ASAYİŞ - 20 Aralık 2025 Cumartesi 13:53

Adaleti görmeyi beklerken görme yetisinden oldu

A
A
A

Kocaeli’de 2017 yılında çalıştığı şantiyede iş makinesinin altında kalarak hayatını kaybeden İsmail Bayraktar’ın ailesi, 8 yıldır hukuk mücadelesini sürdürüyor. Yaşadığı ağır travmaya bağlı olarak görme yetisini kaybetme noktasına geldiğini, eşinin ise kansere yakalandığını söyleyen acılı anne, "Yaşayan bir ölü gibiyim. Gecem gündüzüme karıştı" dedi.

Edinilen bilgiye göre, 8 yıl önce bir beton santralinin şantiyesinde meydana gelen kazada, 39 yaşındaki İsmail Bayraktar yaşamını yitirdi. Olayın ardından başlatılan hukuk sürecinde sanıklara verilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi ve hükmedilen tazminatın tahsil edilememesi, aileyi hukuk mücadelesine sevk etti.

"1 milyon TL’lik tazminat ödenmedi"

İsmail Bayraktar’ın hayatını kaybetmesinin ardından açılan maddi tazminat davasında mahkeme, Bayraktar ailesi lehine yaklaşık 1 milyon liraya yakın tazminata hükmetti. Ancak aradan geçen yıllara rağmen bu bedelin hiçbir kısmının aileye ödenmediği öğrenildi. Aile, hem verilen hapis cezalarının fiilen infaz edilmemesi hem de hükmedilen tazminatın tahsil edilememesinin, yaşadıkları adaletsizlik duygusunu daha da derinleştirdiğini dile getirdi.

"Kendi işi olmayan bir göreve gönderildi" iddiası

Ağabeyinin ölümüne yol açan süreci anlatan Ali Bayraktar, "Aynı firmada abim beton, ben hafriyat bölümündeydim. Abimin görevi belliydi ancak müdürü tarafından kendisine işi olmayan bir görev verildi. İnsanların yürüyerek girmesinin yasak olduğu, kepçenin ve tırların girebileceği bir alana abim gönderilerek kameraların silinmesi istendi. Abim, kamerayı silmek için gittiği alanda vahim kazayı geçirdi. 2017 yılının Kasım ayında kepçenin altında kalarak hayatını kaybetti" dedi.

Adaleti görmeyi beklerken görme yetisinden oldu

Dava sürecine ilişkin Bayraktar, "Davayı kazandık. Cezayı alanlar M.S., H.A. ve kepçe operatörüydü. Verilen ceza 4’er yıldı ancak paraya çevrildi cezaları ve cezaevine girmediler. Maddi tazminat davasında ise o günün parasıyla avukat masrafları dahil yaklaşık 1 milyona yakın bir bedel vardı. Onu da hiçbir şekilde ödemediler. Ne aradılar ne sordular. Biz ise her gün büyüdüklerini görüyoruz. Her şeyin hukuk yoluyla çözülmesini istiyoruz. Bir gün yaptıkları dolandırıcılık ortaya çıkacak. Yetim hakkı yiyerek büyünmez. Devletimizin de bir gün bu işi çözeceğine inanıyorum. O günü dört gözle bekliyoruz" diye konuştu.

"Seni hangi kepçeyle ezdiler?"

Yaşanan sürecin aile üyeleri üzerinde ağır tahribat oluşturduğunu belirten Bayraktar, babasının kansere yakalandığını ve çocukların psikolojisinin bozulduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kızı babasına mezarda, ’Baba kalk, ben seni iyileştireceğim. Senin ne işin var burada? Biz daha balık tutmaya gidecektik, gezecektik, beni sen okuldan alacaktın. Seni hangi kepçeyle ezdiler? Ben gidip kendi cezasını ben vereceğim’ diyor. Bunu söyleyen 12 yaşında bir kız çocuğu. Bu kelimeleri kullanan bir çocuk. İnsanın içi parçalanıyor. Buna hangi vicdan dayanır, hangi yürek dayanır? Abim İsmail öldüğünde oğlu 14, kızı 3 yaşındaydı. O zamanlar kızı konuşmayı kesti, 7 yaşına kadar neredeyse hiç konuşmadı. Bu süreçte otizmli oldu. Babam bu süreçte çocuğunun kahrından kanser oldu, biz de yeni öğrendik, son evre. Kendisine bunu söylemedik."

Acılı anne: "Ben artık ağlamaktan göremiyorum, gözlerim bozuldu"

77 yaşındaki anne Mevlide Bayraktar, yaşadıkları üzüntünün tüm ailenin sağlığını bozduğunu söyledi. Gözyaşlarının hiç dinmediğini belirten Bayraktar, "Yıllardır bu acının içindeyim. Ömrümü çürüttüm, ömrüm tamamen bitti. Hayatta yaşayacak gibi değilim. Yaşayan bir ölü gibiyim. Gecem gündüzüme karıştı. Çocuklarımın yüzüne bakamıyorum. Ölen oğlumun kızını alıp mezarlığa gidiyorum. Kızı, babasının kim ezdiğini soruyor ama cevap veremiyorum. Psikolojimiz bozuldu. Eşim kanser hastası oldu, ben artık ağlamaktan göremiyorum, gözlerim bozuldu. Hiç halimizi hatırımızı sormadılar" ifadelerini kullandı.

