EKONOMİ - 12 Eylül 2024 Perşembe 10:59

Sahte altına karşı uzmanlardan ses uyarısı

A
A
A

Son dönemde küresel gelişmelerin de etkisiyle rekor kıran altın fiyatları, iç piyasada merdiven altı altın üretim yapan sahtecileri hareketlendirdi. Uzmanlar, altın alışverişinde mağduriyetlerin yaşanmaması için altın alırken uygulanması gereken püf noktaların başında ses kontrol yöntemi geldiğine dikkat çekiyor.

Altın fiyatlarının son yılların rekorunu kırmaya devam ettiği şu günlerde sahte altına karşı uzmanlar uyarıyor. Uzmanlar sahte altın mağduriyetlerinin yaşanmaması için ziynet eşyası alırken altın esnemesi ve altın sesinin kontrol edilmesi uyarısı yaptı. Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Yusuf Yaşar, fiyatların yükselmesiyle birlikte altın sahtekarlığının, altında ikinci baskı yapanların, merdiven altı altın üretenlerin başvurduğu yöntemlere dikkat çekerek, "Vatandaşlarımız altını öncelikle kesinlikle kuyumcudan alacaklar. Hastane önünde, postane önünde, ’daraldım, borcum var. 10 bin liralık altın var elimde, bunu ucuza vereceğim" diye dolandırıcılık olayları yaşanmaktadır. Kesinlikle bu tip tuzaklara düşmesinler ya da başka bir sorun ’ben bunu tarladan buldum’ eline bir tane gerçek altın veriyorlar onu bize gösteriyor ’altın’ diyoruz. Daha sonrasında ise 20 tane altın olmayan ürün satıyorlar. Bunun haricinde bize satmaya gelen altınları ilk etapta elimize alır, rengine, ağırlığına bakarız. Altının özgül ağırlığı çok yüksek 19.20, altın göründüğünden ağır olur" dedi.

Sahte altına karşı uzmanlardan ses uyarısı

"Altını sahtesinden ayırmak için biz kuyumcular bir de sesini dinleriz"

Alınan ziynet eşyalarında mağdur olmamak için vatandaşlara seslenen Dernek Başkanı Yusuf Yaşar, "Altını sahtesinden ayırmak için biz kuyumcular bir de sesini dinleriz. Bütün kuyumcular bu altının sesinden anlar. İkincisi bu da önemli, ağırlığından anlarız. Daha şüphelenirse altını yakarız. Üzerindeki altın yaldız gider maden çıkar. Ayarı düşük olur ayarından şüphelenirsin, sertliğinden altın olup olmadığı anlaşılır. Daha fazla şüphelenirsek eritir, ayar analiz yaptırırız ayar evinden eritip analiz yaparız.

Sahte altına karşı uzmanlardan ses uyarısı

Altın oranın kaç olduğunu görürüz. En kesin ve net sonucu ayar evleri verir. Altının özgül ağırlığı 19.20. Altını teraziye koyduğumuzda 20.76 gram geliyor. Sahtesini teraziye bıraktığımızda 13.76 geliyor. Yani arada 7 gram fark var. Biz gelen sahte ürünü müşterinin elindeyken tahmin ederiz. Bunu bu şekilde kontrol ettiğimizde kesinlikle ortaya çıkar. Altın oranı çok önemli. Bunun dışında bir de ateşe sürülür, aside sürülür veya mihenk taşına süreriz ayarına göre altın olmayanın tamamını siler, altın silinmez" diye konuştu.

