EKONOMİ - 21 Eylül 2024 Cumartesi 10:36

Yüksek faizler otomotiv sektörüne el freni çektirdi

A
A
A
Yüksek faizler otomotiv sektörüne el freni çektirdi

Konya’da pandemi sürecinde araç fiyatlarında artış yaşanırken, fiyatlardaki şişen balonun son 1 yıl içerisinde küçüldüğünü belirten galericiler, araç almak isteyen vatandaşların araç parasından gelir etmek için faize yatırdığını, bu yönelmenin de piyasada etkili olduğunu ifade ediyor.


Otomotiv sektörü pandemi döneminde yaşanan üretim, çip krizi ve hammadde sorunuyla sekteye uğradı. Bu süreçte araç fiyatları artarken, son 1 yıl içerisinde ikinci el araç satışlarının yüzde 25 gerilediğini belirten galerici esnafı, araç fiyatlarının döviz kurunu takip ettiğine dikkat çekiyor.



“Sıfırlara sürekli küçük küçük gelen zamlardan dolayı ikinci el ile ara makas artmış oldu”


Pandemi süreci ile başlayan fiyat artışının son 1 yılda gerilediğini ifade eden Konya Oto Lastik, Oto Yıkama ve Oto Galericileri Esnaf Odası Başkanı Abdullah Acıbadem, “Pandemi sürecinde yaşadığımız süreç, şu anda kesinlikle yok ama piyasa genelinde bazı marka ve modellerde hızlı bir satış devam ediyor. Tabii burada tamamen her şey arz talep dengesine bağlı olarak ilerliyor. Fiyatlar, artma noktasında tamamen döviz kuruna endeksle ilerliyor şu anda. Özellikle bayi ve distribütörlerin internet üzerinde yayınladığı rakamlar ve bugüne baktığımız zaman örnek vermek gerekirse, 1 milyon değerinde plakası takılmış, tescili yapılmış, piyasaya sürülmüş bir araca baktığımızda pandemi öncesine göre yüzde 8 ile yüzde 10 gibi bir değer kaybı vardı. Şu anda ise bu rakam yüzde 20, yirmi 25’lere kadar arttı. Sıfırlara sürekli küçük küçük gelen zamlardan dolayı ikinci el ile ara makas artmış oldu” dedi.



“Faizin yüksek olmasının otomobil fiyatlarına yansıması oldu”


Sektörün yükselen faiz oranlarıyla yakından etkilendiğinin altını çizen Acıbadem, “Otomobil piyasasının rahatlaması, insanların daha rahat ulaşabilmesi için biz Türkiye genelindeki tüm esnaflar olarak beklentimiz, otomotiv sektörüne kredi kartı taksitlerinin bireysel ve kurumsal kartlarda açılmasını istiyoruz. Tabii biz hep şunu ifade ediyoruz ki neden insanların birçoğu ulaşamıyor denildiği zaman burada banka faizleri, taşıt kredilerinin oranlarının yüksek olması ve taşıt kredilerindeki kullanım oranının düşük olması. Çünkü araç fiyatları çok fazla arttı, bankaların verdiği bireysel oranlar araçlarda çok düşük kalıyor. Tabii haliyle faizlerin de yüksek olmasından dolayı, araç maliyetinin çok fazla ve aylık ödeme oranları çok yüksek tutarlara geliyor ve haliyle insanlar alamıyor. Diğer bir konu faizin veya faizli mevduatın yüksek olması hem ikinci elde hem de sıfırda otomobil fiyatlarına yansıması oldu. Örnek vermek gerekirse vatandaş aracını satıyor veya 2 arabası varsa birini satıyor ve parasını faize yatırıyor. Haliyle yatırımcı ya da araç ihtiyaçsa kısıtlı olarak vatandaş aracı ertelemeyi düşünüyor, bu da piyasada etken bir durum oluşuyor” şeklinde konuştu.



“Sıfır araçlarda sürekli döviz üzerinde bir baskı var”


Sıfır araçlarda fiyatların döviz kurunu takip ettiğini anlatan Abdullah Acıbadem, “Sıfır araçlarda sürekli döviz üzerinde bir baskı var. Dövize endeksli sürekli fiyatların artışından dolayı yani bayilerde sıfır araç alacak olan kişilerde haliyle herkes dövize endeksli, dövize bakıyor. Diğer bir konu da ikinci el araç alacak olan kişiler de burada işte faizlerin özellikle yine belirtiyorum kredi kartı taksitlerinin açılmasını tüm esnaf olarak ve vatandaş olarak bekliyoruz” diye konuştu.