"Bir çukura düştüm, çıkamıyorum"

Eşinin ölümünden sonra hayatının altüst olduğunu ve iki çocuğu için ayakta kalmaya çalıştığını anlatan Aslaniye Bayraktar da, firmanın verdiği destek sözlerini tutmadığını belirterek, "İki çocuğum için mücadele ediyorum. İki kayınbiraderim maddi olarak bana destek oluyor. Firma sahibi bize söz verdi, ’Destek olacağız’ dediler ama hiçbir zaman arkamızda olmadılar. Onları Allah’a havale ediyorum. Onlar rahat yatıyor, biz rahat yatamıyoruz. Çocuğumun sıkıntıları var, onunla yaşıyorum. Kendi çocuğumun derdine düştüm. Oğlum büyüdü, askerliği var. Hepsi bir yük olarak omzumda duruyor. Gidiyorum eşimin mezarına, onunla konuşup dönüyorum. Topraklara sarılıyorum. Onlar çoluğuyla çocuğuyla rahat rahat oturuyor. Eşimle çok güzel bir evliliğimiz vardı. 16 yıl evli kaldık. Bir çukura düştüm, çıkamıyorum. Eşimi adeta joker gibi kullandılar" şeklinde konuştu.

Adaleti görmeyi beklerken görme yetisinden oldu

"Amacımız para değil"

Babasını kaybettiğinde 14 yaşında olan, bugün ise 22 yaşına gelen Alper Bayraktar, 8 yıldır yaslarını dahi tutamadıklarını vurguladı. Sürekli bir hukuk mücadelesi içinde olduklarını belirten Bayraktar, "Bu süre boyunca acımızı yaşayamadık. Hep bir mücadele, hep bir koşuşturma içinde kaldık. Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz. En büyük temennimiz bu. Bizim amacımız para değil. Biz adaletimizi istiyoruz. Acımızı yaşamak istiyoruz" cümlelerini kullandı.

Fehime Kartal - Cihan Atik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.
Manisa Trendyol 1. Lig: Manisa FK: 2 - Ankara Keçiörengücü: 2 Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Manisa FK, evinde Ankara Keçiörengücü ile 2-2 berabere kaldı. Maçtan dakikalar 4. dakikada sol kanattan ceza sahasına sokulan Haqi, rakip oyuncudan sıyrılıp çaprazdan yaptığı vuruşta tou ağlara gönderdi. 0-1 9. dakikada Ali’nin sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta penaltı noktasının soluna düşen topa Diouf şutunu çekti. Savunmada Toure topu sol eliyle müdahale edince hakem Süleyman Bahadır beyaz noktayı gösterdi. 10. dakikada beyaz noktanın başına geçen Fernandes, kaleci Vedat’ı ve topu ayrı köşelere yolladı. 0-2 21. dakikada Adekanye’nin ceza sahası içi sağ çaprazından şutunda savunmadan dönen topla buluşan Benrahou ceza yayının gerisinden yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 1-2 22. dakikada sol kanattan Yusuf’un ortasında arka direkte Adekanye kafayla topu ağlara gönderdi. 2-2 25. dakikada Ankara Keçiörengücü atağında Fernandes ceza sahası dışında pasını verdiği Roshi’nin vuruşunda meşin yuvarlak kale direğinin hemen yanında auta çıktı. 65. dakikada ceza sahası dışında topla buluşan Diony’nin vuruşunda meşin yuvarlak az farkla auta çıktı. Stat: 19 Mayıs Hakemler: Süleyman Bahadır, Kemal Mavi, Barış Çiçeksuyu Manisa FK: Vedat, Yusuf, Herelle, Diony, Lindseth, Adekanye (Umut Erdem dk. 57), Benrahhou (Cissokho dk. 90+2), Yasin, Burak (Muhammed Enes dk. 76), Ayberk, Toure Yedekler: Saim, Ada, Osman Kahraman, Umut Can Aslan, Yunus Emre, Oğuzhan, Ahmet, Teknik Direktör: Mustafa Dalcı Ankara Keçiörengücü: Aykut, Oğuzcan, Erkam, Roshi (Halil Can dk. 87), Ali Dere, İbrahim, Haqi Osman (Ali Akman dk. 81), Sitoe, İshak (Süleyman dk. 74), Diouf, Fernandes Yedekler: Emre, Emirhan, Abdullah, Nascimento, Eren Sami, Tahsin Teknik Direktör: Yalçın Koşukavak Goller: Haqi (dk. 4), Fernandes (dk. 10 pen.), (Ankara Keçiörengücü), Benrahou (dk. 21), Adekanye (dk. 22) (Manisa FK) Sarı kartlar: Herelle, Ayberk (Manisa FK), Ali Dere, Erkam (Ankara Keçiörengücü)