Sahte altına karşı uzmanlardan ses uyarısı

İbrahim Yetkin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ataşehir Belediyesi’nden sokak hayvanları için dikkat çeken mektup Ataşehir Belediyesi, ilçedeki sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi amacıyla önemli bir çağrıya daha imza atıyor. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel imzasıyla ilçede bulunan kurumsal firmalara, fabrikalara ve okullara mektup gönderilerek, geçici hayvan bakım merkezlerinde bulunan sokak hayvanlarının sahiplenilmesi teşvik ediliyor. Sokak hayvanlarının sağlığı ve refahı için önemli bir adım attıklarını vurgulayan Başkan Adıgüzel, duyarlı yurttaşları sokak hayvanlarını sahiplenmeye davet etti. Ataşehir Belediyesi, sokak hayvanlarının daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilmeleri için önemli bir kampanya başlattı. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel kampanya kapsamında geçici hayvan bakım merkezlerinde bulunan sokak hayvanlarının sahiplenilmesi için ilçede faaliyet gösteren şirketlere, fabrikalara ve okullara birer mektup gönderdi. Sokak hayvanlarının sahiplenilmesi için destek istenen mektuplarda, onlara güvenli yaşam alanları sunulması gerektiği vurgulanıyor. Modern rehabilitasyon merkezi çalışmaları sürüyor Sokak hayvanlarının yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için çeşitli adımlar atan Ataşehir Belediyesi, büyük bir projenin çok yakında hayata geçirileceğini duyurmuştu. Bu proje kapsamında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve Ataşehir Belediyesi ile Maltepe Belediyesi’nin iş birliğiyle, Kayışdağı Ormanı’nda 76 bin metrekarelik alanda modern bir rehabilitasyon merkezi inşa edileceği müjdesi paylaşılmıştı. Sahiplendirilme konusunda destek bekleniyor Bu projeye ek olarak, sokak hayvanlarının sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmesi için farklı metotlara da ihtiyaç duyulduğunu gözlemleyen Ataşehir Belediyesi yetkilileri, toplum bilincinin arttırılması için de çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalarda; bakıma ve sevgiye muhtaç sokak hayvanlarının geçici bakım merkezlerinden alınarak, sıcak bir yuvaya ve sevgi dolu güvenli bir ortama kavuşmaları için onların sahiplendirilmesi teşvik ediliyor. “Can dostlarımızı, sahiplenmeye davet ediyorum” Kampanya hakkında açıklamada bulunan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, şunları ifade etti: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ve Ataşehir ile Maltepe belediyelerinin iş birliğiyle Kayışdağı Ormanı’nda inşa ettiğimiz modern rehabilitasyon merkezi, sokak hayvanlarına iyi bir yaşam sunacak. Ancak, bakıma ve sevgiye ihtiyaç duyan sokak hayvanlarının sıcak bir yuvaya kavuşmaları için toplumsal destek ve sahiplenme bilinci de büyük bir rol oynuyor. Bu nedenle, İlçemizdeki şirketlerin, fabrikaların ve okulların bakımevlerimizdeki can dostlarımızı sahiplenerek onlara güvenli yaşam alanları sunabileceğine yürekten inanıyoruz. Birlikte, daha yaşanabilir bir şehir ve mutlu hayvanlar için çalışmaya devam edeceğiz.” Proje kapsamında Başkan Adıgüzel imzasıyla gönderilen mektupta şu ifadelere yer veriliyor: “Hızla büyüyen ve modernleşen ilçemiz, sokak hayvanlarının refahını sağlama konusunda da büyük bir sorumluluk taşıyor. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklikler sonrasında, sokak hayvanlarının bir yuvaya olan ihtiyaçları her geçen gün artıyor. İlçemizdeki sokak hayvanlarının tam sayısını bilmesek de, bu dostlarımızın bizimle birlikte sağlıklı, huzurlu ve güven içinde yaşaması için hepimize büyük görevler düşüyor. Ataşehir Belediyesi olarak, can dostlarımızın yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve Maltepe Belediyesi ile iş birliği içinde modern bir rehabilitasyon merkezi inşa ediyoruz. Kayışdağı Ormanı’nda 76 bin metrekarelik bir alanda kurulacak bu merkez, modern tıbbi üniteler, barınma, egzersiz ve sosyalleşme alanları gibi pek çok yaşam alanını içeriyor. Ancak bu adımların tek başına yeterli olmayacağını düşünüyoruz. İlçemizdeki şirketlerin, fabrikaların ve okulların bakımevlerimizdeki can dostlarımızı sahiplenerek onlara güvenli yaşam alanları sunabileceğine yürekten inanıyoruz. Sizler de iş yerlerinizde küçük yaşam alanları oluşturarak bu projeye katkıda bulunabilir ve dostlarımızın mutlu ve güvenli bir hayata kavuşmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede hem kurumunuzun sosyal sorumluluk bilincini pekiştirebilir hem de topluma örnek bir adım atabilirsiniz.”
