antik çağdan günümüze Tarsus’un gelişimi ile ilçenin önemli değerlerinden külliyeleri, çeşmeleri ve eski yapıları fotoğraflar üzerinden anlatarak, katılımcıları nostaljik bir yolculuğa çıkardı. Psikolog, aile danışmanı, eğitimci ve yazar Dilek Cesur’un gerçekleştirdiği söyleşi ise vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Yarenlik Alanı’nda gerçekleştirilen etkinliklerde ise vatandaşlar eğlendi. Çekya Cumhuriyeti’nden gelen Sternovjan Müzik Grubu, alanda mini konser verdi. St. Paul Meydanı da eğlenceli konserlere ev sahipliği yaptı. Sevilen pop ve rock şarkıları seslendiren Echo Grup ile Refresh Band da festival kapsamında sahne aldı.
Türkiye güzellikleri Antalya’da sergileniyor
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:21 Türkiye güzellikleri Antalya’da sergileniyor Kültür Yolu Festivalleri kapsamında, 15 farklı şehirde sergilenen Türkiye Güzellikleri Sergisi’nin son durağı, Antalya’nın önemli noktalarından Cumhuriyet Meydanında açıldı. 2 Kasım açılan serginin ilk gününde Antalyalı yerli ve yabancı misafirler büyük ilgi gösterdi. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından düzenlenen sergi 10 Kasım tarihine kadar açık kalacak. Türkiye Güzellikleri Sergisi’nde, Türkiye’nin dört bir yanındaki güzellikleri yansıtan 30 usta fotoğrafçının çektiği 39 fotoğraf yer alıyor. Daha önce Almanya, ABD, Rusya, Güney Afrika, Hindistan ve Arjantin gibi 20’den fazla ülkede sergilenen bu seçki, Antalya’nın yanı sıra Türkiye’nin farklı şehirlerinde de gösterime sunulmaya devam edecek. TFMD’nin Yılın Basın Fotoğrafları yarışmasına 2018’den beri eklenen Türkiye Güzellikleri kategorisine her yıl 5 binden fazla fotoğraf katıldı. Ödül alan bu fotoğraflar, Türkiye’nin kültürel ve doğal güzelliklerini yansıtarak uluslararası platformlarda büyük beğeni topluyor. Sergi, Türkiye’nin yedi bölgesine taşınarak, ülkenin çeşitli şehirlerinde sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, “Türkiye Güzellikleri Sergisi bugüne kadar 20 ülkede beğeniye sunuldu, ülkemizin farklı şehirlerinde vatandaşlarımızla 15 şehirde buluştu. Türkiye’nin birçok ilinde ve Dünya’da 20 ülkede sergilenen bu sergiyi şimdi de Antalya’da da açarak Antalyalı vatandaşlarımıza ülkemizin eşsiz güzelliklerini sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. Türkiye’nin kültürel ve doğal güzelliklerini tanıtan Türkiye Güzellikleri Sergisi, 10 Kasım’a kadar Cumhuriyet Meydanında ziyaret edilebilecek. Sergide fotoğrafı olan isimler Ahmet Faruk Sarıkoç, Ahmet Aslan, Ahmet Turan Kural, Ali Mermertaş, Beytullah Eles, Cem Öksüz, Gülin Yiğiter, Erdem Şahin, Ekrem Kalkan, Emrah Gürel, Emrullah Akgün, Ercan Arslan, Esengül Alıcı, Hasan İçel, İsa Cıda, İsmail Serhat Şahin, Levent Kulu, Mehmet Aslan, Meriç Aktar, Metin Öztürk, Ozan Güzelce, Rıza Özel, Selahattin Sönmez, Selçuk Şamiloğlu, Seymen Bozarslan, Sinan Çakmak, Soner Kılınç, Ufuk Turpcan, Ünal Çam, Tolga Adanalı.