Yüksek faizler otomotiv sektörüne el freni çektirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Yaşlı kadının üvey kardeşinin oğlu ile tapu davası Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan 86 yaşındaki kadın, üvey kardeşinin oğlunun kendisine bakma karşılığında ev ve arsa tapularını üzerine aldığını ve miraslarına el koyduğunu iddia ederek davacı oldu. Emekli olduktan sonra Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine yerleşen Nesime Demircan, iddiaya göre eşiyle birlikte buradaki arsasında 3 katlı bir ev yaptı. Eşi vefat ettikten sonra yalnız kaldığını belirten Demircan, akrabalarını yanına çağırarak kendisine bakmalarını istedi. İddiaya göre, üvey kardeşinin oğlu H.Ş., evin ikinci katı ve üzerindeki arsanın kendisine verilmesi karşılığında Demircan’a bakacağını söyledi. Bunun üzerine yaşlı kadın notere giderek H.Ş.’ye vekalet verdi. Daha sonra Demircan, H.Ş.’nin eşinden ve annesinden kalan tüm mirasları üzerine aldığını iddia etti. Demircan, yeğeni H.Ş.’nin kendisine ait ev ve arsa tapularını üzerine geçirdiğini ve kendisini zor durumda bıraktığını ileri sürerek dava açtı. H.Ş. ise iddiaları reddederek açıklama yapmak istemedi. “Beni de evden atmaya çalışıyorlar” Nesime Demircan yaptığı açıklamada, “Burada arsamız vardı, emekli maaşlarımızla 3 katlı evimizi yaptık. 2014’te eşim vefat etti, yalnız kaldım. Üvey kardeşimin oğlu, ’sana bakarız’ dedi, geldiler yerleştiler. Ama tam tersi oldu. 3 katlı evimin ve karşı arsanın tapusunu üstüne geçirmiş. Beni de evden atmaya çalışıyorlar. Hiç hatırlamıyorum, elimden tuttu beni bir yerlere götürdü, imza attırdı. Üvey kardeşimin oğlu diye güvendim ama sonra bir baktım ki üstüme hiçbir şey kalmamış, hepsini kendi üstüne geçirmiş” dedi. “Avukat tuttum” Demircan, açıklamasının devamında, “Ona teklif ettim, ’Gel dedim, almışsın bütün katları, anlaşmaya gidelim, mahkemelik olmayalım. Ben 3. katta oturduğum sürece tapuya şerh koydur’ dedim. O ise ’Hayır maaşını isterim, hayır vesayetini isterim’ dedi. Vesayetimi ve maaşımı da almış. Bankada param vardı, hesaba gittiğimde hiçbir şey kalmamıştı. Paramı da hesabına geçirmiş. Çok üzüldüm, avukat tuttum, şimdi avukatım bu işleri yönetiyor” dedi. “Bütün tapulara şerh konuldu” Nesime Demircan’ın üvey yeğeni Caner Şimşekli de halasına destek olmak için yanına geldi. Şimşekli, “Nesime halanın burada 3 katlı evi ve bir arsası var. Üvey yeğeni H.Ş., tüm tapularına el koymuş. Sonra halam durumu fark etmiş. H.Ş. halamı tehdit etmeye başlamış, evden çıkamıyor, çeşmeden su bile alamıyor. Biz davacı olduk, tüm tapulara şerh konuldu, şu anda satış yapamayacak. Mahkemeden haber bekliyoruz, tapu iptal davası açıldı” diye konuştu. Demircan’ın avukatı Müslüm Demirtekin ise, müvekkiline ait taşınmazların usulsüz bir şekilde başkası tarafından devralındığını belirtti. Bu durumla ilgili olarak Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtıklarını ve mahkemenin tedbir kararı verdiğini ifade etti. Ayrıca, ilgili kişi hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını da ekledi.