Bursa Bursa’da sokakta karşılaştığı husumetlisini bıçaklayarak ağır yaraladı, o anlar kamerada Bursa’da aralarında daha önceden husumet bulunan iki taraf oturdukları aynı sokak üzerinde denk geldi. Taraflardan biri diğerini bıçaklayarak ağır yaralarken kısa sürede yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay sonrası bıçaklayan şüphelinin 2 ay önce yine aynı sokak üzerine başka bir kavgaya karıştığı görüntüleri ortaya çıktı. Olay, geçtiğimiz Salı günü saat 21.00 sıralarında Kestel ilçesi Kale Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aralarında daha önceden husumet bulunan S.K. (45) ile İ.K. yaşadıkları sokak üzerinde yeniden karşılaştı. Aralarında tartışma kısa sürede büyürken taraflar birbirlerine saldırmaya başladı. İ.K., yanında bulundurduğu bıçak ile S.K.’yı vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak ağır yaralayarak sırra kadem bastı. Olay yerinde bulunan kimliği belirsiz bir kişi ise ağır yaralı şekilde yerde yatan S.K.’ya yumruk atarak darp etti. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan S.K.’ye yaptığı ilk müdahalesinin ardından Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Şüpheli kısa sürede yakalandı Olay sonrası harekete geçen Kestel İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüpheli İ.K.’yi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlnan İ.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hayati tehlikesi sürüyor Vücudunun çeşitli yerlerine aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan S.K.’nın hayati tehlikesinin sürdüğü ve yoğun bakımda olduğu öğrenildi. Şüpheli İ.K.’nin daha önce olayın yaşandığı aynı sokakta karıştığı kavganın görüntüsü ortaya çıktı Husumetlisini bıçaklayarak yaralayan İ.K.’nin geçtiğimiz Temmuz ayında komşusuyla kavga ettiği görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde İ.K.’nin yine aynı sokak üzerinde komşularıyla kavgasının adeta meydan muharebesine döndüğü görüldü.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden 14 bilim insanı “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde Stanford Üniversitesi ve Hollanda merkezli olan ve her yıl hazırlanan, dünyanın en etkili bilim insanları açıklanırken, Anadolu Üniversitesi’nden 14 bilim insanı listeye girdi. Stanford Üniversitesi ve Hollanda merkezli bilimsel yayın şirketi Elsevier iş birliğiyle her yıl hazırlanan, dünyanın en etkili bilim insanlarının açıklandığı liste, “Yıllık Etki” ve “Kariyer Boyu Etki” olarak iki ayrı kategoride yayınlandı. Sıralama, akademisyenlerin nitelikli yayın sayıları ve bu yayınlara yapılan atıf sayısı, patent sayısı, h-indeks, hm-indeks gibi nesnel ölçütlerden hareketle yapıldı. Listenin 2023 sıralamasında Türkiye’den bin 518 akademisyen listeye girmeye hak kazandı. Bu kapsamda Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi olan 13 bilim insanı; Prof. Dr. Cem Işık, Doç. Dr. Aras Bozkurt, Prof. Dr. Ayşe Eren Pütün, Prof. Dr. Ersan Pütün, Prof. Dr. Yavuz Akbulut, Prof. Dr. Şükrü Beydemir, Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Doç. Dr. Rüstem Keçili, Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Prof. Dr. Betül Demirci, Prof. Dr. Mehlika Dilek Altıntop, Prof. Dr. Fatih Demirci, Doç. Dr. Belgin Sever Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları "2023 Etki Sıralaması"nda yer alma başarısı gösterdi. Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Işık Türkiye sıralamasında 46. dünya sıralamasında ise ilk 10 bin içeresinde yer aldı. Doç. Dr. Aras Bozkurt Türkiye sıralamasında 182., Prof. Dr. Ayşe Eren Pütün 184., Prof. Dr. Ersan Pütün ise 401. sırada yer alarak ilk 500 bilim insanı içerisinde yer alma başarası gösterdi. Anadolu Üniversitesi’nden 14 bilim insanı, "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Kariyer Boyu Etki Sıralaması"na girme başarısı gösterdi. Türkiye’den bin 172 akademisyenin yer aldığı bu prestijli listeye, Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyeleri; Prof. Dr. Ayşe Eren Pütün, Prof. Dr. Ersan Pütün, Prof. Dr. Cem Işık, Prof. Dr. Ali Savaş Koparal, Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Prof. Dr. Yavuz Akbulut, Prof. Dr. Yusuf Öztürk, Prof. Dr. Betül Demirci, Prof. Dr. Temel Özek, Prof. Dr. Neşe Kırımer, Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Prof. Dr. Mine Kürkçüoğlu, Prof. Dr. Gülhan Turan-Zitoun ve Prof. Dr. Şükrü Beydemir de adını yazdırdı.
Sivas Vatan uğruna gözlerinden oldu, spor ile hayata tutundu 1990’lı yıllarda hain terör örgütüne karşı mücadele ederken görme yetilerini kaybeden gaziler, golbol sporu ile hayata tutundu. Yaklaşık 21 yıldır aktif olarak bu sporla ilgilenen gaziler, gösterdikleri dayanışma ile Türkiye’ye örnek oldu. Jandarma Astsubay olarak görev yaparken Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde terörle mücadele operasyonlarına katılan ve bir saldırı sonucu gözlerini kaybederek gazi ünvanı alan Erkan İna, rehabilitasyon merkezinde eşinin yardımı ile golbol sporuyla tanıştı. Eşinin rehabilitasyon sürecini hızlandırmak isteyen gazi Erkan İna’nın eşi Yasemin İna, golbol takımı kurdu. Terörle mücadele sırasında gazi olan Ümit Sayırlar, Bayram Diker ve Bayram Ünal’dan oluşan golbol takımı 2. Lig’de mücadele etmeye başladı. 21 yıldır golbol sporu ile uğraşan gaziler, el ele vererek hayata tutundu. Erkan İna: "Bundan sonraki nesillere güzel bir ülke bırakmak için şehit ve gazi olduk" Takımın kuruluş aşamasında yer alan ve kaptanlık görevini üstlenen Erkan İna, "1994 yılında Siirt Pervari’de Jandarma Astsubay olarak görev yapıyorken mayına basmam sonucu yaralandım. Daha sonrasında emekli oldum. 2001 yılında bu yana bu sporla ilgileniyorum. Ankara’da rehabilitasyon merkezinde kursa katıldık. Orada çeşitli kurslara katılıyorduk bu arada bu sporla da ilgilenmeye başladık. O yıllarda Türkiye’ye yeni gelen bu sporda biz de bir takım kurarak katkıda bulunduk. İlk zamanlar Türkiye’de 7 tane olan kulüp şu anda 80, 85 civarına geldi. Biz bunu kurarken tüm gazilerimizi bir araya getirmek amacıyla kurduk. 20 yaşında yaralanmış askerlerimiz hareketsiz evde oturuyorlardı. Bu spor sayesinde bir hareket başladı. Yeni yaralanan arkadaşları aramıza alıyoruz. Onların evden çıkıp kendilerine güvenmelerini sağlıyoruz. Gönül ister ki ülkemizde ne gazi ne şehit olsun ama konumu itibarıyla şehidimiz ve gazimiz eksik olmuyor. Bundan sonra da olmayacak gibi görünüyor. Gaziler ve şehitlerimiz bizim çocuklarımıza güzel bir vatan bırakmamız için bir garanti. Biz de onlardan bu ülkeyi devraldık. Biz de bundan sonraki nesillere güzel bir ülke bırakmak için şehit ve gazi olduk. Bütün Türkiye’deki gazilerimize şifa, şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum" dedi. 1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde çıkan sıcak temasta roket patlaması sonucu gözlerini kaybeden gazi Ümit Sayırlar, "Bu spor sayesinde arkadaşlarımızla buluşup dert paylaşıyoruz. Birbirimize yardımcı oluyoruz" şeklinde konuştu. Bayram Diker: "Gazi olduktan sonra sporu hiç bırakmadım" Takımda forma giyen Bayram Diker ise, "5 Temmuz 1999 yılında Mardin Nusaybin’de mayın patlaması sonucu gözlerimi kaybettim. Spor süper bir şey. İnsanı çok motive ve deşarj ediyor. Gazi olduktan sonra hiç bırakmadım. İlk olarak yüzme ile başladım ve Türkiye birinciliği kazandım. Sonra golbol sporunu öğrendim ve katıldım. 