Millî Mefkûre Mektebi’nin 2024-25 dönemi başladı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 11:14 Millî Mefkûre Mektebi’nin 2024-25 dönemi başladı Geleneksel Türk Ocağı kahvaltısıyla eğitime başlayan Millî Mefkûre Mektebinin 2024-25 dönemi açılış Konferansını Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Okur’un “Türk Birliği’nin Jeopolitik Önemi: Birliği Oluşturma Yolundaki Engeller ve İmkânlar” konulu konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. Okur, dünyanın küresizleşmeye doğru ilerlediğini ve geçmişte benzerleri yaşanmış bir tarihi kırılma sürecinde ilerlediğimizi belirtti. Kırılmanın, normal değişimlerden farklı olarak jeopolitik dengelerin, ekonomi-politik ilişkilerin ve anlam-değer dünyasının eş zamanlı krizlerle küre ölçeğinde çatışmacı bir zemine kayması anlamına geldiğini ifade eden Okur, uluslararası sistemdeki küreselleşme dinamiklerinin yerini başka dinamiklere bıraktığını, yeryüzünün dünyalara ayrıldığı bir ortamda Türkiye ve Türk dünyasının kendi anlam-değerleri ışığında önce bir dünya, sonra da bir medeniyet inşa etmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, şunları söyledi; “Bu kırılmalar bizlere, dünyalar içinde Türk dünyasını kurmamız için bazı fırsatlar sunduuyor. Ama önümüzde ciddi sorunlar var. Türk dünyasının ve Türkiye’nin kaynak meseleleri var. Bunları aşmak için ortak projeler geliştirmenin Türk milletinin menfaatlerine uygun olacaktır. Türkler tarihlerinde iki kez dünya kurdular, bunlardan ilki Türkistan’da, diğeri ise Selçuklu-Osmanlı asırlarında gerçekleşti. Türklüğün dünya kurucu vasıfları ve ağırlığı sebebiyle diğer dünya projelerine dâhil edilmek istenmiyor. Türklüğün bu tarihî hafızası, yeniden inşa edilecek dünyamız bakımından önemi. “Gençlerin, Türk dünyasının kurulması yolundaki işlerde öncü olmaları gerekiyor” Okur, Eskişehir Türk Ocağı’nda bulunan gençlere, Türk dünyasının kurulması yolundaki işlerde öncü olmaları gerektiğini; millî-devleti kuran iradenin Türk Ocaklarında filizlendiğini ve aynı şekilde Türk dünyasının kuruluşuna da Ocaklı gençlerin önayak olacaklarını belirterek konuşmasını sonlandırdı. 75 üniversite lisans ve yüksek lisans öğrencisinin ve dışarıdan dinleyicilerin takip ettiği konferansın sonunda çok sayıda soru soruldu ve sonunda günün anısına topluca fotoğraf çekildi, kahvaltı ikram edildi. Eskişehir Türk Ocağı’nın 20 yıldır devam ettirdiği Milli Mefkûre Mektebi, üniversite öğrencilerinin özellikle Dil, Tarih, Coğrafya, Siyaset Bilimi, Hukuk ve Felsefe gibi alanların yanı sıra diğer beşerî ve pozitif bilimlerde kendilerini geliştirmelerini sağlıyor. Ön kayıtla 50 öğrencinin alındığı MMM iki yıllık diplomalı bir eğitim sunuyor.
Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğu ilk toplantısını yaptı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 10:45 Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğu ilk toplantısını yaptı Sanata gönül veren sanatçı ruhlu, çocuk, genç ve yetişkinlerden oluşan Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğu ilk toplantısını Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonunda gerçekleştirdi. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde çocuk, genç ve yetişkin gruplardan oluşan Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğu çalışmalarına start verdi. Tanışma ve dönem boyunca yapacakları çalışmaların planlamasını yapan Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğu belirli bir kurs süreci ve provaların ardından ilk oyunlarını Kasım ayı sonunda sahneleyecek. Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğunun 2024 -2025 dönemi kurslarına ilginin fazla olduğunu bu yüzden de çok mutlu olduklarını belirten tiyatro eğitmeni Nurşen Osanç; “Minikler grubu 64, gençler grubu 21, büyükler grubu 15 kişi dev bir aile olarak başladık yeni dönemde birlik beraberlik sevgi saygı ve hoşgörü ile yüreklere dokunmak dileğimiz” dedi. Bu dönemde rekor düzeyde başvuru yapıldığını ve ilginin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Nazilli Belediyesi Tiyatro Topluluğu kurucusu Mukaddes Yüksel, “Tiyatro ve drama eğitimlerinde çocukların dinleme, dikkat, algılama, konuşma, bedenini kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim becerilerinin gelişirken, genç ve yetişkinler yoğun tempolarının arasında kendileri için zaman ayırmış olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Her dönem olduğu gibi çalışmalarımız Mehmet Yüzügüler Tiyatro salonunda gerçekleşecek. Tüm guruplar ile tanışma toplantımızı yaptık. Önümüzdeki süreçte neler yapacağımızın planını yaptık. Çocuklarımız, gençlerimiz ve yetişkinlerimiz için bu imkanı sağlayan Belediye Başkanımız Ertuğrul Tetik beyefendiye çok teşekkür ediyoruz. Güzel yarınlara umutla hep birlikte ulaşmak dileğiyle” ifadelerini kullandı.
Küçükçekmece Belediyesi, TÜYAP kitap fuarında yerini aldı
04 Kasım 2024 Pazartesi - 10:34 Küçükçekmece Belediyesi, TÜYAP kitap fuarında yerini aldı Küçükçekmece Belediyesi, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda hem hizmetlerini hem de yayınlarını kitapseverlerle buluşturdu. 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, “Çocukluk Şenliktir” temasıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını araladı. Küçükçekmece Belediyesi de her yıl olduğu gibi bu yıl da basılı yayınlarına yer verdiği özel bir stantla fuarda yerini aldı. Fuarın açılışını İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Azerbaycan Kültür Bakan Yardımcısı Farid Cafarov, 41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Yalvaç Ural, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Ersözlü, TÜYAP Kitap Fuarı Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, ilçe belediye başkanları ve davetliler ile gerçekleştirdi. TÜYAP Fuar Alanı salon 4, 433 A numaralı stantta yerini alan Küçükçekmece Belediyesi, hem hizmetlerini hem de yayınlarını kitapseverlerle buluşturdu. Fuar alanını ve standı ziyaret eden Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, ilçede kütüphane ve kitaplara çok önem verdiklerinin altını çizerek, “Küçükçekmece’de kütüphane sayımızı 9’a çıkardık. Çok yakın bir zaman diliminde vatandaşlarımızın büyük ilgisiyle kitap günleri düzenledik. Birbirinden nitelikli baskılarla da Küçükçekmece’nin kültür-sanat envanterini ve ajandasını oluşturmaya devam ediyoruz. Edebiyat dünyasına, kitaplara ve kent tarihine ilgi duyan her yaştan vatandaşlarımızı da TÜYAP’taki standımıza davet ediyorum” dedi. Küçükçekmece Belediyesi standında, 2025 yılında basımı gerçekleştirilecek üç sürpriz kitabın örnek baskıları da yerini aldı. 10 Kasım’a kadar devam edecek TÜYAP Kitap Fuarı’na, ulusal ve uluslararası 1000 yayınevi katılım sağladı. 9 gün boyunca sürecek fuarda, 500 yakın kültür etkinliğinde 3 bine yakın yazar, eleştirmen, şair okurlarıyla bir araya gelecek. Fuarın ilk 3 gününde onur konuğu ülke Azerbaycan, kültür ve edebiyat dünyasından önemli isimlerle etkinlikler düzenleyecek.