İstanbul Bağcılar Belediyesi Rus iş adamlarını ağırladı Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Rus iş adamlarını belediyede konuk etti. Türkiye ile Rusya iş dünyası arasındaki iş birliği çalışmalarına destek verdiklerini söyleyen Özdemir, Türkiye ihracatının yüzde 3,5’inin yapıldığı Bağcılar’ın ticaretteki yeriyle ilgili bilgiler verdi. Birtakım ziyaret ve iş temasları için Türkiye’de bulunan 35 kişilik Rus iş adamlarından oluşan heyet, Bağcılar Belediyesi’ni ziyaret etti. Rus konukları Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ağırladı. Toplantıda; iki ülke arasında gelişen ticaret, sanayi ve ekonomik iş birliğiyle ilgili görüşmeler yapıldı. Özellikle Bağcılar’daki ticaretin öncüsü olan tekstil ve otomotiv sektöründeki gelişmeler ve hayata geçirilmesi planlanan yatırımlara değinildi. “İki devletin ortak iş yapma sürecine katkı yapmaktan büyük bir onur duyarız” Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Türkiye ile Rusya iş dünyasının kuvvetli bağlarını daha da kuvvetlendirmek istediklerini belirterek, “Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin özelinde var olan güven ilişkisi ülkelerimiz arasında daha da fazla pekişmekte. Devlet başkanları özelinde yapılan bu önemli iş birliği çabalarını yerel yönetimler olarak bizlerin de desteklemesi gerektiğine inanıyorum. Ticari kapasite açısından İstanbul’un en önemli ilçelerinden biri olan Bağcılar’ın belediye başkanı olarak iki devletin ortak iş yapma sürecine katkı yapmaktan büyük bir onur duyarız” şeklinde konuştu. “Türkiye ihracatının ortalama yüzde 3,5’i Bağcılar merkezli firmalarca yapılmakta” Özdemir konuşmasında, “İlçemizde 25 otel, bin beş yüz oto galerisi, 5 binin üzerinde tekstil firması, matbaacılar sitesi ve yatay mimari anlamında dünyanın en büyük ikinci ticaret merkezi olan İSTOÇ’a sahibiz. Ayrıca, Türkiye ihracatının ortalama yüzde 3,5’i Bağcılar merkezli firmalarca yapılmakta. Bugün güzel ve kıymetli bir toplantı oldu. Bundan sonraki süreçte de tanışıklığı devam ettirip bölgemizdeki iş dünyası temsilcilerini sizlerle buluşturacağız. Karşılıklı kazanımların olduğu ticaretlerin de yapılmasına vesile olmak isteriz. İşlerinizde başarılı olmanızı temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi. “Somut bir sonuca varacağız” Rusya Federasyonu’nun sınırları içerisinde iş geliştirmekle birlikte başka ülkelerde de ikili ilişkilerin kurulmasına yardımcı olduklarını ifade eden Rusya Federasyonu İnsan Kaynakları Başkanı Aleksey Bunkın, “Ümit ediyorum ki, toplantılar sonucunda somut bir sonuca varacağız. İlişkilerimiz yoğunlaşacak” dedi. Program sonrası Bunkın ve beraberindekiler, misafirperverliklerinden dolayı Başkan Özdemir’e teşekkürlerini iletti.
Bitlis Ahlat’ta şiddetli yağış sel ve taşkınlara neden oldu Bitlis’in Ahlat ilçesinde etkili olan sağanak, sel ve taşkınlara neden oldu. İlçede günlerdir aralıklarla devam eden ve yaşamı olumsuz etkileyen yağışlar, birçok noktada sel ve taşkınlara yol açtı. Ana yollardaki su birikintisi dolayısıyla araçların ilerlemekte zorluk çektiği ilçede, Ahlat Belediyesine bağlı ekipler tarafından şehir merkezinde ve mahalle aralarında temizlik çalışmaları yürütüldü. Alanda incelemelerde bulunarak, çalışmaları yakından takip eden Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, gazetecilere yaptığı açıklamalarında, “İlçemizde 2 gündür etkili olan yağışlar sele sebep oldu. İlçe genelinde birçok alanı sel bastı. Maalesef mal kaybı var ama çok şükür can kaybımız yok. Bu noktada 2 gündür ekiplerimiz canla başla sahadalar. Diğer belediyelerden, DSİ ve karayollarından da yardım talep ettik. Yaralarımızı en kısa sürede sarmak için ciddi çabalar sarf ediyoruz. Milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımızla koordineli bir şekilde alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle Tunus ve Erkizan mahalleleri yoğunlukta olmak üzere tüm mahallelerimizde ciddi sorunlar meydana geldi. En kısa sürede bu sorunları gidermek üzere elimizden gelen gayreti