20 seneyi aşkın bir süredir devam ediyoruz. Çok mutluyuz, güzeliz, iyiyiz. Şu an buradaki takımlar arasında en yaşlıları bizleriz. Çok yaşlı olduğumuz halde onlara kafa tutabiliyor, yenebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Bayram Ünal: "Benden başka görme engelli yok diye düşünüyordum" Bayram Ünal de 1994 yılında Kars Kağızman’da askerlik görevini yaparken pusuya düştüğünü ifade ederek, "Zaralı asker arkadaşım Üzeyir Gençdoğmuş aynı olayda şehit oldu, ben de gazi oldum. Müsabakalar eğlenceli geçiyor. Biraz yorucu ama eğlenceli. Arkadaşlarla birlikte vakit geçirerek motive oluyoruz. Bağımsızlığımız bu şekilde ortaya çıkıyor. 2003 yılında rehabilitasyon merkezinde başladım. oraya gelene kadar köyden çıkmamıştım. Ben oraya gidene kadar benden başka görme engelli yok diye düşünüyordum. Orada arkadaşlarla tanıştık" şeklinde konuştu. Yasemin İna: "Bütün gazilerimiz bu onuru hayatları boyunca taşısınlar" Gazi Erkan İna’nın eşi ve aynı zamanda TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübü Galbal Antrenörü Yasemin İna ise, "2002 yılında rehabilitasyon merkezinde eşime refakat ederken bu sporla tanıştım. Türkiye’ye gelen ilk eğitmenlerden antrenörlük ve hakemlik kursu alarak arkadaşlarımla 21 yıldır bu yolculuğu sürdürüyorum. 21 yıldır silahlı kuvvetlerde gönüllü olarak çalışıyorum. Eşimin yaralandıktan sonraki sürecini beraber yaşadık. Sporla tanışana kadar dört duvar arasındaydı. Sporla tanıştıktan sonra hem eşimin hem de benim hayata daha adapte olduğumuzu gördük. Bizden sonraki arkadaşlarımıza örnek olabileceğimizi düşünerek devam etme kararı aldık. Oyuna başladığımızda Türkiye’nin milli takımı yoktu. Eşim ve Ümit, milli takıma gitti. Bugün Gaziler Günü, çok özel bir gün. Bu camiada gazi olmuş birçok arkadaşımın Gaziler Günü’nü kutluyorum demek istemiyorum. Hepsi hayatları boyunca bu onuru taşısınlar. Biz de eşim ve çocuklarımla taşımaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Rize Rize’de Sakal-ı Şerif kayıplara karıştı Rize’nin Akpınar köyünde 70 yıldır mübarek gün ve gecelerde köy camisinde sergilenen Sakal-ı Şerif çalındı. Olay Rize merkeze bağlı Akpınar Köyü’nde meydana geldi. Akpınar Köyü Camii cemaati 14 Eylül 2024 Cumartesi gecesi camilerinde Mevlid Kandili’ni idrak etmek istedi. Caminin Yatılı Kur’an Kursu’nda bulunan Cami Vakfı’nın odasındaki dolapta saklanan Sakal-ı Şerif’i Mevlid Kandili için camiye getirmek isteyen yöneticiler dolabı açtığında şoke oldu. Sakal-ı Şerif’in yerinde olmadığını gören yöneticiler çalındığını anlayınca hemen jandarmaya haber verildi. Camide inceleme yapan jandarma tarafından yaşanan hırsızlık olayı ile ilgili inceleme başlatıldı. “Mevlid Gecesi gidip kutuyu açıp bakıldığında orada olmadığı anlaşıldı” Köy sakinlerinden Muhammet Ergin, yaptığı açıklamada Sakal-ı Şerifi camiye getirmek için kutuyu açtıklarında orada olmadığını gördüklerini ifade ederek “Köyümüzden Sakal-ı Şerif alındı, götürüldü buradan. Ne zaman alındığı belli değil. Kandil gecesi mi alındı belli değil. Kandil gecesi mağdur olduk. Bunun bulunmasını, geri getirilmesini istiyoruz. Yakın zamanda inşallah bulunur. Mevlid gecesi gidip kutuyu açıp bakıldığında orada olmadığı anlaşıldı. Kamera kayıtlarında da bulamadılar. Çok büyük sıkıntı. Bulunması, buraya getirilmesi gerekiyor” ifadesi kullanıldı. “Rezil olduk” Mevlid Kandili’nde Sakal-ı Şerifi görmek istediklerini ama yerinde bulamadıklarını bu nedenle çok üzgün olduklarını dile getiren bir başka köy sakini Ali Yılmaz ise “Sakal-ı Şerif çalındı. Ne zaman çalındığı belli değil. Biz Mevlid’i Şerif Kandili’nde öğrendik. Bu köyümüzün en güzel emanetiydi. Akpınar Köyü olarak rezil olduk diyebilirim. Manevi değeri vardı. Köyün bereketiydi. Biran önce bulunmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Sakal-ı Şerif’in bir an evvel bulunmasını isteyen köylüler suçlu veya suçlularında cezalandırılmasını talep ediyor.