sarf edeceğiz” dedi. İş yerini su basan Bülent Akgün isimli esnaf da, “Ahlat’ta birkaç gündür devam eden sağanak yağış iş yerlerine, mahallelerdeki evlere hasar verdi. Allah beterinden korusun. Can kaybı yok. Maddi hasar meydana gelmiş o da giderilir. İş yerimiz de gördüğünüz gibi çamur deryasına döndü” ifadelerini kullandı. Mehmet Ali Akpolat isimli esnaf ise, “Sabah geldiğimizde müthiş bir yağmur yağıyordu. İş yerimizi açtığımızda 15-20 santim su vardı içeride. Her taraf su ve çamur dolmuştu. Sabah 8’den bu yana uğraşıyoruz” diye konuştu.
İzmir Kasapoğlu, Ege Üniversitesi’nde yapımı devam eden yurtları inceledi Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, Ege Üniversitesi’nde yapımı devam eden öğrenci yurtlarında incelemelerde bulundu. Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya ve Yaşar Kırkpınar’ın da eşlik ettiği incelemelerde İzmir’deki yurt kapasitesinin artışına dikkat çekildi. Yurtlarla ilgili açıklamalarda bulunan Mehmet Kasapoğlu, “İzmir’deki yurt kapasitemiz; 2018 yılında yaklaşık 16 bindi. 2023 yılında ise bu sayı 36 bin 173’e yükseldi. Ve 2024 yılında ise 45 bin 453’e ulaşacak. Bu artış hakikaten gurur verici. Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de rakamlar ortada. Popülist söylemlerle, magazinel ifadelerle iş yapılmaz. Bizim çalışmalarımız verilerle sabittir. Bu yıl İzmir’de yurtlarımız için 6 bin 729’ü kız ve 5 bin 220’si erkek olmak üzere 15 bin 315 öğrencimiz başvuru yaptı. Bugün itibariyle erkek öğrencilerden yurt sırası bekleyen arkadaşımız kalmadı. Başvuru yapan tüm erkek öğrencilerimizin yurtlara yerleşimleri gerçekleştirildi. Kızlardan ise az sayıda yedek bekleyen öğrencimiz kaldı. Onlar da hem yeni yurtlarımızın devreye girmesi hem de yapılacak yerleşim planları ile çok kısa sürede yurtlarına kavuşacaklar.” dedi. Türkiye’nin yurt kapasitesi hakkında da bilgi veren Kasapoğlu, “Türkiye’nin yurt altyapısı öyle muazzam bir noktaya geldi ki GSB yurtları 50’den fazla ilimizin nüfusundan daha fazla yatak kapasitesine sahip. Böyle büyük bir yapıda yemek, temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçların karşılanması çok büyük bir operasyonel tecrübe gerektiriyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımız bu konuda tüm yetkinliğe sahip ve süreçleri başarıyla yönetiyor” dedi. “Ailelerimizin gözü arkada kalmasın” Ege Üniversitesi’nde yapımı devam eden yurtlarla ilgili de bilgi veren Kasapoğlu, “Şu an inşaatı devam eden yurtlarımızla, Ege Üniversitesi’nde 6 bin olan yurt kapasitemizi 8 bin daha arttırarak 14 bine çıkartıyoruz. Evladı şehir dışında okuyan ve okuyacak ailelerimizin gözü arkada kalmasın. Türkiye’nin en güvenli öğrenci barınma sistemi olana GSB yurtlarımız her zaman gençlerimizin yanında olmaya devam edecek.” şeklinde konuştu. Yurt ziyaretine eşlik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da yaptığı açıklamada “Sayın Mehmet Kasapoğlu bakanımız hem bakanlığı döneminde hem de şimdi milletvekilliğinde İzmir’e ve üniversitelerimize her zaman özel bir ilgi göstermiştir. Bilimi ve bilim yuvaları olan üniversiteleri önemseyen, destekleyen yaklaşımını; gerek işbirlikleriyle, gerekse de yürüttüğü projelerle her daim ortaya koymuştur. Yurtlarda gerçekleştirilen hamleler bunlardan biri. İşte yapımı tamamlanmak üzere olan ve üniversitemiz öğrencilerinin barınma imkanını daha arttıracak olan bu yurtlar, kendisinin bakanlığı zamanında başladı ve artık bitme noktasına geldi. Destekleri için kendilerine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.